Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/412 E. 2022/534 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2018/412 Esas
KARAR NO : 2022/534

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … -…
Av. … –
DAVALI : … – … …
VEKİLLERİ : Av. … -….
DAVA İHBAR OLUNAN : …….
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 23/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZIM TARİHİ : 29/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin … Sigorta A.Ş.nin acentesi olarak çalıştığını, davalının … Sigorta Adına Satış Yapmaya Yetkili Satış Elemanı Sözleşmesine istinaden komisyon paylaşımı esasına göre çalıştığını ve müvekkil şirket tarafından sözleşme ile … Ordu Evi Şubesi içerisinde sigorta ürünü satışı görevini satış elamanı olarak 2002 yılından başlayarak Haziran 2011 tarihine kadar sürdürdüğünü, davalının, müvekkil şirket ile imzaladığı sözleşmeden doğan yetki ve sorumluluklarına istinaden sigortalıların sigortalı oldukları süre boyunca devam eden primlerini ödemelerini düzenli olarak takip etmekle sigortalıların poliçe primlerini ödememelerinden dolayı iptal edilmesini önlemek için sigortalıları bilgilendirmek ile yükümlü olduğunu, geriye dönük yapılan incelemelerde geçerli olarak tanzim edildiği halde herhangi bir şekilde iptal edilmediği, poliçe bedeli tahsilâtının müvekkil şirket kasasına intikal ettirilmeyen poliçe bedellerinin olduğunu tespit ettiklerini, bu tespit üzerine davalıya …25. Noterliği’nin 17.03.2011 tarih ve 8062 yevmiye nolu ihtarnamesi ile incelemenin mahiyetinin açıklanarak incelemeye göre tespit edilen borç rakamının bildirildiğini, yapılan incelemede … Sigorta AŞ, lgili olarak toplam 47.343,85 TL müşteri primlerinden oluşan borç (2010 yılı öncesine ait) miktarının müvekkil şirket hesaplarına intikal ettirilmediğini, bu tespit ile ilgili olarak davalıya gönderilen …25. Noterliği’nin 23/05/2011 tarih ve 14813 yevmiye nolu ihtarnamesi ile söz konusu meblağın 01.06.2011 tarihine kadar müvekkil şirkete ödenmesinin aksi takdirde sözleşmelerin feshedileceğinin ihtar edildiğini, davalı tarafından müvekkil şirkete herhangi bir ödeme yapılmadığından taraflar arasında akdedilen sözleşmelerin 02.06.2011 tarihinden geçerli olacak şekilde feshedildiğini…” belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik davalı tarafından müvekkil şirkete intikal ettirilmeyen 20.000,00 TL tutarındaki eksik ödenen poliçenin temerrüt tarihi olan 01.06.2011 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “Taraflar arasında imzalanan …Vakfı Sigorta Adına Satış Yapmaya Yetkili Satış Elemanı Sözleşmesi’nin 2002 yılında başlayıp yıllarca yenilenerek Haziran / 2011 tarihinden feshedilmesine kadar devam ettiğini, davacı şirketin bilgisayar sistemlerini ve programlarını yenilediğini ve bu sırada hesap kayıtlarını sisteme aktarırken pek çok yanlış iş ve işlemler yapıldığını, örneğin 2011 yılında müvekkilin davacıya 92.175,58 TL borcu olduğunun iddia edildiğini ve Borç Durum Raporu başlıklı belgede tarih olarak 30,12.1899 – 12.07.2206 gibi anlamsız ve ticari şirket ciddiyetine uymayan tarihlerin yer aldığını, müvekkilin davacı … uyarması üzerine 01/03/2011 günlü ileti ile *Garanti Bankası POS cihazından yapılan çekim toplamı olan 11.200,00 TL düşülerek borç tutarınız 80.975,58 TL olarak saptanmış ve muhasebe kayıtlarına intikal ettirilmiştir… * denilerek yaptıkları hatayı ikrar ettiklerini, daha sonra taraflar arasında yapılan karşılıklı görüşmeler neticesinde ve davacı şirket müdürü Esin SARIYALÇIN imzasıyla …25. Noterliği’nin 17.03.2011 tarih ve 8062 yevmiye nolu ihtarnamesi ile müvekkil borcunun 148.000,00 TL’ye çıkarıldığını, ayrıca davacı şirket müdürü ve muhasebe sorumlusu tarafından 23.03.2011 tarihli 7000-409-11/3091 sayılı yazı ile bu kez borcun 151.299,54 TL olduğunun ileri sürüldüğünü ve 28.03.2011 tarihine kadar süre verildiğini, şube muhasebecisi ile yapılan çalışmalar sonucunda … programında pek çok yanlışlar tespit edildiğini ve kredi kartı ve POS cihazları ile yapılan çekimlerin sisteme girilmediği veya yanlış giriş yapıldığının belirtildiğini, 2004 – 2009 yıllarına ait mutabakat zabıtları üzerinde yapılan çalışmalar sonucunda 100.000,00 TL lik yanlışın bulunarak bu kez davacı şirket iddiasına göre müvekkilin 47.000,00 TL borcunun olduğunun ifade edildiğini,2002 ve 2003 yıllarına.ait mutabakat zabıtlarının davacı şirket, tarafından ortaya çıkarılamadığını ve bu sebeplerle davacı şirketin kayıtlarının düzgün tutulmadığını ve tutulan hesaplarda ve bilgilerin bilgisayar ortamına aktarılmasında pek çok fahiş hata yapıldığını…” savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… Sigorta A.Ş Genel Müdürlüğü’ne ve …Sigorta A.Ş’ye müzekkere yazıldığı görüldü.
Mahkememizden verilen 10/12/2015 tarih ve 2014/367 Esas 2015/1004 sayılı kararı Yargıtay, 11. Hukuk Dairesi’nin 26/03/2018 tarih ve 2016/6691 Esas 2018/2245 Karar sayılı ilamıyla bozulmakla, dava mahkememizin yukarıdaki esas sırasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Bozma ilamı sonrası bilirkişiler …’den oluşan heyetten 27/03/2019 ve 18/08/2020 tarihinde bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Dava, taraflar arasındaki alt acentelik sözleşmesi uyarınca, davalı yanca eksik ödendiği ileri sürülen primlerin tahsiline ilişkin bir alacak davasıdır.
Yukarıda belirtilen bozma ilamında, ”Bu durumda, bilirkişi kurulu raporunun sonuca varmaya elverişli bulunmaması halinde, mahkemece yapılacak iş, yeniden atanacak uzman bilirkişiler marifetiyle davalı partajından üretilen poliçelerin davadışı sigorta şirketi kayıtları üzerinde yaptırılacak inceleme ile saptanması, davacı kayıtları ile karşılaştırılması, primleri ödenmeyen poliçeler varsa davadışı sigorta şirketi tarafından bu poliçeler ile ilgili ne gibi bir işlem yapıldığının belirlenmesi, davalının davacı kayıtlarında yer alan ödemeleri ve davacı tarafından davalıya yapılması gerekli ödemeler de gözetilerek, dava tarihi itibariyle davacının varsa bir alacağının denetime açık biçimde hesaplatılması, raporun taraflara tebliği ile gerekirse her bir kalem bakımından beyanlarının alınması, karşı çıktıkları hususlar varsa bu yolda ibraz olunan delil ve karşı delillerin değerlendirilmesi suretiyle varsa rapordaki eksikliklerin giderilmesi, HMK’nın 146. maddesi çerçevesinde davanın yeterince aydınlığa kavuşturulması suretiyle tahkikata son verilerek varılacak sonuç dairesinde hüküm kurulmasından ibarettir.
Şu halde, eksik inceleme, yetersiz ve olaya uygun düşmeyen gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” denilmesi suretiyle mahkememiz kararının bozulmasına hükmolunmuştur.
Mahkememizce bozma sonrası Yargıtay ilamına uyulmasına karar verilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Bozma ilamı doğrultusunda… 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak 21/12/2021 tarihinde bilirkişiler …’tan oluşan heyetten bilirkişi rapor aldırılmış olup rapora göre; somut olaydaki uyuşmazlığın, taraflar arasındaki Sözleşmeye göre tutulması gereken belgeler ve hesap hareketleri ile tarafların defter ve kayıtlarına göre çözülmesi gerekmekteyken tarafların belge ibrazında eksiklikler olduğunu, şöyle ki, Dosyasında mübrez belgelere göre, davalının herhangi bir hizmet akdi olmaksızın sürekli olarak kendi adına davacı partajı üzerinden komisyon karşılığı olarak sigorta hizmet satışı yaptığı (Alt Acente olduğu), bu durumun davalının gelir vergisi mükellefi olmasını defter tutmasını ve belge düzenlemesini zorunlu kıldığı, ancak, davalının defter ve belge kaydı sunmadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin 13. maddesindeki Müşteri Takip Defterinin tutulmadığını, yine taraflara arasındaki Sözleşmenin 16. maddesi gereği, davalı tarafından tahsil edilen primlerin her perşembe, davacının adına açılmış olunan … Bankası A.Ş. Balgat Şubesi nezdindeki 4284 360287 no’lu hesaba aktarılması yükümlülüğüne rağmen hesap dokümü de sunulamadığından gerekli incelemeler ve tespitlerin yapılamadığı yönünde rapor etmişlerdir.
Aynı heyetten aldırılan ek rapora göre; Davacı tarafın 20-01-2022 tarihli dilekçesi ekinde sunduğu İş Bankası Balgat şubesi 4284-0360287 nolu vadesiz TL hesabın ait hesap ekstresinin incelenmesinde … tarafından bu hesaba685.704,27 TL( + -) para yatırıldığının tespit edildiğini, buna karşın davaya konu yıllar içerisinde …’in ürettiği poliçe toplam tutarının 3.207.637,67 TL olduğu, davacı yanın talep ettiği tutarın ise 47.343,85 TL olduğu görüldüğünü, … tarafından bu hesaba yapılan ödemelerin belirli tarihlerde topluca yatırldığı tek tek hangi poliçeden ne kadar komisyon primi gönderildiği, gönderilen komisyonun taraflar arasındaki anlaşmaya göre poliçedeki net komisyonun %60’ı olup olmadığı ve daha sonra iptal poliçe varsa, ne kadar komisyon iade edilmiş olduğunu tespit etmek imkanı da bulunmadığını, açıklanan nedenler ile sayın mahkemeye sunulan kök rapora ilave tespitler yapılamadığını rapor etmişlerdir.
Deliller değerlendirilmiştir.
Somut olayda, bozma ilamı ile davalı partajından üretilen poliçelerin davadışı sigorta şirketi kayıtları üzerinde yaptırılacak inceleme ile saptanması, davacı kayıtları ile karşılaştırılması, primleri ödenmeyen poliçeler varsa davadışı sigorta şirketi tarafından bu poliçeler ile ilgili ne gibi bir işlem yapıldığının belirlenmesinin istenildiği, mahkememizce dava dışı … Sigorta A.Ş. kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesi için… 12. Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazıldığı, dava dışı … Sigorta A.Ş kayıtlarına göre, 70947 nolu tali acente … Orduevi Şubesi (Şube Yetkilisi davalı …) tarafından 3.339.513,00-TL brüt sigorta primi tahakkuk ettirildiği, 182.787,00-TL prim iptalinden sonra net prim tahakkukunun 3.156.726,00-TL olduğu, 3.339.513,00-TL brüt prim üzerinden 468.171,00-TL komisyon hesaplandığı,182.787,00-TL tutarında poliçenin iptali ile bu tutara isabet eden 26.355,00-TL komisyon tutarının tenzilinden sonra net komisyon tutarının 441.816,00-TL olduğu, dolayısıyla sigorta şirketi kayıtlarına göre davalının toplam 3.156.726,00 TL tutarında prim tahakkuk ettirdiği, davacı kayıtları ve beyanlarına göre ise davalının 3.160.293,82 TL ödemeyi davacıya yaptığının görüldüğü, bu duruma göre davalının davacıya borcu bulunmadığının tespit edildiği, bozma ilamının gerekleri yerine getirilerek bilirkişi raporu aldırıldığından davacı vekilinin itirazlarına itibar edilmediği, davalı tarafın yargılama boyunca defter ibrazında bulunmaması ve davacının kayıtlarının da düzensiz olduğunun dosyada aldırılan bilirkişi raporları ile sabit olması ile iptal olunan poliçe tutarları da nazara alındığında dava dışı sigorta şirketi kayıtlarına itibar edildiğinde davalının davacıya acentelik sözleşmesi uyarınca tahsili gerekli prim borcu bulunmadığı anlaşıldığından aşağıdaki şekilde davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70-TL.harçtan başlangıçta peşin alınan 297,00TL harç ve ıslahla alınan 1.222,78TL harcın mahsubu ile bakiye 1.439,08TL. harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
3-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihi itibarıyla geçerli AÜT gereğince 12.652,14-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay temyiz kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/06/2022

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır