Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/177 E. 2021/509 K. 02.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/177 Esas – 2021/509
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2020/177 Esas
KARAR NO : 2021/509

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

HAKİM : …
KATİP : ….

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av…..
DAVALI : 1- ….

DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/01/2019
KARAR TARİHİ : 02/07/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirkete sigortalı olan… plaka sayılı araçta meydana gelen hasarın ödemesinin müvekkili tarafından yapılmış olduğunu, davalı …’ un meydana gelen hasardan sorumlu olduğunu, bu hasarın tahsili amacıyla davalılar aleyhine başlatılan Ankara …. İcra Dairesi 2017/592 Esas sayılı icra takibine davalıların haksız ve kötü niyetli itiraz ederek takibi durdurduklarını ileri sürüp itirazın iptali ile takibin devamına ve takip konusu alacağın %20′ sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve beyan etmiştr.
Davacının Kağıthane Belediyesi aleyhine açtığı dava tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmiştir.
CEVAP:
Davalı … A.Ş cevap dilikçesinde özetle; davada… plakalı aracın hasarlanmasına müvekkil şirkete ait menhol kapağının neden olduğunun ileri sürüldüğünü, olaya ilişkin yalnızca dava dışı sigortalının beyanı üzerine davacı tarafından sigortalıya ödeme yapıldığını, hasara müvekkil şirkete ait menhol kapağının neden olduğuna ilişkin somut delil bulunmadığını, olay nedeniyle sigortalı tarafından olay anında müvekkili şirkete bildirimde bulunulmadığı gibi kaza tespit tutanağı da düzenlenmediğini, kaldı ki müvekkil şirket kayıtlarında belirtilen yerde bir menhol kapağı arızası kaydına rastlanmadığını, alacak likit olmadığından icra inkar talebinin yerinde olmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.
GEREKÇE:
Dava, davacı sigorta şirketince Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiil sorumlusu üçüncü kişiden rücuen tahsili istemiyle başlatılan takibe yapılan itirazın iptali isteminden ibarettir.
Davacı vekili, müvekkili şirkete kasko sigortalı olup davalının sorumluluğundaki menhol kapağının yerinden çıkması nedeniyle meydana gelen trafik kazası sonucu takibe konu tazminatın dava dışı sigortalıya ödediğini, kazanın davalının bakım-gözetim sorumluluğunu yerine getirmediği için meydana geldiğini, bu nedenle tazminatın TTK 1472.madde gereğince davalıdan rücu için davaya konu takip dosyası ile başlatılan icra takibine davalının yapmış olduğu haksız itirazının iptalini, davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, kazanın kendi sorumluluklarındaki menhol kapağının arızasından meydana geldiğinin ispatlanamadığını, müvekkili yönünden rücu şartlarının oluşmadığını bildirerek davanın reddini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık TTK 1472. Maddesi kapsamında rücu koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davanın 02/01/2019 tarihinde Ankara ….. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2019/1 Esas numarası ile açıldığı, aynı Mahkemenin 22/10/2019 tarihli, 2019/1 – 2019/584 Karar sayılı ilamıyla görevsizlik kararı verildiği, görevli Mahkemenin Ankara Ticaret Mahkemesi olduğunu, 09/03/2020 tarihinde davacı vekili Av…. ‘ nın talebi üzerine Ticaret Mahkemelerine gönderildiği ve Mahkememizde 2020/177 Esas sayıyı aldığı görüldü.
Ankara …. İcra Dairesi, İstanbul …. Asliye Hukuk Mahkemesine müzekkere yazılmış, cevapları dosya arasına alınmıştır.
05/10/2020 tarihinde bilirkişi …’ ndan aldırılan rapora göre: “Dosyada olayın oluşu ile ilgili tutanağın olmadığı, Mahkemece …’ ın yazılı beyanının kabul edilmesi halinde, olay mahalli yol kesiminde dava konusu kazadan kaçınmasının mümkün olmayacağı durumdan dolayı davacı sürücü …’ ın sevk ve idaresindeki 34 TR 4355 plakalı aracın ise, hadisenin seyri itibariyle bilirkişilerce kusur izafesinin mümkün olmadığı, Mahkemece …’ ın yazılı beyanının kabul edilmemesi halinde davacının iddiasına kanıt getirmediği, … plaka sayılı 2014 model, Renault marka araçta 25/05/2015 tarihindeki kaza nedeni ile oluşan hasar toplamının 1.804,70 TL olduğunu” rapor ve beyan etmiştir.
15/03/2021 tarihinde bilirkişi …’ ndan aldırılan Ek rapora göre: “Dosyada olayın oluşu ile ilgili resmi tutanak olmadığı, Mahkemece …’ın yazılı beyanının kabulü halinde 2918 Sayılı Yasa’nın 14. maddesinde belirtildiği gibi Karayolunun yapım ve bakımı ile görevli ve sorumlu olan bütün kuruluşlar karayolu yapısını, trafik güvenliğini sağlayacak durumda bulundurmakla yükümlüdürler ” denilmekte olduğu, ve aynı yasanın 14/a maddesi ile karayolu yapısı üzerinde trafiği güçleştirecek, tehlikeye sokacak veya engel yaratacak şekilde bir şey dökmek, bırakmak ve benzeri hareketlerde bulunmak yasaktır hükmü yer almakta olduğu, aynı yasanın 14. maddesinin b bendinde ise, “ Meydana gelen tehlike ve engellerin, ilgili kuruluşlar ve zabıtaca ortadan kaldırılacağı, bozukluk ve eksikliklerin, yolun yapım ve bakımından sorumlu kuruluşça derhal giderileceği, zararın karşılıklarının ve masrafların sorumlulara ödettirileceği “ hükmünün getirildiği, yukarıda izah olunan mevzuat hükümleri gereğince 2918 Sayılı Yasa’nın 7. maddesi ile karayolunun yapım ve bakımından sorumlu olan kurum ve kuruluşun denetim ve gözetim görevini yerine getirmemekle bu konuda göstermiş olduğu tehlikeyi ortadan kaldıracak şekilde aynı yasanın 14/b maddesi ile yükümlü olduğu, olay mahalli yol kesiminde dava konusu kazadan kaçınmasının mümkün olamayacağı durumdan dolayı davacı sürücü … sevk ve idaresindeki… plakalı aracın ise, hadisenin seyri itibariyle tarafımızdan kusur izafesi mümkün olmadığı, Mahkemece …’ın yazılı beyanının kabul edilmemesi halinde davacının iddiasına kanıt getirmediği, tarafların itirazlarının …’ın yazılı beyanının kabul edilip edilmemesi konusunda oluşmakta olduğunu ve bu konunun uzmanlık alanı dışında kaldığını” beyan ve rapor etmiştir.
Yargılama sırasında alınan raporda ve ek raporda bilirkişi davalının sorumlu tutulabileceğine dair kesin kanı belirtilememiş “ ….mahkemece Zühtü Bağdat’ın yazılı beyanının kabul edilmesi halinde…” gibi ucu açık kesin olmayan görüş açıklanmıştır.
Toplanan delilerden ve yaptırılan bilirkişi incelemesinden davacının sigortalısına ait araçtaki hasarın telefon menhol kapağının çarpması sonucu meydana geldiğine dair kesin tespit yapılamamıştır. İspat yükü kendisinde olan davacı bunu kesin delillerle kanıtlayamadığından davanın reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL harçtan, dava açılışında alınan 44,40 TL peşin harcın düşülmesi ile eksik alındığı anlaşılan 14,90 TL harcın DAVACIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4) Davalı … A. Ş.’ nin yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.026,20 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
5)Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
İlişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar davanın miktarı itibariyle istinaf başvuru sınırı altında olduğundan kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/07/2021

Katip ….
✍e-imzalıdır

Hakim….
✍e-imzalıdır