Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/27 E. 2021/836 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2020/13 Esas
KARAR NO : 2021/865 Karar

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : ……

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. … …
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/01/2020
KARAR TARİHİ : 24/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından müvekkili aleyhine Ankara …Müdürlüğü’nün 2017/7005 E. sayılı dosyası ile faturaya dayalı ilamsız icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, takibe dayanak faturanın gerçek olmadığını, faturanın tarafların ticari defterlerine işlenmediğini, müvekkilinin davalıdan iddia olunan belgeye dayalı bir mal alımı olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile iddia olunan alacağın zamanaşımına uğradığını belirterek icra takibine konu edilen 09/04/2007 tarihli Seri A 029946 no’lu 177.111,90-TL’lik faturadan dolayı borçlu olmadığının tespitine, haksız icra takibi nedeni ile alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Takibe konu 09.04.2007 tarihli, Seri A 029946 no’lu 177.111,90 TL bedelli faturanın ve 26.01.2007 tarihli, Seri A 004276 no’lu irsaliyenin gerçek olduğunu, davacıya 46.855 adet …. (Genç Bayan)’nin 325 adet torba içerisinde davacı şirketin ortağı …. adresine gönderildiğini taşımanın Bursa Birlik Firmasına ait … plaka sayılı araç ile yapıldığını, davacının davasının reddine, davacı davasında haksız ve kötü niyetli olduğundan, %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini istemiştir.

HUKUKİ NİTELENDİRME- DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ-GEREKÇE:
Dava, İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır .(İİK 72)
İlgili Kanun: 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu, 2004 Sayılı İcra İflas Kanunu, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu ve tüm yasal sair mevzuat.
Davacı akdi ilişkiyi inkar etmiş, faturanın gerçek bir ticari ilişkiye ilişkin olmadığını, irsaliyedeki malların teslim edilmediğini savunmuştur.
Uyuşmazlık, taraflar arasında gerçek bir alım satım olup olmadığı , faturaya konu emtianın davacıya teslim edilip edilmediği noktasındadır.
Deliller: Ankara … Ticaret Mahkemesinin 2018/326 E. Sayılı dosyası Bakırköy … Ticaret Mahkemesinin 2017/874 E. Sayılı dosyası Ankara…Ticaret Mahkemesinin 2008/494 E. Sayılı dosyası , Ankara … Müdürlüğünün 2015/7706, 2007/ 7005 Esas , BA -BS Formları, Fatura, SGK kayıtları, Ticaret Sicil Kaydı,Ticari defterler, bilirkişi raporu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2020/217264 soruşturma sayılı dosyası, beyan dilekçeleri.
Ankara … Müdürlüğü’nün 2015/7706 Esas sayılı dosyasının tetkikinde davalı tarafından davacı aleyhine 09/04/2007 tarih Seri A 029946 nolu 177.11,90 TL bedelli faturaya dayalı 177.11.90 TL asıl alacak, 240,992,62 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 418.104,52 TL alacağın genel haciz yoluyla tahsilinin talep edildiği görülmüştür.
Yenimahalle Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 03.11.2020 tarih yazısına göre; Davalının 2007 yılında işletme hesabına göre defter tuttuğu, 31.10.2007 tarihi itibariyle faaliyetine son verdiği, Ba-Bs bildirim zorunluluğunun bulunmadığının belirtilmiştir.
SGK kayıtlarına göre 24.01.2007 tarihli sevk irsaliyesinde imzası olan…’un 01.09.2009-10.02.2011 tarihleri arasında davacı şirkette sigortalı olarak çalıştığı anlaşılmıştır.
Dava konusu fatura ile ilgili sevk irsaliyesindeki bilgiler ”…. ” olarak yazılmıştır. Sevk adresi de …. olarak düzenlenmiştir.
Davacı şirketin ünvanı ” …” dir. Sicil adresi…. olup …. den oluşan iki ortaklı bir şirkettir. Fatura ”… Tekstil ”’adına düzenlenmiş fatura üzerinde adres olarak …. olarak yazılmıştır. Sicil kayıtlarına göre … şahıs şirketi de mevcuttur. Adresi …. adresinde kayıtlıdır. …. ‘nin şahıs şirketinin Ticaret Sicil kaydındaki adresin …. olduğu görülmüştür.
Davalının delil olarak bildirdiği Ankara … Müdürlüğü’nün 2015/7706 Esas sayılı dosyası; Suat Pirinççi ve … tarafından ciro edilen 60.000 -, 50.000 – TL lik iki adet senet ile birlikte, yine keşidecisi Suat Pirinççi olan … tarafından ciro edilen 50.000 TL lik ve 40.000 TL lik çekin davalıya verilerek 07.03.2017 tarihinde ibra edildiği anlaşılmıştır. Bu icra dosyasının mahkememiz dosyası ile ilgisi bulunmamaktadır.
Takibe konu faturanın bulunduğu dip koçan dosyaya delil olarak sunulmuştur.
Davalı alım satım ilişkisine dayalı alacak talebinde bulunduğundan fatura tarihi itibariyle 10 yıllık genel zamanaşımı süresi dolmadığından davacının zamanaşımı itirazı kabul edilmeyerek uyuşmazlığın esastan incelenmesine karar verilmiştir.
Davalı taraf ticari defterlerin bulunduğu yeri bildirmediğinden incelenememiş, davacının ticari defterleri talimatla alınan bilirkişi raporu ile incelenmiştir.
Bilirkişi raporu: 14.04.2021 tarihli SMMM raporu: Davalı şirketin 2009- 2010 yılı defterlerinin ibraz ediliği, dava ile ilgisi olan 2007 yılı ticari defterleri ibraz edilmediğinden icra takibine konu faturanın deftere kayıtlı olup olmadığı incelenemediği, , davalının dava konusu faturayı BS formu ile Vergi Dairesine bildirmediği, faturanın teslim edildiğine ilişkin belge bulunmadığı mütalaa edilmiş, bilirkişi raporunda davanın tarafları karıştırılmış raporun sonuç kısmında çelişkiler meydana gelmiştir.
Bilirkişi raporu: 04.11.2021 tarihli SMMM bilirkişi … ‘ten alınan rapor: ” Alacağa konu fatura hakkında, davacının işçisi…’un irsaliyede yazı ve imzasının bulunması ve …adlı kişinin de kargoyu teslim aldığı, malın, fişin düzenlenme tarihi ile fiili sevk tarihi 26.01.2007 olan Bursa Birlik Ambar Tesellüm Fişi B- Seri 433159 sayılı fişi ile ambara giriş yaptığı davalının dosyaya kazandırdığı resmi belgelerden görülmüştür. Borçlar kanunu açısından Sevk irsaliyesi malın teslim edildiğinin ispatlayan belgesi olup, Davacının salt defter kayıtlarıyla borcun doğmadığına kanaat getirilemez. İş bu sebeple Davacının, alacağa konu faturayı defter ve kayıtlarına almaması, Ba-Bs formlarında bildirim yapmaması borcun doğmadığı anlamına gelmemektedir. Sevk İrsaliyesi bu durumda malın teslimini, borcun doğduğunu ispatlayın bir belge olarak kabul edilmesine kanaat getirilmiştir ”. Şeklinde bir yorum yapılmış ise de bilirkişi raporunda davacı ve davalı sıfatlarının karıştırıldığı, bu sebeple dosyadaki bilgi ve belgelerle çelişen raporun hükme esas alınmasının mümkün olmayacağı anlaşılmıştır.
Davacı vekili de bilirkişi raporuna itirazında rapordaki yanlışlıklara işaret ederek taraflar arasında ticari ilişki olmadığını, faturanın VUK ve TTK nun 23. Maddesinde belirtilen kanuni unsurları taşımadığını, sevk irsaliyesi ile fatura arasında geçen süreye işaret etmiş raporun
Delillerin değerlendirilmesi ;
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2020/217264 Soruşturma sayılı dosyasında uyuşmazlık hukuki mahiyette olduğundan takipsizlik kararı verilmiştir.
Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/494 Esas sayılı dosyasının tetkikinde, … tarafından … …. aleyhine açılan davada aynı mahiyette bir alım satım ilişkisine dayalı alacak davası olup dava reddedilmiştir.
Ankara …Asliye Ticaret mahkemesinin 2018/326 Esas sayılı dosyasının tetkikinde, … tarafından …Tekstil aleyhine açılan itirazın iptali davasının da aynı mahiyette olduğu görülmüştür.
Bakırköy …Asliye Ticaret Mahkemesinin : 2017/864 Esas sayılı (Birleşen Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/ 329 esas ) dosyasının tetkikinde ; … tarafından … aleyhine açılan davanın da aynı mahiyette açılmış bir dava olduğu , dosyanın davalısının 04.04.2007 tarihli faturanın gerçek bir fatura olmadığını , ticari ilişki bulunmadığını savunmuş davanın reddine karar verilmiştir.
Somut olayda , Dava konusu fatura ve sevk irsaliyesindeki adres davacı şirketin adresi değildir. Sevk irsaliyesinde adı geçen… irsaliyenin düzenlendiği tarih olan 26.01.2007 tarihinde davacının işçisi değildir. İrsaliye üzerindeki notta ”… adına teslim edildi” ibaresi yer almaktadır. Ambar fişinde adı yazan …. ‘in de davacı ile ilgisi tespit edilememiştir. İrsaliye tarihi 26.01.2007 iken fatura tarihi 09.04.2007 tarihidir.
Vergi Usul Kanunu’nun 231. Maddesinin 5.Fıkrası olan “Fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır.” hükmüne havidir.
Fatura sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. TTK’nın 23. maddesinin 2 ve 3.fıkrasındaki karine aksi ispat edilebilen adi bir karinedir. Taraflar arasında bu tür bir sözleşme ilişkisi yoksa, düzenlenen belge fatura değildir… sadece faturanın tebliğ edilmiş olması akdi ilişkinin varlığını ispatlamaz. karşı tarafın akdi ilişkiyi inkâr etmesi halinde tacir, öncelikle akdi ilişkiyi başkaca delillerle ispatlamalıdır. akdi ilişkinin ispatlanamaması halinde faturanın anılan fonksiyonundan yararlanma imkanı yoktur…”
Somut olayda İrsaliyedeki notta ”… adına teslim edildi” ibaresi yer almaktadır. Doğrudan davacı şirkete gönderilmiş bir mal olmadığı gibi, gönderi adresinin de davacı ile ilgisi bulunmamaktadır.
Bir davada çekişmeli olguların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği konusuna, ispat yükü denir. İspat yükü ve kuralları TMK’nun 6. ve 7. maddelerinde düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanunun 6. maddesine göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”
HMK’nın 190. Maddesinde ise ispat yükü düzenlenmiştir. Maddeye göre;”1- İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. 2- Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnaların dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.” İcra takibi alacaklısına karşı açılan menfi tespit davasında ispat yükü davalıda olup davalının dayandığı hukuki ilişkiyi ispat etmesi gerekmektedir ( Y….H.D. 2020/5512 E- 2021/5762 K., benzer yönde aynı dairenin 2021/1087 E.- 2021/2345 K.)
Taraf beyanları, dosyada mevcut bilgi belgeler, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davalı icra takibini penye satımına ilişkin düzenlenen faturaya dayandırmış olup, Yargıtay …. Hukuk Dairesi’ nin 2016/7819 esas ve 2017/2738 karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere öncelikle, davacı, taraflara arasındaki sözleşmesel ilişkinin varlığını, icra takibine konu faturadaki malın davalıya tesliminin usulüne uygun delillerle ispatlaması gerekir. Davalı taraflar arasında satım aktine ilişkin kesin delil sunamadığı anlaşılmıştır. Tek başına fatura malın teslimine yeterli değildir. Bu kapsamda dosyada mevcut bilirkişi raporları ve SGK kaydı da dikkate alındığında davacının teslim olgusunu ispatlayamadığı kabul edilmiştir.
Davalı 2007 yılı ticari defterlerini sunmadığından tarafından takibe konu edilen faturanın davalı şirketin kayıtlarında olup olmadığı, faturaların gerçek olup olmadığı, gerçek bir alım satım ilişkisi olup olmadığı takdiri delillerle tespit edilemediğinden ispat yükünün davalı tarafta olduğu kabul edilmiş, davalı tarafın delil listesinde yemin delili bulunması sebebi ile davalı vekiline davacı tarafa yemin teklif etme hakları oldukları hatırlatılmış, yemin teklif hakkı kullanılmadığından davalının taraflar arasındaki satım sözleşmesini, malı teslim olgusu ve alacağını ispat edemediği gerekçesi ile davalı tarafından davacı aleyhine yapılan icra takibine konu faturadan dolayı asıl alacak ve ferileri bakımından borçlu olmadığı anlaşılmakla davacı tarafından açılan menfi tespit davasının kabulüne karar verilmiştir. İİK nun 72. Maddesindeki yasal şartlar oluşmadığından davacının kötüniyet tazminatı reddedilmiştir.
Kısa kararda ”…davalının borçlu olmadığının tespitine,” yazılmış ise de gerekçeli kararda yazım hatası düzeltilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE,
Ankara …Müdürlüğünün 2017/7005 esas sayılı dosyasında davacının borçlu olmadığının tespitine,
Davacının kötü niyet tazminatı talebinin yerinde bulunmadığından reddine,
2-Alınması gereken 28.560,72-TL harçtan peşin alınan 7.140,18-TL harcın mahsubu ile bakiye 21.420,54‬-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 37.717,32-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 54,40-TL başvurma harcı, 7.140,18-TL peşin harç, 7,80-TL vekalet harcı, 128,15-TL posta masrafları, 1.750,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 9.080,53-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki saatlik ücret tutarı 1.320,00-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Davacı vekili Av. … ile davalı vekili av. …’ın yüzüne karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/11/2021Başkan …
✍e-imzalıdır
Üye …
✍e-imzalıdır
Üye …
✍e-imzalıdır
Katip …
✍e-imzalıdır