Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/340 E. 2022/256 K. 08.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/340
KARAR NO : 2022/256

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – ….
DAVALI : … – ….

DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/05/2018
KARAR TARİHİ : 08/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … güneş enerjisi satım ve kurulum işi ile uğraştığını, hücre adı verilen güneş panelinin içerisinde yer alan parçaları yurtdışından getirterek ülkemizde panel olarak imalatını firmalarla anlaşarak yaptırdığını, müvekkilin …… firması ile yapmış olduğu anlaşma gereğince 1000 adet 285 WP OEM Model Hücre ve Hücre Fresi hariç Monokristalden oluşan Fotovoltaik Panel teslimi hususunda anlaştığını, müvekkil firmanın davalı alfa … firması ile 27/07/2016 tarih ile sözleşme ile sipariş verdiğini, aynı gün davalı firma hesabına müvekkilinin sözleşmenin kurulmuş olmasından dolayı 15.000,00 USD havale yaptığını, sözleşme gereğince 74.100,00 $+KDV olarak anlaşmaya varıldığını, davalı firmaya sözleşmeye konu ürünlerin müvekkil firma tarafından sözleşme öncesinden gönderildiğini, imalatçının ürünlerini incelenmesinin sağlandığını, inceleme sonucunda davalı firma ürünlerin imalata uygun olduğunu söylediğini, davalı firmaya müvekkili tarafından gönderilmiş olan ürünleri kullanarak 119 adet 285 WP Fotovoltaik Panel ürettiğini, müvekkili tarafından sözlü ve yazılı olarak ürünlerin süresinde teslim edilmesi gerektiğini davalıya bildirdiğini, firmanın süresinde üretim yapmadığını ve müvekkilini zarara uğrattığını, 30/07/2016 tarihinde davalı firma tarafından kesilen SERİ A SIRA NO: 105296 ile kesilmiş olan tafurada sözleşmede belirlenen 1000 adetlik 285 WP Fotovoltaik Panelden sadece 119 tanesini ürettiğini, fatura miktarının müvekkiline sunulan ve üzerinde anlaşmaya varılan fiyat teklifinin aksine daha yüksek miktar üzerinden müvekkiline fatura edildiğini, müvekkilinin 27/07/2016 tarihinde yapmış olduğu 15.000$’ı üretilen kısım için anlaşılan fiyat olduğunu ve davalı firmanın fatura ettiğini, davalı firmanın sözleşmeye aykırı hareketi sonucu 4594,87$’ı haksız ve mesnetsiz bir şekilde müvekkilinden aldığını, davalı firma ürünlerin kullanıma elverişsiz olduğunu, davalı firmaya müvekkili tarafından gönderilmiş olan hammaddelere davalı firmanın üretim esnasında zarar vererek kullanılamayacak hale getirdiğini, bu ürünlerin müvekkili tarafından geri istendiğini, kırılmış olan ürünlerin bedelini 9.000,00 TL olarak belirlediklerini, bilirkişi incelemesi yapılırsa asıl zararın ortaya çıkacağını, müvekkilinin davalı firmanın işi yapamamasından dolayı …… Enerji firmasıyla olan sözleşmesini yerine getiremediğini, …… Enerji firması tarafından 14/04/2017 tarihli NO:086330 faturası ile işi gecikmesinden dolayı 17.700,00 TL ceza faturası kestiğini, müvekkilinin davalı firmanın kusuru sebebiyle bu cezai şart faturasını ödemek zorunda kaldığını, müvekkilinin ödemiş olduğu cezai şart faturasını davalı firmadan tazminin gerektiğini ileri sürerek olay tarihinden itibaren geçerli olmak üzere müvekkilinin uğramış olduğu 60.273,70 TL ( 17.700-TL cezai şart, 13.573,70-TL fazladan alınan bedel, 9.000,00-TL kırılmış hammadde değeri, 20.000,00-TL manevi tazminat) maddi ve manevi tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir, yargılama sırasında davayı ıslah ederek talep ettiği kırılmış hammadde bedelini 96.535,00_TL ya çıkarmıştır.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Mahkemenin yetkisiz olduğunu, davanın Ankara Mahkemelerine gönderilmesi gerektiğini, taraflar arasındaki sözleşmeye göre davacı tarafın müvekkil şirkete 104.890,20 ABD Dolarını 27/07/2016 tarihinde ödeyeceğini, karşılığında sözleşmede yazılı panelleri üretip müvekkiline teslim edeceğini, davacının müvekkile sadece 15.000 ABD doları ödediğini, müvekkilinin de bu ödemeye karşılık gelen sayıda 119 adet paneli üreterek davacıya teslim ettiğini, bakiye bedel ödenmediğinden müvekkile teslim edilen hücrelerin davacıya iade edildiğini ve davacının üretimi başka bir şirkete yaptırdığını, sözleşmede çok açık şekilde tüm bedelin 27/07/2016 tarihinde ödenmesi gerektiğinin açıkça yazılı olduğunu ve davacı tarafın bu bedeli ödemediği açık olmasına rağmen davacının bu davayı neden ikame ettiğinin anlaşılamadığını, davacı tarafın müvekkil şirkete teslim ettiği panel üretimi için gerekli hücrelerin bir kısmı kullanılarak istenen paneller üretildiğini ve davacıya teslim edildiğini ancak ödemesi yapılmadığından kalan kısmın üretimde kullanılamadığını, hücrelerin davacı tarafından iade alınarak başka bir üreticide üretim yaptırıldığının davacının yazışmalarından ve dava dilekçesinden anlaşıldığını, davacının hem müvekkil şirket tarafından hammaddeye zarar verildiğini hem de müvekkil şirketin çöp hücre olarak nitelendirdiği hammadde ile başka şirkete üretim yaptırdıklarını iddia ettiğini, davacı şirketin üzerine düşen edimi yerine getirmediğini belirterek davanın reddini savunmuş ve yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
H U K U K İ N İ T E L E N D İ R M E – G E R E K Ç E :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan fazla ödenen bedelin iadesi, hasar gören malzeme bedeli, işin gecikmesi nedeniyle davacının dava dışı şirkete ödediği cezai şartın davalıdan tahsili ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dosya İstanbul 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 31/10/2018 tarih 2018/470 Esas 2018/1116 Karar sayılı yetkisizlik kararı ile mahkememize geldiği ve yukarıdaki esasa kaydedilmiştir.
Talimat yoluyla yerinde keşif yaptırılmış, tarafların iddia ve savunmaları yerinde denetlenmiş, dava konusu ürünler tek tek incelenerek 3 kişilik uzman bilirkişi heyetinden rapor aldırılmıştır.
22/01/2021 tarihli Elektrik-Elektronik Mühendisi Mustafa Kürşat Tezcan, Hesap Bilirkişisi Murat Topuz ve Elektrik Elektronik Mühendisi Ergün Özbatal’dan aldırılan bilirkişi raporunda özetle; ” 30/12/2020 tarihinde ürünler yerinde incelenmiştir. Toplam 6 koli güneş pili hücresi 126 paket halinde tespit edilmiştir. Bir pakette ortalama 45 güneş hücresi vardır.
Toplam=45×126=5670 hücre mevcuttur.
Hücrelerin Durumu; kırık ve kullanılmaz haldedir. Hücreleri seri olarak birbirine lehimleyen ve kompak (tümleşik) hale getiren güneş paneli üretim makinesinin arızası neticesi bu kırılmaların meydana geldiği anlaşılmıştır. Bir hücrenin voltaj potansiyeli 0,5 volt ölçülmüştür. Bir panelde 60 hücre olduğundan 60 x 0,5=30 volt gerilim seviyesinde paneller çalışacaktır. Sistem 1500 volta kadar tasarlandığından 1500/30 – 50 panel seri olarak ardışık bağlanabilmektedir.
Yapılan Üretim: Dosyadaki belgelerden, iki firma arasındaki yazışmalardan; 285 Watt-Pik gücünde 119 adet fotovoltak güneş paneli üretildiği anlaşılmıştır. 2016 ASES 00143 numaralı sözleşmeye bağlı olarak Alfa … Enerji tarafından hazırlanan 27.07.2016 tarihli sipariş formunda monokristal tipten OEM model 258 Watt-Pik gücünde panel üretimi için watt başına 0,26 USA Dolar fiyat belirlenmiştir.
Üretim Bedeli: 285x119x0,26$= 8817,90 Dolar+%18 KDV-=8817,90+1587,22=10.405,12-$
Bankadan Alfa …’a havale edilen ücret 15.000,00-USA Dolardır. Dolayısıyla davacının davalıya gönderdiği tutar ile davalının ürettiği ürünün bedeli arasında 4.594.88-USD’lik fark bulunmaktadır. Konşimento belgesindeki güneş hücresi birim fiyatı 1,40-USD’dir. Tahrip olan hücre bedeli ise (5.670 adet * 1,40-USD-) 7.938,00-USD olarak hesaplanmıştır.
Türk Borçlar Kanununun eser sözleşmesine ilişkin düzenlemeleri incelendiğinde; işsahibinin borcu olan bedelin muacceliyetine ilişkin 479. Maddenin: “İşsahibinin bedel ödeme borcu, eserin teslimi anında muaccel olur. Eserin parça parça teslim edilmesi kararlaştırılmış ve bedel parçalara göre belirlenmişse, her parçanın bedeli onun teslimi anında muaccel olur.” şeklinde olduğu görülmektedir. Söz konusu hükmün ilk fıkrası, işsahibinin bedel ödeme borcunun “eserin teslimi anında” muaccel olacağını açıkça düzenlemektedir. İkinci fıkrada ise eserin parça parça teslimi ve bedelin de parçalara göre belirlenmesi haline ilişkin olup bu durumda işsahibinin bedel ödeme borcunun “her parçanın teslimi anında” muaccel olacağını hüküm altına almıştır. Somut olay incelendiğinde; sözleşmenin “ödeme planı” kısmında herhangi bir vade belirlenmemiştir. Diğer bir ifadeyle işsahibinin bedel ödeme borcunun ne zaman ödeneceği hususunda ödeme planının vade kısmında bir tarihe yer verilmemiştir. Bu itibarla TBK m. 479 uyarınca işsahibi davacının bedel ödeme borcu, eserin teslim anında muaccel olacaktır.Öte yandan, TBK m. 479 hükmü emredici nitelikte olmayıp taraflar sözleşme ile aksini kararlaştırabilirler. Dosyaya sunulan nüshası okunaklı olmasa da, tespit edilebildiği kadarıyla sözleşmenin açıklamalar kısmının 7. maddesi:”Sözleşmede belirtilen KDV dahil peşin satış tutarı 4/5/2015 tarihli TCMB efektif dolar satış kuru üzerinden 30 günlük TL çek verilecektir. Çek tahsilat tarihinde TCMB efektif satış kuru 4/5/2015 tarihli kurdan yüksek ise tahsilat tarihindeki aradaki fark ve KDC ayrıca fatura edilecektir.” şeklindedir. Sözleşmenin ödeme planı bölümünde ödeme şekli havale olarak belirtilmiş olup peşin ibaresi yer almamaktadır. Ayrıca yukarıda ifade edildiği üzere ödeme planında yer alan vade kısmı boş olup herhangi bir tarih kararlaştırılmamıştır. Buna karşılık mezkur hüküm, “Sözleşmede belirtilen KDV dahil peşin satış tutarı…” ibaresini içermektedir. Bu konudaki takdir tamamen Sayın Mahkemeye ait olup; Sayın Mahkemenin, söz konusu düzenleme uyarınca ödemenin peşin yapılmasının kararlaştırıldığı sonucuna ulaşması halinde artık TBK m. 479 hükmünün uygulama alanı kalmayacak işsahibi davacının bedel ödeme borcu, 27/07/2016 tarihinde muaccel hale gelmiş sayılacaktır. Yukarıda yapılan açıklamalar muvacehesinde, verilen görev nedeniyle, tarafların beyan ve delilleri ışığında, takdirin tamamen Sayın Mahkemenizin görev ve yetki alanına ait olduğu işaret edilmek suretiyle; Davacının, davalıya gönderdiği tutar ile davalının ürettiği ürünün bedeli arasında 4.594.88-USD’lik fark olduğu, tahrip olan güneş hücreleri bedelinin 7.938,00-USD olduğu, davacının 3. şahıslara karşı taahhüdünü yerine getirememesi sebebiyle 17.700-TL cezai şart ödemesi yaptığı;
Sözleşmede yer alan “Ödeme Planı” bölümündeki “Vade” kısmında herhangi bir tarihin yazılı olmaması sebebiyle tarafların muacceliyet tarihini kararlaştırılmadığı kanaatine varması halinde; TBK m. 479 uyarınca davacının bedel ödeme borcunun eserin teslim anında muaccel olacağı, tarafların sözleşmenin 7. maddesi ile, kanunda belirtilenin aksine, davacının borcunun peşin ödenmesi gerektiği konusunda anlaştıkları kanaatine varması halinde; davacının bedel ödeme borcunun 27/07/2016 tarihinde muaccel hale geldiği sonucuna ulaşılacağı,
Yukarıda yapılan açıklamalar muvacehesinde, verilen görev nedeniyle, tarafların beyan ve delilleri ışığında, takdirin tamamen Sayın Mahkemenizin görev ve yetki alanına ait olduğu işaret edilmek suretiyle;
Davacının – davalıya gönderdiği tutar ile davalının ürettiği ürünün bedeli arasında
4.594,88-USD’lik fark olduğu,
Tahrip olan güneş hücreleri bedelinin 7.938,00-USD olduğu,
Davacının 3. şahıslara karşı taahhüdünü yerine getirememesi sebebiyle 17.700-TL cezai şart ödemesi yaptığı,
Sayın Mahkemenin;
a. Sözleşmede yer alan “Ödeme Planı” bölümündeki “Vade” kısmında herhangi bir tarihin yazılı olmaması sebebiyle tarafların muacceliyet tarihini kararlaştırılmadığı kanaatine varması halinde; TBK m. 479 uyarınca davacının bedel ödeme borcunun eserin teslim anında muaccel olacağı,
b. Tarafların sözleşmenin 7. maddesi ile, kanunda belirtilenin aksine, davacının borcunun peşin ödenmesi gerektiği konusunda anlaştıkları kanaatine varması halinde; davacının bedel ödeme borcunun 27/07/2016 tarihinde muaccel hale geldiği sonucuna ulaşılacağı, sonuç ve kanaatine varıldığı” rapor edilmiştir.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Taraflar arasında düzenlenen 27/07/2016 tarihli ve “2016 ASES 00143” sözleşme numaralı sipariş formuna göre; sözleşmenin “ödeme planı” kısmında herhangi bir vade belirlenmediği, ancak “sözleşmede belirtilen KDV dahil peşin satış tutarı….” ibaresinden davacının bedeli peşin ödemesi gerekirken ödemediğinden davalının imalata devam edemediği, davacının kendi edimini yerine getirmeden karşı edimi talep edemeyeceği sonucuna varılmakla sözleşmeyi kendi kusuru ile sonlandıran davacının cezai şart ve manevi tazminat talebinin kabul edilemeyeceği, öte yandan dava dışı …… firması tarafından davacıya kesilen cezai şartın davalıya yaptırılan iş karşılığı olduğunun davacı tarafından ispatlanamadığı da gözetildiğinde cezai şart talebinin reddi gerektiği, davacının diğer taleplerine gelince; davalının 100 adet 25,5 Watt-Pik gücünde polikiristal ile 1000 adet 285 Watt-Pik gücünde monokristal üretimi yapacağı buna karşılık davacının polikristal için 14.790,00-USD, monokristal için 74.100,00-USD olmak üzere davalıya her iki ürün için 88.890,00-USD (%18 KDV dahil) ödeme yapacağı, davacının sözleşmeyi kurmaya kanıt olarak 15.000,00-USD bağlanma parasını 27/07/2016 tarihinde davalının hesabına gönderdiği, buna karşılık davalının 30/07/2016 tarihli sevk irsaliyesi ile davacıya 119 adet hücre üretip teslim ettiği, davalının davacıya teslim ettiği 119 adet ürünün sözleşme bedelinin KDV dahil 10.405,12-USD olup davacının davalıya 4.594,88-USD fazla ödeme yaptığı, keşif mahallinde tespit edilen tahrip olan hücre bedelinin ise bilirkişilerce 7.938,00-USD olarak belirlendiği, her ne kadar davacı bu bedelin ıslah tarihindeki kur üzerinden Türk Lirası karşılığını istemişse de belirlenen bedelin dava tarihindeki kur üzerinden Türk Lirası karşılığına hükmetmek gerekmiş, davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE,
13.573,70 TL (4.594,87 $ karşılığı) fazladan ödenen bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
37.467,36 TL ( 7.938,00 $ ın dava tarihindeki kur üzerinden karşılığı) kırılmış malzeme bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Kırılmış malzeme bedelinden fazla istenen kısmın reddine,
Cezai şart ve manevi tazminat yönünden davanın reddine,
2- Harçlardan sorumluluk :
A- Maddi tazminat ve manevi tazminat davasında harç:
Maddi tazminat yönünden alınması gereken 3.486,61-TL harçtan peşin alınan 1.029,33-TL harç ve 1.495,00-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 962,28-TL harcın DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
Manevi tazminat yönünden alınması gereken 80,70-TL harcın davacı …’nden TAHSİLİ İLE HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3)Vekalet Ücretleri :
I- Manevi tazminat talebi bakımından vekalet ücretleri:
A)Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALI’ya VERİLMESİNE,
II- Maddi tazminat talebi bakımından vekalet ücretleri:
A-Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 7.435,34 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACILARA VERİLMESİNE,
B-Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 12.209,79 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
4)Yargılama giderleri:
(a) Dava açılışında alınan 1.029,33 TL peşin harç ile yargılama sırasında yatırılan 1.495,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 2.524,33 TL harcın yargılama gideri olarak kabulü ile DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
(b) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 35,90 TL başvurma harcı, 2.241,25 TL bilirkişi ücreti, 216,75 TL posta gideri, olmak üzere toplam 2.493,90 TL yargılama giderinden davanın kabul oranı dikkate alınmak suretiyle 917,03 TL’sinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, 834,63 TL’sinin DAVACIDAN ; 485,37 TL’sinin DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
6) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/04/2022

Katip …

Hakim …

“Bu Evrak 5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre UYAP Sistemi Üzerinden Elektronik Olarak İmzalanmıştır.”