Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/145 E. 2022/168 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/145 Esas – 2022/168
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/145 Esas
KARAR NO : 2022/168

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

HAKİM :…
KATİP…

DAVACI ……

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 06/03/2020
KARAR TARİHİ : 15/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 11.09.2009 tarihinde … Sigorta A.Ş’ye ZMSS ile sigortalı…’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın yaptığı tek taraflı kazada araç içerisinde yolcu olarak bulunan müvekkili İsmet Batuhan Türkdönmez’in annesi … ile babası …’in hayatını kaybettiğini, davalı … Sigorta A.Ş ye tazminat ödemesi için başvuru yapıldığını, annesi …’in vefatı sebebiyle varisleri … için 03.03.2011 tarihinde 10.218,00 TL tazminat ödemesi yapıldığını, babasının ölümü nedeniyle ödeme yapılmadığını, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla müvekkili İsmet … için anne ve babasının ölümü nedeniyle 100,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, … … adına kayıtlı … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 04.12.2008 / 2009 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … no’lu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, sorumluluklarının bedeni zararlarda 150.000,00 TL azami poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacı tarafından yapılan başvuru üzerine hasar dosyası açıldığını, 03.03.2011 tarihinde toplam 10.218,00 TL ödendiğini, yapılan ödeme ile davacıların zararlarının fazlasıyla karşılandığını, öncelikle … plakalı araç sürücüsünün kazada kusurunun bulunduğunun ispat edilmesi gerektiğini, kazanın meydana gelmesinde aracın lastiğinin patlamasının etken olduğunu, sürücüye atfedilebilecek bir kusurun bulunmadığını, müvekkili şirketin poliçe kapsamında cenaze ve defin gideri talebi yönünden sorumluluğunun bulunmadığını, müteveffaların sigortalı araçta hatır için taşınmaları sebebiyle hesaplanan tazminattan hatır taşıması indirimi uygulanması gerektiğini, avans faizi talebinin yasaya aykırı olduğunu ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

H U K U K İ N İ T E L E N D İ R M E – G E R E K Ç E :
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.( BK 45)
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun (KTK) 91. maddesi gereğince aynı Kanun’un 85. maddesinde belirtilen, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda, poliçe limiti dahilinde işletenin sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere, mali sorumluluk sigortası yaptırılması zorunludur.Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türüdür.
Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse TBK’nın 53/3. (818 sayılı BK madde 45/II) maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Ancak, destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle, ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir.
TBK’nın 53. (818 sayılı BK 45) maddesinde sözü geçen destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve ne hısımlığa ne de yasanın nafaka hakkındaki hükümlerine dayanır; sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde yardım eden ve olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır. O halde, destek sayılabilmek için yardımın eylemli olması ve ölümden sonra da düzenli bir biçimde devam edeceğinin anlaşılması yeterli görülür.
Davacının anne ve babası ölmüştür. Kaza 11.09.2009 tarihinde meydana gelmiştir.
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 41. maddesinde (6098 sayılı TBK’nun 49. md.) haksız fiil tanımlanmış, 60. maddesinde de (TBK’nun değişik 72. md) haksız fiilden zarar görenin bundan kaynaklanan zararının tazmini istemiyle açacağı davaların zararı ve faili öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl ve herhalde haksız fiil tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresine (TBK’nun 72. maddesinde 2 ve 10 yıllık zamanaşımı süreleri öngörülmüştür) tabi bulunduğu belirtilmiştir.
Buna karşılık 2918 sayılı KTK’nun 109/1 maddesinde; motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler için, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde kaza gününden başlayarak 10 yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Maddenin özellikle 2. fıkrasında “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğarsa” ifadesi ile kanun koyucu taraf ayrımı yapmaksızın (davacı, davalı veya dava dışı 3. kişi) yapmış olduğu fiil cezayı gerektiriyor ise uzamış ceza zamanaşımı uygulanacağı ifade edilmiştir.
2918 sy nın 109/2. Maddesindeki uzamış zamanaşımı maddesine göre bir veya birden fazla ölümlü kazada uygulanan ceza maddesine göre TCK nun 66. Maddesindeki (5 yıldan fazla ve 20 yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda; olağan zamanaşımı süresi 15 yıl,) 15 yıllık zamanaşımı dolmadığından davalının zamanaşımı itirazı reddedilmiştir.
Gaziantep …Ağır Ceza Mahkemesince verilen kararda, … …’ın üç yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Tanık yolcu Ceyda Türkdönmez , ifadesinde özetle; sürücü… …’ın aracında yolcu olarak bulunduğunu ve Gaziantep’ten Elbeyli yönünde seyir halinde olduklarını, aracın sola çekmeye başladığını, sonra Çağlar …’ın direksiyonu sağa doğru çektiğini, önlerinde ve arkalarında araç olmadığını, yolun boş olduğunu, daha sonra aracın takla atarak şarampole yuvarlandığını, tahminine göre sürücünün dalgınlığı sebebiyle olayın meydana geldiğini, teker patlaması, ya da sürücünün uyuduğuna dair bilgisi olmadığını beyan etmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen raporda, olay iki farklı durumda değerlendirilmiş, 1.durumda aracın lastiğinin kaplama (taşıt yolu) dışına çıkmadan önce patladığının kabulü halinde; sürücü… …’ın viraja hızlı girmekten dolayı kusurlu olduğunu, lastik patlama durumunun teknik arıza mahiyetinde bir husus olup, olayda asli derecede etkili olduğunu, 2.durumda; lastiğin kaplama dışına çıktıktan sonra patladığının kabulü halinde, sürücü… …’ın olayda asli ve tam kusurlu olduğunu, kanaat olarak belirtmişlerdir.
Olay sonrası araç üzerinde yapılan incelemede, aracın sağ ve sol ön lastik ile sol arka lastiğinin sağlam olduğu, sağ arka lastiğin ise patlak olduğu tespit edilmiştir.
Makine mühendisi bilirkişiden alınan 06.10.2021 tarihli raporda; Olayın bu oluş şekline göre; Sürücü… …, meskun mahal dışında seyri sırasında aracının hızını yol ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurması, yolun virajlı ve eğimli kesimine geldiğinde hızını azaltması ve sağ arka lastiğinin patlaması sonucu aracın denge bozukluğunu hissederek vites küçülterek hızını azaltması, hafif direksiyon manevraları ile aracını taşıt yolu üzerinde tutması mümkün iken, yolun virajlı kesimine hızlı girerek ve meslekte acemilik göstererek olayın meydana gelmesinde etkisi görülmüştür.
Olay sonrası araç üzerinde yapılan incelemede, aracın sağ ve sol ön lastik ile sol arka lastiğinin sağlam olduğu, sağ arka lastiğin ise patlak olduğu tespit edilmiştir.
Yukarıdaki tespitlerde belirtilen ifadelerden de anlaşılacağı üzere araç seyir halinde iken aracın dengesinin bozulduğu belirtildiğinden, aracın sağ arka lastiğinin araç hareket halinde iken patladığı ihtimalini güçlü kılmaktadır. Bu duruma göre lastik patlaması durumu , trafik kazası olayının meydana gelmesinde umulmayan hal olarak değerlendirilmiştir.
Bilirkişi raporunda, Sürücü… …’ın meydana gelen olayda 2918 sayılı KTK.nun 52/a ve 52/b maddelerini ihlalle olayın meydana gelmesinde %70 (yüzde yetmiş) oranında kusurlu olduğu, , Lastik patlaması durumunun olayın meydana gelmesinde %30 (yüzde otuz) etkisi olduğu, Görüş ve kanaatine varılmıştır.
Sigorta şirketinden poliçe ve 10196655 nolu hasar dosyası istenmiş, sigorta şirketi tarafından yaptırılan aktüer hesapları incelenmiştir.
Mahkememizce aldırılan tazminat hesabına ilişkin Rapor ve ek rapor: Hükme esas alınan bilirkişi raporunda muhtemel yaşam süresi tespitinde Yargıtay … Hukuk Dairesinin 2020/2598 Esas 2021/ 34 Karar sayılı ilamı esas alınarak TRH 2010 yaşam tablosu kullanılmıştır. Bilirkişi raporunda önce davacıya yapılan ödeme ile zararın karşılanıp karşılanmadığı için hesaplama yapılmış, zararın karşılanmadığı tespit edildikten sonra güncel verilere göre tazminat hesabı yapılmış, 10.218,00 TL ödeme faizle güncellenerek davacının alacağından düşülmüştür. Davacı için babası Kazım Türkdönmez’in ölümü nedeni ile 14.963,80 TL tazminat hesap edilmiş, %20 hatır indirimi yapılarak 11.971,02 TL tazminat hesaplanmıştır. Annesi için de 11.294,55 Tl tazminat hesap edilmiş, %20 hatır taşıması indirimi yapılarak 9.035,64 TL tazminat belirlenmiştir. Davalı vekili bilirkişi raporuna itirazında anne için yapılan hesaplamaların yanlış olduğu beyan edilmiş, müteveffanın anne ve babasının nüfus kaydı alınarak bilirkişiden yeni bir rapor düzenlenmesi istenmiş, Bilirkişinin 07.07.2021 tarihli ek raporunda annesi …’in ölümü nedeniyle: 6.895,62 TL tazminat hesabı yapılmış, %20 hatır indirimi düşüldüğünde 5.516,49 TL tazminat alacağı belirlenmiş, babanın ölümünden dolayı yapılan destek hesabı değişmemiştir.
Islah Dilekçesi: Davacı vekili 08/12/2020 tarihli ıslah dilekçesinde bilirkişinin 27/04/2021 tarihli kök raporunu esas alarak yapmış, babasının ölümü nedeni ile 11.971,02 TL, annesinin ölümü nedeni ile 9.035,64 TL tazminat hesabı yapıldığını, sigortalı araç sürücüsünün %70 kusuruna isabet eden 17.703,96 TL nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini istemiş ise de dilekçede % işleminde hesap hatası yapıldığı görüldüğünden ara karar oluşturularak davacı vekiline talebini açıklaması istenmiş, 22.02.2022 tarihli ıslah dilekçesindeki maddi hataların düzeltilmesi dilekçesinde 07/07/2021 tarihli bilirkişi raporu esas alınarak babasının ölümünden dolayı 11.971,02 TL, annesinin ölümünden dolayı 5.516,49 TL olmak üzere 17. 487,51 TL TL tazminat hesaplandığını, sigortalı araç sürücüsünün %70 kusuruna isabet eden 12.241,25 TL nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini istemiştir.
Hatır taşıması indirimi Yargıtay emsal kararlarından %20 dir. Bu indirim hakim tarafından yapılması gerekir ise de bilirkişi hesaplama sonunda %20 hatır taşıması indirimi yaptığından , davacı da hatır taşıması indirimi yapılmış hali ile talebini ıslah ettiğinden hükümde yeniden hatır taşıması indirimi yapılmamıştır.
Davalı vekili ıslaha itirazında yeniden zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de, 2918 sy nın 109/2. Maddesindeki 15 yıllık ceza zamanaşımı dolmadığından esastan karar verilerek, davalıya sigortalı araç sürücünün ceza dosyasında mahkum olması, bilirkişi raporu ile belirlenen %70 kusuru ile meydana gelen olayda davacının desteği olan babasının ölümünden dolayı talep ettiği 8.379,71 TL , annesinin ölümünden dolayı talep ettiği 3.861,54TL’ nin sigorta şirketine başvuru tarihine ilişkin belge sunulmadığından sigorta şirketinin yaptığı kısmi ödeme tarihi temerrüt tarihi sayılarak bu tarihten itibaren yasal faize hükmedilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
-Davalının zamanaşımı itirazının reddine,
-Açılan Davanın KABULÜNE;
Davacının Babası … ‘in ölümü sebebiyle 8.379,71 TL’nin 03/03/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle birlikte davalıdan tahsiline,
Davacının Annesi …’in ölümü sebebiyle 3.861,54TL’nin 03/03/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle birlikte davalıdan tahsiline,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 836,20 TL harçtan, dava açılışında alınan 54,40 TL peşin harç ile yargılama sırasında yatırılan 132,41 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 186,81 TL harcın düşülmesi ile bakiye 649,39 TL harcın DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 54,40 TL peşin harç, 132,41 TL ıslah harcı, 54,40 TL başvurma harcı, 1.800,00 TL bilirkişi ücreti, 159,35 TL posta gideri, olmak üzere toplam 2.200,56 TL yargılama giderinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
İlişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/03/2022

Katip …

Hakim ….

“Bu Evrak 5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre UYAP Sistemi Üzerinden Elektronik Olarak İmzalanmıştır.”