Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/353 E. 2021/926 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/353 Esas – 2021/926
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2020/353 Esas
KARAR NO : 2021/926

HAKİM : …
KATİP :….

DAVACI : ….
DAVALI : …
VEKİLİ : Av….
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 12/08/2020
KARAR TARİHİ : 09/12/2021
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 22/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … plakalı aracın, müvekkili şirkete 52263770 poliçe ile sigortalı olduğunu, 03.05.2018 tarihinde meydana gelen kazada davalı şirkete ait aracı Suriye uyruklu … isimli kişinin kullandığını, adı geçen kişinin ülkemizde geçersiz ehliyet ile araç kullandığının tespit edildiğini, 04.06.2018 tarihli ekspertiz raporunda aracın hasarının tespit edildiğini, bu hasarın müvekkili şirket tarafından ödenmiş olduğunu, ancak araç sürücüsünün geçerli ehliyet olmaması nedeniyle rücu talebinde bulunulmasına rağmen davalı tarafça ödeme yapılmadığını, araçta meydana gelen hasarın 4.744,00TL olduğunu bu hasarın müvekkili şirket tarafından 10.07.2018 tarihinde ödenmiş olduğunu Halefiyet ilkesi doğrultusunda müvekkili şirket tarafından yapılan ödemenin tazmini için Ankara …İcra Müdürlüğünün 2019/12969 sayılı dosyası ile İcra takibi yapılmış ancak davalı tarafından haksız olarak itiraz ederek takibin durdurulmuş olduğunu bu bakımdan itirazın iptali ile takibin devamını yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Ankara …İcra Müdürlüğünün 2019/12969 sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin itiraz üzerine durdurulmuş olduğunu, davacının 04.06.2019 tarihli yapılan ekspertiz raporunda tespit edilen hasarı karşıladığını ancak araç sürücüsünün geçerli ehliyeti olmadığı iddiası ile 3. Kişiye ödenen tazminatın rücu en tahsili istemiyle iş bu davayı ikame etmiş olduğunu, ekspertiz raporunda ki tespitlerin yanı sıra davacının araç sürücüsünün Suriyeli olması ve Suriye’nin konvansiyona taraf ülke olmaması nedeniyle ülkemizde geçersiz ehliyetle araç kullandığından, rücu hakkına haiz olduğu iddiası ile Ekspertiz raporuna hasar rücu imkanı yok olduğundan temelsiz kaldığını ifade ederek bu şekilde davacının geçersiz ehliyet ile araç kullandığı iddiasının karşılıksız kalmış olduğunu bu bakımdan dava dilekçesine karşı cevaplarının kabul edilerek davanın reddini, icra takibi konusu olan meblağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini mahkeme masrafları ile avukatlık ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Ankara …Dairesine, …. Sigorta A.Ş.’ye müzekkere yazıldığı görüldü.
Bilirkişi Hüseyin Hüsnü İlgün ‘den bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Dava, davacının halefiyet ilkesinden kaynaklı olarak zarar görene ödediği sigorta tazminatının sigortalısından tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali isteminden ibarettir. (İİK. md. 67)
Ankara …Müdürlüğünün 2019/12969 Esas sayılı dosyası, müzekkere cevapları, sigorta poliçesi, bilirkişi raporu ve diğer belgeler dosyada mevcuttur.
Ankara …Müdürlüğünün 2019/12969 Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde: Davacı tarafından davalı ve dava dışı … aleyhine 26/09/2019 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibinde toplam 5.262,20 -TL istendiği, takibin dayanağının ödeme dekontları, irsaliye faturaları, ekspertiz raporu, kaza tespit tutanağı olduğu, ödeme emrinin davalı …Tekstil Ayakkabı Gıda İnş. Tur. Züccaciye San ve Tic. Ltd.Şti’ne 01/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 07/10/2019 tarihinde borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, davacının yasal süresi içerisinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Davaya konu poliçenin incelenmesinde, dava konusu … plaka sayılı araç için davacı ile davalı sigorta şirketi arasında düzenlenen genişletilmiş ZMSS poliçesinin olay tarihini de kapsar şekilde 03/11/2017-03/11/2018 tarihleri arası için düzenlendiği, teminat limitinin dava ve istem konusu edilen hasarın üzerinde kaldığı anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından araçta oluşan hasar nedeniyle 4.744,00-TL ödemede bulunulduğu, buna ilişkin fatura ve ödeme belgelerinin dosyaya sunulduğu anlaşılmıştır.
