Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/311 E. 2022/361 K. 13.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/311 Esas – 2022/361
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/311
KARAR NO : 2022/361

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

HAKİM :…
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/07/2020
KARAR TARİHİ : 13/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalı şirketten ticari satımdan kaynaklanan alacağı nedeniyle …. esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalı şirket tarafından borcun varlığı inkar edilerek borcun tamamına ve ferilerine itirazı üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile….Esas sayılı dosyasında fazlaya ilişkin hak ve talepleri saklı kalmak kaydıyla şimlik 5000TL üzerinden takibin devamına, işleyecek ticari faiziyle birlikte, %20den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı-alacaklı taraf ile müvekkili arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan bedelin ödenmediği iddiasıyla müvekkili hakkında icra takibi başlatıldığını, taraflar arasındaki ticari ilişki gereğince kararlaştırılan bedelin müvekkili tarafından tüm borç fer’ileri ile birlikte eksiksiz olarak davacı-alacaklı tarafa ödendiğini, ekte sunulan defter ve kayıtlardan da açıkça görüleceği üzere müvekkili tarafından farklı tarihlerde ödemeler yapılmış olup müvekkilinin davacı-alacaklıya herhangi bir borcu kalmadığını beyanla davanın reddini savunarak, alacaklı aleyhine takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini isteyerek davanın reddini savunmuştur.
H U K U K İ N İ T E L E N D İ R M E – G E R E K Ç E :
Dava, Faturaya ve cari hesap ilişkisine dayalı alacağın tahsili için yapılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. (İİK 67)
İcra dosyası: Alacaklı;… tarafından borçlu … Esas numaralı dosyası ile 04.11.2019 tarihinde icra takibi yaparak 304.099,45.-TL cari hesap ev faturalardan kaynaklı Asıl Alacak, 18.520,91.-TL İşlemiş Faiz olmak üzere 322.620,36.-TL tutarındaki toplam alacağın tahsiline kadar %9 (Yasal) faizi masraf ve vekalet ücreti ile kısmi ödemelerde Borçlar Kanununun 100.maddesine göre tahsilini talep ettiği, takip talebinde alacağın sebebi; “13.07.2019 tarihli 304.099,45.-TL tutarlı cari hesap ve faturalar ” olarak açıklandığı, fatura örneklerinin takip talebine de eklendiği ,borçlunun yasal süre içinde borca itiraz ettiği takibin durduğu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
DELİLLER: Fatura, icra dosyası, ticari, defterler ve muhasebe kayıtları, tanık beyanı, yüksek yargı kararları, bilirkişi raporu, beyan dilekçesi, yemin ve ikamesi mümkün her türlü hukuksal delil.
Ticari defter kayıtları ve bilirkişi raporları :
15/06/2021 tarihli SMM bilirkiş…ten aldırılan bilirkişi raporunda özetle; ” Raporumuz içerisinde yapılan açıklamalar muvacehesinde, dosyaya mübrez belge, bilgi, takip dosyası, davacı yana ait incelenen ticari defterleri, dosya üzerinde yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde;
Davacı yanın incelenen ticari defter ve kayıtlarında davalı yandan alacağının bulunmadığı,
Davalı yanın incelen ticari defter ve kayıtlarında ise davacı yana takip tarihi itibarıyla 16.273,27 TL borçlu olduğu, görülmüştür.
Tarafların incelenen ticari defter ve kayıtlarında farklılıklar tespit edildiği; işbu farkın nedeninin ise;
Davalı yanın kayıtlarında yer alan, ancak; davacı yanın ticari defter ve kayıtlarında yer almayan 2018 yılından devir gelen 942,62 TL borç/alacak bakiyesi ile,
Davacı yanın kayıtlarında yer alan, ancak; davalı yanın ticari defter ve kayıtlarında yer almayan, davacı yan tarafından tanzim edilen 23 adet toplam 335.887,72 TL bedelli fatura ve yine,
Davacı yanın kayıtlarında yer alan, ancak; davalı yanın ticari defter ve kayıtlarında yer almayan davalı yan tarafından davacı yana yapılan toplam 351.218,37 TL tutarındaki ödemeye ilişkin olduğu” rapor edilmiştir.
21/12/2021 tarihli SMM bilirkişi…’ten aldırılan bilirkişi EK raporunda özetle; “Raporumuz içerisinde yapılan açıklamalar muvacehesinde, dosyaya mübrez belge, bilgi, takip dosyası, davalı yana ait incelenen 2020 yılı muavin defter kayıtları ve ödeme belgeleri, dosya üzerinde yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde;
Davacı yanın incelenen ticari defter ve kayıtlarında davalı yandan alacağının bulunmadığının kök raporda tespit edildiği,
Davalı yanın incelenen ticari defter ve kayıtlarında davacı yana borcunun bulunmadığı, görülmüştür.
Davacı yan tarafından tanzim edilen ancak davalı yan defterlerinde kayıtlı olmayan ve yine davalı yan tarafından ilgili dönem BA bildirim formu ile bildirimi yapılmayan kök raporda detayları verilen 28 adet 310.680,00 TL (KDV Hariç) tutarlı faturanın davalı yana teslimine ilişkin belgenin, elektronik faturalar için onay raporunun dosyaya ibraz edilmesi halinde bu konuda yeniden bir değerlendirme yapılabileceği” rapor edilmiştir.
15/02/2022 tarihli SMM bilirkişi …’ten aldırılan bilirkişi 2. EK raporunda özetle; “Raporumuz içerisinde yapılan açıklamalar muvacehesinde, dosyaya mübrez belge, bilgi, takip dosyası, Elektronik Fatura Onay Raporları, Kargo Teslim Belgeleri ve dosya üzerinde yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde;
1- Davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ekinde sunulan “Elektronik Fatura Onay Raporlarının” tetkikinde onay raporlarının davacı yan tarafından tanzim edilen 59 adet faturaya ilişkin olduğu ve bu 59 adet faturanın zaten davacı yanın defterlerinde kayıtlı olduğu, anılan faturalarla ilgili olarak taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı,
2- Davacı yan tarafından tanzim edilen ancak davalı yan defterlerinde kayıtlı olamayan diğer 24 adet faturanın irsaliyeli fatura olduğunun anlaşıldığı, işbu faturaların teslimine ilişkin faturalar üzerinde teslim alan/teslim eden imzalarının bulunmadığı,
3- Davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ekinde sunulan “Kargo Teslim Belgelerinin” tetkikinde ise; 03.08.2019, 04.09.2019, 02.10.2019, 02.11.2019, 06.12.2019 ve 03.01.2020 tarihlerinde davacı yan tarafından davalı yana kargo gönderildiğinin anlaşıldığı, ancak anılan kargo gönderilerinin içeriği ile ilgili herhangi bir tespit yapılamadığı,
5- Kök rapor ile birinci ek raporda da belirtildiği üzere; davacı yanın defterlerinde davalı yandan alacağının bulunmadığı, davalı bakiyesinin sıfır olduğu,
Davalı yanın incelenen ticari defter ve kayıtlarında davacı yana borcunun bulunmadığı” rapor edilmiştir.
İspat yükü davacı taraftadır. Tarafların birbiriyle uyumlu ticari defter ve kayıtlarında SMM bilirkişi marifetiyle yaptırılan incelemede davalının davacıya borcu bulunmadığı tespit edilmiştir.
Faturanın hukuki niteliği hakkında açıklamalar: Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın onu teslim alan kişiyi borç altına sokabilmesi için taraflar arasında borç doğurucu bir ilişkinin varlığı ve faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Borç münasebeti olmaksızın düzenlenen ve muhatap tarafından her nasılsa teslim alınan faturaya sekiz günde itiraz edilmemiş olması onu borç altına sokmaz …
İtirazın iptali davası icra dosyasındaki takip talebine bağlı bir dava olup, yargılamanın buna bağlı olarak yürütülmesi gerekmektedir. Takipteki faturalar üzerinden inceleme yapılmış, dava konusu faturaların ve fatura konusu malların teslimi ispat edilememiştir. Taraflar arsında akdi ilişkinin bulunduğu ihtilafsız ise de, davacı tarafından düzenlenen 24 adet faturanın davalıya tebliğ edildiği de ispatlanamamıştır. Düzenlenen faturaların irsaliyeli fatura olup üzerinde teslim eden ve teslim alan imzalarının bulunmadığı, faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalının defter ve kayıtlarında davacıya herhangi bir borcu bulunmadığı, kargo taslim belgelerinden ise kargo gönderilerinin içeriği tespit edilememiştir.
Davacı cari hesabında ise davalıdan alacağının bulunmadığı belirlenmiş olup davacının faturaya dayalı alacak iddiasını yazılı delillerle ispat edemediği kabul edilmiştir.
Davacı taraf delil listesinde bildirdiği yemin deliline dayanmak istemiş ve davacı davalıya yemin teklif etmiştir. Yemin eda etmek üzere çağrılan davalı 13/05/2022 tarihli celsedeki yemin metnindeki Beyanında, ” Davacı …ile aramızda yazılı bayilik sözleşmesi vardı, bu sözleşme uyarınca kendilerinden mal aldık ancak ödemelerimize de banka havaleleri ve çek vesaire ile yaptık, ödemelerimizin hepsi resmi yollardan oldu, defterlerimizin tamamı da usulüne uygun olarak tutulmuştur, defterlerimizdeki kayıtlar doğrudur, davacı tarafa herhangi bir borcumuz yoktur,” demiştir.
Davalı çağrıldığı duruşmaya gelerek takip konusu faturalar nedeniyle davacıya borcu kalmadığı, defterlerinin usulüne uygun tutulduğu konusunda yemin eda ettiğinden takibe konu faturaya dayalı alacak olgusu ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmiştir.
Davacının takipte kötüniyeti ispat edilemediğinden tazminat talebi reddedilmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2) Dava açılışında alınan 85,39 TL peşin harcın alınması gereken 80,70 TL harçtan düşülmesi ile bakiye 4,69 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde YATIRANA İADESİNE,
3) 6102 sayılı …kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin DAVACIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4) Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.000,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
5) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde … Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.13/05/2022

Katip ….

Hakim …

“Bu Evrak 5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre UYAP Sistemi Üzerinden Elektronik Olarak İmzalanmıştır.”