Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/631 E. 2021/80 K. 12.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2019/631 Esas
KARAR NO : 2021/80 Karar

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

Av. …

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/11/2019
KARAR TARİHİ : 12/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/02/2021

G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan 23/10/2013 tarihli Yerli Ham Petrol Alım/Satım Anlaşması çerçevesinde yerli ham petrol ticareti yapıldığını, fakat gerek ham petrol üreticileri bakımından 6491 sayılı Türk Petrol Kanunu ile gerekse rafineri şirketleri bakımından 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu ile düzenlenmiş bir piyasada faaliyet gösterildiği için taraflar arasında tam olarak sözleşme serbestisi çerçevesinde yapılmış bir anlaşma olmadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin 8. Maddesinde de fiyat düzenlenirken Petrol Piyasası Kanunu 10. Maddesine atıf yapıldığını ve kanundaki değişikliklerin sözleşmeye aynen yansıtılacağının belirlendiğini, bu atıfın kanundan kaynaklı bir zorunluluk olarak sözleşmede yer aldığını, ancak anayasal temel haklar ile bağdaşmayan bir kanun değişikliği yapılarak fiyatın hesaplanmasına yönelik sözleşmedeki menfaat dengesinin temelden sarsıldığını, kanuni alım yükümlülüğünü yerine getirmeye devam eden davacı şirketin itiraz konusu faturalar karşılığında aynı miktar ve aynı evsaftaki yerli ham petrol için davalıya milyonlarca TL ilave ödeme yapmak zorunda kaldığını, alım zorunluluğu getiren ve fiyat artışına yol açan 5015 sayılı Petrol Piyasa Kanunu’ nun 10. Maddesinin Anayasa’ ya aykırı olup iptal edilmesi gerektiğini, mülkiyet hakkına ölçüsüz bir müdahale içerdiğini, Anayasa’ nın Ayrımcılık Yasağı ve Eşitlik ilkesi ile bağdaşmadığını, Teşebbüs Hürriyeti ve Sözleşmenin Özgürlüğü ile bağdaşmadığını ileri sürüp davalıya dava konusu fatura karşılığında ödenmiş olan tutarın şimdilik 10.000 TL’ sinin ödeme tarihi itibariyle işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, Anayasaya aykırılık iddiasının ciddi bulunarak dosyanın Anayasa Mahkemesine tevdini talep ve beyan etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın görev yönünden reddinin gerektiğini, uyuşmazlığın çözümünde Petrol Piyasası Fiyatlandırma Sistemi Yönetmeliğinin 14. Maddesinin uygulanmasının gerektiğini, konusu petrol fiyatına ilişkin uyuşmazlıkların çözüm yerinin Ticaret Mahkemeleri değil EPDK oluğunu, yetki itirazında bulunduklarını, taraflar arasında imzalanan 24/06/2010 tarihli Yerli Ham Petrol Alım Satım Anlaşmasının 11. Maddesinde ihtilaf halinde Körfez/Kocaeli Mahkemelerinin yetkili olacağının kararlaştırıldığını, davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, davalı açısından yasal mevzuat ve taraflar arasındaki sözleşmesel ilişki çerçevesinde gerçekleştirilen ham petrol alım-satım fiyatlarına, yürürlükteki Petrol Piyasası Kanununun 10. Maddesinde belirtilen usul dışında bir hesaplama yapılarak fiyat belirlenmesinin mümkün olmadığını, davalının davacıdan tahsil etmiş olduğu tüm faturaların kanun çerçevesinde düzenlendiğinden davacıya geri ödenmesi gereken bir tutar bulunmadığını bildirip davanın reddini savunmuştur.
GEREKÇE:
Dava, sözleşmeye ve yasal değişikliğin Anayasaya aykırılığı iddiasına dayalı istirdat isteğine ilişkindir.
… Ticaret Mahkemesi …. Esas sayılı dosyasının incelenmek üzere istenmiştir.
HMK’nın 17. Madde yetki sözleşmesini düzenlemektedir. Buna göre; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşme ile yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşme ile belirlenen bu mahkemelerde açılır.”

Taraflar arasındaki 23/10/2013 tarihli yerli ham petrol alım satım sözleşmesinin 11. Maddesinde, ” sözleşmeden doğan ihtilafların halinde Körfez/Kocaeli Mahkemeleri ve İcra Müdürlükleri yetkilidir” şeklinde yetki düzenlemesi getirilmiştir. HMK 17. Madde uyarınca tacirler arasındaki sözleşmelerde aksi kararlaştırılmadığı takdirde yetkili yer belirlenmemişse, uyuşmazlık halinde belirlenen yetkili mahkemede dava açılması gerekir. Davalı, yetki itirazında bulunduğundan ve sözleşmede Körfez/Kocaeli Mahkemeleri dışında başka yetki düzenlemesi olmadığından davaya Körfez/Kocaeli Mahkemelerinde bakılması gerekir. Sözleşmedeki yetki düzenlemesine aykırı olarak davalının ikametgahı mahkemesinin yetkili olduğu iddiasıyla Mahkememizde dava açılmış ise de davalının yetki itirazı da gözetilerek, HMK 17. Madde gereğince mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN MAHKEMEMİZİN YETKİSİZLİĞİ NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve KOCAELİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
4-6100 sayılı yasanın 20/1 maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra 2 haftalık süre içerisinde taraflarca dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi için talepte bulunulmadığı taktirde, taraflardan birinin talebi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar VERİLECEĞİNE,
İlişkin, tarafların yokluğunda verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı 12/02/2021
Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır