Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/687
KARAR NO : 2021/265
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/09/2018
KARAR TARİHİ : 07/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu’nun işletmecisi olduğunu, davalıya ait araçlarla çeşitli tarihlerde ücret ödenmeksizin ihlalli geçişlerin yapıldığını, geçiş ücretlerinin süresi içerisinde ödenmemesi üzerine müvekkil şirketçe … Dairesinin … esas sayılı dosyası ile geçiş ücretleri ve geçiş ücretinin 10 katı tutarındaki gecikme cezası alacağının tahsili amacıyla 17/03/2018 tarihinde icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin davalıya 05/04/20218 tarihinde tebliğ olduğu, borçlu tarafından borcuna tamamına, faiz, oranına, yetkiye ve her türlü ferilerine itiraz edildiğini, itirazın süresi olduğundan icra müdürlüğünce takibin durdurulduğunu, davalının zaman kazanmak amacı ile haksız ve kötü niyetle itiraz da bulunduğunu ileri sürerek, borçlunun … Dairesinin … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazların iptali ile takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Yetki itirazında bulunarak davanın, davalının ikamet yeri olan Bursa Mahkemelerinde açılması gerektiğini, müvekkilinin aracında HGS ve OGS sistemi olduğunu, geçiş tahsilatlarının bu sistem üzerinden yapılması gerektiğini, davacı tarafın ödenmediğini ve ihalli geçiş yapıldığını iddia ettiği geçişlerle alakalı birçok ödemenin müvekkilin iş arkadaşı …’un … Şubesi, … .hesap numaralı hesabından ödendiğini, işlemiş faiz talebinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek davanın reddedilen kısmi üzerinden %20den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
H U K U K İ N İ T E L E N D İ R M E – G E R E K Ç E :
Dava, davacı tarafça işletilen otoyoldan ücret ödemeden geçiş yapan davalı hakkında ödenmeyen geçiş ücretinin para cezasının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
… Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde: Davacı tarafından davalı aleyhine 19/03/2018 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibinde 80.178,60TL asıl alacak, 9.209,17TL faiz, 1.657,66TL KDV olmak üzere toplam 91.045,43TL istendiği, ödeme emrinin davalıya 05/04/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 09/04/2018 tarihinde borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, davacının yasal süresi içerisinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20.03.2002 gün 2012/13-241 Esas, 2002/208 Karar sayılı ilâmı ile Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulamalarında icra takibinde yetkiye itiraz edilmiş ise, mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmadığına bakılmaksızın öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi gerektiği kabul edilmektedir. Ortada geçerli takip bulunmadığı takdirde itirazın iptâli davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz halinde bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece geçerli bir takibin varlığından sözedilemez. İcra dairesinin yetkisine itiraz edildiği durumlarda mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisine itirazın incelenip sonuçlandırılması gerekir.
Davanın dayanağını oluşturan 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5. maddesi “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. (Mülga ikinci ve üçüncü cümle: 16/5/2018-7144/18 md.)” hükmünü içermektedir.
İcra takiplerinde yetki hususu, 2004 sayılı İİK’nın 50. maddesi yollaması ile usul Kanunu hükümlerine göre yapılmaktadır.
İİK’nın 50. maddesi; “(Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89/1-1 bendi gereğince; para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir. Takip ve dava konusu olan geçiş ücretinden kaynaklanan tutar ile birlikte para cezasının alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödenecek para borçlarından biri olarak kabul etmek mümkün değildir. Zira, 6001 sayılı Kanun’un 30/5.maddesinde, sadece geçiş ücreti değil aynı zamanda geçiş ücretinin dört katı tutarında para cezası öngörülmüştür. Para cezasından kaynaklanan bir borcun Türk Borçlar Kanunu’nun 89.maddesinde düzenlenen borçlardan değildir.
İlâmsız icrada genel yetkili icra dairesi borçlunun ikametgahındaki icra dairesidir. Diğer yandan ihlalli geçişin yapıldığı para cezasına konu eylemin gerçekleştirildiği yerdeki icra dairesi de özel olarak yetkilidir.
Somut olayda, davalı borçlunun ikametgahının Bursa olduğu ve ihlalli geçişten kaynaklanan para cezasına konu eylemin gerçekleştirildiği yerin de Ankara yargı çevresinin dışında olduğu, bu nedenlerle yetkili icra dairesinin davalının ikametgahının bulunduğu Bursa ya da ihlalli geçişten kaynaklanan para cezasına konu eylemin gerçekleştiği yer olduğu, davalının Ankara icra dairesinin yetkili olmadığına, yetkili icra dairesinin kendi seçimine göre de Bursa İcra Dairesi olduğuna dair icra dairesinin yetkisine yapmış olduğu itirazın usul ve yasaya uygun olduğu ( Ankara BAM 25. HD.’ nin 2019/2329 esas ve 2021/180 karar sayılı 03/02/2021 tarihli ilamı) anlaşıldığından ön incelemedeki yetki itirazının reddi ara kararından dönülerek Ankara Bölge Adliye Mahkemesi kararları esas alınarak ortada geçerli bir icra takibi bulunmadığı gözetilerek davanın dava şatı noksanlığından usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1)Yetkili icra dairesinde takip yapılmadığından davanın DAVA ŞARTI NOKSANLIĞINDAN USULDEN REDDİNE,
Yasal şartlar oluşmadığından davalı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
2) Dava açılışında alınan 305,62 TL peşin harcın alınması gereken 59,30 TL harçtan düşülmesi ile bakiye 246,32 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde YATIRANA İADESİNE,
3) Davalının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7. Maddesi uyarınca 4.080 ,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
4) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin KENDİ ÜZERİNE BIRAKILMASINA,
4) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
İlişkin, tarafların yokluğunda verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/04/2021
Katip …
Hakim …
“Bu Evrak 5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre UYAP Sistemi Üzerinden Elektronik Olarak İmzalanmıştır.”