Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/896 E. 2021/259 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2018/896 Esas
KARAR NO : 2021/259 Karar

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/12/2018
KARAR TARİHİ : 02/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının Hundai Marka iş makinelerinin tamir ve bakım işleri konusunda faaliyet gösteren yetkili servis olduğunu, davalı şirketin…Beldesindeki alt yapı işlerinde çalışan iş makinelerinin tamir ve bakım işlerinin davacı şirketçe yapıldığını, muhtelif tarihli servis formlarının davalı şirket çalışanı tarafından imzalandığını, tamir ve bakım hizmetine ilişkin düzenlenen faturaların davalı şirkete teslim edildiğini ve davalı şirket tarafından da kayıtlarına işlendiğini, ancak bir kısım tamir ve bakım ücretinin ödenmediğini, bu nedenle bakiye alacağın tahsili için Ankara… Dairesinin 2018/11387 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun takibe ve borca itirazı üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürüp asıl alacak tutarı olan 32.456,10 TL yönünden itirazın iptaline ve takibin devamına, alacağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalının 1997 yılından bu yana inşaat, konut, alt ve üst yapı alanlarında faaliyet gösteren, bu alanda oldukça önemli bir konum ve tanınırlığa sahip bir kuruluş olduğunu, davalının Manavgat Kanalizasyon ve İçme Suyu Şebekeleri Yapım İşi” projesini üstlenmiş ve bölgede faaliyetlerini sürdürdüğünü, davalının çalışma yaptığı bölgedeki iş makineleriyle ilgili olarak gerekli bakım-onarım-tamir hizmeti için davacı ile anlaştığını, davalının davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, bu kapsamda, davacının gerçek dışı beyanlarla, haksız kazanç elde etmek amacıyla açmış olduğu huzurdaki davanın reddi gerektiğini, davalının, davacının sunduğu hizmet karşılığında gerekli edimleri yerine getirmiş olduğunu ve fatura bedeli karşılığında çek keşide ederek davacıya verildiğini, ilgili çekin davacı tarafından bankadan tahsil edildiğini, bu kapsamda davacının tamir ve bakım bedellerinin ödenmediği iddiasının sebepsiz zenginleşmeye yönelik olduğunu, davacının davalıdan değil, davalının aldığı ayıplı hizmet sebebiyle davacıdan alacaklı olduğunu, davacının davalıya ait iş makinelerinin tamir ve bakım işlerini eksiksiz tamamladığı iddiasının doğru olmayıp Mahkemeyi yanıltmaya yönelik olduğunu, nitekim davacı, davalının bir iş makinesinde meydana gelen arızanın tamiri sırasında, davalı yetkililerini, gerçek dışı beyanlarla kandırarak tamir için gerekli olmayan ancak yokluğu halinde makinenin çalışmasını engelleyen parçaları zilyetliğine geçirmiş olduğunu; aradan uzun süre geçmesine rağmen ne alınan parçaların iade edildiğini ne de makinenin arızasının giderilmiş olduğunu, bu kapsamda Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, konunun 2017/12386 soruşturma numaralı dosyası ile soruştrulduğunu, bu sebeple başlatılan icra takibinin sebepsiz zenginleşmeye yönelik olduğunu, davacının itirazın iptali talebinin reddi gerektiğini, davacının muaccel ve likit olmayan hayali bir alacak için, tamamen haksız ve hukuka aykırı olarak icra takibi başlattığını, bu sebeple kendisinden haksız takibe ilişkin herhangi bir icra inkar tazminatı istenmesi hukuka ve ahlaka aykırı ve kabul edilemez olduğunu belirterek davanın reddini ve %20′ den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve beyan etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, davacı tarafça cari hesaba dayanan takibe davalının itirazı üzerine davacının açmış bulunduğu 2004 sayılı İİK’nda düzenlenen itirazın iptali davasına ilişkindir.
Ankara… Müdürlüğünün 2018/11387 takip sayılı icra dosyası, cari hesap özeti, müzekkere cevapları, ticaret sicil özeti, bilirkişi raporu ve diğer belgeler dosyada mevcuttur. Ankara… Dairesi, …Makine İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü, … Bank Anonim Şirketi, … Cumhuriyet Başsavcılığı, … Bankası BBVA Anonim Şirketi’ ne müzekkereler yazıldığı, cevapların dosya arasına alındığı görülmüştür.
Ankara… Müdürlüğünün 2018/11387 Esas sayılı (…14.İcra Dairesinin 2017/10991 esas sayılı dosyasında yapılan yetki itirazının kabulü üzerine yeni esas almıştır) icra dosyasının incelenmesinde: Davacı tarafından davalı aleyhine 02/10/2017 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibinde 32.456,10-TL asıl alacak, 1.603,91-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 34.060,01-TL istendiği, takibin dayanağının 31.03.2017 tarih, 32.456,10-TL lık 1 adet Cari Hesap faturası ve Servis Formu alacağının tahsili olduğu, ödeme emrinin davalıya 05/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 08/10/2018 tarihinde borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, davacının yasal süresi içerisinde asıl alacak bakımından itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Ticari satış 6102 sayılı TTK m. 23’de düzenlenmiştir. Yapılan düzenleme uyarınca; özel hükümler saklı kalmak şartı ile, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde TBK’nın satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanır. Sözleşmenin niteliğine, tarafların amacına ve malın cinsine göre, satış sözleşmesinin kısım kısım yerine getirilmesi mümkün ise veya bu şartların bulunmamasına rağmen alıcı çekince ileri sürmeksizin kısmi teslimi kabul etmişse, sözleşmenin bir kısmının yerine getirilmemesi durumunda alıcı haklarını sadece teslim edilmemiş kısım hakkında kullanabilir.
Cari hesap 6102 sayılı TTK m.89’da düzenlenmiştir. İki kişinin herhangi bir hukuki sebep veya ilişkiden doğan alacaklarının teker teker ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem alacak ve borç şekline çevirerek hesabın kesilmesinden sonra çıkacak artan tutarın isteyebileceklerine ilişkin sözleşme cari hesap sözleşmesidir.
Eldeki davada, taraflar arasında süre gelen iş makinelerinin tamir ve bakımınından kaynaklanan cari hesap ilişkisi bulunmaktadır. Bu nedenle taraflar arasındaki alacak-borç ilişkisini hesabın kat edildiği tarih itibariyle tespit edilmesi zorunludur.
HMK.nun 222/1, 220/3 maddeleri gereğince taraflara dava konusu ticari defter ve kayıtlarını sunması süre verilmiş ve taraflarca sunulan ticari defter ve kayıtlar ile cari hesap kayıtları incelenmiştir.
Davacı tarafın ticari defter ve kayıtları için … … . Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak bilirkişi Ramazan Küçükdemir’den 09/03/2020 tarihli bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Aldırılan rapora göre; “Taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu ve dava konusu alacağın dayanağı olan faturalar ile muhteviyatındaki hizmetlerin davalı şirkete teslim edildiği, davacı şirketin ticari defterleri ve dava dosyası kapsamına göre, dava konusu alacağın dayanağı olan faturalara istinaden takip tarihi itibariyle davacı şirketin bakiye 25.326,20 TL tutarında davalı şirketten alacağının olduğu, davalı tarafın ödeme iddiasını somut belgelerle ispatlamakla mükellef olduğunu” rapor ve beyan etmiştir.
Mahkememizce davalının defterleri üzerinde yaptırılan inceleme ile 10/03/2020 tarihinde bilirkişi Şeref AKBAL’ dan alınan rapora göre; “Davalının 2018 yılı ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerini HMK 222/2 maddesine göre kanuni süresi içerisinde yaptırdığı, delil teşkil ettiği, dosya kapsamından anlaşılan davalı kendisine ait iş makinelerini davacı şirkete yaptırdığı, davacı şirketin yapılan tamir işlerini ayıplı yaptığı gerekçesiyle davalının ticari defter kayıtlarında gözüken 24.709,20 TL borcunu ödemediği, davacı tarafından davalıya borcun ödenmesi için ihtarname vb. belgenin bulunmadığı, bundan dolayı temerrüt faizi hesaplaması yapılamadığı, taraflar arasında faturadan kaynaklı ticari ilişkinin bulunduğu, davalının ticari defter kayıtları sabit olmak üzere davacı ile ticari ilişkisinin 320.GÜÇ001 hesap kodunda takip ettiği, takip konusu faturaları ticari defter kayıtlarına işlediği, davacının 46.468,40 TL davalıya fatura düzenlendiği, davalının 21.759,20 TL çeki ile ödeme yaptığı, (46.468,40-21.759,20)=24.709,20 TL davacının alacağının bulunduğunu” rapor ve beyan etmiştir.
16/12/2020 tarihinde bilirkişiler …’ dan alınan ek rapora göre: “servis formlarında belirtilen işlerin yapılması için toplamda yaklaşık işçilik ve KDV dahil 27.800,00-TL olabileceği, bu değerin 13/12/2018 dava tarihine dönüşümü ile 35.872,97 TL olarak hesaplandığı, davalının dava konusu olan iş makinası üzerinde davacı tarafından parçaların alındığı yönündeki talebi, dosya kapsamındaki belgeler doğrultusunda az yukarda yapılan incelemede, davacının çalışanı olduğu ve parçaları şantiyede aldığı iddia edilen şahsın, davacının çalışanı olmadığı …SGK İl Müdürlüğünce tespit edildiğinden bahisle bu yöndeki değerlendirmenin Sayın Mahkemenin takdirine bırakıldığı, davalının ticari defter incelemelerinde takip tarihi itibariyle 24.709,20 TL davacının alacaklı olduğu, servis formlarındaki işlerden dolayı davacının dava tarihi itibariyle 35.872,97 TL alacaklı olduğunu” rapor ve beyan etmişlerdir.

Somut olayda; taraflar arasında davalıya ait iş makinelerinin davacı şirket tarafından bakım ve onarımının yapılması konusunda cari hesap ilişkisi bulunduğu, davacı şirket tarafından düzenlenen servis formlarının davalı şirket adına atılan imzalarla servis formları nın davalıya teslim edildiği, tarafların ticari defterlerinin, servis formlarının incelenmesi sonucunda, davacının davalıya 46.468,40-TL’lık iş yaptığı, bunun karşılığında davalının davacıya 28/04/2017 tarih ve 6945133 no’lu çek ile 21.759,20-TLlık ödeme yaptığı, davalının ticari defter ve kayıtlarına göre halen davacıya 24.709,20-TL borcunun bulunduğu, bu suretle davacının 24.709,20-TL asıl alacak miktarını davalıdan talep edebileceği anlaşılmıştır.
Dosya içerisinde toplanan deliller, icra dosyası, ticari defter kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre, davacı tarafın, cari hesaptan kaynaklanan ve mahkememizce tespit olunan 24.709,20-TL asıl alacak için icra takibi yapmakta haklı olduğu, davalı taraf takip öncesi usulünce temerrüde düşürülmediğinden faize ilişkin itirazın yerinde olduğu, taleple bağlılık ilkesi gereği davanın kısmen kabulü gerektiği anlaşıldığından bilirkişi raporunda hesaplanan alacak miktarı üzerinden itirazın kısmen iptali ile icra takibinin devamına, asıl alacak likit olduğundan davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulüne, davacı taraf icra takibinde tümüyle haksız ve kötü niyetli olmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine, davanın kabul/red oranına göre yargılama harç ve giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.

HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE,
Ankara… müdürlüğünün 2018/11387 Esas sayılı dosyasında davalının yaptığı itirazın 24.709,20TL üzerinden kısmen iptali ile takibin bu miktar üzerinden takip şartlarıyla devamına,
4.941,84TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2) Dava açılışında alınan 554,27 TL peşin harcın alınması gereken 1.687,89 TL harçtan düşülmesi ile bakiye 1.133,62 TL harcın DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3) (a) Dava açılışında alınan 554,27 TL peşin harcın yargılama gideri olarak kabulü ile DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
(b) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 35,90 TL başvurma harcı, 2.350,00 TL bilirkişi ücreti, 258,00 TL posta gideri, olmak üzere toplam 2.643,90 TL yargılama giderinden davanın kabul oranı dikkate alınmak suretiyle 2.012,83 TL’sinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
4) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5) Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
6) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/04/2021

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır