Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/224 E. 2021/108 K. 24.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2019/224 Esas
KARAR NO : 2021/108 Karar

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

TEMLİK ALAN : … – …
Av. … – […

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/05/2019
KARAR TARİHİ : 19/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında bir süredir devam eden ticari ilişkinin bulunduğunu, davacının davalıdan 04/10/2018 tarih ve 955.652,56 TL meblağlı faturadan kaynaklanan bakiye 117.029,90 TL alacağı bulunduğunu, davalı şirketin vadesi gelen fatura karşılığı ödemeleri yapmaması üzerine Kadıköy … 04/01/2019 tarihli, 103 yevmiye nolu ihtarnamesi ile vadesi gelen borcu ödemesinin ihtar edildiğini, ihtarname tebliğ edildiği halde davalının herhangi bir ödeme yapmadığını, bunun üzerine Ankara … Müdürlüğünün 2019/1072 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı – borçlunun herhangi bir sebep göstermeden takibe itiraz ettiğini, davacının fatura karşılığı edimlerini yerine getirdiğini ileri sürüp davalı borçlunun itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalı borçlunun takip konusu alacağının %20′ sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 09/08/2018 tarihli, 152.234,16 USD’ lik bir mal/hizmet alım sözleşmesinin yapıldığını, sözleşmeye göre davalı şirketin ödemeleri, ödeme tarihindeki kur üzerinden yapılacağının kararlaştırıldığını ve sözleşmeye uygun olarak ödeme tarihindeki kur üzerinden ödemelerin yapıldığını, ancak davacı şirketin eksik ödeme yapıldığı iddiası ile icra takibi başlattığını, icra takibinin haksız ve dayanaksız olduğunu, müvekkili şirketin sadece 265,35 USD eksik ödemesinin bulunduğunu, davacının iddia ettiği kadar borcu bulunmadığını, öte yandan davalının malları sözleşmenin taahhüt edilen süreden çok sonra 03/10/2018 tarihinde teslim ettiğini bildirip davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, davacı tarafça fatura alacağına dayanan takibe davalının itirazı üzerine davacının açmış bulunduğu 2004 sayılı İİK’nda düzenlenen itirazın iptali davasına ilişkindir.

Ankara … Dairesi, … Vergi Dairesi, … Vergi Dairesi, … … … Şubesine müzekkereler yazıldığı, cevapların dosya arasına alındığı görülmüştür.
Ankara … Müdürlüğünün 2019/1072 Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde: Davacı tarafından davalı aleyhine 25/01/2019 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibinde 117.029,90TL asıl alacak olmak üzere toplam 117.029,90TL istendiği, takibin dayanağının 04/10/2018 tarihli 955.652,56 TL faturadan kaynaklanan bakiye 117.029,90 TL tutarındaki fatura olduğu, ödeme emrinin davalıya 12/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 12/02/2019 tarihinde borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, davacının yasal süresi içerisinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
15/10/2020 tarihinde … Sigorta A.ş. Vekili tarafından dosya içerisine kısmı halef talepli müdahele dilekçesi gönderildiği, … Sigorta AŞ’ nin davacı şirketin davalıdan olan alacağını “kredi risk sigortası” kapsamında sigortalandığını, bu sigorta nedeni ile 08/08/2019 tarihinde 19.045,42 USD hasar ödemesinin davacı/sigortalıya yapıldığını, bu nedenle … Sigorta A.Ş’ nin TTK. 1472. Maddesinin 1. Fıkrası gereği; ödenen tutar bakımından davacı şirketin icra takibine konu alacak haklarına kısmen ve ödeme tarihinden itibaren işleyecek ferileriyle birlikte yasal halef olduğunu, “MADDE 1472 – (1) Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir,(2) Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.” buna göre … Sigorta A.Ş.’ nin hasar ödemesi yaptığı tarihteki merkez bankası efektif satış kuru itibari ile 19.045,42 USD x 5.4924=104.602,75TL açısından yasal halef durumuna geldiğini, bu miktar üzerinden hasar ödeme tarihi olan 08/08/2019 tarihi esas alınmak kaydı ile asıl alacak kesimine işlemiş, işleyecek faiz ve diğer ferileri ile birlikte oluşacak rakam açısından … Sigorta A.Ş. Adına takip edileceğini, kısmi yasal halef sıfatı dikkate alınarak dosyaya davacı olarak kaydının yapılmasını talep ve beyan etmiştir.
HMK.nun 222/1, 220/3 maddeleri gereğince taraflara dava konusu ticari defter ve kayıtlarını sunması süre verilmiş ve bilirkişi tarafından yerinde inceleme yetkisi verilerek yeri bildirilen tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmiştir.
Dosya üzerinde mali müşavir bilirkişi incelemesi yapılmıştır.

15/10/2020 tarihinde bilirkişi Ali ÖZ’ den alınan rapora göre; “Davalı Başkent Sistem Bilgisayar Elek. Yaz. Tas. Rek. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ nin, davacıya defter kayıtlarına göre 117.026,00 TL borcu olduğu, Davacının alacak talebinin 117.029,90 TL olduğu, Mahkeme tarafından değerlendirme durumuna göre borç alacak durumunun iki şekilde olabileceği, a) Mahkeme tarafından davalı ve davacı arasında yapılmış bir sözleşme olmadığının kabulü durumunda: Raporun VIII. Bölüm 1. Maddesinde açıklandığı üzere davalının davacıya 265,35 USD borçlu olması gerektiği ve kalan bakiye olan 115.625,64 TL için KDV dahil kur farkı faturası düzenlenmesi gerektiği, b) Mahkeme tarafından taraflar arasındaki yapılan yazışmaların bir kabul ve sözleşme yerine geçeceği kabul edildiğinde ise, Raporun VIII. Bölüm 2. Maddesinde açıklandığı üzere davalının davacıya 117.026,00 TL (18.013,86 USD) borcu olması gerektiği” beyan ve rapor edilmiştir.
26/10/2020 tarihinde İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’ ne yazılan talimat ile bilirkişi…’ tan alınan rapora göre; “taraflar arasında ürün alım/satımına dayalı bir ticari ilişkinin bulunduğu, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davalıdan 31/12/2018 tarihi itibari ile 117.025,06 TL alacaklı olduğu, dava konusu 152.234,16 USD mal bedelli ürünlerin teslim alınmadığı yönünde bir ihtilafın bulunmadığı, davalının dava dosyasına sunduğu Proforma onayında ve dava dosyası içeriğinde davaya konu malın 152.234,16 USD olduğu, teslimat tarihi ödeme ve kur ile ilgili bir bilginin olmadığı, davacının tanzim ettiği ve davalı tarafından yasal süresi içerisinde itiraza uğramayan faturanın TL karşılığına göre uygulanan kurun 1 USD = 6.277517 TL olduğu, davalının yasal süreler içerisinde kur değerlemesi ile yapılmış geçerli bir itirazının olmadığı dolayısı ile borç/alacak hesaplamasında geçerli kur olarak değerlendirilmesinin gerektiği, nihai hukuki değerlendirmenin Mahkemenin takdirinde olduğu, dava dosyası münderecatında mübrez delillerin incelenmesi sonunda davalının davacıya 117.025,06 TL borcu olduğu, borcun davalı tarafından ödenmediği, … Sigorta AŞ ile olan sigorta poliçesi kapsamında sigorta şirketi tarafından 19.045,42 USD olarak ödendiği ve davalının cari hesabına alacak kaydedilerek davalının cari hesabının kapatıldığını” beyan ve rapor etmiştir.
Somut olayda; taraflar arasında sözleşmeye dayalı ticari ilişki bulunduğu, her iki tarafın lehine delil teşkil eden ticari defter ve kayıtları incelendiğinde karşılıklı uyum içinde olduğu, dava ve icra takibine konu edilen 04/10/2018 tarih … nolu 955.652,56-TL bedelli faturanın her iki tarafın defterlerinde davacı alacağı olarak kaydedildiği, davalının davacıya 4 adet çekle toplam 838.627.50-TL ödemesi karşılığında davacı alacağının dava ve takip tarihi itibarıyla 117.026,00-TL olduğu, gerek davacının gönderdiği davalının ticari defterlerinde kayıtlı faturalara bir itiraz olmaması karşısında mahkememizce faturaya itibar edildiği, taraflar arasında sözleşmesel ilişki bulunduğunun tarafların kabulünde olduğu, kur farkının sözleşmede düzenlenmediği savunulmuş ise de bu konunun taraflar arasında mailleşmeler ve yazışmalarla düzenlendiği, davalının bir kısım ödemeleri yaptığı, faturadaki bakiye kısmın kur farkından kaynaklandığından bahisle kalan kısmı ödemediği, dolayısıyla davacının aralarındaki yazışmalara uygun olarak düzenlenen bakiye ödenmeyen faturadan kaynaklı takipte belirtilen miktar kadar davalıdan alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
Dosya içerisinde toplanan deliller, icra dosyası, ticari defter kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre, davacı tarafın takip konusu edilen ve bilirkişi raporu ile belirlenen asıl alacak için icra takibi yapmakta haklı olduğu, yukarıda belirtilen olgular ve taleple bağlılık ilkesi gereği davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından icra takibine yapılan itirazın kısmen iptali ile icra takibinin devamına, asıl alacak likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatı verilmesine ve yargılama giderlerinin davanın kabulü oranında davalı üzerinde bırakılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.

HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Ankara … Dairesinin 2019/1072 Esas sayılı dosyasında davalının yaptığı itirazın;
117.025,06 TL üzerinden iptali ile, takibin bu miktar üzerinden devamına,
23.405,01 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2) Dava açılışında alınan 1.413,44 TL peşin harcın alınması gereken 7.993,98 TL harçtan düşülmesi ile bakiye 6.580,54 TL harcın DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. maddesi uyarınca alınması gereken 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, 0,05 TL’sinin DAVACIDAN ; 1.319,95 TL’sinin DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4) (a) Dava açılışında alınan 1.413,44 TL peşin harcın yargılama gideri olarak kabulü ile DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
(b) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 44,40 TL başvurma harcı, 1.600,00 TL bilirkişi ücreti, 151,20 TL posta gideri, olmak üzere toplam 1.795,60 TL yargılama giderinden davanın kabul oranı dikkate alınmak suretiyle 1.795,50 TL’sinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 15.067,38 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6) Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4,84 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
7) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.19/02/2021

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır