Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/311 E. 2021/386 K. 28.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/311 Esas – 2021/386
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2019/311 Esas
KARAR NO : 2021/386 Karar

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

HAKİM :…
KATİP :…

DAVACI : …
VEKİLİ : Av….
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/06/2019
KARAR TARİHİ : 28/05/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin mevzuata uygun olarak lisanssız güneş eneği santrali projesini hazırladığını, davalı yanın projelerin onaylatılması İçin taraflarından “proje onay bedeli” talep edildiğini, söz konusu bedel ödendikten sonra yapmış oldukları araştırma neticesinde davalı yanın taraflarından söz konusu ücreti alma hakkının olmadığının tespit edildiğini, ülkemiz meri mevzuatının elektrik üretim, iletim, dağıtım ve tüketim tesislerinin tamamına ilişkin proje onay yetkisini 3154 sayılı kanun ile bakanlığa verdiğini ,3154 sayılı kanunun 2. Maddesinde tanımlanan göreve göre Bakanlığın bu kanuna dayalı olarak yıllardan beri bu fıkradaki görevleri ya kendisi yerine getirdiğini ya da yetki devriyle bağlı kuruluşlara devrettiğini, 2010 yılı başında bu yetkilerini …’a devrettiğini, Bakanlığın asli görevi olan bu iş ve İşlemler İçin kendisi hiç bir ücret talep etmediğini ve kendi bünyesinde onayladığı lisanssız ve lisanslı elektrik üretim santralleri için proje onay ücreti ve proje onay harcı gibi bir ücret almadığını, proje onaylama ve diğer işlemler için yetkili olan tek kurum bu iş için ücret almıyorken geçici bir süreliğine yetkilendirdiği …’ ın bu işlemler için ücret aldığını ve aldığı ücretin fahiş olduğunu, …’ ın kendisine verilen onay yetkisini farklı değerlendirip sanki kendi uzmanlık alanındaki bir hizmeti veriyormuş gibi hareket ettiğini, bu yetkiyi asli bir görev değil de kişilere hizmet satmak gibi değerlendirip gelir elde etme yoluna gittiğini, proje onayı için …’a gidiliyor olmasının tek yasal dayanağının Bakanlığın davalı yanı yetkilendirmesi olduğunu, …’a verilen bu yetkinin müvekkili açısından hizmet alımı olarak değerlendirilemeyeceği gibi … açısından da hizmet satışı olarak değerlendirilemeyeceğini, proje onayı için yetkilendirilmiş kurum ve kuruluşların; proje, hesap ve raporların kapsamı, hazırlanması, sunuluşu ve onayma ilişkin usul ve esasların Elektrik Tesisleri Proje Yönetmeliğinde yer alan hükümlere aykın olmaması ve yönetmeliğin çizdiği genel çerçeve içerisinde kurallar koyması gerektiğini, elektrik piyasasında lisanssız elektrik üretimi yapacak tesislere yönelik proje onayları için bedel alınacağına ilişkin bir kurala Elektrik Tesisleri Proje Yönetmeliği ve 6446 ve 3154 sayılı Kanun ve diğer mevzuatta yer verilmediğinden proje onay bedeli alınmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürüp davalı şirketçe 06/11/2018 tarihinde alınan 12.277,90 TL bedelin tamamının haksız alınma tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte geri ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yargı yolu ve zamanaşımı itirazları bulunduğunu, 30.12.2014 tarihli ve 29221 sayılı resmi gazetede yayınlanan elektrik tesisleri proje yönetmeliği, 07.05.1995 tarih ve 22280 sayılı resmi gazetede yayınlanan elektrik tesisleri kabul yönetmeliği, 06.10.2015 tarihli ve 29524 sayılı resmi gazetede yayınlanan elektrik üretim tesisleri kabul yönetmeliği, 02.10.2013 tarihli ve 28783 saydı elektrik piyasasmda lisanssız elektrik üretimine ilişkin yönetmelik kapsamındaki elektrik tesislerinin proje ve kabul işlemlerinin yetkisinin Bakanlığa ait olduğunu, elektrik tesisleri proje yönetmeliğinin 8. Maddesine göre; Bakanlığın bu yetkisini doğrudan kullandırabileceği gibi bu işlemleri ihtisas sahibi kurum, kuruluş veya tüzel kişilerle birlikte yapabileceğini ya da bu kurum, kuruluş veya tüzel kişilerden hizmet olarak ya da bu kurum, kuruluş veya tüzel kişilere yetki devretmek suretiyle yaptırabileceğini, dava konusu yapılan bedelin davalı şirketçe yapılan proje onayına istinaden 12.09.2005 tarihli resmi gazetede yayımlanan “… Hizmet Satışı-Araç ve Gereç Kira Yönetmeliği” ve “Elektrik Tesisleri Proje Onayı ve Kabul İşlemlerine ait 2018 yılı Hizmet Satış Listesi” ‘nde belirtilen bedellere göre hesaplanarak tahsil edildiğini, … Hizmet Satışı – Araç ve Gereç Kira Yönetmeliğinde yetki devrine ilişkin düzenlemeler yer almakla olduğunu, proje onay birimlerinin bu işlemlerin, bedelsiz olarak yapılacağına ilişkin düzenleme getirilmediğini, anılan yönetmeliğin proje, hesap ve raporların kapsamı, hazırlanması sunuluşu ve onayına usul ve esasların proje onay birimlerince belirlenmesine cevap verdiğini, dava konusu edilen hizmeti sunan davalı şirketin proje onay işlemlerini bedelsiz olarak yapmasının beklenilmesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, dava konusu … projeleri onaylandıktan sonra proje onay bedellerinin haksız olduğunun iddia edilmesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, … projeleri için müvekkil kuruma başvuran davacının, proje başvuru ve onay sürecini bildiğini, basiretli bir tacir gibi davranması beklenen davacının aksi yönde hareket etmesinin doğru olmadığını ve bu durumun hukuk sistemince korunmadığını, bununla birlikte davacı şirketin ödeme yaparken ihtirazı kayıtta bulunmadığını, dolayısıyla ödediği bedeli talep etme imkanı olmadığını, proje onay ve başvuru sürecini bilen davacıya bilerek ve isteyerek proje onay bedellerini ödediğini, iade talebinin hukuka açık aykırılık teşkil ettiğini, ayrıca bir an için davacı tarafın haklı olduğu varsayılsa dahi genel müdürlüklerinin temerrüde düşürülmemiş olduğunu, ödeme tarihinden itibaren faiz talep edilmesinin de yasaya aykırı olduğunu öne sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmektedir.
GEREKÇE:
Dava, davacı yanca … santrali (…) projeleri kapsamında yapılan proje kontrol ve onay bedelinin ödenmesinden sonra, haksız olarak ödendiği belirtilen bu bedelin davalıdan iadesi isteminden ibarettir.
Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi, T.C. Danıştay Başkanlığı, Ankara Uyuşmazlık Mahkemesi’ ne müzekkere yazıldığı, cevapların dosya arasına alındığı görülmüştür.
16/02/2020 tarihinde bilirkişi …’ den alınan rapora göre; “Davacının 5346 sayılı kanun kapsamında tesis edeceği Lisanssız RES santralı ile ilgili meri mevzuata ve teknik gerekliliklere göre yetkili mühendislere hazırlattırdığı projelerin yasal mevzuat dahilinde dava dışı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca bedelsiz incelenerek onaylanması gerektiğini, Davalı …’ın statüsü gereğince bağlı olduğu Bakanlığın verdiği yetkiye istinaden bakanlık uhdesinde olan proje onayını yaptığını, 5346 sayılı Kanun, 6446 sayılı Kanun ve bu kanunlara dayalı yürürlüğe giren Yönetmeliklerde Tebliğlerde ; 1000 kW altında Lisanssız Elektrik Üretimi Yapılması ile ilgili tesis proje onayı işleminde bedel alınması yönünde bir hüküm bulunmadığını ,davalı …’ın uygulamaya koyduğu hizmet bedelleri içerisinde yer alan Proje onay bedellerinin 5346 sayılı yasa kapsamında yapılacak tesislerle ilgili projeleri kapsamayacağının değerlendirildiğini, davalı …’ın tahsil ettiği bedeli TBK hükümlerine göre davacıya iade etmesi gerekeceğinin düşünüldüğünü, davacının ödediğini öne sürdüğü ve davalıca aksi yönde bir beyanda bulunulmayan 12.277,90 TL bedelli sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep hakkı olacağının düşünüldüğünü, ancak dosyada ödeme belgesi yer almadığını, davacının arabulucuya başvurduğu tarihe ve dava tarihine kadar davalıyı temerrüde düşürmediğini, bu çerçevede faiz talebinin Mahkememize ait olduğunu” rapor ve beyan etmiştir.
Mahkememizce öncelikle incelenmesi gerekli husus dava şartlarının somut davada bulunup bulunmadığıdır.
Davalı vekilinin talebi ile dosya Danıştay Başsavcılığına 2577 Sayılı Kanunun 2/1 maddesine göre uyuşmazlık çıkarma istemiyle incelenmek üzere gönderilmiş, Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığının 01/03/2021 tarihli, 2020/654 esas ve 2021/41 karar sayılı ilamında ”…Olayda; üstün ayrıcalıklara sahip olan ve yükümlülükler rejimine tabi tutulan, sorumluluğu ile denetimi son tahlilde bir kamu otoritesi tarafından üstlenilen kamu hizmeti niteliğindeki elektrik dağıtım faaliyetini yürüten davalı … Genel Müdürlüğü ile davacı arasında, dava konusu edilen proje onay bedelinin, … Genel Müdürlüğü Hizmet Satışı Araç Gereç Kira Yönetmeliği; Elektrik Tesislerinin Proje Onayı ve Kabul İşlemlerine ait Hizmet Bedellerinin Hesaplanmasına İlişkin Usul ve Esaslar’dan kaynaklandığı; bu konuda mevzuat hükümleri uyarınca yetkilendirilen … Genel Müdürlüğünce, kamu hukuku alanında, kamu gücüne dayalı, re’sen ve tek yanlı olarak tesis edilen proje onay bedelinin ödenmesinden sonra, ödenen bedelin iadesi için açılan davada uyuşmazlığın, idari yargı yerinde görülmesi gerektiği, davanın çözümünde İDARİ YARGI YERİNİN GÖREVLİ OLDUĞUNA karar verildiği görülmüştür.

Anayasanın 158/1. maddesine göre, ”Uyuşmazlık Mahkemesi adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözümlemeye yetkilidir.”
2247 sayılı yasanın 1. maddesine göre, ”Uyuşmazlık Mahkemesi; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş, adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu kanunla kurulup görev yapan bağımsız bir yüksek mahkemedir.”
Davacı tarafından … santrali (…) projeleri kapsamında yapılan proje kontrol ve onay bedeli ödemenin, davalı…Dağıtım A.Ş.’den (…) ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faizleri ile birlikte iadesi istemiyle açılan davada yukarıda belirtilen Uyuşmazlık Mahkemesi kararı gereğince görevli yargı yerinin İdari Yargı olduğuna kesin olarak karar verildiği, gerek Uyuşmazlık Mahkemesince verilen kararların kesin olarak mahkememizi bağlayıcı nitelikte olması gerekse de HMK nın 114/1-b ve 115/2 maddesi gereğince dava şartı noksanlığı oluşması sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından usul ekonomisi ilkesi gereği ve dava şartı noksanlığının yargılamanın her aşamasında hakim tarafından resen incelenmesinin mümkün olması karşısında aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1)Davacının davasının Yargı Yoluna İlişkin Dava Şartı Noksanlığından ve Görev yönünden HMK’nın 114/1-b ve 115/2 maddeleri gereğince davanın USULDEN REDDİNE,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL harçtan, dava açılışında alınan 209,68 TL peşin harcın düşülmesi ile fazla yatırıldığı anlaşılan 150,38 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde YATIRANA İADESİNE,
3) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin DAVACIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5) Davalının yargılama sırasında yapmış olduğu 45,50 TL posta gideri, olmak üzere toplam 45,50 TL yargılama giderinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
6) Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
7) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
İlişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.28/05/2021

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır