Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/276 E. 2022/51 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2019/276 Esas
KARAR NO : 2022/51

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/05/2019
KARAR TARİHİ : 03/02/2022
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 04/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket hakkında Ankara …. İcra Müdürlüğünün 2017/12479 E sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçluya örnek no 7 ödeme emrinin tebliğ edildiğini, davalının işbu ödeme emrine itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının aynı zamanda yetki itirazında da bulunduğunu, öncelikle davalının yetki itirazının yerinde olmadığını, HMK 10.maddesinde sözleşmeden doğan davalarda sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de dava açılabileceğini hükme bağladığını, davalının … plakalı aracın tamir ve bakım yapılmak üzere müvekkili şirketin faaliyet gösterdiği …. Yenimahalle/Ankara adresinde bulunan işyerine bıraktığını ve aracın tamir ve bakımının bu adreste gerçekleştirildiğini, dolayısıyla sözleşmenin ifa yerinin Ankara olduğunu, bu nedenle davaya bakmaya Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davalı şirkete ait …. plakalı aracın müvekkili şirkete ait işyerinde tamir ve bakımının yapıldığını ve bu tamir ve bakım masrafi olarak da; 14/02/2016, 16/02/2016, 03/03/2016, 21/03/2016, 05/04/2016, 11/04/2016 tarihli faturaların düzenlenerek davalıya gönderildiğini, davalı şirket aracına ait işbu tamir ve bakım ücretlerini ödemediğini, bunun üzerine davalı hakkında icra takibi yapıldığını, ancak davalının icra takibine itiraz ederek bordu durdurduğunu ileri sürerek davalıların davalının yetki itirazının reddine, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptaline, takibine devamına, haksız itiraz nedeniyle 9020’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacı yan ile müvekkil şirket arasında düzenlenen herhangi bir sözleşme bulunmadığı gibi taraflarına da hali hazırda ulaşmış herhangi bir sözleşme de bulunmadığını, müvekkili şirketin Ankara ilinde her hangi bir Şubesinin de bulunmadığını, bu yüzden müvekkili şirket aleyhinde başlatılacak icra takipleri ve açılacak davalarda Ankara İcra Müdürlükleri ve Ankara Mahkemeleri yetkili olmayıp yetkili icra müdürlükleri ve mahkemelerinin … İcra Müdürlükleri ve … Mahkemeleri olduğunu, huzurdaki davanın yetkisiz mahkemede açıldığını ve yetki itirazında bulunduklarını, Sayın Mahkemenin huzurundaki davanın türü olarak itirazın iptali davası olarak gösterildiğini, ancak huzurdaki davanın | yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra açıldığını, bu yüzden de haksız ve hukuka aykırı davanın usulden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı yanın dava dilekçesinde bir kısım faturalardan dolayı alacaklı olduğunu iddia ettiğini, müvekkili şirketin davacı yana böyle bir borcunun bulunmadığını, gerek icra dosyasından gerekse de hali hazırda müvekkili şirkete tebliğ edilen bir faturanın söz konusu olmadığını, şayet böyle bir fatura/faturalar mevcut ise davacı yan tarafından tek taraflı olarak düzenlenen faturaların müvekkili şirket tarafından hiçbir şekilde kabul edilmediğini ileri sürerek davanın reddini savunmustur.
Ankara 6. İcra Dairesinin 2017/12479 takip sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için … Asliye Hukuk Mahkemesine yazılan talimat yazısı istenilen defter ve kayıtlar sunulmadığından mahkememize iade edilmiştir.
Davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için bilirkişi …’dan bilirkişi raporu alınmıştır.
Bilirkişi …’tan sevk irsaliyeleri ve faturalar incelenerek davacıya ait araçtaki onarıma esas bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Dava, davacı tarafından başlatılan icra takibine davalının yapılan itirazın iptali isteminden ibarettir. (İİK. md. 67)
6100 sayılı HMK.’nın 307. maddesinde, “Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. “ denilmiş,
Aynı sayılı yasanın 309. maddesinde ise, “(I)Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır.
(II)Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.
(III)Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir.
(IV)Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. “ hükmü yer almaktadır.
310. maddede , “Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir” denilmiş olup, 311. madde ise, “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” denilmektedir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar davacı vekili 28/05/2019 tarihli dava dilekçesi ile iş bu davayı açmış olsa da, dosyaya sunulan vekaletnameye göre feragat yetkisi bulunan davacı vekili 03/02/2022 tarihli dilekçesi ile açmış oldukları davadan feragat ettiklerini, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesini bildirdiği, karşılıklı tarafların yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını bildirdiği anlaşılmakla HMK’nun 310. ve 311. maddelerine göre; feragatın hüküm kesinleşmeden her zaman yapılabileceği gibi feragat beyanının kesin hükmün hukuki neticelerini doğurduğu ve feragat beyanının işin niteliğine göre kamu düzenine aykırı olmadıkça geçerli bulunduğu, feragatın sonuç doğurması için karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığı bu sebeple feragat dilekçesinin karşı tarafa tebliği zorunluluğu bulunmadığı davacı vekilinin vekaletnamesinde feragate yetkili olduğu anlaşıldığından feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın feragat nedeni ile REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL harçtan peşin alınan 90,15-TL harcın mahsubu ile bakiye 9,45 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Taraflarca yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki saatlik ücret tutarı karşılığı 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davadan feragat nedeniyle davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
İlişkin, taraf vekillerinin yokluğunda verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/02/2022

Katip …
E-İMZALI

Hakim …
E-İMZALI