Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/136 E. 2021/153 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2020/136 Esas
KARAR NO : 2021/153 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/03/2020
KARAR TARİHİ : 04/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı (borçlu) şirket aralarındaki Temmuz 2017- Ocak 2018 tarihleri arasında davalı şirketin ticari işleri gereği bir takım malların/ürünlerin alım satımı konusunda anlaştıklarını, bu anlaşma gereği satıma konu mallar faturalandırılarak davalı borçlu şirkete teslim edildiği, taraflar arasındaki işbu ilişkiye konu faturaların tarafların ticari kayıtlarına işlendiği, muhasebesel olarak mutabakatları yapıldığı, vergilendirildiği vs tüm muhasebesel işlemleri yapıldığını, davalı yasal sürede dava konusu alacağa dayanan faturalara itiraz etmediği gibi, ticari defterlerine işlediği mutabakatları/sözleşmeleri yapıldığı ve vergisel olarak kullanıldığı, Sevk İrsaliye Faturası düzenlenerek malların tesliminde borçlu şirketin ilgili yerdeki teslime yetkili şirket yetkilisi veya çalışanı tarafından da imzalandığı, bu fatura, taraflar arasındaki sözleşmenin gereğinin müvekkilinin bakımından ifa edildiğinin ve borçlu şirket yetkilisinin malları teslim alırken faturayı imzalayarak borçlandığının ispatı olduğunu, davalı borçlu şirket tarafından müvekkiline bakiye borç bedelinin ödenmemesi üzerine alacağının tahsili için 02.07.2019 tarihinde İstanbul Anadolu…Müdürlüğü 2019/20753 E. sayılı dosya ile takibe başlandığı, borçlu şirket tarafından yetki itirazı yapılması üzerine dosya yetkili olan Ankara…Müdürlüğü’ne gelerek 2019/10865 E. Sayısına kaydedildiği, Ankara…Müdürlüğü’nün 2019/10865 E. Sayılı dosya üzerinden gönderilen Ödeme emri davalıya (borçluya) 21.08.2019 tarihinde tebliğ edildiği ve davalıda süresinde icra takibine haksız ve yersiz olarak itirazda bulunarak takibi durdurduğunu belirterek davalının (borçlunun) haksız ve yersiz olarak yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının (borçlunun) %40 tan aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, mahkeme masrafları ile ücreti vekâletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermediği görüldü.
Ankara…Dairesine, Ankara SGK’ya ve Yenimahalle Vergi Dairesine müzekkere yazıldığı görüldü.
Bilirkişi…’tan 14/01/2021 tarihli bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Dava, davacı tarafça fatura alacağına dayanan takibe davalının itirazı üzerine davacının açmış bulunduğu 2004 sayılı İİK’nda düzenlenen itirazın iptali davasına ilişkindir.
Ankara…Müdürlüğünün 2019/10865 takip sayılı icra dosyası, fatura örnekleri, müzekkere cevapları, ticaret sicil özeti, bilirkişi raporları ve diğer belgeler dosyada mevcuttur.
Ankara…Müdürlüğünün 2019/10865 takip sayılı (yetki itirazı üzerine İstanbul Anadolu … Müdürlüğünden gönderilen 2019/20753 takip sayılı icra dosyası) icra dosyasının incelenmesinde: Davacı tarafından davalı aleyhine 02/07/2019 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibinde 148.218,72-TL asıl alacak, 15.361,96-TL işlenmiş faiz olmak üzere toplam 163.580,68-TL istendiği, takibin dayanağının faturalar olduğu, ödeme emrinin davalıya 21/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 27/08/2019 tarihinde borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, davacının yasal süresi içerisinde tüm alacak bakımından itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
HMK.nun 222/1, 220/3 maddeleri gereğince taraflara dava konusu ticari defter ve kayıtlarını sunması süre verilmiş ve bilirkişi tarafından yerinde inceleme yetkisi verilerek yeri bildirilen davacı şirketin ticari defter kayıtları incelenmiştir.
Dosya üzerinde mali müşavir bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Rapora göre;
Davacı Ticari Defterlerinin incelenmesi ve davalı BA-BS formu incelemelerine göre davacının kesmiş olduğu faturaların davalı taraf Vergi Dairesi kayıtları ile örtüşmediğini, sevk irsaliyelerinden de ürünün Santral Operatörleri kısmında yazan kişiler tarafından teslim alındığını,
02.07.2019 icra takip tarihi itibariyle davacının ticari defter kayıtlarına göre davalıdan 148.218,72-TL alacaklı olduğunu,
02.07.2019 icra takip tarihi itibariyle işlemiş faiz ile ilgili; davacının son fatura tarihi 30.01.2018 olduğu, faiz işleme tarihi: 30.01.2018 olduğu halde, takipte faiz başlangıç tarihi: 19.12.2018 olduğu ve bu tarihin dikkate alınacağını, ticari iş nedeniyle işlemiş ve işleyecek faizin ticari reeskont avans faizi olarak talep edilmesi gerektiği, ancak faiz oranı işlemiş dönemde yıllık %9,75 olduğundan 19.12.2018-01.07.2019 arası yıllık %9,75 faiz oranı üzerinden talep edilebilecek faiz miktarının 7.720,57-TL olduğunu rapor etmiştir.
Somut olayda; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davacının lehine delil teşkil eden usulüne uygun tutulmuş ticari defter ve kayıtlarına göre dava ve icra takip tarihi itibarıyla davalıdan 148.218,72-TL alacaklı olduğu, her ne kadar süresinde yeri bildirilmeyen davalı taraf ticari defter ve kayıtları bilirkişi incelemesine sunulmamış olsa dahi davalının bağlı bulunduğu vergi dairesi aracılığıyla istenilen ilgili dönem form ba’larda görüldüğü üzere 2017 yılı 7.-8.-10.-11. aylara ilişkin davalı tarafından bildirilen beyanların takip konusu faturalarla uyuştuğu, 9.-12. aylara ilişkin beyanların ise fazla miktarda yapılan bildirimler gereği uyuşmadığı ancak bilirkişi tarafından bunun sebebi olarak kdv oranlarının olması gerektiği gibi hesaplanmadığı şeklinde belirtildiği, vergi dairesine yapılan bildirimler nedeniyle fatura kapsamındaki malların/hizmetlerin davalıya teslim edildiğinin kabul edileceği (bkz. Yargıtay 19. HD.’nin 2014/11846 esas, 2014/15110 karar sayılı ve 14.10.2014 tarihli ilamı), ayrıca ilgili sosyal güvenlik kurumu müdürlüğü yazı cevabı gereğince sigortalı olarak davalı yanında çalıştığı tespit edilemese de sevk irsaliyelerinde fatura konusu malların teslim edildiğine dair imzaların bulunduğu, davalının yargılama safhası boyunca yapılan tüm tebliğlere rağmen davaya cevap vermediği, yukarıda tespit olunan olgulara bir itirazda bulunmadığı, dolayısıyla davacının bilirkişi marifetiyle tespit edilen ve usulüne uygun tutulmuş ticari kayıt ve defterlerinde yer alan takip konusu asıl alacak bakımından alacaklı olduğu, faiz istemi yönünden ise takip ve dava öncesi davalı taraf temerrüde düşürülmediğinden davalının bu yöndeki icra takibine itirazının yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Dosya içerisinde toplanan deliller, icra dosyası, ticari defter kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre, davacı tarafın takip konusu edilen ve bilirkişi raporu ile belirlenen asıl alacak için icra takibi yapmakta haklı olduğu, davacı tarafın icra takibi öncesi davalıyı temerrüde düşürmediğinden işlemiş faiz talebi yönünden icra takibine yapılan itirazın yerinde olduğu, yukarıda belirtilen olgular ve taleple bağlılık ilkesi gereği davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından icra takibine yapılan itirazın kısmen iptali ile icra takibinin devamına, asıl alacak likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatı verilmesine ve yargılama giderlerinin davanın kabulü oranında davalı üzerinde bırakılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
(Not: Kısa kararda İcra Müdürlüğü takip numarası 2019/10865 olarak belirtilmesi gerekirken 2019/20865 olarak yazılmış olup, sehven yapılan rakam hatasından ibaret yazım yanlışı HMK nun 304. maddesi gereğince resen düzeltilerek hüküm kısmına işlenmiştir.)
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
1-Davalının Ankara…Müdürlüğünün 2019/10865 takip sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile 148.218,72-TL asıl alacak üzerinden takibin devamına
Asıl alacak likit olduğundan yüzde 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gereken 10.124,82-TL harçtan peşin alınan 1.975,65-TL harcın mahsubu ile bakiye 8.149,17-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 18.030,78-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 54,40-TL başvuru harcı, 1.975,65-TL peşin harç, 7,80-TL vekalet harcı toplamı 2.037,85-TL ile,
Davacı tarafından yapılan posta masrafları toplamı 132,25-TL, bilirkişi ücreti 700,00-TL olmak üzere toplam 832,25-TL’nin kabul red/oranına göre 754,10-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki saatlik ücret tutarı karşılığı ticari arabulucu ücreti olan 1.320,00-TL’nin kabul/red oranına göre 1.196,04-TL’sinin davalıdan, 123,96-TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/03/2021

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır