Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/286 E. 2021/820 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/286 Esas – 2021/820
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2020/286 Esas
KARAR NO : 2021/820

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av…
DAVALI :….
VEKİLİ : Av. ….

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/07/2020
KARAR TARİHİ : 09/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 23.02.2019 tarihinde, davacı …’ın yolcu olarak bulunduğu, dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile … Güney Yolunu takiben Ankara İli istikametine seyir halindeyken, Kimyasal Park’a 500 metre mesafe kala sürücünün direksiyon hakimiyeti kaybetmesi neticesinde trafik kazası meydana geldiğini, trafik kazası nedeniyle davacının ağır şekilde yaralandığını, geçici ve kalıcı işgöremezliğe maruz kalmış ve bakım ihtiyacı doğduğunu, dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde, davacının hiçbir kusuru bulunmadığını, kazaya karışan … plaka sayılı aracın, kaza tarihi itibariyle 4101800969869 nolu Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi uyarınca davalı…A.Ş.’nin teminatı kapsamında olduğunu, davacı kuyruk sokumu, kalça, uyluk, ayak bilek ve burun kemiklerindeki kırıklar başta olmak üzere vücudunun çeşitli yerlerinde kırıklar, ezilme ve yaralanmalar meydana geldiğini, bu nedenle hareket kısıtlılığı meydana gelen davacının, geçici ve kalıcı işgöremezliğe maruz kalmış ve bakım ihtiyacı doğduğunu, uğramış olduğu maddi zararların tazmini için gerekli bilgi ve belgelerle birlikte davalı…A.Ş.’ye başvuruda bulunulduğunu, davalı nezdinde 4100776888/1 nolu hasar dosyası oluşturulduğu ve bu kapsamda kısmi ödeme yapıldığını, ancak bu ödemenin davacının uğradığı zararları karşılamaktan uzak, fahiş miktarda eksik ve yetersiz olduğunu bildirmiş, …’ın ağır şekilde yaralanması, geçici ve kalıcı işgöremezliğe uğraması ve bakım ihtiyacının doğması nedeniyle, HMK madde 107/2 uyarınca başlangıçta belirttiğimiz talebimizi arttırım hakkımız saklı olmak üzere; sürekli işgöremezlik tazminatı olarak şimdilik 10.000.00 TL, geçici işgöremezlik tazminatı olarak şimdilik 100,00 TL, bakıcı gideri tazminatı olarak şimdilik 100,00 TL olmak üzere toplam şimdilik 10.200,00 TL bakiye maddi tazminatın kaza tarihi olan 23.02.2019 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsili ile müvekkil davacıya ödenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, dava şartı yokluğu sebebiyle, davanın usulden reddi gerektiğini, davacı tarafça dava öncesi davalı şirkete usulüne uygun bir başvuru yapılmadığından, kanunda öngörülen başvuru şartının gerçekleşmediğini, bahsi geçen … plakalı aracın davalı şirketçe 15.08.2018-2019 tarihleri arasında 4101800969869 numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu poliçelerden dolayı sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olmak üzere, ölüm/sakatlık halinde her biri için ayrı ayrı azami 360.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, manevi tazminatın poliçe teminatı kapsamında olmadığını, 23.02.2019 tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle davacı …’ın yaralanmasıyla meydana gelmiş olan zararların tazmini için davacı adına düzenlenen 21.10.2019 tarihli ibraname neticesinde müvekkil sigorta şirketi tarafından 13.11.2019 tarihinde 50.099.65-TL ödeme yapıldığını, davalı şirketin davacıya yapmış olduğu ödemeyle zarar giderildiğini, şirketin sorumluluğunun sona erdiğini, davalı şirkete sigortalı aracın kazanın meydana gelmemesi için elinden gelen tüm özeni gösterdiğini, gerekli tedbirleri almasına rağmen söz konusu kazanın oluşmasına engel olamadığını, kaza tespit tutanağında sigortalı araç sürücüsüne atfedilen kusur oranın kabul edilemez olduğunu, davacının kalıcı maluliyeti söz konusu ise; davacının maluliyeti “erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkında yönetmeliğe” göre tespit edilmesi gerektiğini, 15.08.2018 tanzim tarihli davaya konu poliçe ve 23.02.2019 tarihinde gerçekleşen dava konusu olay, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Genel Şartları ve 26.04.2016 tarihli KTK değişikliğinden sonra meydana geldiğinden maluliyetten kaynaklı tazminat istemleri de 01.06.2015 tarihinden sonra yürürlüğe giren Yeni Genel Şartların ilgili hükümlerine göre belirlenmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri zararlarından sigorta şirketinden sorumluluğu bulunmadığını, geçici iş göremezlik tazminatının tedavi teminatı içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini, ZMSS genel şartlarına göre “geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri zararı” poliçe teminatı kapsamında olmaması nedeniyle geçici iş göremezlik zararı talebi tarafımızca kabul edilemez nitelikte olduğunu, sürekli sakatlık tazminatı belirlenirken; vergilendirilmiş gelir yoksa asgari ücret baz alınması gerektiğini, davayı ve talebi kabul anlamına gelmemek kaydıyla huzurda ki davada, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve eki olan “TRH 2010 tablosu” uygulanması gerektiğini, davacı yana SGK tarafından rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı veya gelir bağlanıp bağlanmadığının tespiti gerektiğini, kaza esnasında davacının emniyet kemerinin takılı olup olmadığı konusunun araştırılması gerektiğini, sürücü beraberindeki yolcu bakımından hatır taşıması nedeniyle belirlenen tazminattan indirim yapılması gerektiğini, dava dilekçesinde, davacı yan …’ın araçta yolcu olduğu iddia edildiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla bir an için aksi düşünüldüğünde ise bu değerlendirme yapılırken de davacının, araçta hatır için taşındığı açıkça ortada olduğundan, hatır taşıması söz konusu olduğundan tazminat bedelinden makul bir oranın indirilmesi gerektiğini, davacı yanın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiz talebi haksız olduğunu bildirmiş, sunulan ve re’sen göz önüne alınacak nedenlerle; öncelikle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan davanın, başvuru şartı yasada belirtildiği şekilde yerine getirilmediği için usulden reddine, her halükarda açıkladığımız nedenler doğrultusunda davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat isteminden ibarettir.
Davacı, UYAP üzerinden gönderdiği feragat dilekçesinde tarafların karşılıklı anlaştığını ve sulh protokolü hazırladıklarını belirterek davadan feragat ettiğini bildirmiş, yapılan incelemede vekaletnamede feragate yetkinin bulunduğu, davalı vekilinin beyan dilekçesi ile vekalet ücreti yargılama gideri talep etmediğini bildirdiği anlaşılmıştır.
HMK’nın 307 ve devamı maddeleri davadan feragati düzenlemiştir. Buna göre, feragat davacının talep sonucunda kısmen veya tamamen vazgeçmesi olup, dilekçe ile ya da yargılama sırasında sözlü olarak yapılabilir. Feragatin hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat ve kabul kayıtsız ve şartsız olmalıdır. Hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilen feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Feragat beyanında bulunan taraf dava da aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerine mahkum olur. Feragatın sonuç doğurması için karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığı bu sebeple feragat dilekçesinin karşı tarafa tebliği zorunluluğu bulunmadığı, yine feragatın gerçekleşmesi halinde oturum beklenmeden karar verilebileceği (Bkz. Halil Kılıç- 6100 Sayılı HMK 2. Cilt S. 2472 3. Paragraf), ayrıca dosya üzerinden karar verebilmenin yargılama sürecinin kısaltılması amacıyla düzenlenen 6100 sayılı HMK’nun özüne de uygun olacağı da anlaşıldığından feragat nedeniyle davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Taraflarca tarafından yapılan yargılama giderlerinin yapan üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili feragat dilekçesinde vekalet ücreti talebi olmadığını bildirdiğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-HMKnın 333. maddesi uyarınca yatırılan gider avansında karar kesinleştiğinde kalan kısmın yatırana iadesine,
6-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki saatlik ücret tutarı karşılığı 1.320,00-TL arabulucu ücretinin feragat nedeniyle davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
İlişkin, dosya üzerinde tarafların yokluğunda verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.09/11/2021

Katip ….
E-imzalı.

Hakim….
E-imzalı.