Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/765 E. 2022/628 K. 18.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C… 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2017/765
KARAR NO : 2022/628

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/03/2017
KARAR TARİHİ : 18/07/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili …Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında , davalının Narlı – Malatya Hattı Km.162 + 100-420 arasındaki heyelanlı bölgenin ıslahı işini yaptırmak için 20.09.2010 tarihinde açtığı ihale sonucu 14.01.2011 tarihili sözleşmenin imzalandığını , sözleşmeye göre 150 gün içerisinde bitirilecek işin, davalı tarafın kusuru nedeni ile 1 yıldan daha fazla sürede tamamlanabildiğini , bu gecikmenin davalı idarenin proje tercihini hatalı yapmasından kaynaklandığını, yine proje kapsamında yapılan keşfin tünelin yapımına yeterli olmadığı , iş sahasının yer teslimine hazır hale getirilmediğini , varyahtın geç atılmas, katener ve sinyal kablolarının geç ötelenmesi , mevcut tünelin yıkımı ile heyalan oluşması , heyalan sonrası poligonların kaybolması ve eksenin tespit edilememesinden sonra tadilat projesinin hazırlanması nedenleriyle gecikme yaşandığını, davalı tarafın zamanında ödeme yapmaması nedeni ile müvekkilinin 10.10.2011 tarihinde davalı tarafa borcunu ödemesi için başvurmasına rağmen davalı tarafın o günkü kur üzerinden 350.000 ABD doları karşılığı alacağını ödemediğini, davalının borcunu ödememesi üzerine müvekkilinin zor durumda kaldığını , Malatya 2.Asliye Huk.Mah.sinin 2012/327 esas sayılı dosyasında , işin geç teslimi ile çalışma alanında hatalı proje nedeniyle heyelan meydana gelmesi..vs nedeniyle oluşan zarar ile fiyat farkı alacağı için dava açtığı ve yargılama neticesinde 628.230,00 TL zararın davalıdan tahsiline karar verildiği ve kararın kesinleştiğini, ancak yine ödeme yapılmadığından Malatya 8.İcra Müd.ürlüğü’nün 2014/830 esas sayılı dosyası ile takibe geçilerek tahsil edilebildiğini , dava sonucu hükmedilen faizin müvekkilinin uğradığı zararları karşılamaktan çok uzak olduğunu , müvekkilinin davalı taraftan alacağını zamanında tahsil edemediğin den dolayı üçüncü şahıslara karşı temerrüde düşmesi nedeniyle uğradığı kayıpların olduğu ve munzam zararın doğduğunu belirterek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, munzam zararın tespitiyle şimdilik 50.000 TL nin avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davacı vekili 20.04.2022 harç tarihli ıslah dilekçesiyle ; dava dilekçesinde talep ettikleri 50.000,00 TLyi bilirkişi raporu nazara alınarak 775.516,82 TL daha arttırılarak, toplamda 825.516,82 TL ye yükseltmiş ve işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İş bu davada Malatya Mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, munzam zararın istenebilmesi şartlarının oluşmadığını, davacının munzam zararını ispat etmek zorunda olduğunu, munzam zararları ile müvekkili …’nin eylemleri arasında uygun illiyet bağı bulunmadığını, … Mahkemesinde açılan davanın geç sonuçlanmasında müvekkilinin kusurlu bir eylemi bulunmadığını, Malatya .Asliye Hukuk Mahkemesinde müvekkilinin aleyhine açılan davada istemiş olduğu bedelin ,sözleşmede belirlenen bedelin dışında çekişmeli bir alacak olduğunu, ancak Yerel Mahkeme kararının kesinleşmesi ile sabit olduğunu ve mahkeme kararında belirtilen miktarın derhal ödendiğini, davacının zarara uğramasının tek ve en büyük nedeninin Sigorta ettirme yükümlülüğünü yerine getirmemesinden kaynaklandığını, meydana gelen zarara kendisinin kusuru ile sebebiyet verildiğini belirterek; öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini, aksi takdirde hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava , taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklı munzam zarar alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili delil olarak; taraflar arasındaki Narlı – Malatya Hattı Km.162 + 100-420 arasındaki heyelanlı bölgenin ıslahı işine ilişkin 14.01.2011 tarihili sözleşmeye , Malaytay 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/327 esas ve 2013/697 karar sayılı dosyasına ,Malatya 8.İcra Müd.ürlüğü’nün 2014/830 esas sayılı dosyasına , davacının aynın dönemde aldığı Doğanşehir Elmalı İlköğretim Okulu İkmal Sözleşesi ve Malatya Yeşilyurt/Yakınca 250 seyircili Antrenman Spor Salonu işine ilişkin sözleşmeye , dava konusu sözleşmeden kaynaklanan icra dosyaları , diğer işlere ilişkin olarak doğan icra dosyalarına , ödenen ceza belgelerine ve birikişi incelemesine dayanmıştır.
… 7.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/114 E sayılı dosyasında açılan dava üzerine 07.09.2017 tarih ve 2017/413 sayılı kararı ile tarafların tacir olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilerek dosyanın Mahkememize gönderilmesi sonrasında yukarıdaki esasımıza kaydı yapılarak yargılaması sürdürülmüştür.
Malatya Ticaret Sicil Müdürlüğü yazı cevabında, davalının gerçek kişi tacir olduğu bildirilmiştir. Davalının ise TTK nun 16/1. maddesinde belirtilen özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek ve ticari şekilde işletilmek üzere kurulan devlet kuruluşu olduğu ve tacir vasfı bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalının yetki itirazının ise , HMK nun 6. maddesi gereğince , borçlunun yerleşim yerinin … olması nedeniyle reddi gerekmiştir.
TBK’nun 122. Maddesi hükmü gereğince munzam zarar isteyebilme için ; alacaklının , temerrüt faizini aşan bir zararının gerçekleştiğini somut olarak ispatlaması ve borçlunun temerrütü ile munzam zarar arasında illiyet bağının bulunduğunu vede borçlunun temerrüte düşmekte kusurlu olduğunu ispatı gerekmektedir.
Davalıdan, dava dayanağı olarak belirtilen sözleşme ve ilgili bilgi / belgeler, ödeme belgeleri , dava dilekçesinde belirtilen mahkeme dosyaları ve icra dosyaları celp edilmiştir.
Tarafları arasında imzalanan Narlı – Malatya Hattı Km.162 + 100-420 arasındaki heyelanlı bölgenin ıslahı işine ilişkin 14.01.2011 tarihili sözleşme incelendiğinde ; işi 150 gün içinde 1.933.933,40 TL bedelle yapımının kararlaştırıldığı görülmüştür.
… karar sayılı ilamı incelendiğinde , davacı … ile … İşletmesi Genel Müdürlüğü arasında … arasındaki heyelanlı bölgenin ıslahı işi için 14.01.2011 tarihli sözleşmenin imzalandığı , işi 150 gün içinde 1.933.933,40 TL bedelle yapımının kararlaştırıldığı, ancak varyantın geç atılması , kataner ve sinyal kablolarının geç ötelenmesi nedenleriyle işe başlanamadığı, 36 gün sonra başlanabildiği , eksiklikler tamamlandığından işe başlandığı, Fırat Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesinin , mevcut tünelin yıkılmasının heyelana neden olacağını bu nedenle yıkılmaması gerektiği yönündeki ikazına rağmen bölgede bulunan mevcut tünelin yıkımı sonucu heyelan meydana geldiği, bu nedenle müvekkilinin büyük zarara uğradığını , dava konusu işten kaynaklanan alacaklarının ödenemediği ve hakkında icra takiplerini başlatıldığını belirterek, 628.230,71 TL zararın tahsili talep ettiği , Mahkemece yapılan yargılamada , süre uzatımından kaynaklanan fiat farkı alacağı , zemin kayması /heyelan nedeniyle oluşan zararı ve işin geç tesliminden doğan zarar olmak üzere toplam zararın 628.230,71 TL olduğu hesap ve tespit edilerek, bu miktara dava tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi uygulanmasına karar verildiği , kararın temyizi neticesinde … tarihli kararı ile; faiz başlangıç tarihi yönünde ,” ıslah ile arttırılan kısım yönünden ıslah tarihinden itibaren faiz uygulanması gerektiğinden bahisle hükmün düzeltilerek onandığı ve kararın 01.06.2016 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
… yılı dosyasında, iş bu ilamın 20.01.2014 tarihinde takibe konu edildiği ve 27.01.2015 tarihli tahsilat ile kapandığı anlaşılmıştır.
Davalı ticari defter ve belgeleri üzerinde talimat yolu ile mali müşavir bilirkişi incelemesi yaptırılarak alınan raporda ; Davacının gelir -gider işlemek suretiyle defter ve mali tablolarını Tek düzen muhasebe sistemine göre tanzim ettiği ancak defterlerin incelemeye imkan vermeyecek derecede karmaşık ve hatalı olduğu , defterin noter açılış onayının olduğu ancak kapanış onayının yapılmadığını , ihale konusu işe ilişkin sigorta poliçesi kaydına rastlanmadığı ,davacının malzeme ve işçilik bedeli olarak çeşitli şahıs ve firmalara verilip de vadesinde sonra ödenmesi üzerine toplam 1.023.604,69 TL tutarında 48 adet çekin arkasının yazıldığının dosyadaki icra kayıtlarından tespit edildiği , yine ticari kayıtlarda bunlar için ferileri dahil 825.516,62 TL nin ödendiğinin tespit edildiği , ayrıca davacının yıllık gelir vergisi beyannamelerine göre 2010-2018 yıllarında 7 dönem kar, 2 dönem zara ettiğini beyan ettiği tespit edilmiştir.
Mahkememizce oluşturulan heyette alınan 29.01.2021 tarihli raporda ; davacının ticari defterlerini usulünce tutulmadığı , davacının yapımını üstlendiği çeşitli ihale konusu inşaat işlerinin yapımında kullandığı malzeme ve işçilik bedelleri için 48 adet toplam 1.023.504,69 TL bedelli çekleri verdiği ve çekleri zamanından ödenmediğinden icra takiplerine maruz kaldığı , ancak bu çek ve takiplerin hangilerinin söz konusu işe ilişkin olduğunun tespit edilemediğini , yine SGK pirim borçları ve ödemeye ilişkin bilgi ve belgenin sunulmadığı , ayrıca vergi borçları ve ödenemediğine dir bilgi ve belgenin sunulmadığını , taraflar arasındaki 14.01.2011 tarihli sözleşme ve eki yapım işleri genel şartnamesi 9. maddesi gereğince , davacının sigorta ettirme yükümlülüğüne aykırı davranarak inşaatı sigorta ettirmediğinden zararın oluşması ve artmasında kusuru olup olmadığı hususunda takdirin mahkemede olduğu bildirilmiştir.
Davacı vekilinden söz konusu sözleşme döneminde yürüttüğü başkaca yapım işlerine ilişkin bilgi ve belgeler , yine davalından davacı ile yaptığı başkaca sözleşmenin olup olmadığı , olması halinde ilgili belgeler ve özellikle yapılan ödemelere ilişkin belgeler celp edilerek, tüm işler için davacının düştüğü temerrüt halinin değerlendirilmesi için aynı heyetten alınan 17.01. 2022 tarihli ek raporda ise ; davacının, dava konusu yaptığı munzam zarara dayanak 14.01.2011 tarihli sözleşmeden kaynaklanan borçlarını icra yoluyla ödediğini , bu sözleşmeden kaynaklı ve zamanında ödenmeyen alacağının 741.312,23 TL lik kısmını , inşaat işlerindeki borçları için alacaklılarına temlik ettiğini , dava dışı başka işverenlere ait Spor Salonu işi ve İlkokul inşaatı işinde aldığı hak edişleri ile bu ihaleden kaynaklı borçlarını ödemeye çalıştığını , her üç işini içine alacak şekilde , icra dosyalarına ödenen faiz, vekalet ücreti ve harç toplamının 825.516,82 TL olduğunu , sadece bu işe ilişkin olarak icra dosyalarına yaptığı faiz, vek ücreti ve harç toplamının 101.018,36 TL olduğu tespit ve hesap edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı , dava , cevap , taraflar arasındaki 14.01.2011 tarihli sözleşme ile eki yapı işleri şartnamesi , Malatya 2.Asliye Hukuk Mahkemesi 2012/327 esas dosyasında verilen karar , takip dosyaları ile temliknameler , davacı defterleri üzerinde inceleme yapan mali müşavir bilirkişi raporu ile mahkememize oluşturulan heyetten alınan rapor ve ek rapor birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında imzalanan 14.01.2011 tarihli heyelanlı bölgenin ıslahına ilişkin yapılan sözleşme gereğince davacının edimini yerine getirdiği, ancak davalının iş sahasının geç teslimi , proje hatası nedeniyle sahada meydana gelen heyelandan doğan ek külfet ve zaman kaybı nedeniyle uğranılan zarar ve fiyat farkı alacağı hakkı doğduğu, bu miktarın yargılama ile belirlenmesi gerektiğinden ödeme yapılamadığı ve davacı tarafından açılan dava neticesinde alacak ve zarar miktarının … Hukuk Mahkemesince belirlendiği, ilamın kesinleşmediği aşamada takibe konması üzerine borcun ödendiği , ilamda alacağın faiziyle tahsiline karar verildiği görülmüştür. Davacının sözleşme döneminde alacağını geç aldığından iş için temin edilen malzeme ve işçiliğe ödeme yapamadığı , başka işlerindeki hak ediş alacaklarını bu iş için harcandığından , ekonomik sıkıntıya girdiği ve ödeme içini verilen çeklerin icraya konması nedeniyle, faiz vs ödediğinden bahisle munzam zarar talep etmiş ise de ; davacının ticari defterlerini usulünce tutmadığı, aynı tarihte başkaca da yapım işlerini üstlendiği, bu nedenle davacının ekonomik sıkıntıya düşmesinin tek nedenini , davalının bu işte kaynaklanan ve Malatya 2.Asliye Hukuk Mahkemesi ilamı ile tespit edilen zararları karşılığının geç ödenmesi olup olmadığı tespit edilememiştir. Yine davacının, bu iş ve diğer işler içn verdiği çeklerin ödenmemesi ve takibe konu edilmesi nedeniyle, asıl borç yanında ferilerini de ödediği tespit edilmiş ise de, bu durumun tek başına davacının, davalıda munzam zarar talebi için yeterli olmadığı , davacının temerrüt faizini aşan somut zararının gerçekleştiğini ve bunun davalının borcunu ödemede gecikmesinden( temerrütünden) kaynaklandığını , davalı borçlunun temerrüde düşmekte kusurlu olduğu hususlarını ispat edememiştir. Ayrıca davacının sözleşme gereğince yaptırması gereken sigortayı yapmadığından zararın oluşmasında kendi kusurunun da bulunduğu ve icra dosyasındaki davalı ödemesinin de, ilamın kesinleşme tarihinden öncesine ait olduğu gözetilerek, geç ödemede kusurundan bahsedilemeyeceği de anlaşılmakla, davacın koşulları oluşmayan munzam zarar alacağı talebinin reddi yönünde, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70-TL.harcın başlangıçta peşin alınan 853,88-TL.harç ve 13.244,00-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 14.017,18‬-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 3.000,00TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 58.325,84-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, oy birliği ile verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/07/2022

Başkan …
✍e-imzalıdır
Üye …
✍e-imzalıdır
Üye …
✍e-imzalıdır
Katip …
✍e-imzalıdır