Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/689 E. 2021/220 K. 24.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.

12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2018/689 Esas
KARAR NO : 2021/220 Karar

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

Av. … – …
Av. … – …

DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/12/2017
KARAR TARİHİ : 19/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında …Trafo Merkezinin yapımı için 22/02/2013 tarihinde sözleşme imzalandığını, ihale sözleşmesinin 9.2 maddesi gereği müvekkil şirket tarafından yüklenilen işin, işyeri teslim tarihinden itibaren 360 gün içinde tamamlanarak geçici kabule hazır olması gerektiğini, idare tarafından yer teslimi yapılır yapılmaz müvekkil firmanın şantiye kurulumunu gerçekleştirdiğini, ancak keşifte olan 820 metre çevre ihata duvarının 160 metresi yapıldıktan sonra 154 Kv TM mc+kumanda binasının oturacağı olanda … … ‘a ait 3 adet OG direği, 154 kv …TM de MC+kumanda binasının oturacağı alanda … ‘a ait 154 kv …Erzincan E.İ.H’na ait nihayet direği ve kuzey istikametine doğru genişletilecek şalt sahasında kazı çalışmalarına engel teşkil eden ve yeni fiderin bulunduğu alana isabet eden 154 kv …Maçka TM E.İ.H’na ait nihayet direğinin olduğunu, bu durumun müvekkilinin saha çalışmalarının durmasına neden olduğunu, bu işte müvekkil şirketten kaynaklanmayan sebeplerden dolayı gecikme cezaları kesildiğini, idarenin kusurundan dolayı işin teslim tarihi olan 21/02/2014 tarihinden 1321 gün geç olarak 05/10/2016 tarihinde bitirilmek zorunda kaldığını, bu gecikmenin müvekkil firmaya işçi alacağı, SGK primleri, teminat mektubunun 5 yılı aşkın süre idare uhdesinde kalması, mal temininde maliyetin her geçen gün artmasına nadan olarak müvekkilini mağdur ettiğini, bu nedenle davanın kabulü ile 1321 gün fazladan ödediği malzeme bedelleri ve iş makinesi kiraları için şimdilik 1.000.-TL, 1321 gün fazladan ödenen işçi ücretleri, yemek giderleri ve SSG primleri için şimdilik 1.000.-TL, teminat mektupları için bankalara ödediği komisyon ve ücretler için şimdilik 1.000.-TL, müvekkilinin ödediği noter ve ruhsat harçları, danışmanlık ücretleri gibi eserin meydana getirilmesiyle dolaylı olarak ilgili diğer giderler için şimdilik 1.000.-TL, mahrum kalınan kar karşılığı şimdilik 2.500.-TL, işin olağan bitim tarihi olan 17/02/2014 tarihinden başlamak üzere reeskont faizi ile birlikte tazminata hükmedilmesi ile mahkeme harç ve masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Av. …’ nın 18/01/2021 tarihinde Mahkememize ıslah dilekçesi sunduğu, davanın değerini 246.853,83 TL daha arttırılarak, toplam 253.353,83
TL’ ya çıkardığı görülmüştür.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 27/02/2013 tarihinde yapılan yer teslim tutanağında anlaşılacağı üzere, saha çalışmalarına engel bir durumun olmadığının akit altına alındığını, ihale kapsamında iki aşamalı olarak planlanan …TM tesisat işinde merkezde ikinci aşamada yapılması planlanan bir kısım çalışmalara engel olabilecek hususların ortadan kaldırılmasına yönelik 10/07/2013 tarihinde durum tespiti yapılarak tutanak altına alındığını, ayrıca 18/07/2013 tarihinde yapılan tespitte “çalışmalara engel hususlar dışında yapılabilecek imalatların” belirlenerek tutanak altına alındığını, davacının 14/11/2013 tarihinde çalışmaları kendi inisiyatifi ile sonlandırdığını, 1. Aşamada belirlenen işlerin tesisine ivedilikle başlanması hususunda davacının bilgilendirildiğini, buna rağmen herhangi bir çalışma başlatmaması üzerine 18/12/2013 tarihli yazı ile bu durumun davacıya ihtaren bildirildiğini, yoğun bir yazışma trafiği sonrasında davacının 14/08/2014 tarihinden itibaren fiili olarak çalışmalara başlandığını, davacıya 24/03/2015 tarihli Genel Müdürlük oluru ile kablo kanalı imalatları (beton kapaklı) iş kalemleri ilave iş olarak verilmiş, bu iş artışı için de davacıya ayrıca 37 gün ilave süre verildiğini, 1. Ve 2. Aşama işlerin birleştirilemediğini, davacının sahada 29/09/2014 – 30/10/2014 tarihleri arasında herhangi bir çalışma yapılmadığını, yine davacının 29/12/2014 – 03/02/2015 tarihleri arasında herhangi bir çalışma yapmadığını, davacının dağınık çalışmasının trafo merkezinde görev yapan personelinin işini yapmasını zorlaştırdığını, davacının sözleşme süresi içinde kendisinden kaynaklanmayan sebeplere dayalı olarak toplam 516 gün ilave süre hakkı doğduğunu ve 21/04/2014 olan iş bitim tarihinin 10/05/2016 tarihine ötelendiğini, verilen süre uzatımları sonrası davacı tarafından revize edilen iş programının 27/01/2016′ da davacıya bildirildiğini, fakat yürütülen işlerin revize iş programına uygun şekilde ilerlememesi üzerine davacının 24/03/2016 tarihinden itibaren tekrar uyarıldığını, 16/12/2016 tarihinden itibaren …TM tesisat işinin geçici kabul sürecinin başladığını, geçici kabul sürecinde de davacının sahada yeterli ve teknik personel bulundurmadığını, 09/01/2017 tarihli geçici kabul tutanaklarından da anlaşılacağı üzere toplam 93.500,00 TL tutarlı 45 kalem geçici kabul eksiği ile geçici kabulün yapıldığını, 08/05/2017 tarihli süre uzatımı protokolü ile davacının sözleşme süresi içinde kendisinden kaynaklanmayan sebeplere dayalı olarak toplam 144 gün ilave toplam 1953 gün süre hakkı doğduğunun bildirilmesi ile 10/05/2016 olan iş bitim tarihinin 01/10/2016 tarihine ötelendiğini, Genel Müdürlük oluru ile bir takım işlerin …TM tesisat işi sözleşmesi kapsamından çıkarıldığını, (Mevcut kumandan binasının, kırılması, nakli, yıldırımdan korunma sistemi temini, montajı, normal ayırıcı montajı, koruma teli iletkeni montajı) söz konusu yapış işinin süresine 27/11/2015 tarihli süre uzatım komisyonu kararı ile 516 gün, 08/05/2017 tarihli süre uzatım komisyonu kararı ile de 144 gün ilave süre verilerek, komisyon kararlarında Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 07/07/1982 tarihli il ve ilçelerde çalışılmayan günler konulu genelgesinde …için havanın fen noktasından çalışmaya uygun olmayan devresini de (15 Kasım – 1 Nisan) göz önünde bulundurularak toplam 953 gün ilave süre vererek yapım işinin nihai iş bitim tarihini 01/10/2016 olarak belirlendiğini, buna rağmen yapım işinin 76 gün gecikme ile (16/12/2016 ‘ da) 09/01/2017’ de tamamlandığını, yüklenici firmanın süre uzatımından kaynaklı tazminat talebinin sözleşmede dayanağının bulunmadığını, sözleşme gereği davalının yerine getirmesi gereken başkaca bir yükümlülüğün bulunmadığını, davacıya verilen süre uzatımının yüklenici firmanın çalışamadı günler için verilmiş olup zaten davacının çalışmadığını iddia ettiği bu dönemde SSK primleri, işçi masraflar iş makinesi kirası, malzeme bedellerini istemesinin yersiz olduğunu, davacıya verilen süre uzatımı ve fiyat farklarının sözleşme Teiaş süre uzatım yönergesi, Kamu İhale Kanunu ve 4734 sayılı Kamu İhale kanununa göre ihalesi yapılacak olan yapım işlerine ilişkin fiyat farkının hesabında uygulanacak esaslar doğrultusunda davacının tüm hakları gözetilerek hesaplanmış olduğunu, idarece yürürlükteki mevzuat hükümleri haricinde bir işlem yapılmadığını, sözleşme gereği yüklenicinin işin süresinin uzaması sebebi ile herhangi bir ad altında talepte bulunmasının mümkün olmadığını, reeskont faizi istenemeyeceğini bildirip davanın reddini savunmuştur.
GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında tanzim edilen 22.02.2013 tarihinde imzalanan eser sözleşmesi uyarınca işin geç bitirilmesinin kimin kusurundan kaynaklandığı, iş bitim süresinin uzamasının davacıya verdiği maddi zararların tespiti ile fazla ödediği malzeme ve iş makinası kirası, fazladan ödenen işçi SGK primleri, işçi ücretleri ve işçilerin yemek giderleri, teminat mektupları için bankalara ödenen komisyon ve ücretler, davacının ödediği noter ve ruhsat harçları, danışmanlık ücreti ve mahrum kalınan kar kaybının tahsili talebinden ibarettir.
Davanın 12.12.2017 tarihinde Ankara … . Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı, yine aynı Mahkemede 2017/653 Esas sayıyı aldığı, Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.05.2018 tarihinde 2018/83 Karar sayılı ilam ile verdiği görevsizlik kararı ve tarafların talebi ile Mahkememize tevzi olduğu anlaşılmıştır.
Ankara … . Asliye Hukuk Mahkemesi, Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketine müzekkereler yazılmış, cevapları dosya arasına alınmış, bilirkişi raporları aldırılmıştır.
Taraf delilleri toplandıktan sonra oluşturulan bilirkişi heyetine rapor aldırılmış, 16/07/2019 tarihinde bilirkişiler… alınan rapora göre; “Usulünce tutulmakla sahibi lehine delil olma vasfına haiz olan davacı şirkete ait ticari defterlerde yer alan ve kayıt ve işlemlere göre; dava tarihi itibariyle davalı şirketten 136.272,74.TL tutarında alacaklı olduğunun tespit edildiği, İşin gecikmesinin davacının sözleşmeye ve iş programına aykırı tutum ve davranışından kaynaklandığı, davalı idare tarafından gecikilen günler için ceza uygulanması ve/veya sözleşmenin feshi yoluna gidilmesi gerekirken davacı lehine işlem yapılarak fazladan süre uzatımı verildiği, uzun süre uzatımı nedeniyle davacının zararının karşılanması talebi ile ilgili olarak söz konusu talebin Süre uzatım Yönergesi’nin “Temel İlkeler” başlıklı 6-2-b maddesi’nde yer alan “Süre uzatımına sebep olan haller, işin tamamlanma süresine doğrudan tesir etmeleri kaydıyla, sadece gecikme nedenleri olarak kabul edilmiş olup yüklenicinin tazminat istemesi için bir sebep olarak kabul edilmez.” şeklindeki hükmüne aykırılık teşkil ettiği ve talebin karşılanmasının mümkün olmadığı, ayrıca fiyat farklarının hesaplanmasında sözleşme gereği Başbakanlık DİE tarafından aylık yayımlanan toptan eşya fiyatları indeks sayılarının dikkate alındığı ve “Kamu İhale Kanunu’na Göre İhalesi Yapılacak Olan Yapım İşlerine İlişkin Fiyat Farkı Hesabında Uygulanacak Esaslar” doğrultusunda hesaplanan fiyat farklarının ise davacıya ödendiği, davacı tarafından yapılan ve sözleşmede birim fiyatı bulunmayan ilave işlere ait bedellerin düşük hesaplandığı iddiası ile ilgili olarak sözleşmenin ayrılmaz parçası olan Yapım İşleri Genel Şartnamesi hükümleri doğrultusunda birim fiyatların belirlendiği ve fiyat farkı hesaplamalarının yapıldığı, belirlenen bu fiyatların davacı tarafından da kabul edilerek imza altına alındığı ve davacı tarafından herhangi bir itirazın yapılmadığı, ayrıca sözleşmede birim fiyatı bulunan ve metrajlarda artışa gidilen ilave işlere ait imalatlarla ilgili olarak ise işin sözleşmesindeki fiyatların esas alındığı ve sözleşme hükümlerine göre fiyat farkı ödendiği, banka Teminat Mektubunun (225.000 TL) yaklaşık 5 yıl içeride bağlı tutulması nedeniyle şirket kredibilitesinin bozulduğu hususundaki davacı iddiası ile ilgili olarak sözleşmenin 10. Maddesinde kesin kabulün gecikeceğinin anlaşılması durumunda Kesin Teminat Mektubu’nun süresinin de işteki gecikmeyi karşılayacak şekilde uzatılacağı hüküm altına alındığı dolayısıyla davacının teminatının davalı idarece tutulmasının sözleşme gereği olduğu, Süre uzatımından kaynaklanan harcama ve giderlerde meydana gelen artışlarla ilgili davacının tazmin talebi ile ilgili olarak sözleşmede işçi ücretleri, SSK primleri, yemek giderleri, iş makinası kiraları vb. davacı tarafından yapılan harcama ve giderlerlerin ödenmesi ile ilgili bir hüküm bulunmadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin birim fiyat sözleşmesi olduğu bu nedenle sözleşme konusu işe ait malzeme ve montaj bedelleri için güncel temel endeksler kullanılarak fiyat farkı ödendiği fakat davacı tarafından talep edilen harcama ve giderlerle ilgili herhangi bir fiyat farkı ödenmesinin sözleşmeye göre söz konusu olmadığını” beyan ve rapor etmişlerdir.
16/03/2020 tarihinde bilirkişiler …tan alınan rapora göre; “16/07/2019 tarihli rapordaki mali yönden yapılan tespite iştirak edilmekte olduğu, davacı yanın yasal defter kayıtlarına nazaran dava tarihi itibariyle davalı şirketten 136.272,74TL tutarında alacaklı olduğu, dava konusu yapım işinin 360 günde tamamlanması gerektiği halde 1321 gün içerisinde tamamlandığı, ancak taraflar arasındaki sözleşmenin 33.11 Maddesi hükmü uyarınca en çok 360 günlük süre uzatımı ile 720 günlük toplam iş süresine göre oluşacak giderlerin yüklenici tarafından öngörülmeyen gider olarak ileri sürülemeyeceği, davacı yanın dava dilekçesinde noter masrafı, harç bedeli talep ettiği, ancak bu giderlerin sözleşme bedeli içerisine dahil giderler olduğu, edimin ifası süreci içerisinde yapım işinde çalışılmayan dönemler bulunduğu, yapım işinin birim fiyat esası ile ihale edilerek sözleşme akdedildiği, çalışılmayan dönemdeki genel giderler yönünden idarenin kusur ve sorumluluğunun oluşmayacağı, iş makinesi ve sgk prim ödemelerine ilişkin talebin taraflar arasındaki sözleşme ve ekleri ile uyarlılık göstermediği, idarenin yüklenici firmaya karşı birim fiyat esası ile iş kalemlerinin gerçekleşen imalat miktarlarına göre ödeme yapma sorumluluğu bulunduğu, banka teminat mektubuna ilişkin komisyon ödemelerine bağlı zarar yönünden; 720 gün ile 1321 gün arasında geçen sürece ilişkin olarak yüklenici firmanın idareden öngörülemeyen ilave giderleri için talepte bulunabileceği, ancak heyetimizce dosya ve eklerinin incelenmesinde 16/07/2019 tarihli rapordaki değerlendirmeye aynen iştirak ile; “…İşin gecikmesinin davacının sözleşmeye ve iş programına aykırı tutum ve davranışından kaynaklandığı, davalı idare tarafından gecikilen günler için ceza uygulanması ve/veya sözleşmenin feshi yoluna gidilmesi gerekirken davacı lehine işlem yapılarak fazladan süre uzatımı verildiği…” görüş ve kanaatine varıldığı, somut olayda yüklenici firmanın iş programını geç vermesi, işe geç başlaması, davalı idarenin ihtarnameleri, teknik açıdan tüm işin yapılmasına engel bir durumun olmadığına ilişkin raporumuzun incelemeler ve değerlendirmeler bölümündeki tespitler dikkate alındığında, yapım işinin süre uzatımları ile birlikte en çok 720 iş günü içerisinde bitirilmesi gerekirken 1321 gün içerisinde tamamlanması olayında davacı yüklenici firmanın kusurunun bulunduğu, bu itibarla davacı yanın iş makinesi kira bedeli, sgk prim ödemeleri yönünden ilave ödeme talebinde bulunamayacağı, hakediş raporlarının incelenmesinde davalı idare tarafından taraflar arasındaki sözleşme ve ekleri uyarınca fiyat farkı ödemelerinin yapıldığının anlaşıldığı, bu nedenle 4735 sayılı Yasa ile taraflar arasındaki sözleşme ve ekleri uyarınca ilave ödeme yapılacak başka bir husus bulunmadığı, yapım işindeki gecikme yüklenici kusurundan kaynaklansa dahi somut olayda davalı idare tarafından davacı yüklenici firmaya süre uzatımı verildiği, bu halde yüklenici firmanın uzayan süreye bağlı değişen ekonomik şartlar nedeniyle TBK 136,137 veya 138. Md. kapsamında işlem yapabileceği, ancak yapım işi sırasında yüklenicinin fesih talebinde bulunmadığı, bu halde gelinen aşamada yüklenici firmanın TBK 138. Md. kapsamında aşırı ifa güçlüğü oluştuğunu ispat etmesi halinde sözleşme fiyatlarının revize edilmesini talep edebileceği, buna karşın dava dilekçesinde bu yönde bir talebin yer almadığı, ayrıca yüklenici firmanın süre uzatımının sözleşmenin 33.11 Md. hükmü uyarınca toplam 720 iş gününü aşması üzerine idareye bildirimde bulunularak işin süresinin sona erdiği, mevcut fiyatlar ile imalat yapılamayacağı, değişen ekonomik şartlara ilişkin revize fiyat oluşturulması talebinde de bulunulmadığı, dolayısıyla davalı idare tarafından mevzuata uygun olarak tanzim edilen kesin hakediş raporuna ilaveten yapılan işler karşılığı ödeme yapılmasını gerektirecek bir hususun bulunmadığı, kar mahrumiyeti talebi yönünden ise 08/06/2017 tarihli kesin hakediş raporuna nazaran 1.314.518,32 TL tutarında sözleşme fiyatları ile işin tamamlanmadığı, buna karşın sözleşme bedelinin 3.748.797,80 TL olduğu, 4735 sayılı Yasanın Sözleşme kapsamında yaptırılabilecek ilave işler, iş eksilişi ve işin tasfiyesi başlıklı 24. Maddesi hükmü uyarınca sözleşme bedelinin %80’i altında bedel ile tamamlanan işler için sözleşme bedelinin %80’i ile yapılan iş bedeli arasında kalan kısmın %5’inin gider ve mahrum kalınan kârına karşılık ödenmesinin gerektiği, 4735 sayılı Yasanın 24. Md. hükmü uyarınca geçici kabul itibar tarihi olan 16.12.2016 tarihi itibariyle davacı yanın giderler ve kar mahrumiyeti karşılığı 113.081,09 TL tutarında alacaklı olduğu, davacı tarafından avans faizi talep edilmiş olup, alacağın ticari ilişkiye dayanması nedeniyle avans faizi talep edilebileceği, taraflar arasındaki sözleşmenin ika edilerek sona erdiği geçici kabul itibar tarihi olan 16.12.2016 tarihinden itibaren faiz talep edilebileceğini” rapor etmişlerdir.
03/11/2020 tarihinde bilirkişiler …tan alınan EK rapora göre; “16.03.2020 tarihli Bilirkişi Kurulu Raporu ile detaylı ve tüm yönleri ile değerlendirildiğini, dava dosyasındaki uyuşmazlık konularındaki tüm bilgi ve belgeler incelenmiş olup, Davacı vekilince de yeni ve ek bir belge sunulmadığından, ek bir değerlendirme yapılabilecek yeni bir konu, belge ya da uyuşmazlık konusunda bilirkişi değerlendirmesi çerçevesinde farklı bir alacak hesaplama alanı görülemediği, dava dosyası ve eklerinin ve ayrıca önceki bilirkişi raporlarının Mahkemenin talimatı doğrultusunda yeniden incelenmesi sonucunda 16.03.2020 tarihli raporda tespit edilen sonuç ve kanaatlerin halen geçerli olduğunu” rapor etmişlerdir.

Eser sözleşmesi; yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir (TBK m. 470; mülga BK m. 355). Eser sözleşmesinde yüklenici, üstlendiği edimleri iş sahibinin haklı menfaatlerini gözeterek sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır. Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğun belirlenmesinde benzer alandaki işleri yüklenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kurallara uygun davranış esas alınır. Yüklenici kararlaştırılan eseri aksine bir düzenleme yoksa kendisi veya kendi yönetimi altında başka bir kişiye yaptırabilir (TBK m. 473). Yüklenici, sözleşmede kararlaştırılan sürede işe başlamak ve bitirmek zorundadır. Yüklenici, eserdeki açık ve gizli ayıplardan dolayı iş sahibine karşı sorumludur (TBK m. 474). Sözleşmede kararlaştırılan niteliklerin veya dürüstlük kuralları gereğince bulunması gereken lüzumlu vasıfların eserde bulunmaması ayıp olarak nitelendirilir. Açık ayıp, eserin iş sahibine teslim anında kolaylıkla görülebilen ve fark edilebilen ayıplardır. Buna karşılık gizli ayıp, eserin tesliminden sonra ve kullanım sırasında ortaya çıkan ayıplardır. İş sahibi, eseri teslim alır almaz işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz eseri gözden geçirmesi ve varsa ayıpları yükleniciye bildirmekle yükümlüdür. Önemle ifade etmek gerekir ki, eserin ayıplı olması, yüklenicinin açıkça yaptığı ihtara karşın, işsahibinin verdiği talimattan doğmuş bulunur veya herhangi bir sebeple işsahibine yüklenebilecek olursa işsahibi, eserin ayıplı olmasından doğan haklarını kullanamaz. (TBK m. 476)
TTK 23-1/c maddesine göre “malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içerisinde durumu satıcıya ihbar etmelidir, açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içerisinde incelemek veya incelettirmek ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu bu süre içerisinde satıcıya ihbarla yükümlüdür, diğer durumlarda TBK 223. maddesinin 2. fıkrası uygulanır. TBK 223. maddesine göre, alıcı devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz gözden geçirmek ve satılandan satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse bunu uygun bir süre içerisinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak satılanda olağan bir gözden geçirme ile ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde bu hüküm uygulanmaz, bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa hemen satıcıya bildirilmelidir, bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul etmiş sayılır.
Eser sözleşmelerinde işin tamamlanarak teslim edildiğinin ispatının yüklenicide, iş bedelinin ödendiğinin ispatının ise iş sahibinde olduğu, bu nedenle faturanın tek başına işin yapıldığını yahut teslim olgusunun gerçekleştiğinin kanıtlamaya yeterli olmadığı, yüklenicinin iş bedeline hak kazanabilmesi için eser sözleşme ve ekleri ile fen ve tekniğine uygun olarak tamamlayıp iş sahibine teslim ettiğini ayrıca kanıtlaması gerektiği bilimektedir.

Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; taraflar arasında …Trafo Merkezinin yapımı işi için 22.02.2013 tarihinde imzalanan eser sözleşmesi uyarınca, davacı tarafından işin işyeri teslim tarihinden itibaren 360 gün içerisinde tamamlanması gerekirken davalı kurumca verilen ilave sürelerle 1321 gün içinde tamamlanabildiği, yapım işinin süre uzatımları ile birlikte en çok 720 iş günü içerisinde bitirilmesi gerekirken 1321 gün içerisinde tamamlanması olayında davacı yüklenici firmanın kusurunun bulunduğu, davacının iş makinesi kira bedeli, SGK prim ödemeleri yönünden ilave ödeme talebinde bulunamayacağı, sözleşme ve ekleri uyarınca fiyat farkı ödemeleri yapıldığı anlaşıldığından sözleşme ve ekleri uyarınca başka ödeme yapılamayacağı, yapım işindeki gecikme yüklenici kusurundan kaynaklansa dahi davalının davacıya süre uzatımı verdiği ve bu süreç içinde davalının sözleşmeyi feshetmediği, davacının davalıdan cari hesap alacağından dolayı 136.272,74-TL alacağı bulunduğu belirlenmiş ise de davacının cari hesap alacağına ilişkin usulüne uygun olarak açılmış bir davası bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş, kar mahrumiyeti talebi yönünden ise; geçici kabul tarihi olan 16.12.2016 tarihi itibariyle davacı yanın giderler ve kar mahrumiyeti karşılığı 113.081,09-TL tutarında alacağı bulunduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE,
113.081,09TL kar mahrumiyeti talebinin kabulü ile bu bedelin 16/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin taleplerin REDDİNE,
Davacının cari hesap alacağına ilişkin usulüne uygun olarak açılmış bir davası bulunmadığından bu konuda KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gereken 7.724,57-TL harçtan peşin alınan 111,01-TL harç ve 4.250,00-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 3.363,56-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 14.692,70-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 17.275,91-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 31,40-TL başvuru harcı, 111,01-TL alınması gereken harç, 4,60-TL vekalet harcı toplamı 147,01‬-TL ile,
Davacı tarafından yapılan posta masrafları toplamı 209,70-TL, bilirkişi ücreti 6.700,00-TL olmak üzere toplam 6.909,70-TL’nin kabul/red oranına göre 3.084,05-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/03/2021

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır