Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/97 E. 2021/983 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/97 Esas – 2021/983
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/97 Esas
KARAR NO : 2021/983

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

HAKİM …..
KATİP :….

DAVACI ….
DAVALI …..
DAVA TARİHİ : 24/01/2018
KARAR TARİHİ : 28/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile davalı şirket arasında 01.04.2015 başlangıç tarihli litre kotalı şarap alımı sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme gereği davacı şirket tarafından üzerine düşen tüm edimlerin sözleşme süresi boyunca eksiksiz ve gereği gibi ifa edildiğini, Sözleşmenin 8.maddesinde yer alan tek taraflı fesih, cezai şart, teminat mektubunun nakde çevrilmesi şartlarının hiçbirisinin gerçekleşmediğini davacının sözleşme gereği davalı şirkete vermiş olduğu 103882 nolu 76.700,00.-TL tutarındaki teminat mektubu bedelinin haksız ve hukuka aykırı olarak 04.04.2017 tarihinde tahsil edildiğini, akabinde davacı şirket tarafından davalı şirkete … ….. Noterliğinin 26.04.2017 tarih 4664 yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek teminat mektup bedeli tutarı olan 76.700,00.-TL’ nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davacı şirkete ödenmesinin talep edildiğini, davalının ödeme yapmadığını belirterek davalıya ödenen 76.700,00.-TL teminat mektup bedelinin 04.04.2017 tarihinden itibaren hesaplanacak ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili yargılama devam ederken sunduğu dava sebeplerinin ıslahı konulu ıslah dilekçesinde, Taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında müvekkilinden haksız olarak tahsil edilen 76.700,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans (ticari) faizi ile birlikte davalıdan tahsiline bu talebin kabul görmemesi halinde, sözleşme imzalandıktan 3,5 ay sonra 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında ilan edilen olağanüstü hal nedeniyle kotanın doldurulamamasının mücbir sebep olduğunu, bu sebeple tahsil edilen teminattan hakkaniyet indirimi yapılmasını ayrıca müvekkilinin sattığı emtia oranında iskonto farkının belirlenerek davalıdan tahsilini, ayrıca müvekkilinden tahsil edilen 76.700,00 TL için fatura kesilmesini ya da müvekkilinin tahsilden yoksun bırakıldığı 11.700,00 TL KDV bedelinin davalıdan tahsiline ayrıca, müvekkilinin kestiği faturalardan dolayı davalı 11.700,00 TL vergi iadesi alarak sebepsiz zenginleştiğinden 11.700,00 TL’nin de davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş ise de 21./02/2019 tarihli celse de bu iki talep davayı değiştirme ve iddianın genişletilmesi niteliğinde olduğundan davalı tarafından açık muvafakatı da olmadığından bu konudaki taleplerinin iş bu davanın inceleme konusu dışında bırakılmasına karar verilmiş ise de sonradan bu taleplerden mucbir sebep nedeniyle indirim, iskonto taleplerinin asıl taleple bağlantılı olması sebebiyle bilirkişiden 20.11.2021 tarihli ek rapor alınarak dava ve ıslah dilekçesindeki tüm talepler bakımından yargılama yapılarak karar verilmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının sözleşme hükümlerine aykırı davrandığını tarafların imzalanmış oldukları sözleşmenin 8. 12. ve 16. maddelerinde yer alan hükümler uyarınca işbu sözleşme ile işleticiye verilen başta maddi destek olmak üzere tüm iskontolar ve mal fazlaları bedelsiz ürün bedelleri promosyon ve giderleri işleticiden geri talep edilebileceğini, bu maddelere istinaden müvekkilleri şirketin teminat mektubunun nakde çevrilmesini talep etmesi için gerekli koşulların gerçekleşmiş olduğunu davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
H U K U K İ N İ T E L E N D İ R M E – G E R E K Ç E :
Dava, sözleşmede davalının davacıya yaptığı maddi yardım karşılığı alınan davacıdan alınan teminat mektubu bedelini ihtirazı kayıtla ödeyen davacının ödediği bedelinin iadesi istemi ile açılmış alacak davasıdır.
Taraflar arasında yazılı sözleşme mevcuttur. Sözleşmede ….. Gıda Pazarlama A.Ş (şirket ), …Gıda Tur. İnş.Tic.Ltd Şti ( İşletici ) olarak kabul edilmiş, Şirketin …. Şaraplarının yurt içindeki tek satıcısı olduğu, işleticinin sadece …. Gıda dan alım yapacağı kararlaştırışmıştır. Sözleşmenin 8. Maddesinde sözleşmede yazılı kotanın belirlenen sürede yapılamaması halinde şirketin tek taraflı fesih hakkı olduğu, bu durumda 16,c maddesindeki maddi destek ve şartları oluşmuş ise cezai şartın istenebileceği , teminat mektubunun nakde çevrilmesi için ihtar yada ihbar yapmadan işlemlere başlayabileceği belirtilmiştir. Sözleşmenin özel şartlar bölümünde anlaşmanın litre kotalı ve süreli anlaşma olduğu belirtilerek iki yıllık sözleşme süresi içinde 3500 litre kotanın sağlanamaması halinde cari liste üzerinden kalan kotanın fatura edileceği, 16,c maddesinde maddi destek başlığı altında ,Şirketin işleticiye sözleşme imzalandığında işleticinin şirkete 76,700 TL teminat mektubu vermesi şartıyla işletmenin banka hesabına yatırılacağı,16.d maddesininde kota litreleri ve bu ürün hedeflerinin herhangi birinin yapılmamaması durumunda verilen maddi desteğin işletmeciden geri alınacağı sözleşmenin 17. Maddesinde de mücbir sebep durumunda mücbir sebep ortadan kalkana kadar sözleşmenin aslıya alınacağı, mücbir sebep ortadan kalkınca yeniden devam edileceği kararlaştırılmıştır.
Davalının sözleşmenin 16c maddesindeki işletmeciye maddi destek sağlama edimini yerine getirdiği, davacı işletmecinin ürün alımı kotalarını dolduramadığı, davalının davacıya verdiği maddi destek için verdiği 76,700 TL nin teminatı olan teminat mektubunu paraya çevirme girişimi sonrasında davacının ihtirazi kayıtla bu bedeli ödediği konusunda ihtilaf bulunmamaktadır.
Sözleşmenin 16c maddesindeki şartların gerçekleşip gerçekleşmediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Sözleşmeden doğan zamanaşımı TBK nun 146. Maddesinde göre 10 yıllık genel zamanaşımı olup ödeme tarihi olan 04.04.2017 tarihinden dava tarihine göre zamanaşımı dolmadığından davalının hak düşürücü süre ve zamanaşımı itirazı reddedilmiştir.
Tanık beyanları:
Davacı tanığı …. ifadesinde; Şirketi kurdukları zaman …. Markaları ile sözleşmeyi kendisinin hazırladığını, firmaların ürünleri teslim ederken liste fiyatı üzerinden iskonto yaptıklarını, iskontonun her mal alımında yapılabildiği gibi litre anlaşması ile de yapılabildiğini, Davalı şirketin parayı peşin aldığını, ürünlerin belli bir litre karşılığından iskontosuz geldiğini, böylelikle iskonto bedelini peşin almış olduklarını, gelen yeni malların iskontosuz geldiğini, 15 Temmuz darbe girişimi olaylarından dolayı taahhüt ettikleri litreyi tamamlayamayacaklarını gördüklerini, bu sebeple firmaları çağırıp anlaşma yoluyla sözleşmeleri feshettiklerini , Coco cola, Tuborg ile anlaştıklarını ancak davalı firmanın anlaşmaya yanaşmadığını, davalı firmanın teminat mektubunu paraya çevireceğini söylediğini, teminattan kullandıkları litrelerin düşülerek kalan kısmın iadesini istedikleri ancak davalının bu teklifi kabul etmediğini, teminat mektubunu paraya çevirdiğini, böylelikle hem ıskontosuz mal almış olduklarını hemde teminat mektubu bedelinin aldıktan sonra davalının fatura düzenlemediğinden KDV ve gelir vergisi yönünden de zarara uğradıklarını beyan etmiştir.
Davalı tanığı … beyanında, Davalı şirkette yönetici olarak çalışmış olduğunu, davacı şirketle 2015 yılında 2 yılı kapsayan 3.500 Lt. şarap alım garantili sözleşme imzalamış olduklarını , sözleşmeye müteakip 1.120 Lt. civarında şarap satım ve teslimini yaptıklarını, davacının sözleşme süresi ve kotası dolmadan işletmesini başkasına devrettiğini, bundan dolayı davacının teminat olarak verdiği mektubun nakde çevrilmesini talep ettiklerini, davacı tarafın teminat mektubunu paraya çevirmeyin biz ödeme yapalım demesi üzerine mektup karşılığı ödeme yaptıklarını ve sonradan bu davayı açtıklarını beyan etmiştir.
Davalı tanığı …: Davalı şirkette satış direktörü olarak çalıştığını, işletme olarak iskontolu satış yapmalarının dava avantajlı olduğunu ancak işletmelerin başka firmalardan ürün alma durumu olabileceğinden mecburen nakit para verip müşteriyi bağladıklarını, verdikleri paranın ciroyu karşılamadığını, 76,700 TL nakit verip 48.000 + KDV satış yaptıklarını , piyasanın %7- 7,5 talebini kendilerinin karşıladığını bu süreçte diğer işletmelerle herhangi bir sorun yaşamadıklarını, 15 Temmuz darbe girişimine kadar davacının %80 kotayı doldurması gerektiğini Nisan 2017 tarihi itibariyle %30-35 oranında kota alımı yapabildiğini beyan etmiştir.
Davalı tanığı … beyanında, davalı şirkette mali işler direktörü olarak çalıştığını, sözleşmedeki kotanın çok altında alım yapıldığı için verdikleri nakit parayı geri istediklerini iade edilmeyince teminat mektubunu paraya çevirmek için bankaya verdiklerini davacının mektup bedelini ödeyeceğini söylediği için mektubu geri aldıkları paranın hesaplarına gönderilmesi üzerine teminat mektubunu davacıya iade ettiklerini, ödemenin hemen sonrasında bu dava açıldığı için fatura düzenlenmediğini bu dava sonucuna göre muhasebe kayıtlarının düzenlenip faturasının kesileceğini beyan etmiştir.
Davalı tanığı Tanık … beyanında, Muhasebe bölümünde çalıştığını, teminat mektubunun paraya çevrilmesi girişimi sonrasında tarafların anlaşması ile paraya çevrilmeden davacı tarafından nakden ödeme yapıldığını beyan etmiştir.
Bilirkişi raporu I: SMMM bilirkişi ve kotalı şarap satımını bilen sektörden seçilen iki bilirkişiden oluşan üç kişilik bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan raporda; Kotalı satış sözleşmesi karşılığında Davalının, Davacıya peşin iskonto ödemesi yapmış olduğu, ödemeye istinaden, Davacı 38.350,00 TL’lik 2 adet fatura karşılığında toplam KDV dahil 76.700 TL fatura kesmis olduğu, davacının Teminat Mektubu Bedeline karşılık 76.700,00 TL’yi dava hakları saklı kalmak kaydı açıklaması ile eft yaptığı, davalının davacıdan tahsil ettiği 76.700,00 TL ye istinaden davacıya fatura kesmediği, Davacının dava dilekçesinde belirtmiş olduğu 76.700,00 TL’nin KDV si olan 11.700,00 TL ile 76.700,00 TL’yi gider yazamamasından kaynaklı Kurumlar Vergisi ile ilgili sorumlulukların Davacının üzerinde kaldığı mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi raporu II: Sektör bilirkişisi ve SMMM bilirkişiden alınan 08/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle, Sözleşmedeki 3500 Litre ürün alımının tamamlanmadığı, toplamda 1119 litre (431,97 oranında) kotalı ürün alımının yapıldığı, sözleşmenin 16.c maddesine uyarınca davalı şirket tarafından davacı şirkete teminat mektubu ve fatura karşılığı ödenmiş olan KDV dahil 76.700,00.-TL tutarındaki bütçe desteğinin/peşin iskontonun davalı şirket tarafından davacı şirkete faturalandırılmadığı, davacı şirketin işletmesinin …’nda bulunduğu ve mücbir sebep olarak ileri sürülen 15 Temmuz Darbe Girişimi nedeniyle sözleşmenin ifasının, doğrudan olağanüstü hal uyarınca getirilen herhangi bir uygulama olmaması (işyerlerinin kapatılması, ulaşım kısıtlaması, sokağa çıkma yasağı vb. uygulama olmamıştır) nedeniyle imkansız hale gelmesi de söz konusu olmadığından davacı şirketin sektör bazında mücbir sebep iddiasına dayanması ve davacı şirket tarafından ifa sırasında ihtirazi kayıt koymadan yükümlülüklerini yerine getirmesi hususu da göz önüne alındığında mücbir sebep olup olmadığı, sözleşmenin 17. Maddesindeki mücbir sebep hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağına mahkemenin karar vermesi gerektiği, mahkemenin cezai şartın tenkisini düşünmesi halinde %31, 97 oranında alım olduğundan buna göre tenkis yapılabileceği mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi ek raporunda da, fatura düzenlenmediği takdirde KDV ve Kurumlar Vergisi yönünden vergi ziyası olabileceği belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, Tanık beyanları ve bilirkişi raporlarından da anlaşıldığı üzere davacı şirketin sözleşmedeki kotayı dolduramadığı, mucbir sebepten faydalanmayı gerektirecek bir durumun var olmadığı, sözleşmenin 8. Md. 16,c- 16-son cümlesinde ürün hedeflerinin tutturulmadığı durumda verilen maddi desteğin işleticiden geri talep olunacağına dair düzenlemenin yer aldığı, davalının işletmeciye yaptığı maddi desteği geri istemesinin haklı sebebe dayandığı, davacının ödediği 76,700 TL’ nin cezai şart değil , davalının davacıya yaptığı nakit maddi yardım niteliğinde olduğu, bu para davacıda olduğu sürede davacı bu paradan faydalandığı, sözleşmenin yapılış şeklinde göre iskontolu satış sözleşmesi şartlarının uygulanma imkanı olmadığı, tanık Muharrem Soner Şafak’ın beyanından da anlaşıldığı üzere davalıdan işin başında nakit para aldıkları için satışlarının iskonto bedelini peşin almış oldukları, tarafların doğrudan iskontolu satış değil, nakit para yardımı şeklinde bir yöntemi seçtiklerinden başkaca iskonto isteyemeyecekleri , satın alınan ürüne göre teminattan kullandıkları litrelerin düşülerek kalan kısmın iadesi, tenkis yapılmasına hukuken imkan bulunmadığı gerekçesi ile davacının 76,700 TL nin iadesi istemi ile açtığı davada davacının ödediği paranın davalıdan istirdadı, iskonto ve tenkis taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Davacının ıslah dilekçesindeki 76.700 TL için fatura kesilmesi ve bu paranın KDV si olan 11.700 TL lık talebinin sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak davalıdan talep edilmesi ile ilgili olarak da , Davalı tanığı …. davacının parayı öder ödenmez arkasından bu davanın açıldığını davanın sonucuna göre muhasebeleştirilerek fatura düzenleneceğini beyan etmiştir. TTK nun 21. Maddesine göre, Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir. Davacı dava açılmadan önce davalıdan fatura düzenlenmesini istemiş değildir. Davalı muhasebecisi bu davanın sonucuna göre fatura düzenleneceğini beyan etmiştir. Davacının davadan sonra talepte bulunması halinde davalının fatura düzenlememesi halinde davacı davalıdan bu konuda uğradığı zararı isteyebileceği gibi KDV ve Kurumlar Vergisi ziyai halinde Vergi Hukukunu ilgilendiren yaptırımlar mevcuttur. Kaldı ki mahkemeler alacak ve borcun tespit ve tahsiline karar verir fatura düzenlenmesine karar veremez. Tüm bu sebeplerle Davacının fatura ,KDV ile ilgili talepleri de kabul edilmeyerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1)Davacının dava ve ıslah dilekçesindeki tüm taleplerinin REDDİNE.
2)Dava açılışında alınan 1.309,85 TL peşin harç ile yargılama sırasında yatırılan 44,40 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.354,25 TL harcın alınması gereken 59,30 TL harçtan düşülmesi ile bakiye 1.294,95 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde YATIRANA İADESİNE,
3)Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 10.771,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
4)Davalı tarafından yapılan 110,00 TL posta giderinden ibaret yargılama giderinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
5)Davacı tarafından yapılan 3.100,00 TL bilirkişi ücreti, 233,90 TL posta ücreti toplamı 3.333,90 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6)Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/12/2021

Katip….
✍e-imzalıdır

Hakim…..
✍e-imzalıdır

“Bu Evrak 5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre UYAP Sistemi Üzerinden Elektronik Olarak İmzalanmıştır.”