Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/267 E. 2021/531 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/267 Esas – 2021/531
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2020/267 Esas
KARAR NO : 2021/531

BAŞKAN :….
ÜYE : ….
ÜYE :….
KATİP : …..

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av…..
DAVALI :…

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/07/2020
KARAR TARİHİ : 07/07/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı firmanın davalı borçlu … Tünelcilik İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne 374.523,92-TL değerinde yemek hizmeti verdiğini, bedelini tahsil edemediğini, İstanbul …. Noterliği’nin 02 Aralık 2019 tarih ve 15613 yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek ödemenin yapılmasının talep edildiğini, borçlu tarafından kısmi ödeme yapıldığını ancak tüm borcun kapatılmadığını, kalan bakiye borç miktarı için 10.02.2020 tarihinde Ankara … Müdürlüğü 2020/1726 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, 17.02.2020 tarihinde davalı borçlu şirket; gerçekte haklı ve somut hiçbir itiraz gerekçesi olmadan genel bir ifade ile tüm borca ve sair tüm hususlara itiraz ettiğini, yargılama sürecini uzatarak borcun tahsilatını geciktirme amacından başka bir amaç taşımayan haksız itiraz üzerine borçlu hakkında başlatılan icra takibi, 19.02.2020 tarihinde icra müdürlüğü tarafından durdurulduğunu, davacı şirket adına dava yoluna başvurulmadan önce 21.02.2020 tarihinde ticari davalarda zorunlu dava şartı haline gelen arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, anlaşma sağlanamadığını, bunun üzerine 12.03.2020 tarihinde arabuluculuk anlaşamama tutanağı düzenlendiğini, davalı şirketin, davalı borçlu şirkete verdiği yemek hizmetinin bedeli için faturalar düzenlendiğini, davalı borçlu şirketin düzenlenen faturalardan hiçbirine itiraz etmediği gibi ödeme emrine itiraz dilekçesinde bu hususlarla ilgili de hiçbir itirazda bulunmadığını, süresi içinde itiraz edilmemiş olan faturaların içeriği, borçlu şirket tarafın kabul edilmiş sayılacağından davacı şirketin, borçlu davalı şirkete karşı olan alacağı “likit alacak” olarak sayılması gerektiğini, davalı tarafın haksız itirazının iptali ile takibin devamına, haksız yere itirazda bulunan davalı taraf aleyhine %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı, yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının dava dilekçesindeki, alacağın faturadan kaynaklı olduğu beyanları ve de geçmişte tüm ödemelerin taraflar arasındaki sözleşmenin 12.2. Maddesi uyarınca itiraza yer vermeyecek şekilde fatura mukabili yapıldığını, taraflar arasında bir cari hesap sözleşmesi, cari hesap mutabakatı olmadığı dikkate alındığında; taraflar arasındaki ilişkinin cari hesap değil fatura ilişkisi olduğunu, davacının olmayan bir cari hesap düzeni ve de mutabık kalınmayan cari hesap bakiyesi üzerinden icra takibi başlatmasının, itirazları üzerine itirazın iptali davasında aynı alacağının mesnedini fatura olarak değiştirmesi ve de bu cari hesap tutarı üzerinden alacak talebinde bulunması hukuka aykırı olduğunu, alacağa konu faturalara ilişkin davalı tarafından 8 günlük sürede itiraz edilmediğinden bahisle, alacağın kabul edildiği iddiasında ise de; takibin faturaya dayalı değil taraflar arasında mutabık kalınmayan cari hesaba dayalı olması, fatura edilen hizmetin sözleşme koşullarına uygun nitelikte olup olmadığı belirli olmaması sebebiyle, olmayan bir cari hesap veya takip konusu yapılmayan faturalar kapsamında davalının borçlu olduğu iddiasının kabul edilemez olduğunu, bedeli uyuşmazlık konusu işin kabul edilebilir yeterlikte iş sahibine teslim edildiğinin davacı tarafından kanıtlanmış olmasının zorunluluk olduğu dikkate alındığında; dava konusu alacağın likit ve belirli nitelikte olmadığı bu nedenle de yapılan itirazın haksız olmadığı, icra inkar tazminatı talebinin de koşullarının sağlanmadığını, davacı tarafın miktarı kesin olarak belirlenmiş bir alacağı bulunmadığını belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak suretiyle, davalı aleyhine ikame edilen haksız, mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, davacının icra takip tutarının %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
Mahkememizce tarafların dayandığı deliller toplanmış, Ankara … Müdürlüğünün 2020/1726 esas sayılı dosyası celbedilmiş, taraf defterleri bilirkişi aracılığı ile incelenmiştir.
Toplanan deliller ışığında davacı ile davalı arasında yapılan 28.02.2019 tarihli sözleşmenin; Ödemeler başlıklı 12. Maddesinde;
“ 12.1. Taşeron, üzerinde antant kalman yemek sayılarına uygun olarak, İşveren ve … Towers şantiyesinde çalışan Alt Yüklenici personelleri için, İşveren’e fatura kesecektir. Faturada belirtilen yemek sayılarının ilgili Alt Yüklenici ve/veya İşveren yetkilisi tarafından onayının alınması Taşeron sorumluluğundadır.
12.2. İşbu sözleşme konusu yemek hizmetine ilişkin faturalar haftalık kesilerek İşveren’e tebliğ edilecektir. O aya ilişkin son faturanın İşveren’e tebliğini takip eden 30 gün sonunda geçmiş aya ilişkin tüm fatura ödemeleri gerçekleştirilecektir.
12.3. Taşeron, ödemenin geciktiğini ileri sürerek faiz vb. herhangi bir ek ücret talep hakkına sahip değildir.” düzenlemesine yer verildiği, buna göre; davacı tarafından yemek hizmetine ilişkin faturaların haftalık kesileceği, İşveren’e tebliğ edildiği günden itibaren 30 gün sonunda da geçmiş aya ilişkin tüm fatura ödemelerinin davalı tarafından yapılacağının belirlendiği, davacının bu sözleşme kapsamında 49 adet fatura düzenlediği, faturalar ve bunlara ilişkin ödeme belgelerinin her iki şirketin yasal defterlerinde birbirini teyit eder şekilde kayıtlı olduğu, 7251 sayılı yasanın 23. Maddesi ile değişik 222. Maddenin2 ve 3. Fıkraları çerçevesinde, davacı tarafından düzenlenen ve bedeli ödenmeyen faturaların düzenlenme tarihleri üzerinden sözleşmede belirtilen 30 günlük sürenin geçtiği, davalı …İnş. Tur. Mad. Enerji Üretim Tic. A.Ş.nin davacı… Tabldot Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti.ne 376.198,12-TL borcunun bulunduğu, taleple bağlı kalınarak icra takibindeki 374.523,92 TL üzerinden yapılan itirazın iptali gerektiği, davacının uygulanmasını talep ettiği TTK. 1530. Maddesi çerçevesinde faiz talebinin yerinde olmadığı, zira TTK’nın 1530. maddesinin 2 ve 3. fıkralarında, ticari işletmeler arasında mal ve hizmet tedariki amacıyla yapılan işlemlerde alacaklı, kanundan veya sözleşmeden doğan tedarik borcunu yerine getirmesine rağmen, borçlunun gecikmeden sorumlu tutulamayacağı haller hariç borcunu sözleşmede öngörülmüş bulunan tarihte veya belirtilen ödeme süresinde yerine getirmemesi halinde, ihtara gerek olmaksızın temerrüde düşeceği ve şart edilmemiş olsa bile bu faize hak kazanacağının belirtildiği, yemek alımına ilişkin sözleşmelerde uygulama yeri olmaması sebebiyle, davalının faiz oranına ilişkin itirazı yerinde olduğundan taraflar tacir olmakla avans faizi ile takibin devamına karar vermek gerektiği (Yargıtay … Hukuk Dairesi, 2017/3266 E.-2018/4228 K.), fazlaya ilişkin talebin ise reddi gerektiği anlaşılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile,
Ankara … Müdürlüğünün 2020/1726 esas sayılı dosyasında davalının 374.523,92 TL’ye asıl alacağa yönelik itirazın iptali ile takip tarihinden itibaren 13,75 (ve değişen oranlarda) avans faizi ile takibin devamına, faiz oranı yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gereken 25.583,73 TL harçtan peşin alınan 4.523,32 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 21.060,41 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 34.666,67 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 54,40 TL Başvurma harcı, 4.523,32 TL Peşin harç, 7,80 TL Vekalet harcı toplamı 4.585,52 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından ödenen 1,75 TL dosya masrafı, 77,00 TL tebligat gideri, iki bilirkişi ücreti 1.500,00 TL olmak üzere toplam 1.578,75 TL’nin kabul red oranı dikkate alınarak 1.420,87 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, 132,00 TL’ sinin davacıdan; 1.188,00 TL’ sinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı oy birliği ile verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/07/2021

Başkan…
E-imzalı.
Üye …
E-imzalı.
Üye ..
E-imzalı.
Katip …
E-imzalı.