Sigorta sözleşmeleri ile ilgili düzenleme 6102 sayılı TTK 1401 vd maddelerinde yapılmıştır. Sigorta sözleşmeleri; sigortacının bir prim karşılığında, kişinin parayla ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun meydana gelmesi halinde bunu tazmin etmeyi ya da bir veya bir kaç kişinin hayat süreleri sebebiyle ya da hayatlarında gerçekleşen bazı olaylar dolayısıyla para ödemeyi veya diğer edimlerde bulunmayı yükümlendiği sözleşmedir (TTK m. 1401/1). Başlıca sigorta türleri, zarar sigortaları (TTK m. 1453 vd) ve can sigortalarıdır(TTK m, 1487 vd). Zarar sigortaları, mal sigortaları ve sorumluluk sigortaları şeklinde yapılır. Can sigortaları, hayat sigortası, kaza sigortası, hastalık ve sağlık sigortası şeklinde yapılır. Bazı sigortaların yapılması mevzuatları gereği zorunludur. Bazı sigorta türleri devlet tarafından önemli ölçüde desteklenmektedir. TTK m. 1472 hükmünde; sigortacının halefiyet ilkesi ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir. Kanunda yapılan düzenleme uyarınca; sigortacı sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmış olması halinde sigortacı mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek dava veya takibe kaldığı yerden devam edebilir. Sigortalının, sigortacıya geçen hakları ihlal edecek şekilde davranış göstermesi durumunda sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin ettiği takdirde, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını kullanabilir.
Mahkememizce bilirkişi marifetiyle dosya üzerinden aldırılan raporlara göre özetle;
Rapora göre, Dava konusu… plakalı Volkswagen marka, Jetta 1.6 FSI COMFORTLİNE tipinde, 2006 model otomobilin 03.05.2018 tarihinde karıştığı trafik kazası sonucu hasar bedelinin 4.833,39 TL (KDV HARİÇ) olduğu, görüş ve kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi rapou somut hadisenin gelişime uygun, denetime elverişli olduğundan hükme esas alınmıştır.
Deliller değerlendirilmiştir.
Yukarıda belirtilen bilgiler ışığında dosya kapsamı incelendiğinde; Davaya konu, … plakalı aracın davacıya ait olduğu ve 03/11/2017-2018 dönemini kapsar şekilde davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı bulunduğu konusunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf; kaza tarihinde araç sürücüsünün geçerli ehliyetnamesinin bulunup bulunmadığı, hasarın sigorta poliçesi teminatı kapsamında olup olmadığı var ise, alacak miktarına ilişkindir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartlarının B.4 maddesinde sigorta teminatı dışında tutulan haller sayılmış olup, genel şartların B.4/b maddesinde; poliçede gösterilen taşıtın, Karayolları Trafık Kanunu hükümlerine göre, gerekli sürücü belgesine sahip olmayan kimseler tarafından kullanılması sırasında meydana gelen zararlar, teminat kapsamı dışında tutulmuştur.
Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 88. maddesine göre, dış ülkelerden alınan sürücü belgeleri ile ülkemize giriş yapıldığı tarihten itibaren en fazla altı ay süreyle araç kullanılabileceği, altı ayın sonunda ülkemizde araç kullanılabilmesi için dış ülkelerden alınan sürücü belgelerinin ülkemiz sürücü belgesi ile değiştirilmesi zorunlu tutulmuştur.
Ankara Valiliğinin yazı cevaplarında, Suriye uyruklu … isimli kişinin ülkeye giriş tarihinin yasal olmayan yollarla 01/08/2016 tarihi olduğu, kaza tarihinden sonra 03/10/2019 tarihinde B sınıfı sürücü belgesi aldığı bildirilmiş olup, bilindiği üzere ehliyet belgesi mevcut olsa dahi 2918 sayılı TTK’nın 39/5 maddesi ve Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 88. maddesinde belirtilen pasaportu ile birlikte yurda giriş yaptığı tarihten itibaren 6 ay süre ile geçerli olabileceği, süre bitiminde sürücü belgesinin geçerliliğinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafından sunulan belgelerde araç sürücüsünün Zeytinburnu 3. Noterliğinin 16898 yevmiye numarası ile tasdik edilmiş Suriye Arap Cumuhuriyeti İçişleri Bakanlığı Trafik Polis Departmanı tarafından16/09/2015 tarihinde verilmiş ait umumi araç kullanma ehliyet (Tip D2) sahibi olduğu anlaşılmış olup, yukarıda belirtilen mevzuat uyarınca araç sürücünün ülkeye giriş tarihinden itibaren ülkesinde aldığı ehliyetinin geçerlilik tarihinin kaza tarihinden önce dolduğu, davacının ülkemizde geçerli ehliyet belgesini kaza tarihinden sonra edindiği, kaza tarihi itibarıyla sürücü belgesini ülkemiz sürücü belgesi ile süresinde değiştirmediği, dolayısıyla davacıya ait araç sürücüsünün kaza tarihi itibariyle geçerli bir sürücü belgesinin bulunmadığı, ZMSS genel şartlarının B.4 maddesine göre, gerekli sürücü belgesine sahip olmayan kimseler tarafından kullanılması sırasında meydana gelen zararların teminat kapsamı dışında tutulduğu bu nedenle davalı sigorta şirketinin hasardan dolayı bir sorumluluğunun bulunmadığı, kazaya karışan davalıya ait araç sürücünün zararın meydana gelmesinde yüzde yüz oranında kusurlu olduğu, davacıya ait aracın çarpması nedeniyle hasara uğratılan araçta meydana gelen hasar bedelinin bilirkişi marifeti ile tespit edildiği üzere 4.833,39-TL (KDV hariç) olduğu, yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri ve açıklamalar ışığında davacının davalıya karşı TTK md. 1472 uyarınca halefiyet hakkına sahip olduğu, bu suretle meydana gelen zarardan taleple bağlılık ilkesi dikkate alınarak davalının sorumlu olacağı, davacının zarar görene yaptığı ödeme tarihi itibarıyla davalının sorumluluğunun başlayacağı, ayrıca bir ihtar yapılmasına gerek bulunmadığı, ödeme tarihinden takip tarihine kadar işleyecek takipte istenilen yasal faiz hesaplandığında davalının ayrıca 518,20-TL işlemiş yasal faizden sorumlu olacağı, bu suretle başlatılan icra takibine yapılan itirazın yerinde olmadığı, asıl alacak likit olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedileceği anlaşıldığından davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile;
Davacı tarafından davalı hakkında başlatılan Ankara … İcra Müdürlüğünün 2019/12969 sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile 4.744,00 TL asıl alacak ve 518,20 TL işlemiş faiz üzerinden takibin devamına,
Asıl alacak likit olduğundan % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 359,46 TL harçtan peşin alınan 63,56 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 295,90 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 59,30 TL Başvurma harcı, 63,56 TL Peşin harç, 7.80 TL Vekalet harcı, 83,50 TL posta ve müzekkere ücreti, bilirkişi ücreti 700,00 TL olmak üzere toplam 914,16 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki saatlik ücret tutarı karşılığı 1.320,00-TL ticari arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen kararın miktar itibariyle İstinaf yolu kapalı ve kesin olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/12/2021

Katip ….
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır