Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/171 E. 2021/185 K. 12.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2020/171 Esas
KARAR NO : 2021/185 Karar

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/03/2020
KARAR TARİHİ : 12/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı bankanın Ankara Tunalı Hilmi Şubesi müşterisi … ile imzalanan sözleşmeler uyarınca davalıya ticari krediler ve buna bağlı kredi kartı kullandırıldığını, davalının kredi borçlarını ödememesi üzerine borçluya uyarı mektubu gönderildiğini, ancak davalının mektupta yazılı borcu ödemediğini, ihtarname ile talep edilen borcun ödenmemesi üzerine borçlu hakkında Ankara…Dairesi 2019/17075 Esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığnı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, davalının kredi kartında yapılandırmaya gittiğinden sadece takip talebinde bulunan … nolu krediyi talep ettiklerini ileri sürüp itirazın sadece 9.975,39 TL’ lik kalem üzerinden iptali ile takibin devamına, %20′ den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve beyan etmiştir.
CEVAP:
Davalıya dava dilekçesi ve ekleri 06/05/2020 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen, Mahkememize yasal süre içerisinde herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Davalı tarafça 29/06/2020 tarihli cevap dilekçesine göre; dava dilekçesinin ve eklerinin davalıya 06/05/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, Covid-19 salgını nedeniyle 26.03.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun Geçici 1’inci maddesi ile Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla süreler önce 30.04.2020 tarihine kadar durdurulduğunu, 30 Nisan 2020 tarihli ve 31114 sayılı Resmi Gazete’de “Yargı Alanındaki Hak Kayıplarının Önlenmesi Amacıyla Getirilen Durma Süresinin Uzatılmasına Dair Karar (Karar Sayısı: 2480)” ile de süreler 15 Haziran 2020 tarihine kadar durdurulduğunu, açık yasal düzenleme gereği 16 Haziran tarihinde işlemeye başlayan müvekkilinin cevap süresinin 30.06.2020 tarihinde dolduğunu, dilekçelerin teatisi aşaması tamamlanmadan Ön İnceleme yapılması yasal olarak mümkün olmamasına rağmen ve davalı tarafından dosyaya mazeret dilekçesi de sunulmuş olmasına rağmen, yokluklarında ön inceleme yapıldığını, cevap süresi tamamlanmadan yapılan ön incelemeye itiraz ettiklerini, davalının ticari bir faaliyetinin bulunmadığını, avukat olduğunu, hiçbir şekilde tacir sıfatı bulunmadığını, banka ilişkilerinde tüketici konumunda olduğunu, bu nedenle Mahkemenin görevsizliğine karar verilmesini, banka tarafından kredi kartının kullanımına ilişkin imzalı sözleşmenin dosyaya sunulmadığını, iddia edilen kredinin davalı tarafından davacı bankadan kullanıldığının ispat yükünün davacıya ait olduğunu, alacak talebinin temelini kredi sözleşmesi teşkil ettiğinden, imzalı sözleşmesinin bir suretinin dosyaya sunulmasının ve taraflarına tebliğ edilmesinin yasal zorunluluk olduğunu, borcun tamamının muaccel hale gelmesi için Türk Ticaret Kanunu’ nun ilgili hükümleri uyarınca yasal zorunluluk olan kat ihtarnamesi usulüne uygun olarak davalıya tebliğ edilmediğini, bu nedenle davaya konu icra takibinin hukuka aykırı olduğunu, davalının itirazının haklı olduğunu, dava konusunu teşkil eden borç için davalı tarafından yıllar boyunca davacıya yapılan ödemeler yazal mevzuata aykırı olarak bileşik faiz uygulanmak ve borcun arttırılması suretiyle yok sayıldığını, ödemelerin büyük ölçüde anapara tutarlarından düşürülmediğini, hukuka aykırı bir şekilde faiz tahsilatı gibi gösterilerek anapara tutarının neredeyse sürekli sabit tutulduğunu, borç tutarının hukuka aykırı bir şekilde şişirildiğini, davalı tarafından yapılan tüm ödemelerin tarihlerine göre çıkarılarak hukuken ödenmesi gereken borç tutarının bilirkişi marifeti ile tespitinin gerektiğini, bu nedenle icra takibine itirazlarının haklı olduğunu, davanın kısmen kabul kararı çıkması halinde icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerektiğini bildirip davanın reddini savunmuştur.
GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından davalı aleyhine genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir (İİK. 67).
Ankara…Dairesi ve …’ ne müzekkere yazılmış, cevapları dosya arasına alınmış, genel kredi sözleşmesi getirtilmiştir.
Ankara…Müdürlüğünün 2019/17075 Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde: Davacı tarafından davalı aleyhine 26/12/2019 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibinde toplam 41.665,47TL istendiği, takibin dayanağının … ve … numaralı krediler olduğu olduğu, ödeme emrinin bila ikmal gelmesi nedeniyle tebliğ edilemediği, davalının borcu e-devlet üzerinden öğrendiği ve 02/01/2021 tarihinde borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, davacının yasal süresi içerisinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Genel Kredi Sözleşmesinin incelenmesinde; Davacı Banka ile davalı borçlu arasında 29/12/2015 tarihinde 16,000,00-TL tutarında ve 21/04/2017 tarihinde 23.000,00-TL limitli Genel Kredi Sözleşmeleri akdedildiği, davalının sözleşmelerdeki imzasına karşı herhangi bir itirazda bulunmadığı anlaşılmıştır
Davacı banka tarafından davalı borçluya PTT vasıtası ile…barkod nolu kurye ile gönderilen mektupla hesabın kat edildiği, ancak gönderilen ihtarnamenin davalıya usulüne uygun tebliğ edilmediğinden davalı borçlunun 01344TT000000006649nolu Kredi yönünden takip tarihi olan 26/12/2019 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, 4022 7801 7316 1277 Nolu Kredi Kartı Yönünden Davacı Bankaca, davalı borçluya gönderilen Beşiktaş … Noterliğinin 17.10.2019/38703 tarih/yevmiyeli ihtarnamesi ile kredi kartı hesabının 14.10.2019 tarihi itibariyle kat edildiği, davalı borçlunun 01.11.2019 tarihinde temerrüde düşmüş olduğu anlaşılmıştır.
Dosya üzerinde bankacı bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmış, 13/11/2020 tarihinde bilirkişi Ahmet KURT’ tan alınan bilirkişi raporuna göre; “Davacı Banka ile davalı borçlu arasında 29.12.2015 tarihinde 16.000,00 TL ve 21.04.2017 tarihinde 23.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmelerinin akdedildiği, davalı borçlunun sözleşmelerdeki imzaya karşı herhangi bir itirazına rastlanılmadığı, 01344-TT-6649 Nolu Taksitli Kredi yönünden, -Davacı Bankaca, davalı borçluya PTT vasıtası ile…barkod nolu kurye ile gönderilen ihtarname ile kredinin 10.10.2019 tarihi itibariyle kat edildiği, tebligatın usulüne uygun yapılmamış olması dolayısı ile ihtarnamenin tebliğ edilememiş olduğu, Kat İhtarnamesi tebliğ edilemeyen davalı borçlunun … Nolu Kredi Yönünden takip tarihinde temerrüde düşmüş olduğu, -Temerrüt tarihi itibarı ile temerrüt faiz oranının; – …nolu ticari kredi yönünden %50,40 olarak tespit edildiği, davacı Bankanın talebinin de aynı şekilde %50,40 olduğu, -01344TT000000006579 Nolu Taksitli Ticari Krediden dolayı davacı Bankanın – Asıl alacak talebinin tespitleriyle uyumlu olduğu, -kat tarihine kadar işlemiş akdi faiz talebinin tespitlerinden düşük olduğu, dolayısıyla talebi ile bağlı olduğu, -işlemiş temerrüt faizi talebinin tespitimizin üstünde kalan kısmının uygun olmadığı, -kat tarihi ile temerrüt tarihi arasında akdi faiz talebi olmayan davacı Bankanın tarafımızca hesaplanan 445,43 TL faiz ve BSMV’sini talebi ile bağlı olduğundan talep edilemeyeceği, Davacı Bankanın takip tarihi itibariyle … Nolu Taksitli Ticari Krediden kaynaklı alacağının 8.263,95 TL Asıl Alacak, 626,55 TL Kat tarihine kadar işlemiş akdi faiz, 196,70 TL İşlemiş temerrüt faizi, 9,84 TL BSMV olmak üzere toplam Toplam: 9.097,04 TL olduğu, 8.263,95 TL tutarındaki asıl alacağa, takip tarihinden itibaren %50,40 oranı üzerinden temerrüt faizi ve bu faizin %5 BSMV’sinin istenebileceği, dayanak belge sunulmadığından davacı Bankanın 4,50 TL tutarındaki masraf talebinin değerlendirilmediği, sunulması halinde ödenmesinin sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, 4022 7801 7316 1277 Nolu Kredi Kartı Yönünden Davacı Bankaca davalı borçluya gönderilen Beşiktaş 1. Noterliğinin 17.10.2019/38703 tarih/yevmiyeli ihtarnamesi ile kredi kartı hesabının 14.10.2019 tarihi itibariyle kat edildiği, davalı borçlunun 01.11.2019 tarihinde temerrüde düşmüş olduğu, dava konusu Kredi Kartı Kredisine uygulanması gereken temerrüt faiz oranının aylık %2,00 (yıllık %24,00) olması gerektiği, davacı Bankanın talebinin tespitleriyle uyumlu olduğu, davacı Bankanın; -Asıl alacak talebinin tespitten fazla olan kısmının uygun olmadığı, -Kat tarihine kadar işlemiş akdi faiz talebinin tespitten düşük olduğu, dolayısıyla davacının talebi ile bağlı olduğu, -kat tarihi ile temerrüt tarihi arasında akdi faiz hesaplanmasına rağmen, bu tarihler arasında akdi faiz talebi olmayan ve talebi ile sıkı sıkıya bağlı olan davacı Bankanın hesaplanan 220,15 TL faiz + 11,01 TL BSMV’yi talep edemeyeceği, davacı Bankanın takip tarihi itibariyle 4022 7801 7316 1277 Nolu Kredi Kartı kredisinden kaynaklı alacağının, 27.519,06 TL Asıl Alacak, 2.658,65 TL kat tarihine kadar işlemiş akdi faiz, 1.124,31 TL işlemiş temerrüt faizi, 52,81 TL BSMV olmak üzere toplam: 31.354,83 TL olduğu, dayanak belge sunulmadığından, davacı Bankanın masraf talebinin değerlendirilmediği, davacı Bankanın bu krediden kaynaklanan alacak için dava tarihi itibariyle talebi olmadığını” rapor etmiştir.

Aldırılan bilirkişi raporları dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olup, hükme esas alınmıştır.
Somut olayda; davacı banka genel kredi sözleşmesi uyarınca davalıya ticari krediler kullandırmıştır. Borcun ödenmemesi nedeni ile davacı banka davalı borçlu hakkında icra takibi yapmakta haklıdır. Uyuşmazlık, borcunun miktarı, temerrüt tarihi, uygulanması gerekli faiz ve miktarı konusunda toplanmıştır.
Dosya içerisinde toplanan deliller, icra dosyası, genel kredi sözleşmesi, bilirkişi raporları ve tüm bilgi-belgeler incelendiğinde; davacı tarafından yukarıda detayları belirtilen genel kredi sözleşmesine dayalı olarak davalı borçluya iki ayrı kredi kullandırıldığı, davalı borçluya kullandırılan 01344-TT-6649 nolu taksitli kredi borcu ve 4022 7801 7316 1277 nolu kredi kartı kaynaklı borçların ödenmemesi üzerine davacının kredi hesaplarını kat ederek davalı borçluya mektup ve ihtarname gönderdiği, mektubun davalıya tebliğ edilemediği, ihtarnamenin ise davalıya tebliğ edildiği, davacıya ödeme yapılmaması üzerine takibe girişildiği, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu, davacının sadece 01344-TT-6649 nolu taksitli krediden kaynaklı alacağı için eldeki itirazın iptali davasını açtığı, bu taksitli kredi yönünden taraflar arasında yapılmış sözleşmeye göre uygulanması gerekli akdi faiz oranının takip tarihinden itibaren % 50,40, temerrüt faizi ve bu faizin %5 BSMV’sinin talep edilebileceği, davacı bankanın talebinin de bu oranda olduğu, davalının ödenmemiş kredi taksit tutarları nedeniyle bakiye kalan ana para borcu tutarının 8.263,95-TL olduğu, yukarıda belirtilen hesap kat tarihi, temerrüt tarihi, akdi faiz oranı, takipte belirtilen temerrüt faiz oranı ve ödenmeyen taksit tutarları ile taleple bağlılık ilkesi nazara alınarak dikkate alınarak hazırlanan, yargısal denetime elverişli, hükme esas alınan bilirkişi raporlarına göre davacının davalıdan takip tarihi itibarıyla talep edebileceği 8.263,95-TL asıl alacak, 626.55-TL kat tarihinden itibaren işlemiş faiz, 196,70-TL işlemiş temerrüt faizi ve 9.84-TL BSMV olmak üzere toplam 9.097,04-TL alacağı olduğundan, davalının bu miktar kadar icra takibine yapmış oldukları itirazının iptalinin gerektiği, noter ihtarname masrafına dair dosyada bir belge bulunmadığından ve davalının kabul edilmeyen kısım yönünden itirazları yerinde olduğundan fazlaya ilişkin istemlerin reddi gerektiği, davalı takibe haksız olarak itiraz ettiğinden ve asıl alacak tutarı likit olarak değerlendirildiğinden kabul edilen miktar dikkate alınarak asıl alacağın takdiren yüzde 20’si üzerinden icra inkar tazminatının davalıdan tahsil edileceği anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.

HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE,
Ankara…dairesinin 2019/17075 Esas sayılı dosyasında, davalının yaptığı itirazın 9.097,04TL üzerinden kısmen iptali ile;
8.263,95TL asıl alacak,
626,55TL kat tarihinden itibaren işlemiş akdi faiz,
196,70TL işlemiş temerrüt faizi,
9,84TL BSMV, olmak üzere toplam 9.097,04TL üzerinden takibin devamına,
1.819,40TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2) Dava açılışında alınan 54,40 TL peşin harcın alınması gereken 621,42 TL harçtan düşülmesi ile bakiye 567,02 TL harcın DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, 116,23 TL’sinin DAVACIDAN ; 1.203,77 TL’sinin DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4) (a) Dava açılışında alınan 54,40 TL peşin harcın yargılama gideri olarak kabulü ile DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
(b) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 54,40 TL başvurma harcı, 700,00 TL bilirkişi ücreti, 60,75 TL posta gideri, olmak üzere toplam 815,15 TL yargılama giderinden davanın kabul oranı dikkate alınmak suretiyle 743,37 TL’sinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6) Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 878,35 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
7) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
İlişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.12/03/2021

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır