Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/377 E. 2021/507 K. 02.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2017/377 Esas
KARAR NO : 2021/507

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … ….
Av. …..
Av. … – …
Av. … …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/05/2017
KARAR TARİHİ : 02/07/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı taraf ile ticari iş ilişkileri bulunduğunu ve davalıdan çadır aldıklarını, davalının yapılan işin karşılığı olarak 10/06/2016 tarihli, 023315 numaralı, 26.845,00 TL bedelli faturayı davacı adına düzenleyerek davacı şirkete tebliğ ettiğini, davacının bu fatura bedeli için davalı alacaklıya Yapı Kredi Bankasının 15/08/2016 vade tarihli, 5698029 çek nolu, 6.500,00 TL tutarlı ve İş Bankasının 31/07/2016 vade tarihli, 3180758 çek nolu, 6.000,00 TL tutarlı 2 adet müşteri çeki verdiğini, davalının banka hesabına 30/05/2016 tarihinde 10.000,00 TL, 06/06/2016 tarihinde 4.000,00 TL, 22/06/2016 tarihinde 1.000,00 TL havale edildiğini, böylece toplamda 27.500,00 TL ödeyerek söz konusu iş ve fatura nedeniyle hiçbir borcu kalmadığını, ancak davalının 10/06/2016 tarih ve 023315 nolu faturadan kalan bakiye alacağı olduğu iddiası ile Ankara … Dairesinin 2017/2600 Esas sayılı dosyası ile davacı şirket aleyhine 01/02/2017 tarihinde icra takibi başlattığını, şirket içindeki aksaklıklar nedeniyle tebligatın gözden kaçtığından takibin kesinleştiğini ve 20/04/2017 tarihinde haciz tehdidi altında ödeme yapmak zorunda kaldıklarını ileri sürüp davalıya ödenen 12.750,00 TL’ nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacıya yapılan iş nedeniyle davacının fazla ödeme yapmadığını, davacı şirkete 10/06/2016 tarihli faturadaki 3×3 kubbeli çadır işini yaptıklarını, bu işin sadece çadır demir iskeletini kapsamakta olduğunu, çadırın branda ve diğer işlerinin bu kapsamda olmadığını, aralarındaki anlaşmaya göre belirlenen çadır iskeleti işi için davacıya 10/06/2016 tarih ve 023315 sayılı Açık Fatura düzenlenerek gönderildiğini, açık faturanın ticari örf ve adede göre henüz karşılığı ödenmeyen işler için düzenlendiğini, davacı firmanın faturayı kabul ettiğini ve içeriğine itiraz etmediğini, fatura kapsamındaki iş için yapılan ödemelerdeki eksiklik nedeniyle icra takibi düzenlendiğini, davacının açık faturaya itiraz etmediği gibi icra takibine de itiraz etmediğini, İ.İ.K. 72/6 maddenin olayda uygulanamayacağını, menfi tespit davasının koşullarının oluşmadığını, davacı ile davalı arasında daha önce de ticari ilişki bulunduğundan ödemelerin bir kısmının eski işler için yapılmış olabileceğini, fazladan yapılan branda çekimi ve diğer benzer işler için de ödenmiş olabileceğini bildirip davanın reddini savunmuştur.
GEREKÇE:
Dava, dava konusu fatura nedeniyle davacının davalıya borçlu bulunmadığının tespiti ile icra tehdidi altında ödendiği bildirilen 12.750,00-TL’nin istirdatı isteminden ibarettir.
İcra dosyası, tarafların ticari defter ve kayıtları, kurumlara yazılan müzekkere cevapları, ödeme belgeleri, bilirkişi raporu ile gerekli tüm bilgi ve belgeler toplanmıştır. Ankara … Dairesi, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü, Yapı ve Kredi Bankası, Türkiye İş Bankası, Qnb Finansbank Anonim Şirketine müzekkere yazıldığı ve evrak cevapları dosya içerisine alınmıştır.
Ankara … Müdürlüğünün 2017/2600 Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde: Davalı tarafından davacı aleyhine 01/02/2017 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibinde 10.200,00 TL asıl alacak olmak üzere toplam 10.200,00 TL istendiği, takibin dayanağının 10/06/2016 tarih ve 023315 nolu faturadan kalan bakiye alacak olduğu, ödeme emrinin davalıya 03/02/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davacının icra dosyasına 20/04/2017 tarihinde 12.750,00-TL ödeme yaptığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK.nun 222/1, 220/3 maddeleri gereğince taraflara dava konusu ticari defter ve kayıtlarını sunması için süre verilmiş ve bilirkişi tarafından tarafların defter kayıtları incelenmiştir.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.

17/06/2019 tarihinde bilirkişi Nalan İLSEVEN’ den aldırılan rapora göre; “Davalı imzası bulunmayan 30/05/2016 tarih, 36 sayılı davacı şirket Tediye Makbuzunda bulunan; 31/07/2016 vadeli 6.000,00-TL tutarlı, 15/08/2016 vadeli 6.500,00-TL tutarlı çeklerin ciro silsilesi görüntüsünün bankalardan sorulması, Ciro silsilesinden davacı tarafından davalıya verildiğinin, davalı tarafça da kayıtlarında ki satıcı firmaya verildiğinin anlaşılması halinde, davacının 26.845.00 TL bedelli davalı faturası karşılığında (12.500,00+10.000,00+4.000,00+1.000,00+12.750,00=) 40.250,00 TL ödemesi ile 13.405,00 TL fazla ödemesinin bulunacağı, davacı talebi ile bağlı kalınarak 12.750,00 TL. fazla ödemesi olacağının görülmekte olduğu, ciro silsilesinden çeklerin davacı, davalı kayıtlarındaki satıcı ile ilişkilendirilendirilemediği takdirde ise takip tarihi itibariyle davalı kayıtlarında ki bakiyenin 11.845,00 TL davalı alacağı olduğu, takipteki taleple bağlı kalınarak 10.200,00 TL. davalı alacağı bulunacağı, dolayısıyla davacının alacak talep edemeyeceğinin görülmekte olduğu, taraflar arasındaki ihtilafta aslen 12.500,00 TL toplam tutarlı çeklerin faturaya karşılık mı yoksa fatura dışında ki giydirme işlemlerine dair verilip verilmediği hususunun değerlendirilmesinde; 2016 yılı için faturada belirtilen 3×3 kubbeli çadır yapımının birim fiyatının faturada belirtilen 350,00 TL birim fiyatına giydirme dahil mi yoksa giydirme hariç mi olduğu hususunun uzmanlık alanları dışında kaldığından değerlendirilemediği, fatura ve/veya fatura dışı işlere dair olup olmadığı hususunun takdirinin Mahkemeye ait olduğunu” rapor ve beyan etmiştir.
Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesine yazılan talimat ile, 04/01/2020 tarihinde bilirkişi Ali İrfan TEKER’ den aldırılan rapora göre; “Davacı şirketin, davalı tarafa ciro ederek vermiş olduğu (2) adet müşteri çekinden sadece 31/07/2016 vadeli 6.000,00 TL. tutarındaki bir adet çekin yasal defter kayıtlarında mevcut olduğu ve 27/04/2016 tarihinde kayıtlara intikal ettirildiği, davacı şirketin, davalı şirkete 31/12/2016 tarihi itibariyle söz konusu faturadan kaynaklanan 5.845,00 TL borcunun olduğu, 09/01/2017 tarihinde hesap kapama açıklaması ile borcun kasadan ödendiği ve davalı şirkete faturadan kaynaklanan borcunun kapatıldığı, takip tarihi olan 01/02/2017 tarihi itibariyle davacı şirketin, davalı tarafa takibe konu edilen faturadan dolayı bakiye kalan borcunun olmadığını” rapor etmiştir.
15/08/2016 vade tarihli 6.500,00-TL bedelli çekin ciro silsilesi ile ibraz durumu Finansbank’tan sorulmuş, müzekkere cevabı geldikten sonra ek rapor aldırılmıştır.
16/04/2021 tarihinde bilirkişi Nalan İLSEVEN’ den aldırılan ek rapora göre; “Taraflar arasında 10.06.2016 tarihli 23315 sayılı 26.845,00-TL bedelli fatura haricinde ticari ilişki bulunmadığının tarafların defterlerinden anlaşıldığı, iki adet çekin ödenmiş olduğunun ödeme evrakları ile sabit olduğu, davacı tarafından davalıya 26.845,00 TL bedelli 10/06/2016 tarih ve 023315 nolu fatura karşılığında toplam 27.500,00 TL ödeme evrakının bulunduğu, davalının Ankara … Müdürlüğünün 2017/2600 Esas sayılı takip dosyasında 10/06/2016 tarih ve 023315 nolu faturadan kaynaklı bakiye alacağının bulunmadığı, davacının Ankara … Müdürlüğünün 2017/2600 Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu 12.750,00 TL tutarında davalıdan alacaklı olduğunu” rapor etmiştir.
Bilirkişi raporları dosya kapsamı, ticari defter kayıtları ve delil durumuna uygun olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalının davacı aleyhine yaptığı icra takibine dayanak olan fatura nedeniyle davacının davalıya borçlu olup olmadığı, davacının istirdat davasının yerinde olup olmadığı noktalarında toplanmıştır.
2004 sayılı İİK md. 72’de ”Borçlu, menfi tespit davası zımnında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir.” denilmektedir.
Buna göre, davacının yapmış olduğu ödeme karşısında iş bu davanın süresinde açılmış olduğu anlaşılmış olup yargılamaya devam olunmuştur.
Somut olayda, tarafların usulüne uygun tutulan ticari defter ve kayıtları incelendiğinde, 10.06.2016 tarihli 23315 sayılı 26.845,00-TL bedelli davalı faturası karşılığında davacı tarafından davalıya 30.05.2016 tarihinde 10.000,00-TL, 06.06.2016 tarihinde 4.000,00-TL, 22.06.2016 tarihinde 1.000,00-TL Akbank dekontları ile ödendiği, 31.07.2016 vade tarihli 6.000,00-TL bedelli İş Bankası çekinin ciro silsilesinden tahsil edildiği, 15.08.2016 vade tarihli 6.500,00-TL bedelli Finansbank çekinin ciro silsilesinden tahsil edildiği, toplamda 27.500,00-TL ödenmiş olduğunun ödeme evrakları ile sabit olduğu, bu suretle davalı tarafın ispat yükünü yerine getirmediği, bilirkişi marifetiyle de tespit edildiği üzere icra dosyası kapsamında davacının davalıya toplam 12.750,00-TL fazladan ödemede bulunduğu anlaşıldığından davacının Ankara … Müdürlüğünün 2017/2600 takip sayılı dosyasına dayanak teşkil eden 10.06.2016 tarihli, 023315 nolu fatura nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile bahse konu icra takibi nedeniyle davacının ödediği 12.750,00-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE,
12.750,00 TL’ nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faize ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 870,95 TL harçtan, dava açılışında alınan 217,74 TL peşin harcın düşülmesi ile bakiye 653,21 TL harcın DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 217,74 TL peşin harç, 31,40 TL başvurma harcı, 1.350,00 TL bilirkişi ücreti, 249,00 TL posta gideri, olmak üzere toplam 1.848,14 TL yargılama giderinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
4) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/07/2021

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır