Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/955 E. 2021/24 K. 22.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/955 Esas
KARAR NO : 2021/24 Karar

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
KARAR TARİHİ : 22/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davanın … Müdürlüğünün … Esas sayılı takibine konu 6.410,83 TL borca ve ferilerine itirazın iptali davası olduğunu, Davalı … … nin Müflis SS … Seyyar Satıcıları Dayanışma ve İşletme Kooperatifinin ortağı olduğunu, Ankara …ATM’nin… sayılı iflas kararının kesinleşmesi üzerine, 28.03.2014 tarihinde yapılan 2 nci alacaklılar toplantısında iflas idare kurulunun tespit edildiğini ve yetkilendirildiğini, akabinde sıra cetvelinin ilan edildiğini ve kesinleştiğini, İİK md 229 çerçevesinde masanın alacaklarının tahsili işlemlerine. Kooperatifler Kanunu md, 33 düzenlemesi doğrultusunda iflas müdürlüğünün gözetiminde başlandığını, masa alacaklarının tahsili işlemlerinin sağlıklı yürüyebilmesi için müflis kooperatifin tüm ortaklarının, hisselerinin ve mevcut borçlarının tespit edildiğini, 2009 yılı Ağustos ayından sonra aidat toplanmadığına dair kooperatif muhasebe kayıttan ve kooperatif yönetim kurulu üyelerinin iflas müdürlüğüne verdiği 12.03,2014 tarihli ifadede tutanağı ile tespit edildiğinden öncelikle 2009 Ağustos ayı ile iflas kararının verildiği ve İflasın açıldığı Kasım 2012 tarihleri arasında işlemiş aidat alacakları faizleri ile birlikte hesaplandığını ve tüm ortaklara bilinen resmi adreslerine İflas Müdürlüğü aracılığı ile borç muhtırası gönderilerek bildirildiğini, 2009 yılı sonrası kooperatif tüzel kişiliğinin iflas kararının kesinleşme tarihine kadar devam ettiğini ve bu nedenle aidat ödeme yükümlülüğünün de devam ettiği için davalının kooperatife aidat borcu mevcut olup borca itirazın hukukî dayanaktan yoksun olduğunu, icra emrinde yer alan ana aidat borcu geçerli olduğu gibi takip talebinde yer alan iflasın açılması öncesi yıllık %18, iflas sonrası yıllık %9 faiz oranlarının da geçerli olduğunu, bu nedenle genel kurulda alınan aylık %5 faiz oranının hesaplamada esas alınmadığını, Kooperatif tüzel kişiliğinin 2012 Kasım ayına kadar devam ettiğini ve davalının da bu tarihe kadar resmen ortak olduğu için Yargıtay içtihatları ve yasal hükümler uyarınca ortağın iflas tarihine kadar var olan bütün birikmiş aidat borcunun zamanaşımı söz konusu olmadan devam ettiğini, müflis kooperatifin 30 06.2009, 04.09.2010 ve 06,07,2011 tarihli genel kurullarında aidat borçlarının devamına dair bütçelerin onandığını, sonraki dönemlere ait aidatların miktarlarının da belirlendiğini ve 2012 İflas tarihine kadar geçerli olduğunu, anasözleşmenin 21 nci maddesinin, “ortakların, bu yer ve tesisleri kullanmadıklarını veya bunlardan yararlanmaya lüzum ve İhtiyaç bulunmadığını ileri sürerek katılım paylarını ödemekten kaçınamazlar” düzenlemesini içerdiğini, davalının, 19.06,2018 tarihli, taraflarına tebliğ edilmeyen borca itirazında hiçbir özel itiraz nedeni sunmadığı gibi, borcunu daha önce ödemiş olduğu şeklinde bir iddiada da bulunmadığını, yalnız matbu şekilde borca itiraz dilekçesi vermekle yetindiğini, itirazın soyut olduğunu ve hiçbir bağlayıcılığının olmadığını, benzer nitelikli borca itirazın iptali davalarının açıldığını, iflas idaresi lehine bilirkişi raporları ve kararlar alındığını ve haklılıklarının mahkeme kararları ile kanıtlandığını ileri sürüp davalının itirazının iptaline, takibin devamına, davalının kötü niyetle itiraz etmesi nedeniyle %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesîne karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafça davalı tarafın muhtemel yargılama giderlerini karşılayan uygun bir teminat yatırılmasını talep ettiklerini, … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile talep edilen Ağustos 2009-2012 arası aidat borcu ve ferilerine ilişkin talebin, Borçlar Kanunu çerçevesinde aidat alacaklarının zamanaşımı süresi 5 yıl olduğu için zamanaşımına uğradığını, bu nedenle usulden reddi gerektiğini, davacının iddialarının usul ve yasaya aykırı olup, yasal dayanağı olmayan davanın reddini talep ettiklerini, müvekkil davalının davacı kooperatife hiçbir borcu bulunmadığını, müvekkilin, 22 Şubat 2010 tarihinde …Noterliği aracılığıyla …. yevmiye numaralı ihtarnameyi göndererek kooperatif ortaklığından istifa ettiğini bildirdiğini, bu haliyle ihtarnamenin tebliğinden sonraki dönem için kooperatife aidat borcu doğmasının mümkün olmadığını, kooperatif kayıtları incelendiğinde müvekkilin borcu olmadığının görüleceğini bildirerek davanın usulden reddini, usulden reddedilmeyip esasa girildiği takdirde esastan reddini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, kooperatif aidat, ek ödeme ve ara ödeme borcundan kaynaklanan alacağın tahsili için davalı ortak aleyhine girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kooperatif ortağı olan davalı hakkında kooperatif aidat borcunun, ek ödeme ve ara ödeme adı altındaki ödemelerin tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali davası olup, … Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki takibe konu alacağının miktarının ne olduğu, icra inkar tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
İtirazın iptali davasına konu … Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 15/06/2017 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibinde, 3.690,00TL asıl alacak (birikmiş aidat alacağı), 862,08TL iflas öncesi işlemiş faiz, 1.858,75TL iflas sonrası işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.410,83TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, takibin dayanağının Ağustos 2009-Kasım 2012 arası birikmiş aidat borcu ve ferilerinin, … sayılı 25/08/2014 ve 20/08/2015 ve 11/03/2017 tarili borç muhtıraları olduğu, ödeme emrinin davalıya 12/06/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 19/06/2018 tarihinde borca, yetkiye ve fer’ilerine itiraz ettiği, takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
… Dairesine, … Hukuk Mahkemesine, … Ticaret Mahkemesine, … Dairesine yazılar yazılmış, dava dilekçesi ile talep edilen adli yardım talebinin reddine karar verilmiştir.
Dosya bilirkişiye tevdi edilerek rapor tanzim edilmesi istenilmiş, …’dan alınan 19/12/2019 tarihli raporda; “kooperatif üyelerinden 2009, 2010, 2011 ve 2012 yıllarında aidat alınması Genel Kurul tarafından kararlaştırılmış ve yönetim kuruluna aidat toplama ve geciken aidatlara gecikme zammı uygulanması yetkisi verildiğini, yönetim kurulu kendisine verilen yetkiyi kullanmamış 2009, 2010, 2011, 2012 yıllarında ortakları tamamına herhangi bir aidat ve gecikme zammı tahakkuk yapmamış ve ortakların kooperatifle olan parasal yükümülüklerin kaydının yapıldığı yasal kanuni defterlere (yevmiye defteri) aidat ve gecikme cezasına ilişkin kayıtların yapılmadığını, kooperatifin 2009 Yevmiye defteri üzerinden yapılan incelemede de aidat tahakkuklarının yapılmadığının tespit edildiğini, 04/09/2020, 06/07/2011 tarihlerinde yapılan olağan genel kurul toplantılarında kooperatifin aidat tahakkuku yapmamış haliyle bilanço, gelir-gider tablolarının ibra edildiği, Genel Kurulunca Yönetim Kurulu’nun aidat toplamama hususunun zımnen kabul edildiğinin kabul edilmesi gerektiğini, müflis kooperatif hakkında … Ticaret Mahkemesinin ….karar sayılı kararı ile iflasına karar verildiğini, kararın kesinleşmesi üzerine 28/03/2014 tarihinde yapılan 2. Alacaklılar toplantısında iflas idare kurulunun tespit edildiğini, ve İİK M. 221 ve diğer maddeleri uyarınca görevlendirildiğini, İİK. M: 226 çerçevesinde de iflas müdürlüğünce yetkilendirildiğini, iflas masasının ve iflas idaresinin İİK çerçevesinde oluşturulmasının ardından sıra cetveli ilan edilmiş ve kesinleştiğini, İİK M. 229 çerçevesinde masanın alacaklarının tahsili işlemlerine, Kooperatifler Kanunu M. 33.”İflas halinde iflas idaresi ortaklardan her birinin payına düşen borcun ödenmesini kendilerinden ister.” düzenlemesi doğrultusunda iflas müdürlüğünün gözetiminde başlanıldığı, iflas masası kooperatifin Kasım 2012 veya 31/12/2012 tarihli Yasal kayıtları üzerinden üyelerin borç ve alacaklarının belirlenerek buna gör işlem yapılması gerektiği halde buna uymayarak haricen aidat ve gecikme zammı hesapladığını, yasal defter kayıtlarında olmadığı halde İflas Masası yetkilileri 28/03/2014 tarihinden sonra geriye dönük kooperatif üyelerinin Ağustos 2009, 2010, 2011 ve Kasım 2012 dönemlerine ilişkin aidat ve gecikme zammı hesaplanması yaparak bilinen adreslerine tebligat gönderdikleri. (ancak söz konusu tebligatların kooperatif üyelerinin MERNİS adreslerine yapılmadığı, tebligatların tebliğ edilip edilmediğinin bilinmediği, bu hususta dava dosyası içerisinde herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı) İİK. Mad 229 çerçevesinde masanın alacakların tahsili işlemlerine, Kooperatifler Kanunu mad. 33. “İflas halinde iflas idaresi ortaklardan her birinin payına düşen borcun ödenmesini kendilerinden ister.” düzenlemesine ters düştüğünü, iflas masası yetkilileri Kasım 2012 tarihindeki yasal defterlerde görünen alacakların borçları karşılamaması durumunda kalan borç tutarının kooperatif üyelerine eşit tutarda paylaştırılarak ortaklardan istenmesi gerektiği halde yerine getirmediği, davalının Ağustos 2009 – Kasım 2012 tarihleri arası aidat borcu bulunduğunun yasal defter ve belgeler ile her türlü şüpheden uzak tam ve somut olarak ortaya konmadığı, bu durumda davalı …’nin Ağustos 2009 ile Kasım 2012 dönemlerine ilişkin kooperatifin 2009, 2010, 2011, 2012 yasal defter ve belgelerine göre 3.690,00 TL asıl alacak, 862,00 TL iflas önceki işlemiş %18 faiz, 1.858,75 TL iflas sonrası işlemiş %9 faiz toplam 6.410,83 TL tutarında borcun bulunmadığının bildirildiği” görülmüştür.
İlk bilirkişi tarafından verilen 26/06/2020 tarihli ek raporda; “davacı kooperatif vekili Av. …’ın 06/08/2018 tarihli dilekçesi ekinde sunduğu CD içerisinde bulunan kooperatife ait genel kurul tutanaklarının ve karar defterinin kopyalarının incelenmesinde Ankara …. Noterliğinin 31/12/2001 tarih ve …. yevmiye nosu ile tasdik yaptığı karar defterinde yönetim kurulu kararı ile davalının 11/01/2002 tarihinde …’ın hissesini, 10/11/2002 tarihinde …’ın ve …’nın hisselerini devir aldığı, davalının toplam üç hissesinin bulunduğunun tespit edildiğini, davacı Müflis S.S. … … Seyyar Satıcıları Dayanışma ve İşletme Kooperatifi Vekili tarafından 15/06/2017 tarihinde … Dairesinin … Esas dosyası le davacı … hakkında ilamsız takipte ödeme emri ile (örnek 7) icra takibi başlatıldığını, alacaklısının Müflis S.S. … … Seyyar Satıcıları Dayanışma ve İşletme Kooperatifi İflas İdare Kurulu olduğu, borçlusunun … olduğu, borcun ise müflis kooperatife ait olan Ağustos 2009 – Kasım 2012 arası birikmiş aidat borcu ve ferileri ve 25/08/2014 ve 20/08/2015 ve 11/03/2107 tarihli 2012/24 sayılı borç muhtırasına ilişkin olduğu, icra takibine ilişkin tebligatın borçluya 12/06/2018 tarihinde yapıldığı, borçlu … tarafından icra takibine 19/06/2018 tarihinde … DAiresine verdiği dilekçesi ile icra takibine, ödeme emrine, faize, faiz oranına, borca ve tüm ferilerine itirazda bulunduğu, itiraz neticesinde icra takibinin 19/06/2018 tarihi itibariyle durdurulduğunun görüldüğünü, … Dairesinin … esas dosyasında icra takibinin Ağustos 2009 – Kasım 2012 arası birikmiş aidat borcu ve ferileri olduğu, davacı vekili tarafından söz konusu takibe delil olarak İflas Masası yetkilileri tarafından yapılan 28/03/2014 tarihinden sonra geriye dönük Kooperatif üyelerinin Ağustos – 2009, 2010, 2011 ve Kasım 2012 dönemlerine ilişkin aidat ve gecikme zammı hesaplamasının sunulduğu, 04/09/2010, 06/07/2011 tarihlerinde yapılan Olağan Genel Kurul Toplantılarında Kooperatifin aidat tahakkuku yapılmamış haliyle Bilanço, Gelir – Gider tablolarının ibra edildiği, Genel Kurulunca aidat toplama kararlarının Yönetim Kurulu’nu ibra etmiş olması nedeniyle zımnen iptal edildiği anlamını taşıması ile dava konusu icra takibinin birlikte değerlendirildiğinde İflas Masası yetkilileri tarafından yapılan 28/03/2014 tarihinden sonra geriye dönük kooperatif üyelerinin Ağustos 2009, 2010, 2011 ve Kasım 2012 dönemlerine ilişkin aidat ve gecikme zammı hesaplamasının delil olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle müflis kooperatifin yasal defterleri üzerinden yapılan incelemelerde söz konusu aidat tahakkuklarına rastlanılamamış olup, buna göre yasal defterlere göre aidat borcunun olmadığı tespit edildiği, davacı İflas Halinde S.S. … … Seyyar Satıcıları Dayanışma ve İşletme Kooperatifi vekilinin bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde; “Benzer şekilde raporun Kooperatifler Kanunu 33. Maddesiyle uyarlık taşımadığı iddia edilmişse de madde hükmü “Ortakları şahsen sorumlu bulunan veya ek ödemelerle yükümlü olan bu kooperatifin iflası halinde iflas idaresi sıra cetvelini düzenlemekle beraber ortaklardan her birinin payına düşen borcun ödenmesini kendilerinden ister. Tahsil olunamayan meblağlar diğer ortaklar arasında bölüşülür. Aktif bakiyesi pay cetvellerinin kesin olarak tespiti üzerine geri verilir. Ortakların birbirlerine rücu hakları saklıdır. Ortakların geçici olarak tespit olunan borçlarıyla pay cetveli aleyhine İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre itiraz hakları vardır.” şeklinde olup, aidat borcu ortağın kendi payına düşen borç niteliğindedir şeklinde beyanda bulunduğu, yapılan icra takibinin iflas idaresinin düzenlediği sıra cetvelinde belirtilen kooperatifin borçlarının ortaklardan her birinin payına düşen borç olup olmadığı, yapılan icra takibindeki aidat borcunun kendi payına düşen pay olarak kabul edilip edilemeyeceği hususunda takdir ve değerlendirmenin mahkemenin yetkisinde bulunduğu, davacı kooperatif vekili tarafından dava dosyasına sunulan kesinleşmemiş mahkeme kararlarının bilirkişilikçe dikkate alınması istenmiş ancak bilirkişiliğin icabı gereği inceleme ve değerlendirmelerin defter ve belgeler üzerinden yapıldığını, her dava dosyası kendi içerisinde değerlendirilebileceğini” bildirmiştir.

Davacı vekilinin kök ve ek rapora itirazları üzerine 16/11/2020 tarihinde Kooperatifçi Bilirkişi … tarafından hazırlanan raporda; “davanın, müflis davacı kooperatif ortağı davalıya karşı ödenmemiş aidat ve faizlerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesi istemini içerdiğini, davalı …’nin 3 hisse ile davacının ortağı olduğu, davalı istifa ihtarnamesi göndermiş olmakla birlikte ihtarnamenin kooperatife ulaştığının belli olmadığı, davalının daha sonra da genel kurul toplantısına davet edildiği ve adına hazırun cetvelinde yer verildiği, takip (15/06/2017) tarihi itibariyle, 3.840,00 TL aidat, 864,00 TL iflas öncesi, 1.572,60 TL iflas sonrası faiz alacağı (toplam 2.436,00 TL faiz) olmak üzere davacının toplam 6.276,60 TL alacağının, diğer bir ifade ile davalının borcunun hesaplandığı, ancak davacının 3.690,00 TL asıl alacak, iflas öncesi 862,08 TL faiz, iflas sonrası 1.858,75 TL faiz olmak üzere 6.410,83 TL için takip başlattığı, icra inkar tazminatına hükmedilip edilemeyeceğinin mahkemenin takdirinde olduğunun bildirildiği” görülmüştür.
İkinci Bilirkişi Raporu hüküm kurmaya yeterli ve elverişli bulunarak karara esas alınmıştır.
Davacı kooperatifin, davalı ortağın ödenmemiş aidat borcu bulunduğu gerekçesiyle giriştiği icra takibinde haklı olduğu ve bilirkişi raporuna göre alacağı olduğu belirlenmekle, dava açmakta hukuki yararı bulunduğu anlaşılmış, bilirkişi raporunda hesaplanan genel giderlerden davalının payına düşen kısım yönünden davanın kısmen kabulüne ve bu miktar davacı alacağına, Yargıtay 23.Hukuk Dairesi içtihatlarına göre yasal faiz oranı üzerinden faiz yürütülmesine, ayrıca alacak likit, bilinebilir olduğundan davacı yararına icra inkar tazminatına karar verilmiş ve hüküm aşağıdaki şekilde kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1)Davacının davasının KISMEN KABULÜNE,
Talep ile bağlı kalınarak … Dairesi’ nin … Esas sayılı dosyasında davalının yaptığı itirazın;
3.690,00 TL asıl alacak,
862,08 TL iflas öncesi işlemiş faiz,
1,572,60 TL iflas sonrası işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.124,68 TL üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
1.224,93 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2) Dava açılışında alınan 88,80 TL peşin harcın alınması gereken 418,38 TL harçtan düşülmesi ile bakiye 329,58 TL harcın DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 88,80 TL başvurma harcı, 1.300,00 TL bilirkişi ücreti, 71,20 TL posta gideri, olmak üzere toplam 1.460,00 TL yargılama giderinden davanın kabul oranı dikkate alınmak suretiyle 1.394,83 TL’sinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
4) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5) Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 286,15 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
6) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/01/2021

Katip …
E-imzalı.

Hakim …
E-imzalı.

YARGILAMA GİDERLERİ
DAVACI
Bilirkişi Ücreti 1.300,00TL
Posta/Tebligat Ücreti 71,20TL

——————————————-
Toplam 1.371,20TL