Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/550 E. 2022/1007 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/550 Esas – 2022/1007
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/550 Esas
KARAR NO : 2022/1007

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

HAKİM :…
KATİP : …

DAVACI :….
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/10/2019
KARAR TARİHİ : 13/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile dava dışı …. arasında imzalanan…. Noterliği’nin 27.07.2006 Tarih 21714 yevmiye nolu “… Kömür İşletmeleri Kurumu Genel Müdürlüğü …Linyitleri İşletmesi Müessese Müdürlüğü …Yeraltı Sahalarından Kömür Üretme İşi Hizmet Alımı Sözleşmesi”nin davalı…. tarafından Devir Protokolü imzalanarak devralındığını, 13/05/2014 tarihinde davalı…. tarafından işletilen ocakta 301 işçinin ölümü ile sonuçlanan maden kazası meydana geldiğini ve bu kazada hayatını kaybeden işçilerin maddi ve manevi tazminat davaları açtıklarını, Soma İş Mahkemesinin 2014/1001 ve … Esas sayılı dosyalarında belirlenen tazminatların hükümler kesinleştikten sonra davacı Kurum tarafından icra baskısı altında ödendiğini, anılan sözleşme ve ekleri gereğince davalı ….’nin yapılan ödemelerden rücuen sorumlu olduğunu, diğer davalıların ise….’nin grup şirketleri olduğunu ve işlemlerini yıllardır bu şekilde yürüttüğünü…. Noterliğinin 25/06/2014 tarih 10252 sayılı Temliknamesi ile….’nin davacı Kurumdan olan alacaklarının bir kısmını … lehine temlik ettiğini, Temlikname içeriği incelendiğinde…. yanı sıra T… … … firmalarının da borçlarının teminat altına alındığını, tek başına bu temliknamenin bile şirketlerin arasındaki organik bağı hiç kuşkuya yer vermeyecek bir şekilde ispatladığını, arlarında organik bağ bulunan davalılar birlikte ve müteselsilen sorumlu olduğundan tüzel kişilik perdesi kaldırılarak tüm davalılar aleyhine rücuan alacak talebinde bulunduklarını beyanla, fazlaya ilişkin her türlü hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla …E. sayılı davaları kapsamında ödenen 286.254.66 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte karşı taraflardan müştereken ve müteselsilen tahsilini dava ve talep etmiş, davacı vekili 22/07/2022 tarihli dilekçesinde davalıdan olan alacağının 31.567, 93 TL sinin davanın açılmasından sonra davacı nezdindeki teminatlardan mahsup edildiğini bu miktar için alacak ve faiz talepleri bulunmadığını, nihai talebinde dava değerini 254.686,73 TL ve bu tutara ödeme tarihinden itibaren ticari avans faizi olarak iş u dava değerini değiştirdiklerini beyan etmiştir. “254.686,73-TL ve bu tutara ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari avans faizi” olarak değiştirdiklerini beyan etmiştir.
CEVAP :
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Derdestlik ve yetki itirazında bulunmuş, 2, 3 ve 4 nolu davalılar yönünden husumet itirazında bulunmuş, Soma Kömür İşletmeleri yönünden davacının meydana gelen olayda sorumluluğunun ve müterafık kusurunun olduğu dikkate alınarak davanın reddini, dava konusu tazminat talebine ilişkin olarak davalılardan….’nin Türkiye Kömür İşletmeleri nezdindeki hakedişlerinden kesintiler yapıldığı ve bu mahsup işlemleri çerçevesinde yapılan ödemeler dikkate alınarak bu durumun saptanması ve bu minvalde de davanın reddini, kesinleşen iş kazasına dayalı Yargıtay İlamlarında ifade edildiği üzere müterafik kusurlar tahtında davacı ile müvekkili davalı şirket …. yönünden kusur oranlarının belirlenmesi ve bu bu konudaki itirazları ve beyanları uyarınca davanın reddini istemiştir.
H U K U K İ N İ T E L E N D İ R M E – D E L İ L L E R- G E R E K Ç E :
Dava, Rücuen alacak istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık : Asıl işveren olan davacının dava dışı işçilerin yakınlarına ödediği tazminatı sözleşme ilişkisi ve genel hükümlere göre rücen talep edip edemeyeceği, İş Mahkemesindeki kusur durumuna göre davacının kusurunun mahsubu gerekip gerekmediği , davalı şirketler arasında organik bağ mevcut ise organik bağ nedeniyle davalı şirketlerin tamamının borçtan sorumlu tutulup tutulmayacakları noktasındadır.
Davalı …. hakkında…. sayılı iflasın açılmasına ilişkin karar ….. Sayılı ilamı ile kaldırılmıştır. İflasın kaldırılması üzerine ilgili dosya……E. numarasını almış olup karar tarihi itibariyle dava derdesttir.
Davalı… ortak ve çalışanları aleyhine taksirle ölüme sebebiyet vermek suçundan açılan davada verilen karar … tarafından bozulmuş boma sonrasında …Esas dosyası üzerinde yargılama devam etmekte ise de iş mahkemesindeki kesinleşen ilama göre ceza davasının beklenmesinde yarar görülmemiştir.
Davacı ile dava dışı … arasında imzalanan sözleşme davalılardan…’ye temlik edildiğinden, temlik edilen sözleşme hükümleri temlik alanı da bağladığından, 27/07/2006 tarihli sözleşmenin 38.maddesinde yetkili mahkeme olarak… Mahkemeleri görevlendirildiğinden, davalı tarafın yetki itirazının REDDİNE karar verilmiştir.
Rücuya konu İş Mahkemesi dosyaları:
Soma İş Mahkemesinin 07/09/2016 tarihli, 2… K. Sayılı İlamında özetle; Davanın…. açısından husumet nedeniyle reddine, …. ve … Kömür İşletmeleri Kurumu Genel Müdürlüğü açısından kabulü ile; toplamda 135.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 13/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar…. ve Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Genel Müdürlüğünden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş karar istinaf edilmiş, … Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunu reddedilmiş, Temyiz üzerine kararın…Karar sayılı ilamı ile onandığı, görülmüştür.
İlamın davacı ve davalı… aleyhine … Esas sayılı dosyası ile takibe konulduğu, İcra Dairesi tarafından hesaplama yapıldığı ve yapılan hesaplamaya göre, Davacının; 05/09/2017 tarihinde 240.879,83 TL yatırdığı, görülmüştür.
…İş Mahkemesinin 07/06/2016 tarihli…. Sayılı İlamına konu davada nişanlısı vefat eden Makbule Taşdelen tarafından açılan tazminat davasında; Davanın maddi tazminat yönünden reddedildiği, manevi tazminat yönünden ise 7.500,00 TL manevi tazminatın ve 1.800,00 TL avukatlık ücretinin davacıya ödenmesine karar verildiği, İlamın davacı ve davalı … aleyhine … Esas sayılı dosyası ile takibe konulduğu, İcra Dairesi tarafından hesaplama yapıldığı ve yapılan hesaplamaya göre, Davacının; 09/10/2017 tarihinde 13.806,90 TL ödediği, görülmüştür.
İş bu rücu davasının konusu olan … Esas sayılı dosyasında , Maden faciasında ölen işçinin yakınları tarafından açılan davada husumet TKİ, … ve … Holding A.Ş ‘ne yöneltilmiş, Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Genel Müdürlüğü 4857 sayılı Yasa’nın 2. maddesi gereğince asıl işveren, ….’nin ise alt işveren olarak kabul edilerek müteselsil sorumluluğa göre iki davalı bakımından dava kabul edilmiş, davalı… bakımından ise, 6102 sayılı yasanın 209. Maddesi tartışılmış .. Bağlı ortaklığın sorumluluğu bir haksız fiile dayanıyorsa bu halde hiçbir şekilde hakim ortaklığın güven sorumluluğuna dayanılmayacağı, ayırca… nin davacılara ve kök murisine böyle bir güven uyandırdığına dair herhangi bir somut yada soyut delil bulunmadığı gibi bu yönde de bir iddia bulunmadığından TTK nın 209. Maddesindeki güven sorumluluğuna ilişkin şartların oluşmadığı gerekçesi ile bu davalı hakkında açılan dava husumet yokluğundan reddedilmiş 6098 Sayılı TBK’nun 61. Maddesi ve TBK’ nun 163/1. Maddelerindeki müteselsil sorumluluk hükümlerine göre zararın tamamının davalılar… ve TKİ Genel Müdürlüğünden tahsiline karar vermiş karar bu hali ile kesinleşmiştir.
Sözleşme ve devir protokolü : Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden, ruhsat sahibi Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Genel Müdürlüğü olan Eynez yer altı sahasındaki kömür üretim işinin Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından 22/07/2006 tarih ve 24046 yevmiye sayılı noter onaylı hizmet alım sözleşmesi ile ….’ne verildiği ancak 30/10/2009 tarihinde Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Genel Müdürlüğü’nün muvafakati ile kömür üretim işinin aynı şartlar altında….’ne devredildiği anlaşılmaktadır.
Hizmet İşleri Genel Şartnamesi: Sözleşmenin altıncı bölümünde, Yüklenicinin çalıştırdığı personel, çalışanlarının hakları ve çalışma şartları düzenlenmiştir. Bu şartnamede güvenlik önlemlerinin alınmasından yüklenici sorumlu tutulmuş, iş sahasında ve çevresindeki bölgede yeterli güvenlik önleminin alınmaması nedeni ile meydana gelecek hasar ve zararların ödenmesinde yüklenici sorumlu tutulmuştur. Şartnamenin 40. Maddesine göre; Yüklenicinin işçi ve personelinden kazaya uğrayanların tedavilerine ilişkin giderlere, kendilerine ve ailelerine ödenecek tazminatın yükleniciye ait olduğu , tazminatın tümünün yükleniciye ait olduğu kararlaştırılmıştır.
Teknik Şartname : Eynez Yeraltı Sahalarından Kömür Üretme İşi Teknik Şartnamesi: Emniyet Tedbirleri başlıklı 8. Maddesinin b) bendinde iş yerinde çalışan işçilere, idareye ve üçüncü şahıslara karşı vereceği zararlardan istihdam eden olarak sorumlu olacağı ve hukuksal sonuçlarından sorumlu olacağı düzenlenmiştir.
Temlikname : Davacının organik bağ savunması için delil olarak sunduğu Temliknamenin incelenmesinde, …. Noterliği’ nin 25.06.2014 tarih 10252 sayılı Temliknamesi ile….’ nin kurumlarından olan alacaklarının bir kısmını Yapı Kredi Bankası A.Ş. lehine temlik ettiği, Temlikname içeriğinin incelenmesinden, … İR1841-2406 ruhsat nolu sahalardaki yaklaşık 180.000.000 ton kömür rezervinin rödovans karşılığı işlettirilmesi işine ait sözleşme kapsamında tahakkuk etmiş ve edecek istihkak ve alacaklarının 182.134.967 TL ‘lik kısmını içlerinde davalılarında bulunduğu bir grup şirket lehine açılmış ve açılacak krediler için …ne kredilerin teminatı olarak temlik ettiği bu şekilde davalı şirketlerinde borçlarının teminat altına alındığı anlaşılmıştır.
Davacının davalı şirketler arasında organik bağ olduğu savunmasının incelenmesi bakımından Mahkememizce İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak davalı şirketlerinin ticari defterleri SMMM bilirkişi tarafından incelenmiş, 03/03/2022 bilirkişi raporu düzenlenmiştir.
Bilirkişi Raporu: Ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin (kapanışı zorunlu olanlar) süresinde ve usulüne uygun olduğu, organik bağ bakımından incelemede;
– Tescil adreslerinin Ticaret Sicil Gazetesi Kayıtlarından incelenmesinden tüm davalılara ait genel merkezin aynı adres olduğu,
– Sorumlu ortaklarının incelenmesinden de, hakim ortağın … olduğu, şirketlerin kurucu ortaklarının ve yetkililerinin bazı dönemlerde aynı olduğu,
– Faaliyet konularının büyük oranda kesiştiği ve faaliyet adreslerinin aynı olduğu, – Ortak yapısının incelenmesinden şirketlerin mali yapıları içinde şirketlerin bir birlerinde hissesinin bulunduğu,
…. Noterliği’ nin 25.06.2014 tarih 10252 sayılı Temliknamesi ile….’ nin kurumlarından olan alacaklarının bir kısmını Y… lehine temlik ettiği, Temlikname içeriğinin incelenmesinden, ….’ nin yanı sıra ….,…., …., ….,…., … firmalarının da borçlarının teminat altına alındığı, bu durumun, davalı şirketlerin ekonomik bütünlük ve özdeşlik noktasında önemli bir delil olduğu, Organik bağ teorisi uygulamaları sonuçları itibariyle tüzel kişilik perdesinin kaldırılması teorisi uygulamalarına benzemekle birlikte ikisi arasında bazı farklılıklar bulunmaktadır. İki teori arasında en önemli fark tüzel kişilik perdesinin kaldırılması uygulamalarının aksine organik bağın varlığında ilişkili kişiler arasında yasal bir hissedarlık ilişkisinin bulunmamasıdır. Yasal hissedarlık ilişkisi bulunması halinde doğal olarak tüzel kişilik perdesinin kaldırılması talebi gereklidir. Tüzel kişilik perdesinin kaldırılması talepleri genellikle alacak takipleri için yapılmakla birlikte organik bağın varlığının iddia edildiği haller borç sorumluluğu yanında tasarrufun veya hukuki işlemlerin iptali veya istihkak iddiası gibi farklı nedenlere de dayanabilmektedir. Örneğin, organik bağ nedeniyle ilişkili şirketin kamu ihalelerinden dışlanması mümkündür. Dolayısıyla, tüzel kişilik perdesinin kaldırılması ile organik bağ talepleri ve kabul sonuçlar birbiri ile genellikle çakışmakla birlikte bazı hallerde farklı olabilmektedir.
Sonuç olarak şirketler arasında organik bağın olduğunun kuvvetle muhtemel olduğu kanaatine varılabileceği ancak nihai takdirin Sayın Mahkemenin uhdesinde bulunduğu,” belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Asıl işveren alt işveren ilişkisinde işçilik alacaklarından ve tazminatlardan taraflar müteselsilen sorumludur. Bu kapsamda alacakların tamamını ödeyen tarafın sözleşmede aksine hüküm olmaması halinde, diğer tarafa rücu etme hakkı bulunmaktadır.
Rücu Hakkı bir alacak hakkıdır. Söz konusu alacak hakkı, alacaklı ile asıl borçlu arasındaki asıl borç ilişkisinden doğan alacak hakkından bağımsız, rücu eden ile edilen arasındaki hukuki ilişkiden doğan yeni bir haktır. Diğer bir deyişle başkasına ait borcu ifa ettiği için malvarlığında kayba uğrayan kişiye tanınan, malvarlığındaki eksilmeyi gidermeye yönelik tazminat niteliğinde bir talep hakkıdır
Davalı… bakımından davalının kömür ocağını işleten alt yüklenici olduğu, sözleşme ve sözleşme eki Hizmet İşleri genel Şartnamesinin 6. Bölümünün 40. Maddesinde iş kazalarından doğacak tazminatların tümünün yüklenici tarafından karşılanacağı belirtildiğinden yapılan sözleşme ve eki şartnamelerin taraflar için bağlayıcı olduğu bu hükümlerin davacı bakımından sorumsuzluk anlaşması niteliğinde olduğu kabul edilerek davacının ödediği tazminatı rücu edebileceği kabul edişmiştir. İş mahkemesinde alınan bilirkişi raporlarında davacıya kusur izafe edilmiş ise de iç ilişkide sorumsuzluk anlaşması gereği tüm zarardan davalı… nin sorumlu tutulması gerektiği, SMMM bilirkişi raporuna göre hak edişlerden kesinti yapılmadığı da tespit edildiğinden davacının yükleniciye rücu hakkı bulunduğu kabul edilmiştir.
Nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişiden alınan 16/11/2022 tarihli raporda dava dışı hak sahiplerinin daha az 198.717,34 TL talep ettikleri, icra takibinde hem davacının hemde davalı… nin yer aldığı icra müdürünün hesaplamalarına itiraz etmedikleri, davacının fazla ödeme yaptığı ancak mamelekinde gerçekleşen gerçek azalmayı talep edebileceğinden 240.879,83 TL yatırdığ…esas sayılı dosyasına da 13.806 TL ödediği bu ödemenin icra müdürü tarafından doğru hesaplandığı, davacının fazla ödeme yapmadığı belirtilmiştir.
Netice olarak davacı tarafından davalı… aleyhine açılan davada davadan sonra tahsil edilen kısım için davanın konusuz kaldığı, kalan kısım için sözleşme ve şartnameler gereği rücu hakkının bulunduğu kabul edilmiş , yargılama giderleri bakımından da konusuz kalan kısım için davalının dava açılmasına sebebiyet verdiği kabul edilerek, dava tam kabul gibi 286.254,66 TL dava değeri üzerinden davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Diğer davalılar bakımından ise; Davalılar vekili husumet itirazında bulunmuştur.
Bir davada taraf sıfatı, dava konusu sübjektif hak (dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişkidir. Dolayısıyla davacı sıfatı (aktif husumet) dava konusu hakkın sahibine; davalı sıfatı (pasif husumet) o hakka uymakla yükümlü olan kişiye aittir.
Dava dilekçesinde davacı ile akdi ilişki içinde bulunan… ile grup şirket oldukları şirketler arasında organik bağ olduğu, olaydan sonra … nin davacıdan olan alacaklarını diğer davalı şirketler lehine bankaya temlik etmesinin de bunun delili olduğu iddia edilmiştir.
Organik bağ, bir tüzelkişinin borcundan dolayı başka bir tüzel kişinin sorumluluğuna gitme imkanı tanımaktadır. Organik bağ uygulamasında, borçlunun diğer tüzel kişiliği alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla kullanma niyeti yeterlidir. Sonuç da, perdenin kaldırılması teorisinde şirket borcundan ortakların sorumlu tutulması söz konusu iken, organik bağ uygulamasında tasarrufun ya da diğer hukuki işlemlerin iptali, istihkak gibi farklı sonuçlara da ulaşılmaktadır. Farklı tüzel kişilerin sorumluluğuna gidilmesine ve dolayısıyla bir tüzel kişinin alacaklarının takip edilmesinde asıl borçlu şirket ile birlikte onunla belirli bir düzeyde hukuki ilişkiye ve bağa sahip başka şirkete veya şirketlerinde sorumluluğuna gidilebilmesi imkanını alacaklıya veren organik bağın varlığı için ayrı tüzel kişiler arasında belirli bir iktisadi ve ticari bağımlılığın, kader birliğinin veya birlikte hareket olgusunun ya da başka bir özdeşliğin bulunması gereklidir. Belirtmek gerekirse bu hususların varlığı yani organik bağın varlığı için tanık beyanlarına da itibar edilebilir (… “Şirketler Hukuku ve İcra İflas Hukuku İlkeleri Karşısında Borçlu Şirketin Alacaklarının Hakim Ortağa Karşı Korunması”, Tüzel Kişilik Perdesinin Aralanması I. Uluslararası Ticaret Hukuku Sempozyumu, …, TMSF, 02.02.2008, s. 195-216). Bu açıklamalar karşısında farklı tüzel kişiliklere sahip en az iki şirket arasında organik bağ olup olmadığının tespiti için şirketlerin ortaklık yapıları, yöneticileri arasında aynı veya bir biriyle menfaat içinde olan kişi ve/veya kişilerin bulunup bulunmadığı, şirketler arasında iktisadi bütünlük bulunup bulunmadığı, borçlu şirketin alacaklılarından mal kaçırmak için diğer şirketi paravan olarak kullanma amacının olup olmadığı, bu bağlamda şirketler arasında gerçek mal ve/veya hizmet satışı olup olmadığı ve böyle ilişkilerin fiktif işlemler olup olmadığı ile benzeri hususların ticari defter ve belgelerinde incelenmesi gerekmektedir.
SMMM bilirkişi tarafından düzenlenen 03/03/2022 bilirkişi raporunda davalı şirketler arasında muhtemelen organik bağ olduğu mütalaa edilmiştir.
Somut olayda , 13/05/2014 tarihinde Soma’da meydana gelen maden kazasında 301 işçi vefat etmiştir. İşçilerin aileleri tarafından maddi ve manevi tazminat davaları açılmıştır.
Rücu talebinin konusu olan Soma İş Mahkemesinde görülen davada… yanında … aleyhine de dava açılmış ise de bu davalı hakkında husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiş,…nin onama kararı ile kesinleşmiştir.
Ticaret Sicil Kayıtları :
Davalı şirketler Anonim Şirkettir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) madde 329 uyarınca Anonim Şirket, sermayesi belirli ve paylara bölünmüş olan, borçlarından dolayı yalnız şirket tüzel kişiliğinin kendi malvarlığıyla sorumlu olduğu, pay sahiplerinin sadece taahhüt ettikleri sermaye paylarından ve ancak şirkete karşı sorumlu oldukları şirket tipidir. Daha geniş bir ifade ile Anonim Şirketler, sermayesi belirli ve paylara bölünmüş, payları kıymetli evrak niteliğinde pay senetlerine bağlanarak veya Merkezi Kayıt Kuruluşu’na kayıt yoluyla tedavül edebilen ve ortaklarının sorumlulukları taahhüt ettikleri sermaye payları ile sınırlı olan sermaye şirketleridir.
TİLAGA MADENCİLİK VE SINAİ YATIRIMLAR A.Ş: 07/01/2014 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi: 24/12/2013 tarihinde yapılan Genel Kurul Toplantısında alınan kararlar ilan edilmiş …, … yönetim kuruluna seçilmiştir. Kazadan sonra … ile birleşmiştir. Şirket 15 Haziran 2017 tarihinde 59.000.000 adet hisse sahibi olan bir A.,Ş iken 29 Haziran 2019 tarihli Gazete de şirketin tek ortaklı bir A.Ş olduğu , pay sahibinin … olduğu tescil ve ilan edilmiştir.
…: 4 Nisan 2011 tarihli Sicil Gazetesinde … iken ünvan değişikliği ile… olmuştur. 100.000 TL’ lik sermayesi olan şirketin faaliyet konusu her türlü inşaat , tesisat, techizat, montaj, proje, restorasyon dekorasyon.. Vb inşaat işlerine ilişkin iken esas amacının kurulmuş ve kurulacak şirketlerin sermaye ve yönetimine katılarak bunların yatırım finansman organizasyon, ve yönetim meselelerini toplu bir bünye içinde ele almak ekonomik dalgalanmalara karşı yatırımlarının güvenliğini sağlamak , artırmak, ve böylece bu şirketlerin sağlıklı bir şekilde ve ekonomini gereklerine uygun olarak gelişmelerini ve devamlılıklarını teminat altına almak ve bu amaca uygun ticari sınai, ve mali girişimlerde bulunmak olarak değiştirilmiştir. Şirket 25 Haziran 2019 tarihli ilana göre tek ortaklı A.Ş ye dönüşmüş olup tek ortak …’dır.
… : İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunun … Sicil numarasında kayıtlı şirkettir. 18 Mart 2013 tarihli Ticaret Sicil Gazetesindeki ilana göre, … iken ünvan değişikliği ile … ne dönüşmüştür. 100.000 TL sermaye karşılığı 100.000 adet hisse bulunmakta iken sermaye artırımı ile 22.900.000 TL ye artırılmıştır. Ortaklar …, …,…’dir. Şirket paylarının hepsi nama yazılıdır. … Yönetim Kurulu Başkanıdır.
İş Mahkemesi kararlarında yer aldığı şekliyle organik bağ , Şirketler arasında organik bağın bulunduğu durumlarda birlikte istihdamın mevcudiyeti veya işçinin işveren şirketten alacağının tahsilini olanaksız hale getiren muvazaalı işlemlerin varlığı durumunda işveren şirketle birlikte diğer şirketler de sorumlu tutulabilir.(Süzek, Sarper. İş Hukuku. Yenilenmiş 12. Bası…. s:158)
Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, taraflardan birinin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatı yoksa, davanın esası hakkında bir karar verilemez; dava, sıfat yokluğundan ( husumetten ) reddedilir. İş Mahkemesinde görülen davada tazminattan sorumluluk asıl işveren ve yüklenici arasındaki ilişkinin müteselsil sorumluluk ilişkisine dayandığı belirtilerek tazminata hükmedilmiş, … hakkında açılan dava ise husumet yokluğu ( taraf sıfatı) yokluğundan reddedilmiştir. Husumet yokluğundan ret kararı usul hukukuna değil maddi hukuka ilişkin bir karardır.
İş Mahkemesi ilamında… nin işleten sıfatı ile sorumlu tutulduğu, davacının asıl işveren olarak işletenle birlikte müteselsil sorumlu tutulduğu, … nin TTK nun 209. Maddesindeki ” Hâkim şirket, topluluk itibarının, topluma veya tüketiciye güven veren bir düzeye ulaştığı hâllerde, bu itibarın kullanılmasının uyandırdığı güvenden sorumludur.” hükmünün somut olayda uygulama yeri bulunmadığı gerekçesi ile bu davalının İş Mahkemesinde tazminattan sorumlu tutulmadığı görülmektedir.
… Karar sayılı emsal kararında ” Ticaret sicil kayıtlarına göre kaza tarihi itibariyle…. ile….’nin şirket merkezlerinin aynı adreste bulunduğu, davalı Holding’in iki ortaktan oluştuğu, bu ortakların … ve … oldukları, davalı Holding’in yönetim kurulu başkanının …, yönetim kurulu başkan yardımcısının ise … olduğu, yine….’nin paydaşlarının …ve bunlar dışındaki diğer birkaç gerçek ve tüzel kişi oldukları, Holding’in yönetim kurulu başkan yardımcısı…‘ın kaza tarihinde…’nin yönetim kurulu başkanı olduğu, buna göre adı geçen her iki davalı arasında organik bağ bulunduğu, bu nedenle….‘nin de hüküm altına alınan tazminatlardan sorumlu tutulması gerektiği sonucuna varılmıştır.” gerekçesi ile yerel mahkeme kararını bozmuş ,ise de iş bu davaya konu Soma İş Mahkemesi kararında… aleyhine açılan dava reddedilerek kesinleşmiştir.
… ile davalı…. arasında organik bağ bulunduğu mahkememizinde kabulündedir. Davacı temlikname sunarak davalı …nin davalı şirketler lehine temlik yaparak mal kaçırdığını organik bağ nedeniyle diğer davalıların da sorumluluğuna gidilmesini talep etmiştir.
Öncelikle başka davada verilen kararın eldeki dava yönünden ne derece bağlayıcı olduğunun incelenmesi amacıyla “kesin delil”, “kesin hüküm” kavramlarını açıklmak gerekmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu Madde 303.
1) Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir.
(2) Bir hüküm, davada veya karşılık davada ileri sürülen taleplerden, sadece hükme bağlanmış olanlar hakkında kesin hüküm teşkil eder.
(3) Kesin hüküm, tarafların küllî halefleri hakkında da geçerlidir.
(4) Bir dava dolayısıyla ortaya çıkan kesin hüküm, o hükmün kesinleşmesinden sonra dava konusu şeyin mülkiyetini tarafların birisinden devralan yahut dava konusu şey üzerinde sınırlı bir ayni hak veya fer’î zilyetlik kazanan kişiler hakkında da geçerlidir. Ancak, Türk Medenî Kanununun iyiniyetle mal edinmeye ait hükümleri saklıdır.
(5) Müteselsil borçlulardan biri veya birkaçı ile alacaklı arasında yahut müteselsil alacaklılardan biri veya birkaçı ile borçlu arasında oluşan kesin hüküm, diğerleri hakkında geçerli değildir.
Hüküm fıkrası, davada (veya karşı davada) istenen hususlar (talep sonucu) hakkında mahkemece verilen kararı (hükmü) gösterir. Hükmün gerekçesinin kesin hüküm gücü yoktur. Bununla beraber, gerekçe maddi anlamda kesinlikten tamamen soyutlanmış da değildir.
İspat bakımından değerlendirmek gerekir ise; kesin hüküm (mahkeme ilamları) HMK’nın 204/1 maddesine göre kesin delil teşkil eder.
Birinci davada verilmiş olan hüküm, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak, aynı konuya ilişkin olarak açılan ikinci bir davada, birinci davada kesin hükme bağlanmış olan husus (m.303/1,2) hakkında kesin delil teşkil eder.
Aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak ve aynı hukukî ilişki hakkında açılan ikinci davanın konusu, birinci davadakinden farklı olsa bile, iki davanın da temelini oluşturan aynı hukukî ilişkinin mevcut olup olmadığı hakkında (birinci davada) verilmiş olan (kesin) hüküm, ikinci davada kesin delil teşkil eder.
Bir davada verilen kesin hüküm, bu davanın taraflarından biri tarafından başka birine (üçüncü kişiye) karşı açılan (veya üçüncü kişi tarafından birinci davanın taraflarından birine karşı açılan) ve konusu ile dava sebebi (vakıalar) aynı olan ikinci bir davada kesin delil teşkil etmez; çünkü iki davanın tarafları farklıdır. Fakat, birinci davada verilen kesin hüküm, ikinci davada güçlü bir takdiri delil teşkil eder (…: Açıklamalı İçtihatlı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Cilt II,… s.2341 vd, …y Hukuk Genel Kurulunun 18.01.1984 tarihli ve 1…05.12.1990 tarihli ve….; 15.12.2004 tarihli ve … K. sayılı kararları, Kuru/Arslan/Yılmaz, s.694 vd).
Davalı şirketlerin hakim ortağı ve yöneticisi ..ise de … için İş Mahkemesindeki davada … ye husumet yöneltirken yine organik bağ ve hakim ortak olması sebebi ile sorumluluğa dayanmışlar ancak mahkeme taraf sıfatı yokluğundan davayı reddetmiştir. İş Mahkemesindeki dosyanın davacıları tazminat talep eden şahıslar olup organik bağ savunması kabul edilmemiş ve davalı tazminattan sorumlu tutulmamış iken, o karar kesin delil niteliğinde iken rücu davasında organik bağ mevcut olduğu gerekçesi ile… ‘nin tazminattan sorumlu tutulması hukukun güvenirliğine gölge düşüreceğinden bu davalının,…sorumlu değilse diğer davalı şirketlerinde de sorumlu tutulamayacağı, organik bağın somut olaya bu sebeple uygulanamayacağı davalıların taraf sıfatı (pasif husumet ) bulunmadığı kabul edilmiştir.
Maden faciası meydana geldikten sonra davalı …’nin davacı kurumdan olan alacaklarını diğer davalılar lehine 25/06/2014 tarihinde bankaya temlik ettiği sabittir. Bu durumda alacaklısından mal kaçırma işlemi varsa bu işlemin 2004 sayılı İİK ‘nun 277 vd maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davasına konu olabileceği kabul edilerek asıl borçlu … dışındaki davalılara rücu edilemeyeceği, kabul edilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I-Davacının 286.254,66 TL rücuen alacak olarak açtığı davada;
1-Davalı …hakkında açılan davada;
a-31.567,93 TL davadan sonra tahsil edildiğinden bu kısım konusuz kalmak esas hakkında hüküm tesisine yer olmadığına,
b-254.686,73 TL’ nin; 240.879,83 TL’ sinin ödeme tarihi olan 15/09/2017 tarihinden, 13.806,90 TL’ nin ödeme tarihi olan 09/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,
2-Davalılar…, davalı… aleyhine açılan davanın reddine,
3) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 17.397,65 TL harçtan, dava açılışında alınan 4.888,52 TL peşin harcın düşülmesi ile eksik alındığı anlaşılan 12.509,13 TL harcın DAVALI …ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin DAVALI…ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
5) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 44,40 TL başvurma harcı, 6.000,00 TL bilirkişi ücreti, 382,50 TL posta gideri toplamı 6.426,90 TL ile dava açılışında alınan 4.888,52 TL peşin harç toplamından oluşan 11.315,42 TL yargılama giderinin DAVALI SOMA KÖMÜR İŞLETMELERİNDEN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 43.075,65 TL vekalet ücretinin DAVALI… den ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
7) Davalılar …. vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALILARA VERİLMESİNE,
8) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.13/12/2022

Katip …

Hakim …

“Bu Evrak 5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre UYAP Sistemi Üzerinden Elektronik Olarak İmzalanmıştır.”