Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/346 E. 2022/246 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/346 Esas – 2022/246
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2020/346 Esas
KARAR NO : 2022/246

HAKİM :…
KATİP : ….

DAVACI : ….
DAVALI : ….
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/08/2020
KARAR TARİHİ : 07/04/2022
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 15/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin her nevi cephe, çatı, kapı ve pencere sistemleri aksesuarları ile alüminyum doğrama ve cam temini, işçiliği üretimi ve satımı konularında seçkin bir kuruluş olduğunu, davalının alt yüklenicisi olduğu “T.C. İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Sivas İli Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi İnşaatı Yapım İşi” ile ilgili taraflar arasında sözleşme imzalandığını, sözleşme gereği yapımı devem eden işi ile ilgili alüminyum kapak cephe giydirme, cephe açılır kanat takma, ahşap görünümlü alüminyum güneş kırıcıları yapma, alüminyum doğrama, alüminyum doğrama pencere ünitelerini takma ve sürme aksesuarları temin ve imalatlarının birim fiyat üzerinden yapılması konusunda şifahen anlaşma sağlandığını, müvekkilinin sözleşme dışında da davalının kompozit imalatlarını gerçekleştirmiş ve sözleşmede bulunmamasına rağmen alüminyum doğramaları ile ilgili cam malzemelerin teminini de sağladığını, müvekkili şirket sözleşme ile sözleşme dışında edimini üstlendiği alüminyum cephe iş ve imalatlarını fen ve sanat kurallarına uygun olarak davalıya teslim ettiğini, iş teslimleri ile davalı tarafa düzenlenen 27.06.2019 tarih 94806 numaralı 591.627,12 TL tutarlı fatura ile 24.10.2019 tarih 94835 numaralı 250.005,78 TL tutarlı faturalar davalı tarafından ticari defterlerine kaydedildiğini, 31.12.2019 tarih 94859 numaralı 193.956,88 TL tutarlı fatura Ankara … Noterinin 23.01.2020 tarih ve 2303 yevmiye numaralı ihtamamesi ekinde davalıya 28.01.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davalının müvekkil şirketin banka hesabına kısmi ödemeler yapılmış ve çek tesliminin yapıldığını, ödeme ve çek toplam tutarının 805.497,26 TL olduğunu, ayrıca davalı tarafça 19.529,18 TL SGK gideri ve 47.391,35 TL tevkifat kesintisi yapılacağının davacıya bildirildiğini, müvekkilinin tüm uğraş ve çabalarına rağmen 163.000,00 TL bakiye alacağını alamadığını, bunun üzerine davalı aleyhine Ankara … Müdürlüğü 2020/2231 E sayılı dosyası ile toplamda 163.000,00 TL bakiye alacak yönünden ilamsız takip başlatıldığını, davalıya ödeme emrinin tebliğ edildiğini, davalının herhangi bir borcu olmadığı gerekçesi ile takibe itiraz ederek takibin durdurulduğunu, bu nedenle haksız olarak itirazın ile %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının takibe konu yapmış olduğu faturanın ticari kayıtlarında bulunmadığı gibi Ankara … Noterliği 30.01.2020 tarih ve 3035 yevmiye numaralı ihtarnamenin davacının fatura ile talep ettiği alacak olmadığını, davacının sözleşme ve şartlara uygun kesmiş olduğu faturalar toplamda 798.603,06 TL ihtilafsız süresi içinde ödendiğini, somut uyuşmazlıkta ihtilafın, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri ve bağlı olduğu ana sözleşme şartlarına göre çözümleneceğini, bu halde davacı tarafın sözleşmesel edimlerinin tam ve eksiksiz olarak teslim ettiğini ispat etmesinin gerektiğini, ancak mevcut durum, ihtarnamemiz ve sözleşme hükümlerince davacının iddiasının ispatı maddi gerçeklere aykırı olduğunu, sözleşmede birim fiyatı olmayan fakat daha sonra yapımına karar verilen alüminyum kompozit kaplama imalatının birim fiyatı belirlenirken o tarih itibari ile tarafımızdan fiyat teklifleri alındığını ve bu piyasa teklifleri ile bakanlık birim fiyatları. dikkate alınarak hakedişe eklenmiş olmasına rağmen davacı tarafından tek taraflı belirlenen fahiş fiyat dikkate alınarak faturalandırılma yapıldığını, Davacının tek taraflı ve dayanaksız fiyatlandırmasının kabulünün mümkün ve makul olmadığını, davacı taraf iş süresi içinde ve bu sürenin dışında işin yapımına engel yahut davalı şirketten kaynaklanan aksamalar konusunda hiçbir ihtarda bulunmadığını, TBK 117 vd hükmünce temerrüte düşürülmesinin ardından cevap niteliğinde ihtar yolladığını, ancak işin tamamlanması eksiklerin giderilmesi konusunda hiçbir çalışması olmadığını, işi tam ve belirlenen şartlarda teslim etmemiş, eksik aksak işlerin giderildiğini, sözleşme maddeleri ve maddi gerçeklerle açıklanan durum gereği, davacı yerinde yapılan ölçümlere göre fiyatlama yapması gerekmekteyken tek yanlı ve onayları olmayan ölçüler üzerinden mevcutken, cam hariç olarak fiyatı kabul etmiş ve fiyatın üzerine ayrıca cam bedeli ekleyerek bedel talep ettiğini, talep edilen miktarın, eksik ve hatalı yapılan işler ile sözleşme dışı fiyat ve miktar belirlenmesine ait bedele ait olduğunu, mevcut sözleşme, temerüt ihtarı ve maddi gerçek karşısında davanın haksız ve dayanaksız olduğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Seymenler Vergi Dairesi, Sincan Vergi Dairesi, Ankara … Müdürlüğüne müzekkere yazıldığı görüldü.
Mahkememizce dava konusu işin yapıldığı yer mahkemesine talimat yazılmış olup, Sivas 1. Asliye Hukuk Mahkemesince keşif incelemesi yaptırılarak bilirkişi heyetinden rapor aldırılmıştır.
Aldırılan raporlara göre özetle; taraflar arasında imzalanan taşeronluk sözleşmesi, bakanlık yazı cevabında belirtilen sözleşme, şartname, hakediş vs. tüm evraklar incelenerek taraflar arasında yapılan imalatlar ise as-bullt projeler ve yerinde yapılan ölçümlerle metrajlandırıldığı, davacının sözleşmedeki edimlerinden – farklı imalatlar kullandığı bu imalatların kullanıma engel olmadığı tespit edilmiş bu imalatların bedel farkları hesap edilmiş olup sözleşme dışı yapılan işin miktarı ve yapım tarihindeki birim fiyatı tespit edilerek hesaplamalar yapılmış, toplam hesaplanan Kdv Dahli bedel 995.757,66 TL olduğu, toplam İş bedeli 995.757,66 TL hesaplandığı, itilafsız olarak ödenen 798.603,06 TL düşüldüğünde,davacının alacağının 197.154,69 TL olacağı rapor edilmiştir.
Mahkememizce taraf itirazlarının karşılanması ve taraf ticari kayıtları üzerinde inceleme yapılması için bilirkişiler Sultan Erdoğan, Abdurrahman Temiz ve Figen Küçükşahin’den bilirkişi raporları aldırılmıştır.
Aldırılan raporlara göre özetle; davacı (2019 yılı ticari defteri görülememiştir.) taraf 2020 yılı ticari defterinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı ancak defter kayıt düzenindeki hata/eksikler nedeniyle lehe delil hususunun sayın mahkemenizin takdirinde olduğu, davalı taraf 2019 yılı ticari defterinin açılış ve kapanış tasdikleri, 2020 yılı ticari defterleri berat onaylarının süresi içerisinde yapıldığı, ancak defter kayıt düzenindeki hata/eksikler (devir bakiyesi) nedeniyle lehe delil hususunun sayın mahkemenizin takdirinde olduğu, davacı tarafından 31.12.2019 tarihinde düzenlenen satış faturasının defter kayıtlarında bulunduğu ancak ilgili dönemde BS Form beyanı ile beyan edilmediği, davalı tarafından ihtamame ile iade edilen fatura ile ilgili kayıt ve beyan bulunmadığı, uyuşmazlığa konu edilmeyen 2 adet faturanın defter kayıtlarında bulunduğu ve döneminde BA Form Beyanı ile beyan edildiği tespit edildiği, taraf ticari defter bakiyelerinin birbiri ile uyumlu olmadığı, 08.04.2020 ve 24.05.2020 tarihli bilirkişi heyet raporlarında tespit edilen ölçü ve birim fiyatlarla ilgili tespitin yerinde olduğu, açıklanan hususlar neticesinde takdiri sayın mahkemenize ait olmak üzere mal ve hizmet teslimi, davacı işçileri için ödendiği belirtilen tutar ve yapıldığı belirtilen tüm gider kalemlerinin toplamı sonrası olmak üzere alternatifli hesaplama yapıldığı, bu durumda davalı tarafından davacıya ödenmesi gereken tutarların; mal ve hizmet teslimi sonucu 155.189,66-TL, davacı işçileri için ödendiği belirtilen tutar düşülecek ise 111.664,52-TL olduğu, gider kalemlerinin tamamının düşülmesi sonucu davacının alacağının 101.056,52-TL olduğu rapor edilmiştir.
Dava, taraflar arasında yapılan taşeronluk sözleşmesi gereğince davacının alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine yapılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. (İİK. md. 67)
Ankara … Müdürlüğünün 2020/2331 Esas sayılı dosyası, sözleşme sureti, tarafların bildirdiği deliller ve beyan dilekçeleri, tarafların ticari defter ve kayıtları, ödeme belgeleri, müzekkere cevapları, keşif inceleme tutanağı, bilirkişi raporları ve diğer belgeler dosyada mevcuttur.
Ankara … Müdürlüğünün 2020/2331 Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde: 18/02/2020 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibinde dosya alacaklısının davacı, borçlusunun davalı olduğu, alacağın 163.000,00-TL tutarlı olduğu, takip konusu borç sebebinin cari hesap bakiye alacağı olduğu, ödeme emrinin davalıya 20/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 24/02/2020 tarihinde borca itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, davacının yasal süresi içerisinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Taraflar tacir olduğundan mahkememizce yargılamaya devam olunmuştur.
Eser sözleşmesi; yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir (TBK m. 470; mülga BK m. 355). Eser sözleşmesinde yüklenici, üstlendiği edimleri iş sahibinin haklı menfaatlerini gözeterek sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır. Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğun belirlenmesinde benzer alandaki işleri yüklenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kurallara uygun davranış esas alınır. Yüklenici kararlaştırılan eseri aksine bir düzenleme yoksa kendisi veya kendi yönetimi altında başka bir kişiye yaptırabilir (TBK m. 473). Yüklenici, sözleşmede kararlaştırılan sürede işe başlamak ve bitirmek zorundadır. Yüklenici, eserdeki açık ve gizli ayıplardan dolayı iş sahibine karşı sorumludur (TBK m. 474). Sözleşmede kararlaştırılan niteliklerin veya dürüstlük kuralları gereğince bulunması gereken lüzumlu vasıfların eserde bulunmaması ayıp olarak nitelendirilir. Açık ayıp, eserin iş sahibine teslim anında kolaylıkla görülebilen ve fark edilebilen ayıplardır. Buna karşılık gizli ayıp, eserin tesliminden sonra ve kullanım sırasında ortaya çıkan ayıplardır. İş sahibi, eseri teslim alır almaz işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz eseri gözden geçirmesi ve varsa ayıpları yükleniciye bildirmekle yükümlüdür. Önemle ifade etmek gerekir ki, eserin ayıplı olması, yüklenicinin açıkça yaptığı ihtara karşın, işsahibinin verdiği talimattan doğmuş bulunur veya herhangi bir sebeple işsahibine yüklenebilecek olursa işsahibi, eserin ayıplı olmasından doğan haklarını kullanamaz. (TBK m. 476)
TTK 23-1/c maddesine göre “malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içerisinde durumu satıcıya ihbar etmelidir, açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içerisinde incelemek veya incelettirmek ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu bu süre içerisinde satıcıya ihbarla yükümlüdür, diğer durumlarda TBK 223. maddesinin 2. fıkrası uygulanır. TBK 223. maddesine göre, alıcı devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz gözden geçirmek ve satılandan satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse bunu uygun bir süre içerisinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak satılanda olağan bir gözden geçirme ile ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde bu hüküm uygulanmaz, bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa hemen satıcıya bildirilmelidir, bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul etmiş sayılır.
Eser sözleşmelerinde işin tamamlanarak teslim edildiğinin ispatının yüklenicide, iş bedelinin ödendiğinin ispatının ise iş sahibinde olduğu, bu nedenle faturanın tek başına işin yapıldığını yahut teslim olgusunun gerçekleştiğinin kanıtlamaya yeterli olmadığı, yüklenicinin iş bedeline hak kazanabilmesi için eser sözleşme ve ekleri ile fen ve tekniğine uygun olarak tamamlayıp iş sahibine teslim ettiğini ayrıca kanıtlaması gerektiği bilinmektedir.
HMK.nun 222/1, 220/3 maddeleri gereğince taraflara dava konusu ticari defter ve kayıtlarını sunması süre verilmiş ve bilirkişilerce tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmiştir.
Mahkememizce bilirkişi kurulu Doç Dr. T… ‘den alınan 04/03/2022 tarihli rapora göre;
Mali Yönden Yapılan Değerlendirmeye göre; davacı taraf kayıtlarına göre davacıya ait 2019 yılı ticari defterleri Ankara 2. Vergi Mahkemesinin 2021/142 E sayılı dava dosyası kapsamında incelemede olduğundan fiili olarak ilgili yıl defterleri görülmediğini, 2020 yılına ait Yevmiye Defterinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresi içerisinde yapıldığı görüldüğünü, davacı tarafın davalıya ait kayıtlarını 120.KO2 alıcılar hesabında izlendiği, davacı tarafından davalıya 2019 yılı içerisinde KDV dâhil toplam tutarı 1.035.589,78 TL olan 3 adet fatura düzenlendiği (30.06.2019 tarihinde 591.627,12; 31.10.2019 tarihinde 250.005,78; 31.12.2019 tarihinde 193.956,88) davalı tarafından 710.000,00 TL ödeme kaydı bulunduğu (10.07.2019 tarihinde 190.000,00TL ve 10.11.2019 tarihinde 120.000,00 TL) davalıya ait cari hesabın 2019 yılını 325.589,78 TL borç bakiye hesabının 2020 yılını 325.589,78 TL borç bakiyesi ile kapattığı,
Davalı taraf kayıtlarına göre; Davalının 2019 yılı defterinin açılış ve kapanış tasdikinin süresi içerisinde yapıldığı, – Davalının 2020 yılında E-Defter mükellefi olduğu berat onaylarının süresi içerisinde yapıldığı, davalı muavin defter kaydında “01.01.2019 Devir Bakiyesi” açıklamalı 34.999,42 TL, 10.02.2019 tarihli 400.000,00 TL, 20.03.2019 tarihli 30.000,00 TL, 10.07.2019 tarihli 190.000,00 TL, 20.10.2019 tarihli 20.000,00 TL, 10.11.2019 tarihli 120.000,00 TL olmak üzere toplam 794.999,42 TL borcuna ödeme yapıldığı, 30.06.2019 tarihli 591.627,12 TL ve 31.10.2019 tarihli 250.005,78 TL toplam borcunun olduğu 841.632,90TL kalan borcunun 46.633,48 TL olduğu ve alacak bakiyesi ile kapatılmasına rağmen, 2020 yılında 26.633,48 TL alacak bakiyesi olduğu, taraflar arasındaki ticari kayıt uyuşmazlıkları davacı tarafın 31.12.2019 tarihli 193.956,88 TL lik alacaklı fatura kaydı davalı tarafta bulunmadığı, davacı tarafa göre 325.589,78 TL alacaklı kapattığı tespit edildiği, davalı tarafın Devir Bakiyesi açıklamalı 34.999,42 TL’nin 2018 yılından devreden “avans bakiyesi” olduğu, 20.03.2019 tarihli 30.000,00 TL ve 20.10.2019 tarihli 20.000,00 TL ödeme kaydının bulunmadığı tespit edildiği, davalı tarafa göre 26.633,48 TL borçlu kapattığı, davalı ve davacı ticari defter kayıtlarının uyumlu olmadığının tespit edildiği,
Teknik yönden ve hesap yönünden yapılan değerlendirmeye göre, birinci ve ikinnci bilirkişi raporlarında tespit edilen ölçü ve tespitin yerinde olduğu ve heyetimizce de yapılan imalat tutarının söz konusu raporlardaki gibi 995.757,66 TL kanaatine varıldığı, davacı yan dava dilekçesinde; davalıdan kısım çekler karşılığı olarak kısmen ve banka dekontları ile ödemeler yapıldığı beyan edilerek, bunların karşılığında 805.497,26 TL nin tahsil edildiği, bunun yanında davalı tarafından 19.529,18 TL SGK ödemesinin ve 47.391,35 TL tevfikat kesintisinin varlığının bildirildiğini ifade edildiği, tevfikat kesintisi hesaplarımıza dahil edildiğinden hesaplamada dikkate alınmaması gerekeceği, davacı yüklenicinin kabul beyanı davalının defterlerindeki ödeme miktarından fazla olduğundan davacıya yapılan ödeme tutarının 805.497,26 TL olarak dikkate alınması ve SGK pirim ödemesinin de davacı alacağından indirilmesi gerektiği, buna göre davacının alacağının 125.162,64 TL olduğu, davacının itirazının iptaline konu ettiği tutarın 163.000 TL olduğu, %20 icra inkar tazminatının verilmesi gerektiği rapor edilmiştir.
Yukarıda belirtilen bilirkişi raporu taraf kayıtlarına, dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli olduğundan hükme esas alınmıştır.
Deliller değerlendirilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlığın, taraflar arasında yapılan 30/01/2019 tarihli sözleşmeye dayalı inşaat yapım işine ilişkin olarak davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın yerinde olup olmadığı, bahse konu inşaat yapım işi nedeniyle tarafların edimlerini sözleşmeye uygun yerine getirip getirmedikleri, davacı tarafın sözleşme dışında ve fazla olarak imalatı bulunup bulunmadığı, buna ilişkin olarak malzeme teslim edilip edilmediği, davalı taraf usulune uygun edimini yerine getirmediyse davacının sözleşme koşullarına göre davalıdan alacaklı olup olmadığı alacaklı ise alacağın varlığı ve miktarı ile alacağın likit olup olmadığı noktalarında toplanmıştır.
Taraflar arasında sözleşme incelendiğinde, davalının işveren, davacının ise taşeron sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığı, sözleşme konusunun Sivas Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi İnşaatı Yapım İşine ilişkin olduğu, davacının sözleşmenin imzalanmasını müteakip işe bağlayacağı ve taahhüt konusu işleri 30/04/2019 tarihine kadar bitireceği, aksi takdirde gecikilen her gün için davalıya 1.500,00-TL ödeneceği ve hakedişten mahsup edileceği, sözleşme gereği yapılacak her bir işin m2 ve kg cinsinden birim fiyatlarının yer aldığı, fiyatlara KDV’nin dahil olacağı ve davacıya KDV tevfikatı uygulanacağı, iş süresince gerek idare, müşavir firma ve gerekirse işveren elemanları tarafından işlerin kontrol edileceği, şantiye şefliğince yapılan aylık hakedişlerin işverenin incelemesinden sonra her ayın 15’ine kadar davacıya ödeneceği anlaşılmıştır.
Somut olay incelendiğinde, taraflar arasında yukarıda belirtilen sözleşme konusunda anlaşıldığı, davacının üzerine düşen işi yerine getirdiğinden ve alacağını alamadığından bahisle davalı hakkında icra takibine giriştiği, davalının itirazı üzerine süresinde eldeki davanın açıldığı, mahkememizce Sivas Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak İç İçişleri Bakanlığı Sivas Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi İnşaatında bilirkişiler huzurunda keşif incelemesi yapılarak taraflar arasında yapılan taşeronluk sözleşmesi, bakanlık yazı cevabında belirtilen sözleşme, şartname, hakediş vs. tüm evraklar incelenerek taraflar arasında yapılan taşeronluk sözleşmesi gereği davacının sözleşme/şartnamede belirlenen adet ve metrajlara uygun olarak tüm edimlerini yerine getirip getirmediği, sözleşme dışı iş yapılıp yapılmadığı, yapıldı ise dosyada yazılı bir birim fiyatı bulunmaması halinde yapıldığı tarih itibarıyla piyasa değeri tespit edilerek bilirkişi raporu sunulması istenilmiş olup, sunulan ve mahkememizce de itibar edilen bilirkişi raporuna göre davacının sözleşme ve sözleşme dışında olduğu belirtilen alüminyum kompozit cephe kaplama işi nedeniyle (piyasa rayicine göre bedeli tespit edilerek ilave edilmiştir) yapmış olduğu imalat bedelinin KDV dahil 995.757,66-TL olduğu anlaşılmıştır. Taraf ticari defter ve kayıtları incelendiğinde, davacı tarafın kayıtlarına göre davalının 710,000,00-TL ödemede bulunduğu, davalı kayıtlarına göre ise davalının 794.999,42-TL ödemede bulunduğu ve her iki tarafın kayıtlarının birbiriyle uyumlu olmadığı anlaşılmakla birlikte dava dilekçesinde davacı vekilinin davacıya yapılan ödeme tutarını 805.497,26-TL olarak belirtmesi karşısında bu ödeme tutarı dikkate alınarak yargılamaya devam olunmuştur.
Yapılan imalat ve kabul edilen ödeme tutarlarından hareketle özellikle davalı tarafın itirazlarını karşılar nitelikte tanzim edilen ve hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, bina içi boşlukların kapatılması nedeniyle kullanılan alüminyum kaplama çıtaları bedeli sözleşmeye dahil olduğundan bu nedenle yapılan imalat bedelinden davalının sorumlu olacağı, cam ve çift açılır kanat makaslarının idare tarafından yapılan geçici kabulde olduğu gibi kabul edilmesi ve davalının bu imalat sebebiyle bir ihbar veya ihtar bildiriminde bulunmaması sebebiyle davacı alacağından bir kesinti yapılamayacağı, davalının alüminyum doğrama ayarı nedeniyle ödeme yaptığı belirtilmişse de ödemeye dair ticari defter ve kayıtlara yansıyan bir faturaya rastlanılmaması ve davacıya ihtar veya ihbarda bulunulmaması nedeniyle davalının bu itirazına itibar edilmediği, sözleşmeye göre çift açılır kanat takılması imalatı içerisinde cam imalatının dahil olmaması nedeniyle ve davalının bir ihtarda bulunmaksızın hangi kusurlu imalata dayalı olduğu belli olmayacak şekilde dava dışı bir şirkete 6.608,00-TL ödemede bulunması ile bunun alacaktan mahsup edilmesine yönelik itirazların yerinde olmadığı, davalının mali müşaviri tarafından oluşturulan icmal tablosunda belrtilen maaş, sgk ve stopaj açıklamalı gider toplamı olan 43.525,14-TL’nin davalı kayıtlarında bulunmadığı, bu olgular dikkate alınarak davacı tarafından kabul edilen 805.497,26-TL tutarından sözleşmeye göre yapılması gerekli tevfikat kesintisi ve davacının beyan ettiği 19.529,18-TL SGK kesintisi uygulandığında davacının davalıdan 125.162,64-TL alacaklı olduğu, davalının fazlaca istenen kısım yönünden takipte yapılan itirazının yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Dosya içerisinde toplanan deliller, icra dosyası, ticari defter kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre, davacı tarafın bilirkişi heyeti tarafından hesaplanan sözleşmeden kaynaklı bakiye asıl alacak istemi nedeniyle icra takibi yapmakta haklı olduğu, kabul edilmeyen alacak tutarı yönünden davalının itirazında haklı olduğu, bu suretle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından icra takibine yapılan itirazın kısmen iptali ile icra takibinin devamına, asıl alacak likit olmadığından davacı lehine icra inkar tazminatı verilmesi ile davacı takipte kötüniyetli olmadığından davalı lehine kötüniyet tazminatı verilmesi taleplerinin reddine ve yargılama giderlerinin davanın kabulü oranında davalıdan tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
Davalı hakkında başlatılan Ankara … müdürlüğünün 2020/2231 takip sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile 125.162,64-TL asıl alacak üzerinden takibin devamına,
Asıl alacak likit olmadığından davacı tarafın icra inkar tazminatı; davacı taraf takibinde açıkça kötü niyet olmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gereken 8.549,86TL harçtan peşin alınan 1968,64-TL harcın mahsubu ile bakiye 6.581,22 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 15.840,45-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 5.675,60-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 54,40-TL başvuru harcı, 1.968,64-TL peşin harç,7,80-TL vekalet harcı, 419,90 TL keşif harcı olmak üzere toplam toplamı 2.450,74 TL ile,
Davacı tarafından yapılan 9.750,00-TL, bilirkişi ücreti, 372,50-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 10.122,50-TL’nin kabul / red oranına göre 7.772,75 -TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki saatlik ücret tutarı karşılığı ticari arabulucu ücreti olan 1.320,00-TL’nin kabul/red oranına göre hesaplanan 1.013,58-TL’nin davalıdan, 306,41-TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.07/04/2022

Katip …
E-imzalı

Hakim
E-imzalı