Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/681 E. 2021/905 K. 03.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/681
KARAR NO : 2021/905

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –

DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVA TARİHİ : 30/12/2015
KARAR TARİHİ : 03/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili arasında 27/05/2015 tarihli sözleşme ile transmikser ve beton pompası kiralama işi için akit yapıldığını, davalının 19/08/2015 tarihi saat 18.00 itibariyle sözleşmeyi mikserlerin standart altında performans gösterdiği ve iş programı değişikliği sebeplerini ileri sürerek feshettiğini, mikserlerin standart altında performans gösterdiği iddiasının samimi olmadığını, sözleşmede öngörülen sürenin bitimine çok az bir süre kala yapılan feshin kötü niyetli olduğunu, iddianın soyut ve boş bir iddia olduğunu gerçek sebebin kendilerinden kaynaklı iş programı değişikliği olduğunu, davalı tarafa ihtar çekilerek sözleşmeden kaynaklanan bakiye 121.073,90 TL nin talep edildiğini, davalı tarafın ihtar keişde ederek taleplerini reddettiklerini bildirdiklerini, alacağın tahsili için Ankara … İcra Müdürlüğü’nün 2015/24087 esas sayılı dosyası ile 113.716,67 TL için icra takibi yaptıklarını, davalı tarafın takibe ve borca itiraz ederek takibi durdurduklarını, bu nedenle Ankara … İcra Müdürlüğü’nün 2015/24087 esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile itirazın kötü niyetli yapılmış olması nedeniyle alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesi talebinde bulunduğu görülmüştür.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı ile müvekkili şirket arasında 27.05.2015 tarihinde 2 adet transmikser ve 1 adet beton pompası kiralanması hakkında sözleşme imzalandığını, davacıya ait iş makinelerinin 08.06.2015 tarihinde Rize ilinde bulunan işyerine intikal ettirildiğini, Sözleşmenin 8.1 maddesi uyarınca kiralanan iş makinelerinin arızalarının giderilmesi için ayda 2 gün bakım izni kullanabileceğinin öngörüldüğünü, davacıya ait vasıtaların sözleşmede kararlaştırılan 2 günlük süre haricinde ay içerisinde bir çok kereler arızalandığını ve kullanılamadığını, müvekkilinin iş planında ciddi aksamalar olduğunu, müvekkili tarafından başka şirketlerden de aynı iş makinelerinin kiralanması yoluna gidildiğini, müvekkilinin davacıdan kiraladığı iş makinelerinden sağlaması gereken faydayı sağlayamadığını, davacı tarafından taahhüt edilen standart edimin dahi yerine getirilmemesi nedeniyle makinelerin arıza nedeni kullanılamadığı günlerin kirasının ödenmesinin hakkaniyete ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilin iş programının davacı tarafından ciddi zarara uğratıldığını, müvekkili firmanın başkaca şirketlerden mikser kiralayarak davacının zararını kapatmaya çalıştığını, müvekkili firmaya ait şantiyenin Rize-İspir Yolu 50.Km’de olduğunu, en yakın yerleşim birimine yaklaşık 40 Km uzakta olduğunu, davacının çalışacağı şantiyenin koşullarını gayet iyi bildiğini, davacı tarafından kiralanan mikserlerin gerekli bakımları yapılmadan işe başladığını ve sürekli arıza verdiğini, davacının kiralamış olduğu mikserler ve pompanın sürekli arıza yaparak iş programını devamlı suretle sekteye uğratması nedeni ile devlete taahhüt edilen iş programında geride kalındığını, geriye düşmemek için daha fazla bedel ödeyerek başka makineler kiralandığını ve bu durumun çekilmez hale gelmesi sebebi ile 19.08.2015 tarihi itibarıyla sözleşmenin haklı olarak feshedildiğinin davacıya bildirildiğini, davacının, kira sözleşmesinde yer alan iki günlük süre dışında makinelerinin sürekli arıza yaptığını, pompanın 25 gün fasılalarla çalıştıktan sonra tamamen terk edilip gidilmesi sureti ile kira sözleşmesinin 7.4 maddesi uyarınca günlük ve aylık programlara uymadığının aşikar olduğunu, davacıya çalışmış olduğu günler karşılığı toplam 73.013,94.-TL ödeme yapıldığını, iddia ettiği bakiye alacaklarının kiralanan makinelerin arıza sebebi ile kullanılmadığı için hak edişinden kesildiğini, kira sözleşmesinin iki tarafa da sorumluluklar yükleyen bir sözleşme olduğunu, davacının çalışma müddeti boyunca yükümlülüklerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirmediğinden kira bedelinin kendisine eksiksiz olarak ödenmesini talep hakkı bulunmadığını, bu nedenle haksız ve dayanaksız davanın reddine karar verilmesi talebinde bulunduğu görülmüştür.
H U K U K İ N İ T E L E N D İ R M E – G E R E K Ç E :
Dava, sürücülü araç kiralama sözleşmesine dayalı olarak kira bedelinin tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Ankara … İcra dairesine, Vergi Dairelerine, Karayolları Genel Müdürlüğüne, Ankara …. Noterliğine ve Ankara … Noterliğine müzekkereler yazıldığı, cevapların dosya arasına alındığı görülmüştür.

Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün 2015/24087 esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; Davacının alacaklı, davalının borçlu olduğu, borçlu aleyhine cari hesap alacağının tahsili için 112.167,83 TL asıl alacak 1548,84 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 113.716,67 TL üzerinden 05/11/2015 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçluya ödeme emri tebliğ edildiği, davalı-borçlu tarafından 7 günlük yasal süresi içerisinde takibe, ferilerine ve borca itiraz ederek takibi durdurduğu, itirazın iptali davasının süresi içinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Davanın, önce Sulh Hukuk Mahkemesinde açıldığı, Ankara …Sulh Hukuk Mahkemesinin 22.03.2018 tarih, 2015/2372 E. 2018/591 K. Sayılı ilam ile görevsizlik kararı verildiği, davalının istinaf etmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi15.Hukuk Dairesinin 19.09.2019 tarih, 2018/2893E. 2019/1769 K. Sayılı ilam ile istinaf başvurusunun esastan reddedilmesi üzerine dosyanın mahkememize tevzi edildiği görülmektedir.
Sulh Hukuk Mahkemesince Makine Mühendisi, İnşaat Mühendisi ve Hesap Bilirkişiden oluşan heyetten aldırılan 23.01.2018 tarihli raporda; “davacının davalı ile yaptığı taşınır mal kira sözleşmesiyle üç adet iş makinesini üç ay süre ile yazılı kira sözleşmesi ile kiraya verdiği, davalının sözleşmeyi sona ermesine 20 gün kala feshettiği, araçları teslim etmesine rağmen kararlaştırılan kira parasının bir bölümünü ödediğini kanıtlayamadığı, davacının davalı aleyhine yaptığı icra takibinde itirazın kısmen haksız olduğu, takibin; 77.640,00-TL asıl alacak, 1.384,00-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 78.024,00-TL üzerinden kaldığı yerden devamı gerektiği,” bildirilmiştir.
HMK.nun 222/1, 220/3 maddeleri gereğince tarafların bildirdiği deliller incelenerek bilirkişi heyetinden rapor aldırılmıştır.
19/02/2021 tarihli Makine Mühendisi, İnşaat Mühendisi ve Hesap Bilirkişiden oluşan heyet raporunda, “Davalı tarafın sözleşmeyi fesihte haklı olduğu, davacı tarafın bakiye 73.738,65 TL. alacağının bulunduğu, ihtarnamede tebliğ şerhi bulunmaması nedeniyle temerrüt tarihi tespit edilemediğinden, takip tarihi itibariyle işleyen faiz hesabının yapılamadığı” rapor ve beyan edilmiştir.
Aynı heyetten aldırılan 08/08/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda, “Bilirkişi heyet raporunda; sözleşmenin teshinin haklı olduğu yönündeki kanaatinin mahkemenin yetkisine tecavüz mahiyetinde olduğu belirtilmiş ise de; Takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere,
Fesihten önce ayıp ihbarı yapılması gerektiği yönündeki itirazla ilgili olarak ise; Türk Borçlar Kanununun 305. müddesinde “Kiralanan sonradan ayıplı duruma gelirse kiracı, kiraya verenden ayıpların giderilmesini veya kira bedelinden ayıpla orantılı bir indirim yapılmasını ya da zararının giderilmesini isteyebilir. Ancak, zararın giderilmesi istemi diğer seçimlik hakların kullanılmasını önlemez. Önemli ayıp durumunda kiracının sözleşmeyi fesih hakkı saklıdır.” hükmü mevcut olup, taraflar arasındaki sözleşmeye konu araçlardaki arızanın sık sık tekrarlanmasının önemli ayip olduğu ve bu nedenle davacının ihtar olmaksızın sözleşmeyi feshedebileceği kanaatine varılmıştır.
Mahkemenin aksi kanaatte olması halinde davacı alacağı 20 günlük kira bedeli 32.578,88 TL düşülmeden yapılacak hesaplama sonucunda 146.605,00 TL’nin % 20 KDV’si ile birlikte davacı tarafın toplam alacağı, [(146.605,00 + 29.321,00 = 175.926,00) – 73.000,00 = 102.926,00) 102.926,00 olacaktır.
“Temerrüt; ihtarname tarihi itibariyle değil, ihtarnamenin muhatabo tebliğ tarihine ödeme için verilen sürenin eklenmesi suretiyle tespit edilen gün itibariyle gerçekleşmiş olacağından, ihtarnamede tebliğ şerhi bulunmaması nedeniyle temerrüt tarihini tespit edemediğimizden, takip tarihine kadar işleyecek faizin hesabı mümkün olmadığı” rapor ve beyan edilmiştir.
Aynı Bilirkişi Heyetinin 22.11.2021 tarihli 2.Ek Raporunda; ” mahkemenin aksi kanaatte olması halinde davacı alacağının hesaplanması sırasında KDV sehven %20 olarakhesaplara dahil edildiği anlaşılmış olduğundan KDV oranı%18 olarak düzeltildiğinde 20 günlük kira bedeli 32.578,88-TL düşülmeden yapılacak hesaplama sonucunda davacı tarafın toplam alacağının 99.993,90-TL olacağı” bildirilmiştir.
Bilirkişi raporlarında her ne kadar temerrüt tarihinin tespit edilemediği bildirilmiş ise de; davacı tarafından keşide edilen ihtarnamenin davalıya 08.09.2015 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.

Somut olayda; taraflar arasında hizmet sözleşmesi kapsamında şoförlü iş makinesi kiralamasına dayalı ticari ilişki bulunduğu, tarafların dosyaya sundukları sözleşme, ödeme dekontları, hakedişler ve tüm kayıtlar incelendiğinde takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan 73.738,65-TL alacaklı görünmektedir.
Dosya içerisinde toplanan deliller, icra dosyası, ticari defter kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre, davacı tarafın, sözleşmeden kaynaklanan ve bilirkişi raporu ile hesaplanan alacak için icra takibi yapmakta haklı olduğu, yukarıda belirtilen olgular ve taleple bağlılık ilkesi gereği davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından bilirkişi raporunda hesaplanan alacak miktarı üzerinden itirazın iptali ile icra takibinin devamına, asıl alacak likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatı verilmesine ve yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KSIMEN KABULÜNE;
Ankara … İcra Dairesinin 2015/24087 esas sayılı dosyada davalının yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin;
73.738,65TL asıl alacak,
1.314,00TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 75.052,65TL üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
15.010,53TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2) Dava açılışında alınan 1.942,00 TL peşin harcın alınması gereken 5.126,85 TL harçtan düşülmesi ile bakiye 3.184,85 TL harcın DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3) (a) Dava açılışında alınan 1.942,00 TL peşin harcın yargılama gideri olarak kabulü ile DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
(b) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 12,80 TL başvurma harcı, 3.600,00 TL bilirkişi ücreti, 343,50 TL posta gideri, olmak üzere toplam 3.956,30 TL yargılama giderinden davanın kabul oranı dikkate alınmak suretiyle 2.611,15 TL’sinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
4) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 10.556,84 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5) Davalının yargılama sırasında yapmış olduğu 149,80 TL posta gideri, olmak üzere toplam 149,80 TL yargılama giderinden davanın ret oranı dikkate alınmak suretiyle 50,93 TL’sinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
6) Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.799,60 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
7) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.03/12/2021

Katip …

Hakim …