Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/804 E. 2022/245 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2018/804 Esas
KARAR NO : 2022/245

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … …
Av. … –
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/11/2018
KARAR TARİHİ : 07/04/2022
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 15/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, borçlu davalı aleyhine Ankara… Müdürlüğü’nün 2018/11492 E. sayılı dosyası ile 75.552,48.-TL asıl alacak, 2.341,09.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 77.893,57.-TL miktar için 09.10.2018 tarihinde cari hesap ekstresine ve 1 adet iade faturasına istinaden icra takibi başlattığını, ancak davalı-borçlunun borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, müvekkili ile davalı-borçlu şirket arasında 2018 yılında başlayan tıbbi malzeme alım satımına dayalı bir ticari ilişkinin olduğunu, müvekkilinin davalı-borçlu şirketten 02.01.2018 tarihli 58441 nolu ve 75.552,48.-TL tutarlı fatura ile muhtelif tıbbi malzeme satın aldığını, bunun yanında 04.01.2018 tarihli ve 86.400,00.-TL tutarlı fatura ile davalı-borçlu şirkete muhtelif tıbbi malzeme satmış olduğunu, cari hesap bakiyesi olan 10.847,52.-TL’nın davalı-borçlu tarafından 2 adet çek ile müvekkiline ödenmiş olduğunu, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Ulusal Bilgi Bankası’na (TİTUBB) yani Ulusal Bilgi Bankası’na (UBB) kaydı olmayan bir tıbbi malzemenin ülkemizde hukuken satılmasının mümkün olmadığını, ancak davalı-borçlunun müvekkiline satmış olduğu davaya konu tıbbi malzemelerin UBB kaydı olmayan bu nedenle de hastanelere satışı mümkün olmayan ürünler olduğunu, davalı-borçlu tarafından 2018 yılının başında davaya konu bu tıbbi malzemelerin müvekkiline satışı yapılırken, daha önce bu tıbbi malzemelerin UBB kaydının olduğunun, ancak yenileme yapılmadığı için ilgili tbbi malzemelerin UBB kaydının düştüğünün ve en kısa zamanda UBB kayıtlarının davalı-borçlu tarafından 2018 yılının başında davaya konu bu tıbbi malzemelerin müvekkiline satışı yapılırken, daha önce bu tıbbi malzemelerin UBB kaydının olduğunun, ancak yenileme yapılmadığı için ilgili tbbi malzemelerin UBB kaydının düştüğünün ve en kısa zamanda UBB kayıtlarının yenileneceğinin bildirilmiş olduğunu, müvekkilinin de bu beyana güvenerek tıbbi malzemeleri satın aldığını, 2018 yılı Ağustos ayı başına kadar beklemesine rağmen almış olduğu tıbbi malzemelerin UBB kaydının yenilenmemiş olduğunu, almış olduğu tibbi ürünlerin UBB kaydının yenilenmemesi üzerine müvekkilinin bu ürünler için 02.08.2018 tarihinde 56080 nolu 75.552,48.-TL miktarlı iade faturasını düzenlemiş ve faturanın ihtarname ile gönderilmiş olduğunu, davalı-borçlunun sözleşmeye istinaden iade faturası düzenlenmesinin mümkün olmadığını belirtmek suretiyle malları kabul etmediğini ve müvekkiline iade ettiğini, ancak davalı-borçlunun iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davalı-borçlu tarafından müvekkiline satılmış olan ve UBB kaydı yenilenmeyen ürünlerin satılmasının imkânsız olduğunu ve bu ürünlerin parasal bir değerinin olmadığını, bu nedenle de hukuken ayıplı olan bu ürünlerin iadesi için müvekkili tarafından iade faturası düzenlenmiş olduğunu, müvekkilinin davalı-borçludan iade faturası tutarı olan 75.552,48.-TL alacaklı olduğunu, ifade ederek davalı tarafın Ankara… Müdürlüğü’nün 2018/11492 E. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıya satmış olduğu ürünlerin UBB kaydı olmadığından hastanelere satışının mümkün olmadığı iddiasının doğru olmadığını, müvekkilinin sattığı ürünlerde imalatçı firmanın kapanması nedeniyle sistem güncellemesi yapılmadığından UBB kayıtlarının gözükmemekte olduğunu, kaldı ki satılan ürünlerin UBB kaydı eksikliğinin ve bu nedenle yüzde 50 iskonto yapıldığının akit yapılırken davacının bilgisi dahilinde olduğunu, satılan ürünlerle ilgili olarak bayilik kaydının açılması için müvekkili şirketin yetkisinin olmadığının davacı tarafından bilinmekte olduğunu, davacının ürünlerin özelliklerini ve satış durumlarını bilmesine rağmen satıştan 8 ay sonra sanki yeni öğreniyormuş gibi ayıplı mal iddiasında bulunmasının kötü niyetli olduğunun göstergesi olduğunu, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumuna, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğüne, Konya … Müdürlüğüne, Ankara … Noterliğine, Ankara… Dairesine müzekkereler yazılmıştır.
Davacı ve davalının ticari defterleri incelenerek bilirkişi raporları aldırılmıştır.
Dava, davacı tarafça cari hesap ektresi ve iade faturasına dayalı olarak girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. (İİK. md. 67)
Ankara… İcra Müdürlüğünün 2018/11492 Esas sayılı dosyası, müzekkere cevapları, tarafların ticari defter ve kayıtları, noterlik evrakları, bilirkişi raporları ve diğer belgeler dosyada mevcuttur.
Ankara… Müdürlüğünün 2018/11492 Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde: 09/10/2018 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibinde dosya alacaklısının … Sağlık Tic. San. Ltd.Şti . borçlusunun … Fizik Tedavi Reh. Pro.Medikal San. Ve Tic. A.Ş olduğu, takibin 75.552,48 TL asıl alacak, 2.341,09 TL olmak üzere toplam 77.893,57 TL tutarlı olduğu, takip konusu borç sebebinin faturadan kaynaklanan alacak olduğu, ödeme emrinin davalıya 17/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 17/10/2018 tarihinde borca itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, davacının yasal süresi içerisinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
HMK.nun 222/1, 220/3 maddeleri gereğince taraflara dava konusu ticari defter ve kayıtlarını sunması için süre verilmiş ve bilirkişiler tarafından taraflarca sunulan ticari defter ve kayıtları incelenmiştir.
Davalının ticari defter ve kayıtlarının yerinde incelenmesi için Konya … Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış olup, bilirkişi … …’in 06/05/2019 tarihli raporunda ; takip alacaklısı davacı şirket ile takip borçlusu davalı şirket arasında 2018 yılında gerçekleşen bir ticari ilişkinin olduğu ve bu ticari ilişkinin davalı şirketin ticari defterlerinde açık cari hesap şeklinde izlenmiş olduğu, davacı şirket tarafından takibe ve davaya konu edilen 02.08.2018 tarihli 056080 nolu ve 75.552,48.-TL tutarlı iade faturasının davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, açık cari hesap şeklinde izlenmiş olan kayıtlar doğrultusunda; davalı şirketin ticari defter kayıtlarına göre davalı şirketin davacı şirkete takip tarihi olan 09.10.2018 tarihi itibariyle herhangi bir borcunun görünmediği, davalı şirketin incelenen 2018 yılına ait ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin süresinde yaptırılmış olduğu, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, kapanış tasdiki zorunlu olan 2018 yılına ait yevmiye defterinin kapanış tasdikinin 30.06.2019 tarihine kadar yaptırılabileceği rapor edilmiştir.
Davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde yerinde inceleme yetkisi verilerek alınan Mahkememizce bilirkişiler … tarafından sunulan bilirkişi raporlarına göre özetle; davacı ve davalının yaptığı alışverişe konu ürünleri UBB kaydı, SGK ödemesi ve yukarıda anlatılan mevzutları bilmeden alıp satmasının düşünülemeyeceği, davacının 04.01.2018 tarihinde sattığı ürünlerin, UBB kaydının red edildiği 05.11.2018 tarihine kadar SGK ödemesi olmasa da SGK dışında bir pazarı olduğu, davalının 02.01.2018 tarihinde sattığı ürünlerin UBB kaydı olmaması/ yenilenmemesi nedeniyle bir pazarının olmadığı, dosya içeriği ve ekindeki takip dosyası ile davacı şirketin ticari defter kayıtları incelenerek, 2018 yılında davacı şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişkinin açık cari hesap şeklinde izlenmiş olduğu, davacı şirket tarafından takibe ve davaya konu edilen 02.08.2018 tarihli 056080 nolu ve 75.552,48 TL tutarlı iade faturasının kendisinde kayıtlı olduğu ve takip tarihi olan 09.10.2018 tarihi itibariyle davalı şirketten 75.552,48 TL alacaklı olduğu tespit edilmiş olup, fakat davalı şirketin 06.05.2019 tarihli bilirkişi raporuna istinaden davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı ve takip tarihi itibariyle herhangi bir borcunun görünmediği tespit edildiği, davacı şirketin yukarıda yapılan incelemelere göre 2018 yılı açılış ve yevmiye defteri’nin kapanış kayıtları süresinde yapılmış olup, aynı zamanda davalı şirketin 06.05.2019 tarihli bilirkişi raporuna göre, 2018 yılı açılış ve yevmiye defteri’nin kapanış kayıtları süresinde yapılmış olup, her iki taraf ticari defterleri sahibi lehine delil olma özelliği taşıdığını rapor etmişlerdir.
Bilirkişiler Şükriye Şafak, Zeliha Nuray Taşcı ve Muzaffer Korkusuz tarafından sunulan 01/12/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre; davacı ve davalının yaptığı alışverişe konu ürünleri UBB kaydı, SGK ödemesi ve yukarıda anlatılan mevzutları bitmeden alıp satmasının düşünülemeyeceği, davacının 04,01.2018 tarihinde sattığı ürünlerin, UBB kaydımın red edildiği 05.11.2018 tarihine kadar SGK ödemesi olmasa da SGK dışında bir pazarı olduğu, davalının 02.01.2018 tarihinde sattığı ürünlerin UBB kaydı olmaması/ yenilenmemesi nedeniyle bir pazarının olmadığı, Sağlık Bakanlığı tıbbi cihaz kayıt sistemi TİTUBB (12.06.2017 tarihinden öncesi), ÜTS (12.06.2017 tarihinden sonra kaydı yapılanlar için) sistemine kayıt süreçlerinin tamamlanmış olması ve sistemde kayıtlı olarak görünmesi gerektiğini ancak yazıda yer alan ürünlerin /tıbbi çihazların TİTUBB sistemi “Tıbbi Cihaz Bul” ekranı üzerinden yapılan incelemelerde Ürün Geçmişi durumları” listesi TİTCK tarafından ekte sunulduğu, davalı tarafından satışı yapılan davaya koru tıbbi malzemelerin daha önce UBB kaydı bulunurken yenileme yapılmadığı için bu kaydın düştüğü, en kısa zamanda yenileneceği beyanına güvenerek davacının bu malzemeleri satın aldığı, davalının söylemiş olduğu gibi imalatçı firmanın kapanması nedeniyle sistem güncellemesi yapılamadığından UBB kayıtlarının gözükmediğini ve ürünlerle ilgili olarak davalı tarafından yetkili bir firma aracılığıyla UBB kaydının temin edilebileceğini belirtmesinin yönetmelik hükümlerine uygun olmadığı, söz konusu şirketin kapanmış olması nedeni ile yenilemenin yapılmasının mümkün olamayacağı rapor edilmiştir.
Bilirkişi … tarafından sunulan 23/02/2022 tarihli bilirkişi ek raporuna göre; dava konusu 02/01/2018 tarihli ve 58441 numaralı faturadaki hurda kapsamındaki ürünler ile ilgi yapılan incelemede ve piyasa araştırmaları sonucunda titanyumun hurdalarının kullanılamadığı atıldığı hurda olarak değerlendirilmesinin imkansıza yakın olduğu, işlenmek üzere çubuk olarak alınan titanyumun ham maddesinin kilogramının 30(otuz) Euro olmasına rağmen hurdasının bir kilogramının 5.00 (Beş)TL olarak satılabildiği , faturada belirtilen ürünlerin tümünün titanyum olduğu, faturada belirtilen söz konusu UBB kaydı olmayan hurda ürünlerin tümünün tartılması sonucunda 23,60 Kilogram olduğu tespit edildiği, faturada belirtilen hurda malzemeler ile ilgili olarak (23,60×5.005) 118,00-TL titanyum hurda fiyatı olduğu kanaatine varıldığı tespit edildiği rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporları somut hadisenin gelişime uygun, denetime elverişli olduğundan hükme esas alınmıştır.
Davalı tarafın icra takibindeki yetki itirazının uyuşmazlık para alacağından kaynaklandığından TBK md. 89 gereğince reddi gerekmiş, yargılamaya devam olunmuştur.
Somut olayda, taraflar arasında muhtelif tıbbi malzeme alım ve satımına dayalı olarak ticari ilişki bulunduğu, davalının dava ve takip konusu 02/01/2018 tarih ve 58441 sayılı 75.552,48-TL miktarlı fatura konusu ürünleri davacıya sattığı, buna karşılık davacının da 04/01/2018 tarih ve 139208 numaralı 86.400,00-TL miktarlı fatura konusu ürünleri davalıya sattığı, davacı tarafından satılan ürünlerin Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Ulusal Bilgi Bankasına (UBB)’na kaydının bulunduğu ancak davalının davacıya sattığı ürünlerin UBB kaydının bulunmadığı, UBB kaydını yenilemediği ve satışının yapılamadığı belirtilerek davacının iade faturasına konu edilen 75.552,48-TL miktarlı faturaya dayalı olarak davalı hakkında başlatılan icra takibine yapılan itiraz üzerine eldeki davanın açıldığı, davalının davacının iddialarını kabul etmediği, davacının iade faturasının davalı kayıtlarında yer almadığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce taraf iddialarının teyidi maksatlı belirtilen faturadaki konu ürünler için SGK ve Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’na müzekkereler yazıldığı, yazılan müzekkere cevapları ile mahkememizin 14/10/2021 tarihli duruşmasında UBB kaydı bulunması dahi dava konusu edilen faturada belirtilen ürünlerin piyasada satışının mümkün olup olmadığı, ürünler teslim alınırken UBB kaydı olup olmadığının davacı tarafından ne şekilde teyidinin yapılabileceği UBB kaydının yenilenmesi konusunda tarafların üzerine düşen külfet bulunup bulunulmadığı konularında bilirkişilere verilen talimat kapsamında aldırılan 01/12/2021 tarihli bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, davacının davalıya sattığı 04/01/2018 tarih ve 139208 numaralı 86.400,00-TL miktarlı fatura konusu ürünlerin UBB kaydının reddedildiği 05/11/2018 tarihine kadar SGK ödemesi olmasa da SGK dışında satış için bir pazarının bulunduğu, davalının davacıya sattığı 02/01/2018 tarih ve 58441 sayılı 75.552,48-TL miktarlı fatura konusu ürünlerin UBB kaydının bulunmaması/yenilenmemesi sebebiyle satış için bir pazarının bulunmadığı, davalının satışının yaptığı tıbbi malzemelerin daha önce UBB kaydı bulunmasına rağmen kayıtları yenilenmediği için kaydının gözükmediği, imalatçı firma kapandığından davacıya satılan malzemelerin UBB kayıtlarının yenilenmesinin mümkün olmadığı, bu itibarla davalının aksine itirazlarına itibar edilmediği, davacı tarafın lehine delil teşkil eden kayıtlarına göre 02/08/2018 tarih ve 056080 sayılı 75.542,48-TL bedelli iade faturası sebebiyle davalıdan bu tutar kadar alacaklı olduğu, ancak yukarıda da belirtildiği üzere satışı mümkün olmayan, davacıya satılan ürünlerin halen davacıda bulunması ve satışı mümkün olmasa da tıbbi malzemelerin hurda bedelinin tespit edilerek davacı alacağından düşülmesinin hak ve nesafete uygun düşeceği, bu suretle 23/02/2022 tarihli bilirkişi raporuna uygun şekilde 118,00-TL hurda bedelinin davacının 75.542,48-TL olan alacağından düşüldüğünde davacının davalıdan 75.434,48-TL asıl alacağını talep edebileceği, diğer yandan takip öncesi davacının davalıdan iade faturasının tahsilini noter marifetiyle gönderilen ihtarnamede talep ettiği, davalıya yapılan tebliğ ve tanınan süre sona erdiğinde davalının bu nedenle 13/08/2018 tarihinde temerrüde düştüğü, taraflar tacir olduğundan takip talebinde istenen avans faiz oranı işletildiğinden davacının asıl alacağa bağlı olarak takip öncesi 2.297,13-TL işlemiş faiz edebileceği, kabul olunan bu miktarlar dışında davalının takibe itirazında haklı olduğu anlaşılmıştır.
Dosya içerisinde toplanan deliller, icra dosyası, ticari defter kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre, davacı tarafın iade faturasından kaynaklı mahkememizce yukarıda belirtilen 75.434,48-TL asıl alacak ile 2.297,13-TL işlemiş faiz istemi nedeniyle icra takibi yapmakta haklı olduğu, kabul edilmeyen alacak tutarı yönünden davalının itirazında haklı olduğu, bu suretle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından icra takibine yapılan itirazın kısmen iptali ile icra takibinin devamına, asıl alacak likit olmadığından davacı lehine icra inkar tazminatı verilmesi ile davacı takipte kötüniyetli olmadığından davalı lehine kötüniyet tazminatı verilmesi taleplerinin reddine ve yargılama giderlerinin davanın kabulü oranında davalıdan tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
1-Davalı hakkında başlatılan Ankara… Müdürlüğü’nün 2018/11492 takip sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile, 75.434,48-TL asıl alacak ile 2.297,13-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 77.731,61-TL üzerinden takibin devamına,
Asıl alacak likit olmadığından davacı tarafın icra inkar tazminatı davacı takipte açıkça kötü niyetli olmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminat taleplerinin reddine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gereken 5.309,85-TL harçtan peşin alınan 940,76TL harcın mahsubu ile bakiye 4.369,09-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 10.905,11-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 161,96-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 35,90-TL başvurma harcı, 940,76-TL peşin harç, 5,20-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 981,86-TL ile,
3.300,00-TL bilirkişi ücreti, 329,00-TL tebligat müzekkere masrafı olmak üzere toplam 3.629,00-TL ‘den kabul / red oranına göre 3.621,45-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/04/2022

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı