Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/149 E. 2021/30 K. 25.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2020/149 Esas
KARAR NO : 2021/30 Karar

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/07/2015
KARAR TARİHİ : 25/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalıya 23/10/1995 tarihinde evlenmesi nedeniyle ihtiyaç duyduğu zaman alacağı borç paranın teminatı olmak üzere açık bono verdiğini, ancak ihtiyaç hissetmediği için davalıdan hiç borç para almadığını, bu nedenle boş olarak verilen bononun davalıda kaldığını, yıllar sonra davacının babası …’ın davalıdan olan alacağı nedeniyle … Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden dava açtığını, bu davaya karşı davalının verdiği cevap dilekçesinde “Davacının oğlunun kız kaçırıp sıkıntıya düşmesi nedeniyle müvekkilim davacının oğluna borç para vermiştir. Buna ilişkin davacının oğlu …’ın düğün giderleri için imzalayıp müvekkilime verdiği senet örneğini dilekçemiz ekinde sunuyoruz.” şeklinde beyanda bulunduğunu, bu ibare ile senedin düğün giderleri için verildiğinin kabul edildiğini, açılan bu davaya tepki olarak davalının elinde tuttuğu bonoyu doldurarak 7.500,00 TL üzerinden icraya koyduğunu, davalının bono karşılığında asla borç para vermediğini, davacının davalıya borcu olmadığını, ayrıca senedin düzenlendiği 23/10/1995 tarihinden icra takibinin yapıldığı tarihe kadar 19 sene geçtiğini ve senedin zamanaşımına uğradığını belirterek davacının borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; dava konusu uyuşmazlığın …İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden görülüp sonuçlandırıldığını ve verilen kararın kesinleştiğini, bu nedenle öncelikle kesin hüküm itirazında bulunduklarını, dava konusu senedin bono niteliğinde olmadığını, zira senet üzerinde tanzim tarihinin bulunmadığını, bu nedenle 3 yıllık zamanaşımından bahsedilemeyeceğini, adi senet zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… Müdürlüğünün … sayılı dosyası dosyamız arasına celbedilmiş, incelenmesinde; alacaklı …’ın, borçlu … aleyhine 15/03/2010 vade tarihli bonoya istinaden ilamsız icra takibi yaptığı, borçlunun süresi içerisinde itiraz etmesi üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
… İcra Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası dosyamız arasına celbedilmiş, incelenmesinde; davacı … tarafından … aleyhine açılan itirazın kaldırılması davası sonucunda davanın kabulüne, itirazın kaldırılmasına karar verildiği ve bu kararın Yargıtay’dan geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır.
… Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası dosyamız arasına celbedilmiş, incelenmesinde; davacı …’ın … aleyhine açtığı alacak davası olduğu, davalı …’ın bu dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde dosyamıza konu senedin fotokopisini sunduğu ve davacının oğlu …’a düğün giderleri için verilen borç para karşılığında senedin alındığını beyan ettiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafa davalıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılmış, davacı tarafça yemin teklif edilmesi üzerine 16/06/2016 tarihli celsede davalı teklif edilen yemini eda ederek kendisinin davacıya muhtelif tarihlerde borç para verdiğini, borç para verme sayısının ve miktarının artması üzerine davacıdan senet istediğini, davacının da dava konusu senedi kendisine verdiğini, senet nedeniyle davacıdan 7.500,00 TL alacağı olduğunu beyan etmiştir.
Davanın mahkememizin 2015/466 Esas sayılı dosyası ile açıldığı, dosyanın mahkememizde yapılan yargılaması sonucunda 16/06/2016 tarihinde karara çıktığı, bu karar davacı vekilince temyiz edilmiş olup, Yargıtay 13. HD’nin 2017/2865 esas 2019/12307 karar sayılı ilamı ile bozularak dosyanın mahkememizin yukarıda belirtilen esas sırasına kaydının yapılarak yargılamaya devam olunduğu anlaşılmıştır.
Dava, icra takibine konu edilen dava konusu senet nedeniyle davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespiti isteminden ibarettir.
Dava, taraflarca takip edilmemesi nedeniyle 22/10/2020 tarihinde başvuruya bırakılmış olup o tarihten itibaren karar tarihi olan 25/01/2021 tarihine kadar aradan geçen 3 aydan fazla süre bulunmasına rağmen davanın davacı yanca yenilenmemiş olduğu anlaşıldığından HMK. nun 150/1 ve 320/4 maddeleri uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği sonucuna varılmış olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Dava HMK’nun 150. maddesi gereği 3 aylık süre içerisinde yenilenmediğinden davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gerekli 59,30-TL harcın başlangıçta peşin alınan 128,09-TL harçtan mahsubu ile bakiye 68,79-TL.harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
3-Davalı kendisi vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla geçerli AAÜT gereğince 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
4-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-HMK.nun 333. maddesi uyarınca artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
İlişkin, dosya üzerinden tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu karar verildi. 25/01/2021

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır