Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/307 E. 2021/639 K. 17.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2019/151 Esas
KARAR NO : 2021/665

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -….
DAVALI : 1- … – … …
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … -…
DAVALI : 2- … – … …
VEKİLLERİ : Av. … – ….
Av. … -….

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/04/2019
KARAR TARİHİ : 24/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin icra dosyasında da mübrez 14.07.2017 tarihli sözleşmeden, 15.05.2018 tarihli 137593 Seri Nolu 31.07.2018 Tarihli 137600 Seri Nolu 20.11.2018 Tarihli 137651 seri Nolu Faturalardan ve cari hesaptan doğan bakiye alacağının tahsili amacıyla Ankara ….. İcra Müdürlüğüne 2019/828 nolu icra dosyası ile borçlu şirketler hakkında ilamsız icra yoluyla icra takibine geçildiğini, borcun tamamına itiraz edilip takibin durdurulduğunu, borçluların itirazı haksız, kötü niyetli ve icra takibini sürüncemede bırakma amaçlı olduğunu, davalıların/ borçluların vekilinin 23.01.2019 tarihli itiraz dilekçesinde “İş ortaklığının gönderilen ödeme emrinde belirtildiği şekilde bir borcu bulunmadığını, “Takip dayanağı faturalara itiraz ediyoruz. Söz konusu borcu kabul etmiyoruz. Ayrıca ödeme emrinin dayanağı olarak gösterilen faturalar müvekkil şirketlere tebliğ edilmemiştir.” şeklindeki itirazı haksız ve yersiz olduğunu, müvekkil şirketin borçlu şirketlerin oluşturduğu adi ortaklık ile 14.07.2017 tarihinde sözleşme imzaladığını, sözleşmenin gereği yerine getirildiğini ve hak ediş alacağının tahsili amacı ile 15.05.2018 ve 31.07.2018 tarihlerinde fatura düzenlendiğini, faturaları alan ve yasal süresinde de fatura içeriğine itiraz etmeyen borçlu adi ortaklık ile müvekkil şirket arasında cari hesap ilişkisi mevcut olduğunu, ayrıca 20.11.2018 tarih ve 137651 seri nolu faturanın davalı şirketlere gönderildiği fakat tebliğ edilemediğini, zira icra takibi ile bu durumun borçlularca öğrenildiğini, arabuluculuk aşamasında da anlaşmaya yanaşılmadığını, müvekkil şirketin 01.01.2018-31.12.2018 tarihleri arasındaki cari hesaptan toplam hak ediş alacağının 404.440,57 TL olduğunu, adi ortaklığın 07.05.2018 tarihinde 50.000,00 TL, 30.05.2018 tarihinde 150.000,00 TL ve 17.08.2018 tarihinde 50.000,00 TL müvekkil şirkete ödeme yapıldığını, adi ortaklığın toplam bakiye borcunun 20.11.2018 tarihi itibariyle 154.440,57 TL olduğunu, iş bu borcun tahsili için icra takibine başlandığını ileri sürerek icra takibine karşı yapılan haksız ve dayanaksız itirazın iptaline, takibin devamına, borçluların asıl alacağın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf ile müvekkil şirketlerin bir araya gelerek oluşturduğu… İnşaat İş Ortaklığı taahhüdü altında olan “İstanbul Seyrantepe 600 Yataklı Hastane İnşaatı İle Altyapı ve Çevre Düzenlemesi İkmal İnşaatı İşi” nde 14.07.2017 tarihinde Sözleşme akdedildiğini, sözleşmenin konusu “Maslak Ana indirici Merkez 4460 Merkez Arası OG AL Kablo ve Tranşe İşleri İle 4460-Hastane Dağıtım Merkezi Arası OĞ Kablo ve Tranşe İşleri İle Dağıtım Merkezi Hücre Kurulum ve dağıtım Merkezi İç Kurulum” sözleşme konusunun taraflarca iş olarak belirlendiğini, davacı tarafın yükümlülüklerini yerine getirmediğini, taahhüdü altındaki işlerini de süresinde ve tam olarak yerine getirmediğini, gecikmeye neden olmak suretiyle kusurlu hareket ettiğini, davacı taraf, üstlendiği edimleri süresinde ve anlaşmaya uygun şekilde yerine getirmede temerrüde düşerek ve sözleşmede de ifade edildiği üzere geçici ve kesin kabul aşamalarında kabullerin yapılması hususunda taahhüdü olmasına rağmen, taahhüdünü yerine getirmeyerek müvekkil şirketi idare nezdinde zor duruma soktuğunu, haksız iddialarına dayanak olarak da bir kısım faturaları gösterdiğini, dava konusu edilen faturaların gerek ödeme emrinin ekinde gerekse dava dilekçesi ekinde taraflarına tebliğ edilmediğini, davacı tarafın halen Sözleşme gereği cezalı durumda bulunduğunu, davacı tarafın halen daha taahhüdlerindeki işleri bitirmediğini, asılsız gerekçeler ile taraflarına karşı alacakları olduğunu haksız ve mesnetsiz olarak iddia ettiklerini, oysa ki imalatların bir çoğu eksik ve kusurlu olup, sözleşme gereği işin süresinin Enerji Müsaade Belgesi ve Kazı Ruhsatı izinlerinin çıktığı tarihten itibaren 60 takvim günü olduğunu, ilgili izin belgesinin alım tarihinin 22.06.2017 olduğunun sabit olduğunu, bununla birlikte işin tamamlanmadığını, her takvim günü için sözleşme bedeli üzerinden 0,2 cezai kesinti uygulanacağının taraflarca kabul ve taahhüt edildiğini, 1.910.468,00 TL sözleşme gereği gecikme cezası mevcut olduğunu belirterek davacının iddia ettiği haksız alacak iddialarını kabul etmediklerini, alacak likit olmadığından karşı tarafın talep ettiği %20 icra inkar tazminatının da reddi gerektiğini bildirip davanın reddini savunmuştur.
GEREKÇE:
Dava, davacı tarafça faturaya ve cari hesaba dayanan takibe davalının itirazı üzerine davacının açmış bulunduğu 2004 sayılı İİK’nda düzenlenen itirazın iptali davasına ilişkindir.
Ankara 14. İcra Müdürlüğünün 2019/828 takip sayılı icra dosyası, cari hesap özeti, müzekkere cevapları, ticaret sicil özeti, bilirkişi raporu ve diğer belgeler dosyada mevcuttur.
Ankara 14. İcra Müdürlüğünün 2019/828 Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde: Davacı tarafından davalı aleyhine 16/01/2019 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibinde 154.440,57TL asıl alacak olmak üzere toplam 154.440,57TL istendiği, ödeme emrinin davalıya 19/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 23/01/2019 tarihinde borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, davacının yasal süresi içerisinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Ticari satış 6102 sayılı TTK m. 23’de düzenlenmiştir. Yapılan düzenleme uyarınca; özel hükümler saklı kalmak şartı ile, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde TBK’nın satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanır. Sözleşmenin niteliğine, tarafların amacına ve malın cinsine göre, satış sözleşmesinin kısım kısım yerine getirilmesi mümkün ise veya bu şartların bulunmamasına rağmen alıcı çekince ileri sürmeksizin kısmi teslimi kabul etmişse, sözleşmenin bir kısmının yerine getirilmemesi durumunda alıcı haklarını sadece teslim edilmemiş kısım hakkında kullanabilir.
Cari hesap 6102 sayılı TTK m.89’da düzenlenmiştir. İki kişinin herhangi bir hukuki sebep veya ilişkiden doğan alacaklarının teker teker ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem alacak ve borç şekline çevirerek hesabın kesilmesinden sonra çıkacak artan tutarın isteyebileceklerine ilişkin sözleşme cari hesap sözleşmesidir.
Eldeki davada, taraflar arasında süre gelen ticari satıştan kaynaklanan cari hesap ilişkisi bulunmaktadır. Bu nedenle taraflar arasındaki alacak-borç ilişkisini hesabın kat edildiği tarih itibariyle tespit edilmesi zorunludur.
HMK.nun 222/1, 220/3 maddeleri gereğince taraflara dava konusu ticari defter ve kayıtlarını sunması süre verilmiş ve taraflarca sunulan ticari defter ve kayıtlar ile cari hesap kayıtları incelenmiştir.
Davacı ve davalı şirketlerden oluşan iş ortaklığının ticari defter ve kayıtları üzerinde SMM Bilirkişi …. dan 29/07/2020 tarihli bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Aldırılan rapora göre; ” Davacının, mal/hizmet satışı karşılığı düzenlemiş olduğu faturaları yasal defterlerine kayıt ettiği, Davacının dava dosyasına sunmuş olduğu e defter kayıtlarından: 31.12.2018 dönem sonu itibariyle davalının 154.440,57.- TL borçlu olduğu, Davalı inceleme için defter belge sunmadığından davalı defterine göre borç / alacak tespiti yapılamadığının tespit edildiği” bildirilmiştir.
Davalıların itirazı üzerine aynı bilirkişilerden 22/03/2021 tarihli ek rapor aldırılmıştır. Bilirkişiler ek raporda; ” Davacı ve davalının defterlerinin incelenmesi sonucunda, Davacının, mal/hizmet satışı karşılığı düzenlemiş olduğu faturaları yasal defterlerine kayıt ettiği, Davacının dava dosyasına sunmuş olduğu e defter kayıtlarından: 31.12.2018 dönem sonu itibariyle davalının (99.946,15 4 304.494.442 250.000,00) )5) 154.440,57.- TL borçlu olduğu,(31.12.2018/6154 Y.No Kapanış fişi) Davalının, davacının düzenlediği 20.11.2018 tarih ve 137651 nolu. 70.827,79.-TL tutarlı fatura dışındaki fatura ve ödemelerin kayıtlı olduğu, Davalının 31.12.2018 yılı sonu itibariyle (99.946,16 4 233.666,63 250.000,00) )>) 83.612,79.- TL davacıya borçlu olduğu, (31.12.2018/300Y.No Kapanış fişi) Davacı ve Davalı arasındaki borç alacak farkının 70.827,78.-TL olduğu ve bu farkın Davalı defterlerinde Davacıya ait 20.11.2018 tarih ve 137651 nolu,70.827,79.-TL tutarlı faturanın kayıtlarında yer almamasından kaynaklandığı, … Ltd. Şti. ve … İnş. Ltd. Şti.’nin Vergi Dairesi tarafından dosyaya sunulmuş olan Ba Bs formları mevcut olup, Bu formlardan … Elektrik Ltd.Şti.’ye ait bilgiler yer almadığı, Ancak bu bilgilerin… İş Ortaklığının Ba Bs formlarında görülebileceği, imalatlara ilişkin yeterli belge sunulmadığı gibi davalı tarafın iddia ettiği hususlara ilşkin tevsik edecek belgeler de sunulmadığından bu kapsamda değerlendirme yapılmadığı” bildirilmiştir.
Tarafların itirazı üzerine aldırılan 03/08/2021 tarihli Ek Rapora göre; “Davacının, mal/hizmet satışı karşılığı düzenlemiş olduğu faturaları Bs Formunda beyan ettiği, Davalının, davacının düzenlediği 20.11.2018 tarih ve 137651 nolu, 64.623,90.-TL(KDVHariç) tutarlı fatura dışındaki 2 adet faturayı BA Formunda beyan ettiği, Tarafların sunulan Ba-BS icmalleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda tespit edildiği” bildirilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalıdan aralarındaki eser sözleşmesinden kaynaklı fatura ve cari ilişkiye dayalı kaynaklı alacağı bulunup bulunmadığı, varsa miktarı, alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktalarında toplanmaktadır.
Taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi gereğince sözleşme tarihi ve zamanaşımını kesilmesine neden olan icra takip tarihi dikkate alındığında davanın on yıllık zamanaşımı süresi içinde açıldığından davalı tarafın zamanaşımı itirazının reddi gerekmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Somut olayda; taraflar arasında 14/07/2017 tarihli İstanbul Seyrantepe 600 Yataklı Hastane inşaatı ile altyapı ve çevre düzenlemesi imzalandığı, mahkememizce bilirkişi marifetiyle aldırılan raporlara göre her iki tarafın ticari kayıtları incelendiğinde davacının davalı şirketten 83.612,79-TL faturaya dayalı cari hesap alacağının olduğunun belirtildiği, davalının defterlerinde 70.827,79-TL’lık faturanın yer almadığı, bu suretle davacının takipte belirtilen 83.612,79-TL asıl alacak miktarını davalıdan talep edebileceği anlaşılmıştır.
Dosya içerisinde toplanan deliller, icra dosyası, ticari defter kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre, davacı tarafın, cari hesaptan kaynaklanan ve mahkememizce tespit olunan 83.612,79-TL asıl alacak için icra takibi yapmakta haklı olduğu, davanın kısmen kabulü gerektiği anlaşıldığından bilirkişi raporunda hesaplanan alacak miktarı üzerinden itirazın kısmen iptali ile icra takibinin devamına, asıl alacak likit olduğundan davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulüne, davanın kabul/red oranına göre yargılama harç ve giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.

Ankara …. İcra Müdürlüğünün 2019/828 Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde:
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE,
Ankara …. İcra d. 2019/828 Esas sayılı dosyasında davalıların yaptığı itirazın KISMEN İPTALİ ile takibin;
-83.612,79TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
16.722,55TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2) Dava açılışında alınan 2.637,46 TL peşin harcın alınması gereken 5.711,59 TL harçtan düşülmesi ile bakiye 3.074,13 TL harcın MÜŞTEREKEN ve MÜTESELSİLEN DAVALILARDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, 605,36 TL’sinin DAVACIDAN ; 714,64 TL’sinin MÜŞTEREKEN ve MÜTESELSİLEN DAVALILARDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4) (a) Dava açılışında alınan 2.637,46 TL peşin harcın yargılama gideri olarak kabulü ile MÜŞTEREKEN ve MÜTESELSİLEN DAVALILARDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
(b) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 44,40 TL başvurma harcı, 1.900,00 TL bilirkişi ücreti, 171,00 TL posta gideri, olmak üzere toplam 2.115,40 TL yargılama giderinden davanın kabul oranı dikkate alınmak suretiyle 1.145,26 TL’sinin MÜŞTEREKEN ve MÜTESELSİLEN DAVALILARDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 11.669,66 TL vekalet ücretinin MÜŞTEREKEN ve MÜTESELSİLEN DAVALILARDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6) Davalıların yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 10.007,61 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALILARA VERİLMESİNE,
7) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/09/2021

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır