Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. … 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
…
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/577
KARAR NO : 2022/791
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 25/07/2011
KARAR TARİHİ : 14/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı Kooperatif ile 01.05.2003, 01.05.2004, 01.05.2005, 01.06.2006 ve 01.04.2007 tarihli taşeronluk sözleşmelerini imzaladığını, bu sözleşmelerle taahhüt altına alınan inşaat işlerinin tamamının tam ve eksiksiz olarak müvekkilince ikmal edilerek kooperatife tutanak karşılığı teslim edildiğini, bu yıllara ait hak ediş tutanaklarının tarafların imzaları ile tanzim edildiğini, faturalarının da kesilerek davalı kooperatife gönderildiğini, 2008 yılının başında davalı kooperatifin taşeronluk işini bir başka firmanın aldığını, bunun üzerine müvekkilinin o güne kadar yapmış olduğu işlere karşılık doğan bakiye 509.406,45 YTL alacağını kooperatiften talep ettiğini, ancak kooperatif yetkililerinin müvekkiline hiçbir ödeme yapmadığını, 2008 haziran ayında ise kooperatif yetkililerinin müvekkiline kendilerinde herhangi bir alacakları olmadığını bildirdiklerini, bunun üzerine … 16. Noterliğinden 26/06/2008 tarih ve 18270 sayılı ihtarname keşide edilerek cari hesaptan kaynaklanan 509.406,45 YTL’nin ödenmesinin talep edilerek davalının temerrüde düştüğünü ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,- YTL tutarındaki alacaklarının 12/07/2008 temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında davayı 43.199,69-TL olarak ıslah etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Taraflar arasında sözleşme imzalandığının doğru olduğunu ancak müvekkilinin sözleşme gereği ödemesi gereken meblağın tamamını ödediğini, buna karşılık davacı yanın sözleşme ile taahhüt altına alınan işlerin tamamını tam ve eksiksiz olarak teslim etmediğini, dahası davacının SSK’dan ilişiksiz belgesi getirmesi gerekirken henüz bu belgeleri de getirmediğini, bir an için böyle olduğu düşünülse dahi sözleşmenin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmemiş olan davacının alacak talebinde bulunamayacağını, müvekkilinin temerrüdünün söz konusu olmadığını, kooperatifler tacir olmadıklarından ticari faiz talebinin de yersiz olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
H U K U K İ N İ T E L E N D İ R M E – G E R E K Ç E :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Davacı ile davalı arasında taşeron sözleşmesi imzalandığında ihtilaf yoktur.
İhtilaflı konu; taraflar arasında imzalanan taşeronluk sözleşmesinin ikmal edilip edilmediği ve ikmal edilen kısım nedeni ile davacının davalıdan bakiye alacağının bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Davalı kooperatif vekilince 11.10.2008 tarihli dilekçesine ekli delilleri arasında bildirdiği, 2004 yılına ait 7.380,00 TL beş ayrı vadede senet teslim tutanağındaki, 2003 yılına ait toplam 95.645,00 TL olan 19 ayrı tarihte nakit ödemeye ilişkin teslim tutanağındaki, 2007-2008 yılına ait toplam 35.500,00 TL olan oniki ayrı vadeli senet teslim tutanağına dair senet teslim tutanağındaki, 2007 yılına ait toplam 18.750,00 TL tutarlı on ayrı vadeli senet teslim tutanağındaki ve 2008 yılına ait toplam 17.000,00 TL bedelli üç adet çek teslim tutanağındaki davacının imzalarıyla davacıya teslim edildiğine dair iddiasının 24.11.2008 tarihli davacı vekilinin davalı vekilince sunulan belgelerdeki imzalardan hiç birinin müvekkiline ait olmadığını müvekkilin elinden çıkmadığını sadece benzetilerek taklit edildiğini iddia etmesi üzerine adli tıp kurumundan rapor aldırılmış ve aldırılan raporda belgelerdeki … ismi üzerindeki imzaların … eli ürünü olduğu sabit olmuştur.
27/09/2009 tarihli ATK raporunda; “İnceleme konusu sarı renkli şeffaf dosya içerisinde mevcut senet teslim tutanaklarında …’a atfen atılmış imzalarla …’ın mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu senet teslim tutanaklarındaki imzalarının …’ın eli ürünü olduğu” rapor edilmiştir.
Dosyada 15.02.2010 tarihli aldırılan bilirkişi raporunda özetle; “Davacının davalıdan 122.149,69 TL alacaklı olduğu davacının alacak tutarına temerrüt tarihinden T.C Merkez Bankası Avans faizi oranında faiz yürütülmesini talep edebileceği vergi mevzuatı açısından stopaj kesintilerinden kooperatifin sorumlu olduğu nazara alınarak stopaj kesinti tutaranın alacak tutarından düşülmesi gerektiği kabul edildiği taktirde ise davacıya 281.059,73 TL fazla ödeme yapılmış olduğu netice ve kanaatine varıldığına dair rapor ibraz ettikleri rapora yapılan itiraz üzerine; 19.07.2010 tarihli başka bir heyetten aldırılan raporda davacının davalıdan düzenlenen 2.688.062,79 TL bedelinde fatura kestiği ve bu konuda taraflar arasında ihtilaf olmadığı yapılmış ödeme toplamınında 2.565.913,10 TL ile davacı kayıtlarında yer alan 4 ödeme toplamı 20.000,00 TL ve Finansbank Havalesi 30.000,00 TL olmak üzere toplam ödemenin 6.214,863,10 TL olduğu ve bakiye alacağın ise bunların farkı olan 73.199,69 TL olduğunun bildirildiği itiraz üzerine aynı bilirkişi heyetinden 05.10.2011 tarihli alınan raporda ise 2.688.062,79 TL alacak miktarından 2.644.863,10 TL’nin çıkarılması ile 43.199,69 TL borçlu olduğunun” bildirildiği görüldü.
Bu rapora da tarafların itirazı üzerine; alınan ikinci ek raporda davacının davalıdan 43.199,69 TL alacaklı olduğunun bildirildiği davacının bu rapor üzerine 29.07.2011 tarihinde davasını 33.199,69 TL artırarak 43.199,69 TL’ye ıslah ettiği ve ıslah harcını yatırıp karşıya tebliğ ettirdiği görüldü.
Mahkememizce 28/02/2012 tarihli, 2011/396 Esas 2012/61 Karar sayılı ilk kararında; 43.199,69 TL davacının davalıdan dava tarihi itibariyle alacaklı olduğunun dosya kapsamı ile sabit olduğundan 43.199,69 TL’lik talebinin ıslah tarihi de dikkate alınarak kabulüne, kabul edilen 43.199,69 TL’nin 10.000,00 TL’Lik kısmının dava tarihi olan 16.08.2008 tarihinden, ıslah edilen 33.199,69 TL’lik kısmının da 01.08.2011 ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, verilen karar tarafların temyizi üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 09/06/2014 tarihli, 2013/2599 2013/2929 Karar sayılı bozma ilamı ile “…Mahkemece yapılacak iş, dosyanın aralarında sosyal güvenlik uzmanı, inşaat mühendisi ve muhasebe alanında uzman bilirkişilerden oluşturulacak yeni bir bilirkişiler kuruluna tevdi edilerek, 6100 sayılı HMK’nun 266. Vd. Maddelerinde ve yukarıda gösterilen esaslar dairesinde denetime elverişli, çelişki ve belirsizlikler içermeyen davalı iş sahibi kooperatifin özellikle temyiz dilekçesi içeriğinde yinelediği raporlara yönelik itirazlarının da değerlendirildiği rapor almak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir…” denmek suretiyle kararımız bozulmuş olup, Yargıtay Bozma Kararı’na mahkememizce uyulmasına karar verilerek; bozma ilamı doğrultusunda; dosya bilirkişi heyetine tevdi edimiştir.
Bozmadan sonra aldırılan 21.04.2015 tarihi bilirkişi raporunda özetle; “15.02.2010 tarihli ilk bilirkişi raporundaki ödeme kayıtları ile dava dosyasına sunulan dekontlar esas alındığında davalı kooperatif tarafından davacıya toplam (2.565.913,10 TL-7.001,00 -2.050,00-28.300,00+134.495,00+60.000,00=) 2.723.057,10 TL ödeme yapılmış olduğu, bu durumda dava tarihi itibariyle davacıya 34.994,31 TL fazla ödeme yapılmış olduğu, davacının hakedişleri toplamı 2.688.062,79 TL -2.723.057,10 TL =34.994,31TL, diğer yandan davacının SGK mevzuatı yönünden davalı koopertife ayrıca ödenmesi gereken miktarın ise 31.607,87 TL olduğu, davalı vekilinin temyiz dilekçesinnin 5. Sayfa 3.3 maddesi belirttiği üzere davalı tarafça … 15 İcra Müdürlüğü’nün 2009/15108 sayılı dosyasına dava tarihi sonrasında (10.000,00+10.000,00=)20.000,00 TL senet aslı ödenmiş olup, bu tutarlarla da rapora ödeme miktarına dahil edilmediğini, bu nedenlerle davacının davalıdan bir alacağının olmadığına dair” görüş bildirildiği görüldü.
Mahkememizin 07/07/2015 tarihli, 2014/1030 Esas 2015/609 Karar sayılı ikinci kararında; bozma neticesinde alınan rapor karar vermeye yeterli denetime elverişli olmakla davacının davalıdan her hangi bir alacağı olmadığı gerekçesiyle davacının davasının reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 11/12/2017 tarihli, 2016/2442 Esas 2017/4344 Karar sayılı ilamı ile; ” Dairemizin hükmüne uyulan bozma ilâmı gereğince altında tarafların ve yetkililerin imzası olan teslim tutanaklarındaki senetlerin iş sahibince yükleniciye yapılmış ödemeler olarak kabulü yerinde ise de tarafların imzasının taşımayan ve yukarıda içerikleri belirtilen senet keşidecileri ile senetlerin tanzim tarihlerinin, ilk ve son keşide tarihleri yazılı senetlerdeki ödemelerin yükleniciye yapılmış ödeme olarak kabulü doğru olmamıştır. Her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi raporunda … 15. İcra Müdürlüğü’nün 2009/15108 Esas sayılı dosyasında yapılan icra takibi nedeniyle yükleniciye yapılan 20.000,00 TL ödeme toplam ödeme miktarına dahil edilmemiş ise de ödeme yapılan senet keşidecileri davalı iş sahibi kooperatif yetkilileri olduğundan bunların da iş sahibince yükleniciye yapılmış ödeme olarak kabulü gerekmektedir. Yine bozma ilâmı sonrası alınan bilirkişi raporunda 31.607,87 TL asgari işçilik prim borcu hesaplanıp, bu miktarın toplam ödeme içine dahil edilmediği belirtilmiş, davacının alınan bilirkişi raporuna karşı verdiği 25.05.2015 tarihli dilekçesindeki itirazları değerlendirilmek üzere ek rapor alınmamıştır. Bu halde mahkemece bozmadan sonra oluşturulan ve hükme esas raporu düzenleyen bilirkişi kurulundan … 15. İcra Müdürlüğü’nün 2009/15108 Esas sayılı dosyasında yükleniciye ödenen 20.000,00 TL senet bedelinin iş sahibince yükleniciye yapılmış iş bedeli ödemesi olarak kabul edilip hesaba katmak, davalının 10.06.2011 havale tarihli dilekçesi ekinde ek 2 yazılı 1. Sayfa olduğu anlaşılan … olup toplam bedeli 53.800,00 TL olan senetlerin iş sahibince yükleniciye yapılmış ödeme olarak kabul edilmeyerek ve davacının asgari işçilik hesaplamasına yaptığı itirazlar ve bilirkişi raporuna yaptığı diğer itirazları incelenip karşılanmak suretiyle gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp sözleşme konusu işle ilgili SGK Müdürlüğü’nden de sorularak değerlendirme yapılmak suretiyle sonucuna uygun karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle bozulmuş, davalı vekilinin karar düzeltme isteği 02/10/2019 tarihli ilam ile reddedilmiş, mahkememizce usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Bozmadan sonra aldırılan 27/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “1)Davacı yüklenici talebinin; davalı kooperatife ait Eryaman 3. etaptaki 141 adet villanın şap, seramik, fayans, iç sıva, dış sıva, alçı, boya, pencere, küpeşte, merdiven, çatı imalatlarının yapımına ilişkin taraflar arasındaki 01.05.2003, 01.05.2004, 01.05.2005, 01.06.2006 ve 01.04.2007 tarihli sözleşmeler kapsamındaki bakiye iş bedeline yönelik alacak istemine ilişkin olduğu,
2) Banka hesabına ilişkin yapılan incelemede; 11.04.2005 — 12.12.2007 tarihleri arasında hesaba alacak kaydedilen toplam 1.341.150 TL’nin açıklamasında S.S. Eryaman Mavi Ladin Konut Yapı Kooperatifi tarafından yatırılan bilgisinin yer aldığı, bu hesaptan SSK prim tahsilatı yapılmadığı,
3) T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı … Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Etimesgut Sosyal Güvenlik Merkezi’nin 07.07.2021 tarihli yazı ekinde yer alan Excel Jistelerinin dosya muhteviyatında bulunan aylık sigorta primleri bildirgeleri ile uyumlu olduğu, listelerde ödemelerin kimin tarafından yapıldığı bilgisinin bulunmadığı,
4) Bozma İlamına uyarınca davacı yükleniciye yapılan ödeme toplamı 2.689.257,10 TL olarak hesap edildiğinde; bu durumda davacının hakkediş alacakları karşısında davacının az yukarıda belirtilen sözleşmelere konu işlerden dolayı bakiyesinin 1.194,31 TL olarak davacı borcunun bulunup bulmadığının takdirinin mahkemeye ait olduğu” rapor edilmiştir.
Aynı heyetten aldırılan 17/06/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; “1)Davacı yüklenici talebinin; davalı kooperatife ait Eryaman 3. etaptaki 141 adet villanın şap, seramik, fayans, iç sıva, dış sıva, alçı, boya, pencere, küpeşte, merdiven, çatı imalatlarının yapımına ilişkin taraflar arasındaki 01.05.2003, 01.05.2004, 01.05.2005, 01.06.2006 ve 01.04.2007 tarihli sözleşmeler kapsamındaki bakiye iş bedeline yönelik alacak istemine ilişkin olduğu,
2) Yukarıda detaylı şekilde hesaplandığı üzere Davacının Alacağının 155.949,69 TL olduğu
3) 30/01/2015 tarihi itibarıyla davacı alt işverenin davalı asıl işverene 11.345,64 (asgari işçilik) * 19.785,76-TL (gecikme cezası) dahil ödenmesi gereken tutarın 31.131,40-TL olduğu,
Sonuç olarak DAVACININ ALACAĞI OLAN 155.949,69 TLDEN 31.131,40 TL ASGARİ İŞÇİLİK BORCU DÜŞÜLDÜGÜNDE; DAVACININ 124.818,29 TL NET ALACAĞININ OLDUĞUNUN HESAPLANDIĞI,” rapor edilmiştir.
Toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre; davacı ile davalı arasında imzalanan eser sözleşmesi kapsamında, davacının işi yapıp davalıya teslim ettiği, ancak davalı kooperatifin bedelin tümünü ödemediği, bu nedenle bakiye iş bedeli olan 155.949,69-TLnin 31.131,40TL asgari işçilik borcu düşüldüğünde davacının 124.818,29-TL net alacağı olduğu, her ne kadar bilirkişiler belirtmemiş ise de yükleniciye yapılan 20.000,00-TL’lık ödeme de bu miktardan düşüldüğünde dahi davacının net alacağının 104.818,29-TL olduğu, davacının bu miktarı davalıdan isteme hakkı olmakla birlikte uzun süren yargılama sürecinde davanın 43.199,69-TL olarak ıslah edildikten sonra kalan miktarın zamanaşımına uğraması nedeniyle bakiye kısmın davacı tarafça zamanaşımı nedeniyle istenemeyeceği gözetilerek davacıya ikinci ıslah için süre verilmediği, dava tarihinden önce adı geçen davalıyı temerrüte düşürecek nitelikte bir ihtar bulunmadığından, dava ve ıslah tarihinden itibaren tarafların tacir oldukları ve talepte dikkate alınarak avans faiziyle birlikte davalı kooperatiften alınarak davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE,
10.000,00TL nin dava tarihi olan 16/08/2008 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
33.199,69TL nin ıslah tarihi olan 01/08/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2) Dava açılışında alınan 135,00 TL peşin harç ile yargılama sırasında yatırılan 493,05 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 628,05 TL harcın alınması gereken 2.950,97 TL harçtan düşülmesi ile bakiye 2.322,92 TL harcın DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3) (a) Dava açılışında alınan 135,00 TL peşin harç ile yargılama sırasında yatırılan 493,05 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 628,05 TL harcın yargılama gideri olarak kabulü ile DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
(b) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 14,00 TL başvurma harcı, 7.450,00 TL bilirkişi ücreti, 206,70 TL posta gideri, olmak üzere toplam 7.670,70 TL yargılama giderinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
4) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/10/2022
Katip …
Hakim …