Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/138 E. 2022/328 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2018/138 Esas
KARAR NO : 2022/328

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ ….
DAVALI : … – …
VEKİLLERİ :…
DAVA İHBAR OLUNAN : … -…
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/02/2018
KARAR TARİHİ : 28/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZIM TARİHİ : 10/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … ile davalı Et ve Süt Kurumu Sincan Kombinası Satış Mağazası ile 28.02.2017 tarihinde 60 adet kastre edilmemiş etçi erkek besilik sığır satışı için anlaşma yapıldığını, hayvanların 21.07.2017 tarihinde Bandırma Limanında teslim alınarak beslenmeye başlandığını, bazı hayvanların etçi ırk değil sütçü ırk olduğundan şüphelenilmesi üzerine Polatlı Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/49 D.iş sayılı dosyasında delil tespitinde bulunulduğunu, inceleme sonunda 13 baş hayvanın sütçü ırk olduğunu, 1 baş hayvanın ırkının belirlenemediğini, toplam 14 baş hayvanın yapılan sözleşmeye uygun olmadığını, davalının müvekkilinin deneyimsizliğinden faydalanarak sözleşmeye aykırı hayvan verdiğini, müvekkilinin bu hayvan farklarından dolayı zararda olduğunu, müvekkilinin etçil ırk olarak gelmesi gereken hayvanların kilosuna KDV hariç 3.95 Euro verdiğini, sütçü ırk olan hayvanların ithal getirilmesinin yasak olduğunu ve bundan dolayı aynı fiyatta satılamadığını, müvekkilinin zararına karşılık fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00TL’lik tazminat talep ettiklerini, hayvanların ırkları arasındaki farktan dolayı kilo alımları aynı olmadığı ve satılabilir duruma geç gelmesinden dolayı oluşan zararın ödenmesini, satış zamanında da etçil ırk hayvanın ve sütçü ırk hayvanın karkas et fiyatlarının farklı olduğundan fazlaya ilişkin ve diğer sorumlulara karşı her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 300,00TL’lik tazminata hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talebinin haksız olduğunu, davacıya teslim edilen hayvanların Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı veteriner hekimleri tarafından teslim edildiğini, teslimatın sözleşmeye uygun olduğuna dair davacının tutanağı imzalayarak kabul ettiğini, davacı ile imzalanan sözleşmenin 60 baş (17.980 kg) hayvan için imzalandığını, 21.07.2017 tarihinde davacıya teslim edildiğinı, teslimatın yasal mevzuata uygun olarak muayene ve kontrol yapılarak teslim sağlandığını, gelen hayvanların 21 günlük karantina işlemine tabii tutulduklarını, teslimatın sözleşmeye uygun olarak yapıldığını, ağır kusurlu bulunmadıklarını, yazılı bir sorumluluk üstlenilmediğini, davacının ihbar ve gözden geçirme külfetini yerine getirmediğini bu nedenle haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne, Polatlı Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne, Polatlı İlçe Tarım Müdürlüğü’ne, Polatlı 2. Noterliği’ne, Polatlı Sulh Hukuk Mahkemesi’ne, Ankara Adliyesi Yeminli Tercüme Bürosu’na, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Muharebe Bürosu’na, Ankara Maliye Veznesi’ne, müzekkereler yazıldığı görüldü.
Polatlı Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/49 D.iş sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı vekili talep dilekçesinde davalı ile 60 adet kastre edilmemiş Gıda tarım ve Hayvancılık bakanlığının izin verdiği Avrupa Birliği Ülkeleri menşeli etçi erkek besilik sığır satışı için anlaşmış söz konusu hayvanları bandırma limanından teslim aldığını ve Kızılcakışla mahallesinde mevcut bulunan besihanesinde beslemeye başladığını, aradan geçen süre içerisinde hayvanların etçil ırk değil sütçül ırk olan Holstein ırkından olduğundan şüphelenildiğini, müvekkiline ithali yasak olan sütçül hayvan teslimi yapılmış olma ihtimali bulunduğundan konusunda uzman bir veteriner bilirkişi ile müvekkile teslim edilen 60 adet hayvan arasında Sütçül ırk da hayvan bulunup bulunmadığının kulak numaraları da belirtilerek tespitinin yapılmasını talep etme zaruretinin hasıl olduğunu beyan ettiği, mahkemece delil tespiti talebi yerinde görülerek bilirkişi veteriner Hekim Osman Ulutürk ve bilirkişi Veteriner Hekim Erdoğan Atabek’ten oluşan heyetten bilirkişi raporu aldırıldığı, rapora göre; toplam 60 (altmış) baş sığırdan 14 (ondört) başının ilgili 3. Maddesindeki “Avrupa Birliği Ülkeleri menşeili etçi ve kombine ırkların saf veya melezi erkek besilik sığır” kriterine uymadığı, sonuç ve kanaatine varıldığının rapor edildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişiler Veteriner … oluşturulan heyetten 29/04/2019, 08/07/2019, 28/11/2019 tarihli bilirkişi raporları aldırılmıştır.
Bilirkişi Veteriner … ve nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişi … dan oluşan heyetten 15/09/2021 tarihinde bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Davanın yurtdışından getirilen hayvanlar için ithalatçı firmaya ihbarı yapılmıştır.
Davacının talep arttırım dilekçesi davalıya tebliğ edilmiştir.
Dava, taraflar arasındaki hayvan alım sözleşmesine bağlı olarak alliud ifa sebebiyle davacının oluştuğu ileri sürülen zararının davalıdan tahsili isteminden ibarettir.
Polatlı Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/49 D.iş sayılı dosyası içeriği, bilirkişi raporları, müzekere cevapları, ticari defter ve kayıtlar, taraflar arasında yapılan ithal besilik sığır satış sözleşmesi sureti ve celbi gerekli diğer belgeler incelenmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, taraflar arasında yapılan ithal besilik sığır satım sözleşmesine istinaden davalı tarafından davacıya yapılan hayvan sığır satışı gereğince hayvanların sözleşmede belirtilen şartlarda olup olmadığı, davacıya sözleşmede belirtilen hayvanlar dışında hayvan teslimi yapıldı ise bundan kaynaklı davacının zararının oluşup oluşmadığı, davacı tarafın gabin iddiasının yerinde olup olmadığı, davacı taraf zararının ispat ettiği takdirde zararının varlığı ve miktarı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davalı Et ve Süt Kurumu ile ithalatçı ihbar olunan Purcell Brothers arasındaki “Besicilik Sığır Alım Sözleşmesine” göre; sözleşme konusunun İrlanda menşeli kastre edilmemiş erkek besilik sığırların alım ve satımını kapsadığı, sığırların 12 aylık yaşı geçmeyecek nitelikte ve 160-300 kg arasında toplam 20.000 adet olacağı, taraflar arasında yapılan ”İthal Besicilik Satış Sözleşmesi”nin ilgili maddelerine göre;sözleşmenin ağırlıkları 160 ile 300 kg arasında ve 60 adet A.B. ülkelerinden menşei etçi ve kombine ırkların saf veya melezi erkek besilik sığır satışını kapsayacağı, sözleşmenin 60 adet hayvanın 300 kg birim ağırlık ve 3,95 Euro KDV hariç birim fiyatının çarpımı sonucunda bulunan toplam 71.100,00 Euro bedel üzerinden akdedildiği, ihtilaflı taraflar arasında imzalanan “Besicilik Sığır İthalatı Teknik Şartnamesine” göre sığırların etçi ve kombine ırk ve melezleri olacağı, sütçü ırklar olmayacağı ülkeye girişte hayvanların her birinin yaşının en fazla 12 ay, ağırlıklarının ise 160-300 kg arasında olacağı anlaşılmıştır.
Mahkememizce uyuşmazlık konusu teknik inceleme gerektirdiğinden aralarında veteriner hekim bilirkişi bulundurulması şartıyla birden fazla rapor aldırılmasına yoluna gidilmiştir.
Bilirkişiler Veteriner Hekim Dr. … oluşan heyetten 08/02/2021 tarihinde bilirkişi raporu aldırılmış olup, özetle; Davalının davacıya, 60 adet etçi sığır teslim etmeyi borçlandığı, bu sığırlardan 14 tanesinin süt sığırı melezi olduğu ve bu durumun sözleşmeye aykırı olduğunu, davacının davalıya ayıp ihbarını zamanında yaptığını, davacının BK. m. 28 hükmüne dayanarak, satış bedelleri arasındaki aşırı oransızlığın giderilmesi talebinin yerinde olmadığını, bu kanaatin Mahkemenin takdirinde olduğunu, şayet sayın Mahkeme aksi kanaatte ise, davacının fazla ödediği bedelin 8.458 TL olduğunu, bu farkın ne ölçüde giderileceğinin takdirinin ise Sayın Mahkemeye ait olduğu, davalının ağır kusurlu olduğunun kabul edilebileceğini, bu durumda davacının davalıdan tazminat olarak davalıdan diğer zarar kalemleri olarak 10.360 TL+ 6,993 TL+ 34.020 TL=51.373,00-TL talep edebileceğini rapor etmişlerdir.
Aldırılan bilirkişi raporu davacının talep konusu kalemler hakkında ayrı ayrı inceleme yapılarak alındığından hükme esas teşkil etmiştir.
Somut olayda; mahkememizce ve Polatlı Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/49 D.iş sayılı dosyasında aldırılan tüm bilirkişi raporlarından da anlaşılacağı üzere davalı tarafından davacıya teslimi yapılan 60 adet sığırdan 14 tanesinin etçi sığır ırkı özelliği taşımadığı, dolayısıyla davacıya teslim borcu doğuran sözleşme kapsamında etçi sığır ırkı yerine 14 tane sütçü ırka sahip sığır teslim edildiğinden yapılan teslim ayıplı olmayıp aliud teslim olduğu, (Aliud ifa için bkz. Haluk Tandoğan, Borçlar Hukuku: Özel Borç İlişkileri: Kendisine Özgü Yapısı Olan ve Karma Sözleşmeler, Satış ve Çeşitleri Trampa, Bağışlama 2008, s. 172 ), dolayısıyla davacının bundan kaynaklı var ise zararının davalı tarafından karşılanması gerektiği sabittir.
Aliud ifa nedeniyle davacının 10 yıllık genel zamanaşımı süresi içinde zararını talep edebilmesi mümkün olduğu ve ayıplı bir ifa bulunmaması nedeniyle davacının TBK md. 221 uyarınca hayvanları muayene ve ihbar külfeti olmaksızın işbu haklarını kullanabileceği anlaşılmaktadır. (benzer konuda bkz Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 1992/15-649 E. 1992/732 K. sayılı 09.12.1992 tarihli karar) Dolayısıyla somut hadisede eldeki dava süresinde açıldığından ve davacının davasını belirsiz alacak davası olarak açmasında hukuki yararı bulunduğundan davalının aksine itirazlarına itibar edilmemiş, yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı taraf gabin iddiasına bağlı olarak satış bedelleri arasındaki farktan kaynaklı zararının ayrıca aliud ifa sebebiyle satış bedelleri arasındaki farkın, satılabilir hayvan kilosunun az olması nedeniyle oluşan zararın ve karkas et satış bedeli nedeniyle oluşan zararın tahsilini davacıdan talep etmiştir. Gabin (aşırı yararlanma ) bir sözleşmede tarafların edimleri arasında açık nispetsizlik bulunması olarak tarif edilebilir. Bir olayda gabinin varlığından söz edebilmek için objektif ve subjektif unsurların gerçekleşmesi gerekmektedir. Objektif unsur; edimler arasında açık bir nispetsizlik olarak tarif edilebilir. Subjektif unsur ise, zarar görenin müzayaka halinde olmasından veya iş hafife almasından yahut da tecrübesizliğinden dolayı gabinin gerçekleşmesi ve karşı tarafın bu durumdan bilerek yararlanmış olması olarak açıklanabilir (Bkz. Turgut Uyar, Açıklamalı-İçtihatlı Borçlar Kanunu, Sorumluluk ve Tazminat Hukuku, Cilt 1, sayfa 1041 vd. ).O halde, aşırı yararlanmadan (gabinden ) söz edilebilmesi, objektif unsur olan edimler arasındaki aşırı oransızlık yanında, bir tarafın darda kalma, tecrübesizlik, düşüncesizlik (hafiflik ) hallerinin bulunması, diğer yanın ise yararlanmak, sömürmek kastını taşıması biçiminde iki sübjektif unsurun dahi gerçekleşmesine bağlıdır. Somut olayda, hayvan alım ve satım işi ile uğraşan ve besici durumundaki davacı yönünden gabin şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından davacının talep arttırım dilekçesinde konu ettiği 2.058,00-Euroya ve gabine bağlı olarak tazminat talebinin reddi gerekmiştir.
Davacının diğer zararları yönünden talep olunan her bir zarar kalemi hakkında tafsilatlı ve somut hadiseye, teknik verilere uygun olarak düzenlendiğinden 10/07/2020 tarihli bilirkişi raporuna mahkememize itibar edilmiş olup, 14 adet süt ırkı sığır et ırkı özelliği taşımadığından et karkas satış fiyatı üzerinden ve kilo kaybından kaynaklı satılabilir hayvan kilosu üzerinden yapılan hesaplama sonucunda davacının 51.373,00-TL zararının oluştuğu, dava dilekçesiyle talep edilmese de talep arttırım dilekçesiyle faiz isteminde bulunulması mümkün olduğu ancak faiz türü ve başlangıç tarihi belirtilmediği dikkate alınarak kabul olunan tutara dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilebileceği anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE,
51.373,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2- Alınması gereken 3.509,29-TL harçtan peşin alınan 35,90-TL harcın mahsubu ve 1.390,00TL tamamlama harcı ile bakiye 2.083,39-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 7.478,49-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 4.794,11-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 35,90-TL başvurma harcı, 35,90-TL peşin harç, 5,20-TL vekalet harcı ve 1.390,00TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1.467‬,00-TL ile,
6.450,00-TL bilirkişi ücreti, 163,00-TL tebligat müzekkere masrafı ve 1.250,00TL tercüme ücreti olmak üzere toplam 7.863,00-TL ‘den kabul / red oranına göre 4.847,33-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 1.400,00-TL bilirkişi ücreti, 225,60-TL tebligat müzekkere masrafı ve 250,00TL tercüme ücreti olmak üzere toplam 1.875,60-TL ‘den kabul / red oranına göre 719,35-TL’nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, geri kalan miktarın davalı üzerinde bırakılmasına,
İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/04/2022

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır