Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/229 Esas – 2021/70
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR
ESAS NO : 2020/229 Esas
KARAR NO : 2021/70 Karar
HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI :…
VEKİLİ : Av….
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 10/06/2020
KARAR TARİHİ : 11/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı-Borçlu Şirkete ait “… ” plakalı araçlar ile muhtelif tarih ve saatler arasında ücret ödenmeksizin takip talebi ve ödeme emrinde belirtilen IGB numaralı ihlalli geçişler yaptığını, geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerine, 6001 Sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30. maddesinin 7. Fıkrası gereğince, ihlalli geçiş tarihinden itibaren on beş günlük süre içerisinde geçiş bedellerini cezasız olarak ödeyebilme imkânı verilmekte ise de, işbu davaya konu ihlalli geçiş ücretlerinin anılan süre içerisinde ödenmediği tespit edildiği, geçiş ücretlerinin süresi içerisinde ödenmemesi üzerine müvekkili şirketçe; Davalı-Borçlu aleyhine Ankara … Müdürlüğü’nün 2017/21681 E. sayılı dosyası ile ödenmeyen geçiş ücretleri ve geçiş ücretlerine 6001 Sayılı Kanunun 30/5 maddesi uyarınca tahakkuk ettirilen geçiş ücretinin 4 katı tutarındaki gecikme cezası alacağının tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı, davalı-Borçlu tarafından borca itiraz edildiği, davalı-borçluya ait aracın Otoyolu kullandığı anlarda HGS/OGS hesapları müsait olmadığı, HGS/OGS hesabını müsait tutmak ve geçiş ücretini ödemeye yetecek bakiye bulundurmak davalı-Borçlunun sorumluluğunda olduğunu, davada, davacı-Alacaklı müvekkili şirketin Ankara … Müdürlüğü’nün 2017/21681 E. sayılı dosyadan olan alacağı; 6001 Sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30.maddesinin 5. Fıkrasında geçiş ücreti dört katı tutarındaki ceza olarak belirlendiğinden müvekkili şirket alacağı da takip tarihi itibariyle 48.085,50-TL olduğu, davanın kabulü ile harca esas değer üzerinden, davalı-borçlu tarafından Ankara … Müdürlüğü’nün 2017/21681 E Esas sayılı dosyası kapsamında yapılan itirazın iptalini, 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30. maddesinin 5. fıkrasında geçiş ücretine uygulanan “dört katı tutarında” ceza bedelleri , İcra takibinin 10.067,40-TL geçiş ücreti, 38.018,10-TL gecikme cezası olmak üzere toplam 48.085,50-TL asıl alacak yönünden takip talebinde gösterilen şartlarla devamına, davalı-Borçlunun ÎİK.m.67/2.maddesi uyarınca takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere İcra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin Davalı-Borçluya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dayanak deliller eksik ve hatalı olduğunu, eksik deliller dosyaya sunulmadığını, bu sebebe dayalı olarak davanın reddi gerekmekte olduğunu, geçişlerin cezasının ilk olarak 10 kat ceza uygulayıp bu şekilde takibe konulduğunu daha sonra yasal düzenleme ile bu cezalar asıl cezanın 4 katı kadar fazla kesileceği hükmü gelince takip miktarı da 4 kata düşürülüp müvekkile o şekilde ödeme emri gönderildiğini, ancak dayanak belgeler dosyaya sunulduğunda ve incelenince görüleceği gibi, kilometre başı geçen araç için ceza kesildiği görüldüğünü, müvekkilinin araçlarını kullandığı güzergah 3 kilometreyi geçmediği halde fahiş bir ceza kesildiğini, diğer otoyollardan ve paralı yollarda olmayan şekilde bir ceza sistemi kurulduğunu, müvekkilinin burada sadece 4 kat cezaya değil aynı zamanda kaçak geçişlerde haksız şekilde kesilen cezalara itiraz ettiğini, icra takibi ve açılan davanın çelişkili olması nedeniyle açılan davanın reddedilmesi gerektiğini, yapılan takibin yanlış bir takip olduğunu, davacı esas geçiş ücreti ve 4 kat ceza uygulayıp yeniden bir takip yapması gerekirken haklı olan itirazımıza karşı itirazın iptali davası açıldığı, bu sebeple talebimiz kabul edilerek usulsüz şekilde yapılan takibin iptali ve itirazın iptali davasının reddi gerektiğini, kanuna ve usulsüz şekilde açılmış olan davanın reddi ile ve bu davaya dayanak olan icra takibinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Erzurum Trafik Tescil Şube Müdürlüğü, İstanbul Trafik Tescil Şube Müdürlüğüne ve Ankara … Dairesine müzekkere yazıldığı görüldü.
Bilirkişi …02/02/2021 tarihli bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Rapora göre;
Davacının davalının araçlarının Üçüncü Boğaz köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu 01.09.2016-02.11.2017 tarihler arası geçme ücreti toplamı 10.067,40 -TL ve geçikme cezası toplamı 38.018,10-TL olmak üzere toplam 48.085,50-TL alacaklı olduğunu rapor etmiştir.
Dava, otoyol ve köprülerden geçiş ücretini ödemeden geçiş sebebiyle, geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında cezanın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibinde vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. (İİK md. 67)
Ankara … Dairesi’nin 2017/21681 takip sayılı dosyasında alacaklı şirket tarafından borçlu aleyhine 20/11/2017 günü toplam 107.336,90-TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Ödeme emri tebliğ edilen borçlunun vekili, müvekkilin adresi Başakşehir/İstanbul olduğundan İstanbul İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, herhangi bir borçlarının bulunmadığını belirterek icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ettiğinden icra takibi durmuştur. İtirazın hükümden düşürülmesi için yasal süresi içerisinde bu dava açılmıştır.
Davanın dayanağını oluşturan 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5. maddesi “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. (Mülga ikinci ve üçüncü cümle: 16/5/2018-7144/18 md.)” hükmünü içermektedir.
İtirazın iptali davaları, yapılan takibe itiraz üzerine duran takibin devam etmesini sağlamak amacıyla açılan davalardır. Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK’nın) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. İcra takiplerinde yetki hususu, 2004 sayılı İİK’nın 50. maddesi yollaması ile usul Kanunu hükümlerine göre yapılmaktadır.
İİK’nın 50. maddesi; “(Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir.
Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur.
İki icra mahkemesi arasında yetki noktasından ihtilaf çıkarsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 25 inci maddesi hükmü tatbik olunur.” düzenlemesini içermektedir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya gelindiğinde, mahkememizce öncelikle yapılacak olan husus, itirazın iptaline konu Ankara … Dairesi’nin 2017/21681 takip sayılı dosyasında davalı icra dairesinin yetkisine de itiraz ederek İstanbul İcra Dairesi’nin yetkili olduğunu ileri sürdüğünden öncelikle tetkik merciinin (icra hukuk mahkemesinin) yerine geçerek icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenerek bu konunun kesin olarak karara bağlanması olacaktır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89/1-1 bendi gereğince; para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir. Takip ve dava konusu olan geçiş ücretinden kaynaklanan tutar ile birlikte para cezasının alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödenecek para borçlarından biri olarak kabul etmek mümkün değildir. Zira, 6001 sayılı Kanun’un 30/5.maddesinde, sadece geçiş ücreti değil aynı zamanda geçiş ücretinin dört katı tutarında para cezası öngörülmüştür. Para cezasından kaynaklanan bir borcun Türk Borçlar Kanunu’nun 89.maddesinde düzenlenen borçlardan olmadığı gözetilmeden karar verilmesi doğru değildir.
İtirazın iptâli davasının görülebilmesi, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Ortada geçerli takip yoksa itirazın iptâli davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz halinde bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece geçerli bir takibin varlığından söz edilemez. O halde mahkemece, icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği gözetilerek eldeki dava da öncelikle bu itiraz incelenerek doğru bir şekilde karar verilmelidir. (Bkz. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06/04/2004 tarih, 2004/19-410 esas, 2004/471 karar sayılı ilamı) İlâmsız icrada genel yetkili icra dairesi borçlunun ikametgahındaki icra dairesidir. Diğer yandan ihlalli geçişin yapıldığı para cezasına konu eylemin gerçekleştirildiği yerdeki icra dairesi de özel olarak yetkilidir.
Somut olayda, davalı borçlunun ikametgahının İstanbul olduğu ve ihlalli geçişten kaynaklanan para cezasına konu eylemin gerçekleştirildiği yerin de Ankara yargı çevresinin dışında olduğu, bu nedenlerle yetkili icra dairesinin davalının ikametgahının bulunduğu İstanbul ya da ihlalli geçişten kaynaklanan para cezasına konu eylemin gerçekleştiği yer olduğu, davalının Ankara icra dairesinin yetkili olmadığına, yetkili icra dairesinin kendi seçimine göre de İstanbul icra dairesi olduğuna dair icra dairesinin yetkisine yapmış olduğu itirazın usul ve yasaya uygun olduğu (bkz benzer konuda Ankara BAM 25. HD.’ nin 2019/2329 esas ve 2021/180 karar sayılı 03/02/2021 tarihli ilamı) anlaşıldığından ortada geçerli bir icra takibi bulunmadığı gözetilerek davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının yetkili İcra Dairesinde takip yapılmadığından usulden REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30-TL.harçtan başlangıçta peşin alınan 284,51-TL.harçtan mahsubu ile bakiye 225,21-TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
3-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla geçerli AÜT md. gereğince 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
6-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki saatlik ücret tutarı karşılığı 1.320,00-TL ticari arabulucu ücretinin arabuluculuk toplantısına mazeretsiz olarak katılmayan davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
İlişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.11/02/2021
Katip …
✍e-imzalıdır
Hakim …
✍e-imzalıdır