Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/116 E. 2021/269 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2020/116 Esas
KARAR NO : 2021/269 Karar

Av. … -…

DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/02/2020
KARAR TARİHİ : 08/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili Kale Grup Gayrimenkul İnş.San.ve Tic.Ltd.Şti.’nin ciro yoluyla hamili/alacaklısı, kesideci borçlusu …, lehtarı…Cam.İzol.İnşat Malz. Emi. Turz. San.ve Tic.Ltd.Şti. olan, 18.04.2016 tanzim, 30.06.2016 vade tarihli 18.000 TL. miktarlı, lehtar tarafından müvekkiline ciro edilen bono, Ankara… Müdürlüğü’nün 2019/8952 E. Sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiği; borçlunun şikayeti üzerine, takip konusu senedin 3 yıllık zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle Ankara… Hukuk Mahkemesinin 2019/627 Esas, 2019/8952 Karar sayılı ilamıyla takibin iptaline karar verildiği, bunun üzerine, aynı senetten kaynaklı alacağı için, Ankara… Müdürlüğü’nün 2019/8952 E. sayılı dosyasından yapılan takipte tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile Ankara… Müdürlüğü’nün 2019/13062 E. sayılı dosyası üzerinden taraflarınca, genel haciz yoluyla ilamsız takibe geçildiğini, dosya borçlusunun itirazı üzerine takibin durduğunu, işbu itirazın iptali davasını açma zorunluluğu hasıl olduğunu, borçlunun itirazı haksız olup, borçlu itirazında kötü niyetli olduğu, davalının, Ankara… Müdürlüğünün 2019/13062 E. Numaralı takip dosyasına yapmış olduğu “Borca ve yetkiye İtirazının İptali” ile takibin devamına, davalının takibe konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra- inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İcra takibinin yetkili icra dairesinde başlatılmadığını, yetkili yerin … İcra Dairesi olduğunu, işbu davada mahkememizin yetkili olmadığını, yetki itirazında bulunduklarını, müvekkili davalının …’da ikamet ettiğini, yerleşim yeri itibarıyla … mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacı-alacaklı taraf kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla davalı-borçlu aleyhine 03/07/2019 tarihinde Ankara… Müdürlüğünün 2019/8952 esasında kayıtlı icra takibi başlattığını, bu ilk takipten feragat etmeden aynı bonoya dayanarak 27/09/2019 tarihinde Ankara… Müdürlüğünün 2020/13062 esasında kayıtlı yeni bir icra takibi başlattığını, müvekkili davalı-borçlu dersdestlik itirazında bulunduklarını, davacı tarafın 2019/8952 esasa kayıtlı icra takibi derdest iken bu takipten feragat etmeden yeni bir icra takibi yapma hakkı bulunmadığı gözetildiğinde , ortada hukuka uygun bir icra takibi olmadığı için açılan işbu davanın reddini talep ettiklerini, davanın süresinde açılmadığı, ödeme yaptıklarını, takibe konu bonoda lehdarın kaşesinin bulunmadığını belirterek öncelikle itirazlarının kabulü ile mahkememizin yetkisizliğine, mahkeme aksi kanaatte ise davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine dair karar verilmesini talep etmiştir.
… CBS’ye, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğüne, … Ticaret Sicil Müdürlüğüne, Ankara… Hukuk Mahkemesine, … Ticaret Odasına, Ankara… Dairesine müzekkere yazıldığı görüldü.
Dava, İİK md. 67’de düzenlenen itirazın iptali istemine ilişkindir.
Ankara… Müdürlüğünün 2019/8952 Esas sayılı ve Ankara… Müdürlüğünün 2019/13062 Esas sayılı icra dosyaları, müzekkere cevapları, ticaret sicil özeti, diğer belgeler dosyada mevcuttur.
İtirazın iptali talebine konu olan Ankara… Müdürlüğünün 2019/13062 Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde: Davacı tarafından davalı aleyhine 27/09/2019 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibinde 18.000,00-TL asıl alacak, 5.255,01-TL işlenmiş faiz olmak üzere toplam 23.255,01-TL istendiği, takibin dayanağının 18/04/2016 düzenleme ve 30/06/2016 vade tarihli 18.000,00-TL bedelli bonodan kaynaklı alacak olduğu, ödeme emrinin davalıya 03/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 04/10/2019 tarihinde borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, davacının yasal süresi içerisinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafından başlatılan Ankara… Müdürlüğünün 2019/8952 Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde: Davacı tarafından davalı aleyhine 03/07/2019 tarihinde başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan icra takibinde 18.000,00-TL asıl alacak, 7.112,47-TL işlenmiş faiz, 54,00-TL komisyon olmak üzere toplam 25.166,47-TL istendiği, takibin dayanağının 18/04/2016 düzenleme ve 30/06/2016 vade tarihli 18.000,00-TL bedelli bonodan kaynaklı alacak olduğu, ödeme emrinin davalıya 20/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından Ankara… Hukuk Mahkemesine açılan şikayet konulu 2019/627 takip sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucu 26/12/2019 tarihinde davanın kabulü ile takibin davacı yönünden iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın çözümü bakımından öncelikle uyuşmazlığa konu yasal düzenlemelerin özellikle de Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen sebepsiz zenginleşme davasının incelenmesinde fayda bulunmaktadır.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 732. Maddesi; ”Zamanaşımı sebebiyle veya poliçeden doğan hakların korunması için gerekli olan işlemlerin yapılmasının ihmal edilmiş olması dolayısıyla, düzenleyenin veya kabul edenin poliçeden doğan yükümlülükleri düşmüş bile olsa, bunlar poliçenin hamiline karşı, onun zararına zenginleşmiş olabilecekleri kadar borçlu kalırlar.
Sebepsiz zenginleşmeden doğan istem, muhataba, yerleşim yerli bir poliçeyi ödeyecek olan kimseye ve düzenleyen, poliçeyi başka bir kişi veya ticari işletme hesabına düzenlemiş olduğu takdirde o kişiye veya ticari işletmeye karşı da ileri sürülebilir.
Poliçeden doğan borcu düşmüş olan cirantaya karşı böyle bir istem ileri sürülemez.” hükmü yer almaktadır.
Zamanaşımı süresi, poliçenin zamanaşımına uğradığı tarihi takip eden tarihten itibaren bir yıldır; ispat yükü, sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene aittir” şeklindedir.
Bilindiği gibi 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun kambiyo senetlerine dair hükümleri poliçe esası üzerine kurulmuştur. Kanun kambiyo senetlerinin ortak olan hükümlerine poliçe başlığı altında yer vermiş; bono ve çek hakkında ise ortak hükümlere yollama yapmakla yetinmiştir. Kambiyo senetlerinde sebepsiz zenginleşmeye dair özel düzenleme poliçe hükümleri arasındaki TTK m. 732’de yer almaktadır.
Sebepsiz zenginleşme talebi hukuki nitelikçe, poliçeden doğan hakkın, bunun korunması ve/veya kullanılması için gereken işlemlerin yapılmaması sebebiyle düştüğü veya zamanaşımına uğradığı hâllerde, senet borçlusu nezdinde oluşan sebepsiz zenginleşmeye yönelik olarak, poliçe alacağını elde edemeyen ve bu sebeple mal varlığında hakkaniyete aykırı bir değer kaybı oluşan hamile, yine poliçe hukuku tarafından tanınmış olan yeni bir haktır. Kuşkuşuz anılan madde, TTK’nın 778/1-d maddesi uyarınca bonoda da uygulanması gereklidir.
Sebepsiz zenginleşme talebinde bulunulabilmesi için, hamilin müracaat hakkının düşmesi veya zamanaşımına uğramasından dolayı bir zararının ortaya çıkmış olması gerekir. Zararın mevcudiyeti, sebepsiz zenginleşme talebinin kabul şartıdır. Zararın varlığının kabulü için, hamile ait ve tahsili mümkün olan bir alacak hakkının düşmesi veya zamanaşımına uğraması sonucu borçlu nezdinde oluşan zenginleşmenin, bundan başka bir sebebinin bulunmaması, yani sebepsiz olması yeterlidir (… , H.: Kambiyo Senetlerinde Sebepsiz Zenginleşme, Cilt:VII, Atatürk Üniv. Huk. Fak. Dergisi Haziran-2003, s.589 vd.).
TTK m. 732’e istinaden açılan davalarda ispat yükü, sebepsiz zenginleşmediğini veya senet bedelini cirantalardan birine veya hamile ödediğini savunan keşideciye aittir. Diğer bir deyişle keşideci, ancak bu ispat yükümlülüğünü yerine getirdiği takdirde sorumluluktan kurtulabilir. Zira, hamilden temel ilişkiyi ve bu temel ilişkiden ötürü keşidecinin bir borcunun bulunmadığını ispat etmesi beklenemez. Bu sebeple keşidecinin, sebepsiz zenginleşmesinin söz konusu olmadığını ispat etmesi gerekir. (bkz. T.C. Yargıtay HGK’nun E. 2017/19-1630 ve K. 2018/1186 sayılı 13.6.2018 tarihli ilamı)
Somut olayda, dava konusu 30/06/2016 vade tarihli 18.000,00-TL bedelli, dava dışı Gökyüzü…Ltd. Şti.’nin lehdar, davacının hamil, davalının keşideci olarak gözüktüğü, düzenlenme yeri Ankara olan senedin düzenlendiği, bu bono nedeniyle Ankara… Müdürlüğünün 2019/8952 takip sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takibin Ankara… Hukuk Mahkemesinin vermiş olduğu karar ile zamanaşımı nedeniyle iptaline karar verildiği, bu sefer davacı tarafından eldeki davaya konu Ankara… Müdürlüğünün 2019/13062 takip sayılı dosyası ile ilamsız takibe girişildiği, davalının itirazı üzerinde itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, her ne kadar davalı taraf davanın süresinde davanın açılmadığı itirazında bulunsa da TTK’nın 732/4. maddesi gereği dava konusun bononun vadesine göre hesap edilen zamanaşımı süresi dolduktan sonra 1 yıl içinde eldeki dava açıldığından bu yöndeki itirazın yerinde olmadığı, ayrıca ilamsız başlatılan takipte Ankara… Müdürlüğünün 2019/8952 takip sayılı dosyasında yapılan takipte tekerrüre esas olmaması kaydı düşüldüğünden davalının derdestlik itirazına itibar edilmediği, alacak para alacağı olduğundan davacının ikametgahı gereği TBK’nın 89. maddesi gereği mahkememizin yetkili olduğu, diğer taraftan davalının bono lehdarı olan dava dışı şirketin kaşesinin bulunmadığı ve imzasının geçerli olmadığı yönündeki itirazına lehdarın imzasının sahte olması durumunda dahi keşidecinin senetten doğan sorumluluklarının devam etmesi (bkz. Yargıtay 19. HD.’nin 24/12/2014 tarih, 13733 esas ve 18628 karar sayılı ilamı) karşısında itibar edilemeyeceği anlaşılmıştır.
Sonuç olarak yukarıda belirtilen mevzuat ve olgular ışığında senet nedeniyle ödeme iddiasında bulunun keşidecinin buna dair bir yazılı belge sunmadığı, davalının iddia ettiği gibi hamilden temel ilişkiyi ve bu temel ilişkiden ötürü keşidecinin bir borcunun bulunmadığını ispat etmesinin beklenemyeceği, bu sebeple keşidecinin, sebepsiz zenginleşmesinin söz konusu olmadığını ispat etmesi gerektiği, eldeki davada keşideci olan davalının yukarıda detayları belirtilen sebepsiz zenginleşme davasında ispat yükünü yerine getiremediği anlaşılmaktadır.
Dosya içerisinde toplanan deliller, icra dosyaları, senet içeriği ve tüm dosya içeriğine göre, davacı tarafın, somut hadisede uygulanması gerekli TTK md. 732’ten kaynaklı alacağı için icra takibi yapmakta haklı olduğu, alacağa senedin keşide tarihinden itibaren icra takibinde belirtilen şartlarla faiz işletilmesi gerektiği anlaşıldığından davanın dava dilekçesinde belirtilen ve talep konusu edilen miktar dikkate alınarak kabulüne, asıl alacak likit olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KABULÜ ile;
1-Davalı tarafından Ankara …. İcra Müdürlüğünün 2019/13062 takip sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 18.000,00-TL asıl alacak ve 5.255,01-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 23.255,01-TL üzerinden takipte belirtilen şartlar geçerli olmak kaydıyla takibin devamına,
Asıl alacak likit olduğundan yüzde 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 1.588,55-TL harçtan peşin alınan 280,86-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.307,69‬-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 54,40-TL başvuru harcı, 280,86-TL peşin harç, 7,80-TL vekalet harcı, 56,70-TL posta masrafları olmak üzere toplam 399,76‬‬‬-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki saatlik ücret tutarı karşılığı ticari arabulucu ücreti olan 1.320,00-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/04/2021
Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır