Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/453 E. 2021/151 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2019/456 Esas
KARAR NO : 2021/74 Karar

Av. … …
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/09/2019
KARAR TARİHİ : 11/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlunun kendi ihmal ve kusurunun sonuçlarından davacı-alacaklı müvekkil şirketi sorumlu tutmaya çalışmasının kabul edilemez nitelikte olduğunu, ücret ödemeden geçiş yaptığı tespit edilen araç sahiplerine ilişkin tesis edilen işlemler, 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’a uygun şekilde yürütülmekte olduğunu, bu kapsamda başvuranın yaptığı ihlalli geçişlerle ilgili ceza uygulanmasının hukuka uygun olduğunu, ihlalli geçiş yapan araç sahibinin, birçok kanaldan ihlalli geçiş sorgulaması yaparak yasal takip aşamasına gelmeden borcunu ödeyebilmekte olduğunu, davacı müvekkil şirketin uğramış olduğu zararın tahsilinin tehlikeye girmemesi için, davalı-borçlu üzerine kayıtlı malvarlığının borca yetecek kısmının kaydına ihtiyati haciz konulması gerekmekte olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulü ile borçlunun Ankara… Müdürlüğü’nün 2018/9633 Esas sayılı dosyası kapsamında yapılan itirazın iptaline, takibin “7144 sayılı Kanunun 18’inci maddesi de 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30. maddesinin 5. fıkrasında geçiş ücretine uygulanan avans faiz oranlannda yapılan değişiklikler uyarınca faizin değişen oranlarda kademeli olarak hesaplanması gerektiği göz önünde bulundurularak devamına, davalıya ait taşınır ve taşınmaz mallarından borca yetecek kadar olan kısmının ihtiyaten haczine, Davalı-Borçlunun ÎİK.m.67/2.maddesi uyarınca takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı-borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; aracın HGS ve OGS sistemi mevcut olup yapılan geçiş tahsilatının bunlardan yapılması gerekmekte olduğunu, müvekkilinde bahsetmiş olunan geçiş sistemleri bulunmakta ve içerisinde de yeterli bakiyeler var olmakta iken, davacı tarafın kusurundan kaynaklanan gerekçelerle geçiş ücretinin alınamaması ve müvekkiline borç yükletilmesinin hukuka aykırı olduğunu, tarafına takip tarihinden önce ihlalli geçiş bildirimi yapılmamış olduğundan tarafına 4 katı tutarında ceza uygulanmasının hukuken mümkün olmadığını, davacı tarafça, tarafına ihlalli geçiş bildiriminin yapıldığına ilişkin, davalı/ davalı yetkilisinin imza veya parafının bulunduğu bir tebliğ tebellüğ belgesinin dosyaya ibraz edilmediğini, keza ihlalli geçişleri bildirir PTT yazısının da dosya içerisinde mevcut olmadığını, bu nedenle, davacının ihlalli geçiş bildiriminde bulunduğundan bahsedilemeyeceğini, araçların tamamında hem OGS hem de HGS sistemi mevcut olup, geçişlerin bu hesaplardan tahsili gerekmekte olduğunu, kaldı ki müvekkillerce, HGS ve OGS’de yeterli bakiye olmadığı takdirde geçiş yapıldığında gişe görevlilerine nakit olarak geçiş ücretleri ödenmekte olduğunu, alacaklının kendi sistemlerinden kaynaklanan nedenlerle tahsil edilemeyen ve ceza yürütülen işlemin takibe konu yapılmasında ve ceza yüklerilmesinde hukuki yarar bulunmadığını, HGS ve OGS kayıtlarının bağlı bulunduğu Yapı Kredi Bankası A.Ş.’ye araç plakaları belirtilerek bu araçların geçiş tarihlerinde HGS hesaplannda bakiye bulunup bulunmadığının sorulması gerekmekte olduğunu, davacı tarafın ödenmediğini ve ihlalli geçiş yapıldığını iddia ettiği geçişlerle alakalı birçok ödemenin müvekkilin iş arkadaşı …’un Bursa Setbaşı Şubesi, …hesap numaralı hesabından ödendiğini, keza tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde ticari defter incelemesi yapıldığında da ödenmediği iddia olunan geçişlerin ödenmiş olduğunun da tespit edileceğini, takip konusu,… … … … plakalı araçların, diğer araçların dorselerine ait olup aynı geçiş anında hem dorseye hem de asıl araca geçiş ücreti ve ceza yazılmayacağını, takip talebinde bu araçlar için de geçiş ücreti talebinde bulunulduğundan söz konusu dorselere ait yazılan geçiş ücreti ve ihlal sebebiyle cezalar yönünden davanın reddinin gerekmekte olduğunu, izah olunan nedenlerle davanın reddine, haksız ve kötü niyetli takip nedeniyle takip tutarının % 20’sinden aşağıya olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
PTT A.Ş’ye, Karayolları Genel Müdürlüğüne, Bursa Vergi Dairesine, Bursa Trafik Tescil Şube Müdürlüğüne, Ankara… Dairesine müzekkere yazıldığı görüldü.
Bilirkişi … … … den 17/04/2020 tarihli bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Rapora göre;
6001 Sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü’nün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 30’uncu maddesinin 7’nci fıkrası gereği; geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanların, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödemesi gerektiği; ödemediği takdirde ise, aynı Kanun’un 30’uncu maddesinin 5’nci fıkrası gereği, mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında cezayı ödemesi gerektiği,
Dosya içeriğinde yapılan inceleme neticesinde; cezasız ihlalli geçiş tutarının 5.470,70 TL olduğu, gecikme cezasının 21.882,80 TL olduğu, toplam tutarın ise 27.353,50 (Yirmiyedibinüçyüzelliüç TL Elli Kuruş) olduğu,
Bu bağlamda; davacı tarafından Ankara… Dairesi’nde davalı adına yapılan, 2018/9633 Dosya Nolu İlamsız İcra Takibinin 27,353,50 (Yirmiyedibinüçyüzelliüç TL Elli Kuruş) asıl alacak ve KDV dahil 2.507,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 29.860,50 TL (Yirmidokuzbinsekizyüzaltmış TL Elli Kuruş) olarak devam etmesinin uygun olduğunu rapor etmiştir.
Bilirkişi … … … ‘den 12/06/2020 tarihli bilirkişi ek raporu aldırılmıştır.
Rapora göre;
Davacı ve davalı vekilinin yapmış oldukları itirazların dayanaktan yoksun olması sebebiyle uygun olmadığını,
Kök rapordaki görüşlerinde bir değişiklik olmadığını rapor etmiştir.
Bilirkişi Duran Bülbül’den 30/11/2020 tarihli bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Rapora göre;
Gerekli hesaplamaların sağlıklı bir şekilde yapılabilmesini teminen takip konusu alacağa dayanak teşkil eden ihlalli geçişlerin davalı iddiaları da dikkate alınarak davacı yan tarafından gözden geçirilmesi ile listedeki gereksiz bilgilerin ayıklanarak sadece takip konusu edilen alacaklara ilişkin verilere yer verilmesi, bu şekilde hazırlanacak ihlalli geçiş bilgilerinin ve alacak miktarlarının elektronik ortamda yeniden mahkemeye sunulması ile mahkemece PTT ve Karayolları Genel Müdürlüğünden dosya kapsamı araçların ihlalli geçişlerinin ve OGS/HGS bilgilerinin temin edilmesi halinde denetime elverişli bir hesaplama yapılacağını beyan etmiştir.
Dava, otoyol ve köprülerden geçiş ücretini ödemeden geçiş sebebiyle, geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında cezanın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibinde vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. (İİK md. 67)
Ankara… Müdürlüğünün 2018/9633 takip sayılı dosyasında alacaklı şirket tarafından borçlu aleyhine 15/08/2018 günü toplam 28.326,80-TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Ödeme emri tebliğ edilen borçlunun vekili, müvekkilin adresi Bursa olduğunda Bursa İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, herhangi bir borçlarının bulunmadığını belirterek icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ettiğinden icra takibi durmuştur. İtirazın hükümden düşürülmesi için yasal süresi içerisinde bu dava açılmıştır.
Davanın dayanağını oluşturan 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5. maddesi “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. (Mülga ikinci ve üçüncü cümle: 16/5/2018-7144/18 md.)” hükmünü içermektedir.
İtirazın iptali davaları, yapılan takibe itiraz üzerine duran takibin devam etmesini sağlamak amacıyla açılan davalardır. Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK’nın) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. İcra takiplerinde yetki hususu, 2004 sayılı İİK’nın 50. maddesi yollaması ile usul Kanunu hükümlerine göre yapılmaktadır.
İİK’nın 50. maddesi; “(Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir.
Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur.
İki icra mahkemesi arasında yetki noktasından ihtilaf çıkarsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 25 inci maddesi hükmü tatbik olunur.” düzenlemesini içermektedir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya gelindiğinde, mahkememizce öncelikle yapılacak olan husus, itirazın iptaline konu Ankara… Müdürlüğünün 2018/9633 takip sayılı dosyasında davalı icra dairesinin yetkisine de itiraz ederek Bursa İcra Dairesi’nin yetkili olduğunu ileri sürdüğünden öncelikle tetkik merciinin (icra hukuk mahkemesinin) yerine geçerek icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenerek bu konunun kesin olarak karara bağlanması olacaktır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89/1-1 bendi gereğince; para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir. Takip ve dava konusu olan geçiş ücretinden kaynaklanan tutar ile birlikte para cezasının alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödenecek para borçlarından biri olarak kabul etmek mümkün değildir. Zira, 6001 sayılı Kanun’un 30/5.maddesinde, sadece geçiş ücreti değil aynı zamanda geçiş ücretinin dört katı tutarında para cezası öngörülmüştür. Para cezasından kaynaklanan bir borcun Türk Borçlar Kanunu’nun 89.maddesinde düzenlenen borçlardan olmadığı gözetilmeden karar verilmesi doğru değildir.
İtirazın iptâli davasının görülebilmesi, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Ortada geçerli takip yoksa itirazın iptâli davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz halinde bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece geçerli bir takibin varlığından söz edilemez. O halde mahkemece, icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği gözetilerek eldeki dava da öncelikle bu itiraz incelenerek doğru bir şekilde karar verilmelidir. (Bkz. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06/04/2004 tarih, 2004/19-410 esas, 2004/471 karar sayılı ilamı) İlâmsız icrada genel yetkili icra dairesi borçlunun ikametgahındaki icra dairesidir. Diğer yandan ihlalli geçişin yapıldığı para cezasına konu eylemin gerçekleştirildiği yerdeki icra dairesi de özel olarak yetkilidir.
Somut olayda, davalı borçlunun ikametgahının Bursa olduğu ve ihlalli geçişten kaynaklanan para cezasına konu eylemin gerçekleştirildiği yerin de Ankara yargı çevresinin dışında olduğu, bu nedenlerle yetkili icra dairesinin davalının ikametgahının bulunduğu Bursa ya da ihlalli geçişten kaynaklanan para cezasına konu eylemin gerçekleştiği yer olduğu, davalının Ankara icra dairesinin yetkili olmadığına, yetkili icra dairesinin kendi seçimine göre de Bursa icra dairesi olduğuna dair icra dairesinin yetkisine yapmış olduğu itirazın usul ve yasaya uygun olduğu (bkz benzer konuda Ankara BAM 25. HD.’ nin 2019/2329 esas ve 2021/180 karar sayılı 03/02/2021 tarihli ilamı), bu suretle yukarıda belirtilen gerekçelere dayalı olarak mahkememizce davalının yetki itirazının reddine dair 2. celsenin 4 numaralı ara kararı ile verilen karardan rücu edildiği anlaşıldığından ortada geçerli bir icra takibi bulunmadığı gözetilerek davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının yetkili İcra Dairesinde takip yapılmadığından usulden REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30-TL.harçtan başlangıçta peşin alınan 341,45-TL.harçtan mahsubu ile bakiye 282,15-TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki saatlik ücret tutarı karşılığı 1.320,00-TL ticari arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
İlişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.11/02/2021

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır