Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/691 E. 2021/701 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.

12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2019/691 Esas
KARAR NO : 2021/701

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI :….
VEKİLİ : Av. … ….
DAVALI : 1- … – … …
VEKİLLERİ : Av. … ….
Av. … -….
Av. … -….
DAVALILAR : 2- … – … (Asıl ve … mirasçısı sıfatıyla) …
3- … – … …
4- … – … …
VEKİLİ : Av. … ….
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2019
KARAR TARİHİ : 06/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı banka ile davalılar arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını ve kredinin davalıların kullandırımına sunulduğunu, ancak kredi taksitlerinin davalılar tarafından yasal süresi içinde ödenmediği için borçlulara hesap kat ihtarnamesi gönderildiğini ve davalıların temerrüte düştüğünü, bunun üzerine davacı tarafından Ankara … Müdürlüğünün 2019/12612 esas sayılı dosyası üzerinden icra dosyasına geçildiğini, ancak borçlularca itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğunu, itirazların hukuki mesnetten yoksun ve yerinde olmadığını, davacı bankanın davalı borçlular ile imzalanan sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirip imkanlarını davalı borçluların kullanımına sunduğunu, ancak davalı borçlulara borcun ödenmesi için yapılan uyarı ve ihtarların sonuçsuz kalması üzerine borçlular hakkında icra takibine başlanmak zorunda kalındığını, fakat davalı borçluların itiraz etmek suretiyle borcu ödememek konusundaki niyetlerini ve ısrarlarını bir kez daha gösterdiklerini, itirazın tamamen alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğunu belirterek, davalılar tarafından Ankara … Müdürlüğünün 2019/12612 E. sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, borçlular aleyhine alacağın 9k 20’sinden az olmamak üzere İcra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; dava ve davaya dayanak takibin yetkisiz icra dairesi ve mahkemede açtığından yetki itirazlarının bulunduğunu, davalı …’ın asıl borçlu/davalı … Makine San. ve Tic. Ltd. Şti’nde bir dönem ortaklık yapmış olmakla birlikte bu şirketin ortaklığından yıllar önce ayrıldığını, bu nedenle davacı tarafın Ankara … Müdürlüğünün 2019/12612 E. sayılı dosyasına sunduğu 01.04.2014 tarihli genel kredi sözleşmesinin davalı şirkette ortak olduğu dönemde imzalanmış olmasına karşın, 21.09.2016 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinin davalının ortaklıktan ve şirketten ayrılmasından sonra imzalandığını, bu genel kredi sözleşmesinde ise davalının imzasının bulunmadığını, davalının takip alacaklısı davacı banka ile asıl borçlu şirket arasında kendi ortaklığı döneminde imzalanan genel kredi sözleşmesine dayanılarak davacı banka tarafından asıl borçlu şirkete herhangi bir kredi kullandırılıp kullandırılmadığını hatırlamadığını, kefaletin fer’i niteliği nedeniyle müvekkilinin imzaladığı sözleşmeye istinaden kullandırılmış bir borç mevcut değilse davalının sorumluluğundan söz edilemeyeceğini, davalının imzaladığı sözleşmeye istinaden kullandırılmış kredi mevcut olsa dahi bu kredinin borçlu şirket tarafından o yıllarda ödenerek kapatıldığının bilindiğini, davalının ortaklıktan ayrıldığı 2015 yılından günümüze kadar imzaladığı sözleşme kapsamında davacı banka tarafından herhangi bir alacak talebinde bulunulmadığını, 01.04.2014 tarihli genel kredi sözleşmesine dayanılarak müşterek müteselsil kefil sıfatıyla müvekkilinden alacak talebinde bulunulamayacağı açık olup bu nedenle davacı Bankanın 01.04.2014 tarihli kredi sözleşmesini dayanak göstermek suretiyle davalı aleyhine alacak talebinde bulunmasının hukuka aykırı, haksız ve kötüniyetli olduğunu, icra dosyası kapsamına sunulan 21.09.2016 tarihli genel kredi sözleşmesinin davalının ortaklıktan ayrılmasından çok daha sonra asıl borçlu şirket tarafından imzalandığını, davalının kefalet etmediği bu sözleşmeden kaynaklı olarak kefil sıfatıyla sorumlu tutulamayacağını, takibe konu alacağın 01.04.2014 ve 21.09.2016 tarihli sözleşmelerden kaynaklanıp kaynaklanmadığının belirsiz olduğunu, ihtanamede ve takip talebinde davacının borcun kaynağının hangi kredi sözleşmesinden kaynaklandığı hususunda bir açıklama yapmadığını, davalının yıllar önce ortaklıktan ayrıldığı, hiçbir ilgisinin, ilişkisinin kalmadığı borçlu şirkete, davacı bankanın müvekkilinin bilgisi ve rızası dışında kullandırdığı olası kredi borçlarından kefil sıfatıyla sorumlu tutulmasının açıkça haksız, hukuka aykırı ve kötü niyetli olduğunu, davaya konu takipte 34.500 TL gayrinakdi alacak talebinde bulunulmuş olup itirazlarının gayrinakdi alacak yönünden de geçerli olduğunu, TBK’nın 584. Maddesi uyarınca davalı eşinin yazılı rızası alınmaksızın kurulan kefaletin hukuken geçerli olmayacağını, bu bağlamda, davalı eşinin rızasının bulunmadığını, kefaletten kaynaklı olarak davalının sorumlu tutulamayacağını bildirmiştir.
Davalılar…Makine San. ve Tic. Ltd. Şti., davalı … ve davalı … vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davacının hiçbir belge ibraz etmeden soyut kavramlarla dava açmış olmasının delillerin taraflarca hazırlanması ilkesine aykırı olduğunu, davacının dava dilekçesinde belirttiği hususların belirsiz olduğunu, iddia edilen sözleşmenin kimler arasında yapıldığı, asıl borçlusunun kim olduğunu, sözleşmede kefilliğin olup olmadığı hususlarına dair hiçbir hususa yer verilmediğini, davacının dava dilekçesi ekine hukuka aykırı olarak delillerini eklememiş olduğunu, davacının iddialarının maddi dayanaktan yoksun olup kabulünün mümkün olmadığını, alacaklı görünen tarafa müvekkilinin herhangi bir borcunun bulunmadığını, bu nedenle borcun tamamına, talep edilen faiz oranına ve tüm ferileri ile birlikte itiraz edildiğini, davalı şirketin ve davalılar … ile …’ın davacı tarafından iddia edildiği şekilde ve iddia edildiği miktarda bir borcu bulunmadığını, bu hususun yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda da davalı müvekkillerinin borcu bulunmadığı, temerrüde düşme hükümlerinin oluşmadığı ve fahiş miktarda faiz işletildiğinin tespit edilebileceğini, borcu kabul anlamına gelmemek üzere, takip konusu yapılan alacak kalemleri yönünden davalılar … ile …’ın kefalet hükümleri oluşmadığı için borçtan sorumlu tutulamayacağını belirterek, yetki itirazının kabulüne, davanın reddine, kötüniyetli ve yasal dayanaktan yoksun takip nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından davalılar aleyhine genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacakların tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir (İİK. 67).
Ankara … Müdürlüğü’nün 2019/12612 takip sayılı icra dosyası, Genel Kredi Sözleşmesi örnekleri, hesap ekstreleri, ihtarnameler, bilirkişi raporu ile diğer belgeler dosyada mevcuttur.
Ankara … Müdürlüğü’nün 2019/12612 Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde: davacı tarafından davalılar aleyhinde 19/09/2019 tarihinde ilamsız icra takibi olarak başlatılan takipte 512.433,68-TL asıl alacak, 4.812,36-TL işlemiş faiz, 240,62-TL BSMV gideri ve 34.500,00 TL gayri nakti alacak olmak üzere toplam 551.986,66-TL alacağın asıl alacağa yüzde 23,40 oranında işleyecek faizin tahsilinin talep edildiği, borcun sebebinin ise 19/09/2019 tarihli ihtarname, genel ticari kredi sözleşmesi, Ankara …. Noterliğin 04/09/2019 tarih ve 24461 yevmiye nolu ve Ankara …. Noterliğin 11/09/2019 tarih ve 25405 yevmiye nolu ihtarnamelerin gösterildiği, ödeme emrinin davalılardan…Makina San. Ve Tic. Ltd. Şti’ye 20/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği, 25/09/2019 tarihinde borca ve tüm ferilerine itiraz ettiği, Aybars Çimento Tekn. Yat. Dan. İnş. Bilişim San. Tic. Ltd. Şti’ye 27/09/2019 tarihinde TK 35. Maddesine göre tebliğ edildiği, itiraz dilekçesi sunulmadığı, …’a 20/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği, 27/09/2019 tarihinde borca ve tüm ferilerine itiraz ettiği, …’a 30/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği, 02/10/2019 tarihinde borca ve tüm ferilerine itiraz ettiği, …’e 18/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, 02/10/2019 tarihinde borca ve tüm ferilerine itiraz ettiği, …’a 01/06/2019 tarihinde vefat ettiği, vekilinin 02/10/2019 tarihinde borca ve tüm ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin icra müdürlüğünce 19/11/2019 tarihinde durdurulduğu, … yönünden vekalet ölümle son bulmakla birlikte tek mirasçısı …’ın ( Mersin …. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/875 esas-2019/833 Karar sayılı ilamına göre diğer mirasçılar mirası reddetmekle davalı …’ın tek mirasçı olarak belirlendiği) da vekili olan aynı vekilin aynı dilekçe ile bu davalı yönünden de itiraz dilekçesi verdiği dikkate alındığında takibin usulüne uygun olarak durdurulmuş olduğu, davacının bunun üzerine icra takibinde belirtilen toplam alacak miktarı üzerinden süresinde eldeki davayı açmış olduğu anlaşılmıştır.
Genel Kredi Sözleşmelerinin incelenmesinde; Davacı Banka … … Şubesi ile asıl borçlu şirket olan…Makine San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında 01/04/2014 tarihinde 6.000,000,00-TL tutarında genel kredi sözleşmesi akdedildiği, sözleşmede davalılar …, … ve …’ın müteselsil kefil sıfatıyla imzalarının mevcut olduğu, kefalet sözleşmesi, kefalet tarihi, kefalet tutarı ve kefaletin müteselsil olduğu hususları kefillerin el yazı ile yazılarak akdedildiği, kefillerin kefalet limitinin 7.000,000,00-TL olarak beyan ve kabul ettikleri,
Davacı ile asıl borçlu şirket olan…Makine San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında 21/09/2016 tarihinde 9.000,000,00-TL tutarında genel kredi sözleşmesi akdedildiği, sözleşmede davalılar … ve … müteselsil kefil sıfatıyla imzalarının mevcut olduğu, kefalet sözleşmesi, kefalet tarihi, kefalet tutarı ve kefaletin müteselsil olduğu hususları kefillerin el yazı ile yazılarak akdedildiği, kefillerin kefalet limitinin 10.000,000,00-TL olarak beyan ve kabul ettikleri anlaşılmıştır.
Davacı banka tarafından davalılara gönderilen ihtarnamenin incelenmesinde, davacı banka tarafından dava dışı asıl borçlu ve davalı kefiller Tufan…, … ve …’a T.C. Ankara …. Noterliği marifetiyle gönderilen 04/09/2018 tarih 24461 yevmiye nolu ihtarname ile toplam 512.177,59-TL nakdi alacağın ödenmesi ve 34.500,00-TL tutarındaki gayrinakdi riskin depo edilmesi için muhataplara 1 gün süre verildiği, tebliğ şerhine göre ihtarnamenin asıl borçlu şirkete, kefil Tufan…ve kefil …’a 06/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği, kefil …’e ise adres değişikliği sebebiyle tebliğ yapılamadığı, ihtarname ve atıfet süresi dikkate alındığında asıl borçlu şirkete, kefil Tufan…ve kefil …’ın 08/09/2019 tarihinde, kefil …’in ise takip tarihinde temerrüde düşmüş kabul edileceği anlaşılmıştır.
Davalıların icra dairesinin ve mahkemenin yetkisine itirazları, icra dosyasındaki borçlulardan…Çimento … LTD Şti’nin ikamet adresinin Ankara olması,İİK 50. Madde yollamasıyla HMK 7. Madde hükmü ile HMK 10. maddesinin “sözleşmeden doğan davalarda, sözleşmenin ifa yerinde de dava açılabileceği” yönündeki düzenlemesi, TBK 89. maddesi, HMK 14/1 maddesi düzenlemeleri birlikte değerlendirilerek, davacı bankanın Gimat şubesince kredinin kullandırıldığı, ifa yerinin Ankara olduğu anlaşılmakla yerinde bulunmamıştır ( Y. …. Hukuk Dairesi 2016/13184 E., 2017/7394 K.).
Dosya üzerinde bankacı bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmıştır.
Aldırılan bilirkişi raporuna göre: Davacının asıl borçlu şirketten talep edebileceği tutarın 512.433,68 TL asıl alacak, 3.669,76 TL işlemiş faiz, 183,49 TL BSMV, 34.500,00 TL gayri nakdi alacak toplamı 550.786,93 TL olarak belirlenmiş olduğunu, davacı tarafın takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarına %23.40 oranından işlemiş faiz talep edebileceğinin belirlendiğini, kefil …’ın davalı asıl borçlu şirket ile aynı tarihte temerrüde düştüğünü, bu nedenle asıl borçlu yönünden hesaplanan nakit borç miktarının tamamından sorumlu tutulması gerektiğini, davalı …’ın nakit borçtan sorumlu olacağı tutarın 512.433,68 TL asıl alacak, 3.669,76 TL işlemiş faiz, 183,49 TL BSMV toplamı 516.286,93 TL olarak belirlendiğini, 34.500,00 TL tutarındaki teminat mektubunun davalı …’ın kefaletinin bulunmadığını, 01.04.2014 tarihli sözleşmeye istinaden sözleşmenin 9/f maddesinde davalının imzaladığı sözleşmenin önceki sözleşmelere ek yapılmış olması halinde, önceki sözleşmelerden kaynaklı borçtan da sorumlu olacağı yönünde düzenleme yapıldığını, sözleşmenin 31. Maddesinde ise sözleşmenin 01.04.2014 tarihli sözleşmenin eki ve ayrılmaz parçası olduğu düzenlemesine yer verildiğini, sözleşmede gayrinakdi kredilerin depo talebinden kefilin sorumlu olacağına dair açık bir düzenleme bulunmadığının belirlendiğini, bu halde, adı geçen davalının 01.04.2014 tarihli sözleşmede kefaleti bulunmamakla birlikte davalı kefaletinin bulunduğu sözleşmenin 31. Maddesinde yapılan düzenleme ile 01.04.2014 tarihli sözleşmenin 21.09.2016 tarihli sözleşmenin eki ve ayrılmaz parçası haline getirildiği, depo talebine konu teminat mektubunun takip tarihinden sonra tazmin edilmesi halinde tazmin sonucu oluşacak nakit borçtan sorumlu tutulması gerektiğinin belirlendiğini, davalının kefaletinin bulunduğu sözleşmelerde gayrinakdi kredinin depo talebinden kefilin sorumlu olacağına dair açık bir hüküm bulunmadığı dikkate alındığında, 34.500,00 TL tutarındaki depo talebinden adı geçen davalı kefilin sorumlu tutulamayacağını, kefil davalı …’ın 01.04.2014 tarihli sözleşmede kefaleti bulunduğunu, 21.09.2016 tarihli 9.000.000,00 TL tutarlı sözleşmede kefaleti bulunmadığını, takibe konu nakit borcun kaynağını teşkil eden teminat mektubu ise davalı …’ın kefaletinin bulunmadığını, 21.09.2016 tarihli sözleşmeye istinaden kullandırıldığını, davalı …’ın 01.04.2014 tarihli sözleşmeye olan kefaleti dolayısıyla kefaletinin bulunmadığı sözleşmeye istinaden kullandırılan krediden kaynaklı borçtan sorumlu tutulup tutulamayacağı noktasındaki takdirin mahkemeye ait olduğunu, davalı …’ın kefaletinin bulunmadığı sözleşmeye kaynaklı borçtan sorumlu olacağına kanaat getirilmesi halinde, adı geçen davalının asıl borçlu ile aynı tarihte temerrüde düştüğü dikkate alınarak, takip tarihine göre sorumlu olacağı tutarın 512.433,68 TL asıl alacak, 3.669,76 TL işlemiş faiz, 183,49 TL BSMV toplamı 516.286,93 TL olması gerektiğini, davalının kefaletinin bulunmadığı sözleşmeden kaynaklı borçtan sorumlu tutulamayacağı yönünden oluşması halinde ise kefil davalı …’ın takip tarihindeki nakit borçtan sorumlu tutulamayacağını, depo talebine konu 34.500,00 TL tutarındaki gayrinakdi alacak yönünden söz konusu teminat mektubu davalı kefil …’ın kefalet verdiği 01.04.2014 tarihli sözleşmeye istinaden kullandırılmış olup bu sözleşmede gayrinakdi riskin depo talebinden kefilin sorumlu olacağına dair açık bir hüküm bulunmadığı için 34.500,00 TL depo talebinden kefil davalı …’ın sorumlu tutulamayacağını, depo talebinde sorumlu tutulamayacak olmakla beraber, bu teminat mektubunun takip tarihinden sonra tazmin olması halinde adı geçen davalının tazmin sonucu oluşacak nakit borçtan sorumlu tutulması gerektiğini, ihtamamenin davalı kefil …’in bankaca bilinen iki farklı adresine gönderildiğini ancak adres değişikliği nedeniyle tebliğ edilemediğini, Yargıtay kararlarına binaen adı geçen kefilin temerrüdü takip tarihi itibariyle oluştuğunu, kat tarihi itibariyle borç miktarı davalı ….’in kefalet limitinin altında olduğundan kefil davalı …’in kat tarihi ile takip tarihi arasında işleyen akdi faizden sorumlu tutulması gerektiğini, buna göre kefil davalı …’in sorumlu olacağı tutarın 512.177,59 TL asıl alacak, 3.669,76 TL işlemiş faiz, 183,49 TL BSMV toplamı 516.030,84 TL olarak tespit edildiğini, depo talebine konu 34.500,00 TL tutarındaki gayrinakdi alacağın, söz konusu teminat mektubunun davalı kefil …’in kefaletinin bulunduğu 01.04.2014 tarihli sözleşmeye istinaden kullandırıldığını, bu sözleşmede gayrinakdi riskin depo talebinden kefilin sorumlu olacağına dair açık bir hüküm bulunmadığı dikkate alınarak adı geçen davalının 34.500,00 TL depo talebinden sorumlu tutulamayacağını, depo talebinde sorumlu tutulamayacak olmakla beraber, bu teminat mektubunun takip tarihinden sonra tazmin olması halinde tazmin sonucu oluşacak nakit riskten adı geçen kefil davalının sorumlu tutulması gerektiği bildirilmiştir.
Önemle belirtmek gerekir ki, kefillerden davalı …’ın 01/04/2014 tarihli sözleşmede kefaleti bulunmakla birlikte 21/09/2016 tarihli sözleşmede kefaletinin bulunmadığı, takibe konu nakit borcun kaynağını teşkil eden teminat mektubunun davalı …’ın kefaleti bulunmayan sözleşmeye dayandırıldığı, bu suretle belirtilen davalıya takip konusu borçtan dolayı sorumluluk yükletilmesinin mümkün olmadığından davanın davalı … yönünden reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Somut olayda; davacı banka genel kredi sözleşmesi uyarınca dava dışı asıl borçlu şirkete ticari krediler kullandırmıştır.Diğer taraftan borcun ödenmemesi nedeniyle davacı banka asıl borçlu şirket ile Naci Eçolak hariç diğer davalı kefiller hakkında icra takibi yapmakta haklıdır. Zira davalıların akdedilen sözleşmeye müteselsil kefil olduğu, kefalet sözleşmesinde kefalet limiti, tarihi ve kefaletin müteselsil olduğu hususlarının kefilin el yazısı ile yazıldığı, davalıların kefilliğinin TBK hükümleri gereğince geçerli bulunduğu anlaşılmıştır. Uyuşmazlık davalıların borcunun miktarı, temerrüt tarihi, uygulanması gerekli faiz ve miktarı konusunda toplanmıştır.
Dosya içerisinde toplanan deliller, icra dosyası, genel kredi sözleşmesi, bilirkişi raporları ve tüm bilgi-belgeler incelendiğinde; davacı tarafından yukarıda detayları belirtilen genel kredi sözleşmesine dayalı olarak dava dışı asıl borçlu şirket lehine dava dışı … A.Ş. firmasına muhatap olarak 21/05/2019 tarihinde tanzim edilen 82.300,00-TL tutarındaki teminat mektubunun muhatap firmanın tazmin talebine istinaden 03/09/2019 tarihinde tanzim edildiği, söz konusu teminat mektubu bedelinin TL karşılığının davacı bankanın 04/09/2019 tarihinde muhatap şirketin davacı banka nezdindeki hesabına ödenerek teminat mektubunun nakde tahvil edildiği, dava dışı asıl borçluya kullandırılan teminat mektubundan kaynaklı borçların ödenmemesi üzerine davacının kredi hesaplarını kat ederek dava dışı asıl borçlu ve davalılara ihtarname keşide ettiği, ihtara rağmen davacıya ödeme yapılmaması üzerine takibe girişildiği, somut hadisede davalı kefillerin kat tarihindeki borç miktarından ve kendi kefaletlerinden kaynaklı faiz borcundan sorumlu olduğu, kefillerin yukarıda belirtilen temerrüt tarihlerine göre borcun hesabının gerektiği, davacı bankanın kat tarihi itibarıyla geçerli cari faiz oranının yüzde 30 fazlası ile temerrüt oranını belirlemesi dikkate alındığında takip tarihi itibarıyla uygulanması gerekli temerrüt faizi oranının yüzde 23.40 (yüzde 18×1.30) olduğu, yukarıda belirtilen kat tarihi, temerrüt tarihi, akdi faiz oranı, temerrüt faiz oranı dikkate alınarak hazırlanan yargısal denetime elverişli hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davacının davalı Asıl borçlu…Makina.. Ltd. Şti. ve kefil T….’dan takip tarihi itibarıyla talep edebileceği tutar 512.433,68TL asıl alacak, 3.669,76TL işlemiş faiz, 183,49TL BSMV olmak üzere toplam 516.286,93TL; takip tarihi itibarıyla temerrüde düşen kefil …’den talep edebileceği tutar 512.177,59TL asıl alacak, 3.669,76TL işlemiş faiz, 183,49TL BSMV olmak üzere toplamı 516.030,84TL olduğundan davalıların bu miktar kadar icra takibine yapmış oldukları itirazlarının iptalinin gerektiği, takibin belirtilen bu değerler üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek yüzde 23.40 oranında faiz oranıyla devamı ile fazlaya ilişkin istemlerin ise reddi gerektiği, davalılar takibe haksız olarak itiraz ettiklerinden ve alacak tutarı likit olarak değerlendirildiğinden belirtilen her bir davalı yönünden kabul edilen miktar dikkate alınarak toplam alacağın takdiren yüzde 20’si üzerinden icra inkar tazminatının davalılardan tahsil edileceği, davanın kabul edilmeyen kısım yönünden davalı tarafların itirazının yerinde olduğu, son olarak icra takibinde davacı tarafın 34.500,00-TL çek riskinin depo talebinden davalı kefilleri sorumlu tuttuğu, ancak bilindiği üzere kefillerin gayri nakit riskin depo talebinden sorumlu tutulması için sözleşmede bu hususta açık hüküm bulunması gerektiği, eldeki davadaki incelenen sözleşmede depo talebinden davalı kefillerin sorumlu olacağına yönelik açık bir düzenleme bulunmadığından davacıların bu yöndeki taleplerinin reddi gerektiği anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davalılardan … yönünden açtığı davanın yerinde bulunmadığından REDDİNE,
2- Davacının davalılar…Makina.. Ltd. Şti. …, … yönünden açtığı davanın KISMEN KABULÜ ile,
Ankara … müdürlüğünün 2019/12612 E. Sayılı dosyasında,
Davalı Asıl borçlu…Makina.. Ltd. Şti’nin 512.433,68TL asıl alacak, 3.669,76TL işlemiş faiz, 183,49TL BSMV, toplamı 516.286,93TL ile 34.500,00TL gayri nakit alacak yönünden takibe yaptığı itirazın iptali ile takibin bu değer üzerinden asıl alacak tutarı 512.433,68TL’ye takip tarihinden itibaren işletilecek %23,40 faiz oranı ile takibin devamına, 34.500,00TL gayri nakdi alacağın davacı banka nezdinde mevduat hesabına depo edilmesine, gayri nakdi alacağın takip tarihinden sonra tahsil edilmesi halinde tahsil tarihinden itibaren %23,40 faizi ile tahsiline, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
Davalı …’ın 512.433,68TL asıl alacak, 3.669,76TL işlemiş faiz, 183,49TL BSMV, toplamı 516.286,93TL alacak yönünden takibe yaptığı itirazın iptali ile takibin bu değer üzerinden asıl alacak tutarı 512.433,68TL’ye takip tarihinden itibaren işletilecek %23,40 faiz oranı ile takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
Davalı … yönünden, 512.177,59TL asıl alacak, 3.669,76TL işlemiş faiz, 183,49TL BSMV, toplamı 516.030,84TL alacak yönünden takibe yaptığı itirazın iptali ile takibin bu değer üzerinden asıl alacak tutarı 512.177,59TL’ye takip tarihinden itibaren işletilecek %23,40 faiz oranı ile takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Alacak likit olduğundan ve davalılar takibe haksız olarak itiraz ettiğinden asıl alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 103.257,38TL icra inkar tazminatının (asıl borçlu…Makina … Ltd. Şti. ile davalı …’ın borcun tamamından, …’in 103.206,16TL’lik kısmı ile sınırlı sorumlu olmak üzere) davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davalıların kötü niyet tazminatı talebinin yerinde bulunmadığından REDDİNE,
5-Nakdi alacak yönünden alınması gereken 35.267,56 TL harçtan peşin alınan 6.666,63 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 28.600,93 TL’nin davalılardan (davalı … Makina … Ltd. Şti’nin 28.600,93 TL’den, davalı …’ın 28.600,93 TL’den, davalı …’in 28.586,62 TL’den sınırlı sorumlu olmak üzere) alınarak hazineye irad kaydına,
-Gayrinakdi alacak yönünden alınması gereken 59,30-TL harcın davalı … Makina Limited Şirketinden alınarak hazineye irad kaydına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden nakdi alacak yönünden AÜT gereğince 42.864,35 TL vekalet ücretinin davalılardan (davalı … Makina … Ltd. Şti’nin 42.864,35 TL’den, davalı …’ın 42.864,35 TL’den, davalı …’in 42.842,91 TL’lik kısmından sınırlı sorumlu olmak üzere) alınarak davacıya ödenmesine,
-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden gayrinakdi alacak yönünden AÜT gereğince 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalı … Makina Limited Şirketinden alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 44,40 TL Başvurma harcı, 6.666,63 TL Peşin harç, 6,40 TL Vekalet harcı toplamı 6.717,43 TL’nin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
-Davalı … yönünden yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
– Kalan yargılama gideri olan 248,5‬0 TL posta ve müzekkere gideri, bir bilirkişi ücreti 750,00 TL olmak üzere toplam 998,5‬0 TL’nin kabul ve red oranı dikkate alınarak 993,90 TL’nin davalılardan (davalı … Makina ve … yönünden tamamından, davalı …’in 933,40-TL’lik kısmıyla sınırlı sorumlu olmak üzere) alınarak davacıya ödenmesine, kalan masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davalılar…Makina Limited Şirketi, …, … kendisini nakdi alacaklar yönünden vekil ile temsil ettirdiğinden AÜT 3/2 maddesi dikkate alınarak 5.393,37 TL (davalı … Makina Limited Şirketi ve … yönünden 5.354,96-TL’lik kısmı ile sınırlı tolmak üzere) vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
-Davalı …, … ve … kendisini gayrinakdi alacak yönünden vekil ile temsil ettirdiğinden AÜT 3/2 maddesi dikkate alınarak 4.080,00 vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara mütesaviyen ödenmesine
-Davalı … kendisini nakdi alacak yönünden vekil ile temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 44.649,33 vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a ödenmesine
10-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
11-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki saatlik ücret tutarı karşılığı ticari arabulucu ücreti olan 1.360,00-TL’nin kabul/red oranına göre 1.272,00-TL’sinin davalılardan (Davalı … Makina…Limited Şirketi ve davalı …’ın tamamından, davalı …’in 1.271,00-TL’lik kısımdan sınırlı sorumlu olmak üzere), 88,00-TL’sinin davacıdan alınarak alınarak hazineye gelir kaydına,
İlişkin, Davacı vekili Av. …’ın yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda oy birliği ile verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.06/10/2021

Başkan …
E-imzalı.
Üye …
E-imzalı.
Üye …

E-imzalı.Katip …
E-imzalı.