Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/486 E. 2021/180 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2019/486 Esas
KARAR NO : 2021/180 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2019
KARAR TARİHİ : 11/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili arasında; mal alım satım ile kurulan ticari ilişkiden kaynaklı müvekkili tarafından davalıya gönderilen malların karşılığında ödenecek meblağın ödenmemesi üzerine, Ankara … . İcra Müdürlüğünün 2018/8161 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıkları, davalı yanın yapmış olduğu haksız itiraz ile takibin durduğunu, uyuşmazlığın çözümü için 09.05.2019 tarihinde arabuluculuğa müracaat edildiğini, 31.05.2019 tarihinde davalının görüşmeye katılmamasıyla uzlaşmanın sağlanamadığını, borçlunun borca esas ilişkiyi red etmeksizin sadece borca itiraz ettiği, müvekkili tarafından satışa konu olan malların davalıya teslim edilmesine rağmen müvekkiline kısım kısım ödeme yapılmış olsa da ödenmeyen cari hesap bakiye kısmının tahsili için borçlu tarafından herhangi bir ödemeyi tevsik edici vesika sunmadan borca itiraz ettiğini, itiraz edilen icra takibinin, cari hesaba dayanmakta olduğu, müvekkilin defter ve kayıtlarında sabit olduğu, bilirkişi incelemesi ile davalı yanın haksız itiraz ettiğinin ortaya çıkacağını, bu kapsamda; itirazın iptaline, takibin devamına, alacak miktarının %20’sinden az olmamak kaydıyla borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin sunmuş olduğu cari hesap ekstresini kabul etmediklerini belirterek, sunulan Cari Hesap Ekstresinde dahi borcun 48.788,40-TL olmayıp, 34.038,68-TL olduğunu, müvekkili tarafından davacıya 2013-2016 yılları arasında … Bankası ve … Bankası hesaplarına yatırılan ödemeler olduğu, yapılan ödemelerin davacının ticari defterlerine kaydetmediği, bilirkişi tarafından davacı şirketin ticari defterlerinin müvekkiline ilişkin kayıtlar yönünden incelenmesini, ayrıca borç dekontları ile sürekli borcun haksız yere arttırıldığından bahisle, cari hesap ekstresinin içeriğine ve borcun tamamına itiraz etmiş ve davanın reddine, %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Ankara …Vergi Dairesine, Türkiye … Bankası … Şubesine, … … Şubesine, Ankara Ticaret Odasına, Ankara … . İcra Dairesine müzekkere yazıldığı görüldü.
Bilirkişi … … ‘tan 09/11/2020 ve 01/02/2021 tarihli bilirkişi raporları aldırılmıştır.
Dava, davacı tarafça cari hesaba dayanan takibe davalının itirazı üzerine davacının açmış bulunduğu 2004 sayılı İİK’nda düzenlenen itirazın iptali davasına ilişkindir.
Ankara .. . İcra Müdürlüğünün 2018/8161 takip sayılı icra dosyası, cari hesap özeti, müzekkere cevapları, ticaret sicil özeti, bilirkişi raporu ve diğer belgeler dosyada mevcuttur.
Ankara.. … İcra Müdürlüğünün 2018/8161 Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde: Davacı tarafından davalı aleyhine 12/07/2018 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibinde toplam 48.788,40-TL istendiği, takibin dayanağının cari hesap bakiyesi olduğu, ödeme emrinin davalıya 18/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 20/07/2018 tarihinde borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, davacının yasal süresi içerisinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Ticari satış 6102 sayılı TTK m. 23’de düzenlenmiştir. Yapılan düzenleme uyarınca; özel hükümler saklı kalmak şartı ile, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde TBK’nın satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanır. Sözleşmenin niteliğine, tarafların amacına ve malın cinsine göre, satış sözleşmesinin kısım kısım yerine getirilmesi mümkün ise veya bu şartların bulunmamasına rağmen alıcı çekince ileri sürmeksizin kısmi teslimi kabul etmişse, sözleşmenin bir kısmının yerine getirilmemesi durumunda alıcı haklarını sadece teslim edilmemiş kısım hakkında kullanabilir.
Cari hesap 6102 sayılı TTK m.89’da düzenlenmiştir. İki kişinin herhangi bir hukuki sebep veya ilişkiden doğan alacaklarının teker teker ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem alacak ve borç şekline çevirerek hesabın kesilmesinden sonra çıkacak artan tutarın isteyebileceklerine ilişkin sözleşme cari hesap sözleşmesidir.
Eldeki davada, taraflar arasında süre gelen ticari satıştan kaynaklanan cari hesap ilişkisi bulunmaktadır. Bu nedenle taraflar arasındaki alacak-borç ilişkisini hesabın kat edildiği tarih itibariyle tespit edilmesi zorunludur.
HMK.nun 222/1, 220/3 maddeleri gereğince taraflara dava konusu ticari defter ve kayıtlarını sunması süre verilmiş ve bilirkişi tarafından davacı tarafça sunulan ticari defter ve kayıtlar ile cari hesap kayıtları incelenmiştir.
Dosya üzerinde mali müşavir bilirkişi tarafından inceleme yapılmıştır.
Kök rapora göre;
Davacı ve davalının tacir oldukları,
Davacı firmanın dava konusu yıllara ait yasal defterlerini zamanında tasdik ettirdiği,
Davacı tarafından sunulan cari hesap ekstrelerinde görülen bakiyelerin, davacıya ait yasal defterlerde bulunan bakiyeler ile örtüştüğü,
Davacı tarafından düzenlenen 2014 ve 2015 yıllarına ait faturaların davalının evrak dosyasında yer aldığı, faturalara ilişkin iade faturası, itiraza ilişkin belge görülmediği,
Davalı firmanın banka kanalı ile 01.01.2013-31.12.2016 dönemlerinde yapmış olduğu tüm ödemelerin davacı firma defterlerinde yer aldığı,
Cari hesap ekstresinde görülen faturalara ilişkin cari hesaptaki davalı tarafından yapılan ödemeler dışında; tahsilat makbuzu, dekont vb. Belgelerin dava dosyasında da davalıya ait fatura dosyasında da görülmediği,
Davacı şirketin 48.877,40-TL tutarında davalıdan alacaklı olacağını rapor etmişlerdir.
Ek Rapora göre;
Davacı ve davalının tacir oldukları,
Davacı firmanın dava konusu yıllara ait yasal defterlerini zamanında tasdik ettirdiği,
Davacı tarafından sunulan cari hesap ekstrelerinde görülen bakiyelerin, davacıya ait yasal defterlerde bulunan bakiyeler ile örtüştüğü,
Davacı tarafından düzenlenen 2014 ve 2015 yıllarına ait faturaların davalının evrak dosyasında yer aldığı, faturalara ilişkin iade faturası, itiraza ilişkin belge görülmediği,
Davalı firmanın banka kanalı ile 01.01.2013-31.12.2016 dönemlerinde yapmış olduğu tüm ödemelerin davacı firma defterlerinde yer aldığı,
Davacı tarafından sunulan ; cari hesap ekstresinde görülen faturalara ilişkin cari hesaptaki davalı tarafından yapılan ödemeler dışında; tahsilat makbuzu, dekont vb. Belgelerin dava dosyasında da davalıya ait fatura dosyasında da görülmediği,
Davacı şirketin 48.877,40-TL tutarında davalıdan alacaklı olacağını,
Davacı tarafından düzenlenen 16.09.2015 tarihli 554899 numaralı 13.034,22-TL’lik faturanın davalı tarafından BA formunda bildirilmediği, faturanın davalı firmanın fatura evrak dosyasında bulunduğu, faturaya ilişkin iade, itiraz vb. Belge görülmediğini rapor etmişlerdir.
Somut olayda; taraflar arasında boya alım satımına bağlı ve cari hesaba dayalı ticari ilişki bulunduğu, davacının bu cari hesaba dayalı alacağı bulunduğundan bahisle davalı aleyhine başlatılan takibe yapılan itiraz üzerine eldeki davanın açıldığı, cari hesap özetlerine göre takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan 48.877,40-TL olduğu, davacı tarafından sunulan cari hesap ekstrelerinde görülen bakiyelerin, davacıya ait lehine delil teşkil eden usulüne uygun tutulmuş yasal defterlerde bulunan bakiyeler ile örtüştüğü, banka yazı cevaplarına göre davalı tarafından yapılan tüm ödemelerin davacı tarafça davalı borç bakiyesinden düşürüldüğü, davalı tarafça iddia edilmesine rağmen başkaca cari hesaptan düşülmesi gerekli bir ödeme belgesine dosyada rastlanılmadığı, cari hesabı oluşturan faturalardan 16/09/2015 tarihli 554899 numaralı 13.034,22-TL tutarlı davacı tarafından davalı muhatap alınarak düzenlenen fatura yönünden davalının itirazının bulunduğu, davalının bağlı bulunduğu vergi dairesi yazı cevabında bu faturaya dair bildirime rastlanılmadığı, davacı tarafın faturayı davalıya teslim ettiğine ve fatura konusu hizmeti yerine getirdiğine dair ispat yükünü yerine getirmesi bakımından mahkememizce davacı vekiline kesin süre verildiği, bu süre içinde ispata elverişli belge sunulmadığı gibi son celse davacı vekiline bu konuda dava dilekçesinde dayandığı delillere başvurup başvurmayacağı sorulduğunda başkaca delile dayanmadıklarını belirterek eldeki deliller doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği, bu suretle bahse konu fatura konusunda yemin deliline de başvurulmadığından ve faturanın davalıya teslimine dair ispat yükü yerine getirilmediğinden taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayalı olarak düzenlenen fatura tutarı bakiye cari hesap alacağından düşüldüğünde davacının davalıdan 35.843,18-TL alacaklı olduğu anlaşılmaktadır.
Dosya içerisinde toplanan deliller, icra dosyası, ticari defter kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre, davacı tarafın, cari hesaptan kaynaklanan ve mahkememizce tespit olunan 35.843,18-TL asıl alacak için icra takibi yapmakta haklı olduğu, fazlaya ilişkin davalının icra takibine yapmış olduğu itirazının yerinde olduğu, taleple bağlılık ilkesi ile dava dilekçesinde belirtilen ve talep konusu edilen miktarı dikkate alınarak davanın kısmen kabulü gerektiği anlaşıldığından bilirkişi raporunda hesaplanan alacak miktarı üzerinden itirazın kısmen iptali ile icra takibinin devamına, alacak likit olmadığından davacı tarafın icra inkar tazminatı ile davacı taraf icra takibinde tümüyle haksız ve kötü niyetli olmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine, davalı taraf mazeretsiz olarak arabuluculuk toplantısına katılmadığı gözetilerek tüm yargılama harç ve giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile,
1-Davacı tarafından davalı hakkında başlatılan Ankara..4. İcra Müdürlüğünün 2018/8161 Takip sayılı dosyasına davalının yapmış olduğu itirazın KISMEN İPTALİ ile, 35.843,18-TL asıl alacak üzerinden icra takibine devamına,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
Asıl alacak likit olmadığından davacı tarafın icra inkar tazminatı talebi ile davacı taraf icra takibinde tümüyle haksız ve kötü niyetli olmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Alınması gereken 2.448,45-TL harçtan peşin alınan 589,25-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.859,20-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden AÜT gereğince 5.376,48-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirse de 6235 sayılı yasanın 18/A-11 maddesi gereğince arabuluculuk toplantısına mazeretsiz olarak katılmadığından lehine vekalet ücreti verilmesine dair karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 44,40-TL başvuru harcı, 589,25-TL peşin harç, 6,40-TL vekalet harcı toplamı 640,05-TL ile,
Davacı tarafından yapılan posta masrafları toplamı 110,30-TL, bilirkişi ücreti 600,00-TL olmak üzere toplam 710,30-TL’nin 6235 sayılı yasanın 18/A-11 maddesi gereğince arabuluculuk toplantısına mazeretsiz olarak katılmayan davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki saatlik ücret tutarı karşılığı ticari arabulucu ücreti olan 1.320,00-TL’nin aynı yasanın 18/A-11 maddesi gereğince mazeretsiz olarak arabuluculuk toplantısına katılmayan davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/03/2021

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır