Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/346 E. 2021/205 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/346 Esas – 2021/205
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2017/346 Esas
KARAR NO : 2021/205

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALILAR : 1-…
2-…
3- …
4- …
VEKİLİ : Av….

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/04/2017
KARAR TARİHİ : 17/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davacı Banka ile davalılardan … Atık Madde … San. Tic. Ltd. Şti. arasında 12.10.2012 tarihli 300.000 TL’lik, 19.08.2013 tarihli 700.000 TL’lik, 11.03.2015 tarihli 1.000.000 TL’lik ve 28.01.2016 tarihli 1.250.00 TL’lik Kredi Çerçeve Sözleşmeleri akdedildiğini, söz konusu kredi çerçeve sözleşmelerinin tamamında davalılar… İnş.Turizm … Tic. Ltd. Şti ile …’in; 12.10.2012, 18.08.2013 ve 11.03.2015 tarihli sözleşmlerde ise davalı …’un borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaları bulunduğunu, hem …’un hem de …’in imza tarihleri itibariyle … … Ltd. Şti.’nin ortakları olduğunu, davalı şirkete kullandırılan … nolu 500.000,00 TL’lik kredinin 28.01.2016 tarihli sözleşmeye istinaden, diğer tüm kredilerin ise …’un gerek borçlu gerekse müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu ilk üç adet kredi çerçeve sözleşmesine istinaden kullandırıldığını, 04.02.2016 tarihinde ayrıca ilk üç kredi çerçeve sözleşmesine istinaden kullandırılan kredilerin 500.000,00 TL’lik … nolu kredi altında toplandığını, dolayısıyla … nolu kredinin yeni bir kullandırım olmayıp önceden kullandırılmış muhtelif kredilerin işlemiş faizleriyle birlikte muhasebesel olarak tek bir kredi kartonunda toplanması işleminden, başka bir ifadeyle salt kredi numarasının-mudisinin değiştirilmesinden ibaret olduğunu, kullandırılan kredilere ilişkin yükümlülüklerin zamanında yerine getirilmemesi üzerine davalı borçlulara T.C. … … . Noterliğinin 10.08.2016 tarih ve 57200 yevmiye numarası ile ihtarname keşide edilerek usulüne uygun bir mehil verildiğini, ihtarnamenin tebliğine rağmen verilen süre içerisinde borçların ödenmemesi üzerine davalılar hakkında Ankara … Müdürlüğünün 2017/7744 esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, bu icra takibinde kredi çerçeve sözleşmelerini borçlu ve müteselsil kefil olarak imzalayan borçluların sorumlu oldukları tutarların ayrıca dikkate alındığını, davalı borçlulardan … tarafından borcun tamamına, faize ve tüm ferilerini herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin itiraz edildiğini, diğer davalıların ise 21.04.2017 tarihinde vekilleri aracılığıyla 230.000,00 TL’lik ödeme yapıldığı ve bu ödemenin borçtan düşülmediği gerekçesiyle borcun 230.000,00 TL’lik kısmına ve borcun tüm fer’i ve faizlerine itiraz edildiğini, 230.000,00 TL’lik ödemenin borçtan düşülmediği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, hesap tablosu incelendiğinde bu durumun görüleceğini, faiz oranlarının sözleşmenin 2.5, 4.2. ve diğer ilgili maddeleri ile belirlendiğini belirterek, davalı …’un icra takibine yaptığı usul ve yasaya aykırı haksız itirazın iptaline ve takibin takip talebinde yazılı şartlarla aynen devamına, davalılar … … Ltd. Şti., … Pen … Ltd. Şti. ve …’in icra takibine yaptığı usul ve yasaya aykırı haksız kısmi itirazın iptaline ve takibin takip talebinde yazılı şartlarla aynen devamına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı Bankanın 4 adet kredi sözleşmesine dayalı olarak tüm müvekkilleri hakkında Ankara…Müdürlüğünün 2017/7744 sayılı dosyasından ilamsız icra takibi ve aynı icra müdürlüğünün 2017/7992 sayılı takip dosyasından 26.01.2016 keşide tarihli 20.03.2017 ödeme tarihli 1.500.000 TL bedelli ve 28.01.2016 keşide tarihli 15.03.2017 ödeme tarihli 750.000 TL tutarlı senetlere dayalı olarak davalılar … … Ltd. Şti., … Pen … Ltd. Şti. ve … hakkında kambiyo senetlerine dayalı icra takibi başlattığını, her iki takibin aynı alacağa dayalı olarak başlatıldığını, davacının aynı alacak için hem asıl alacağa hem de kambiyo ilişkisine dayalı olarak takip başlatmasının yasal düzenlemelere ve hakkaniyete aykırı olduğunu, asıl borç ilişkisine dayanılarak yapılan bir talep veya açılan bir davanın o borç dolayısıyla bir kambiyo senedi verilmiş olduğu defiyle karşılaşmasının doğla ve kaçınılmaz olduğunu, zira kambiyo senedinin verilmesi suretiyle yapılan ödeme teşebbüsünün alacaklının nihai şekilde tatmini ile sonuçlanması halinde asıl borç ilişkisinin nihayet bulacağını, senedi alanın bu senet vasıtasıyla alacağını elde etmek imkanını bulamaması halinde senedin iadesi şartıyla asıl borç ilişkisine yönelebileceğini, müvekkili …’un 2015 yılında şirketteki hissesini devretmesi ve ortaklıktan ayrılması akabinde tüm borçlu şirketler ve gerçek kişilerin birlikte davacı Bankaya müracaat ederek daha önce açılan kredi sözleşmelerine dayalı borçların kapatılmasının ve müvekkili …’un sorumlu olmadığı yeni bir kerdi sözleşmesi düzenlenmesinin talep edildiğini, 28.01.2016 tarihinde davacı Banka ile … arasında … ve… Pen şirketlerinin borçlarının teminatı olmak üzere … Ltd. Şti.nden 1.500.000,00 TL bedelli, … Pen ve …’den 750.000,00 TL bedelli senetlerin alındığını, Bankaca bu işlemler neticesinde müvekkili …’un kefaletlerinin kalktığını beyan ettiğini, 28.01.2016 tarihinde yapılan kredi çerçeve sözleşmesi ile müvekkili …’un kefili olduğu tüm sözleşmelerin ortadan kalktığını, bu kredi sözleşmesi ile önceki kredi sözleşmesindeki borcun yeni sözleşmenin borçlu ve kefilleri tarafından ödenmesi hususunda tarafların anlaştığını, bu nedenle …’un davacı bankaya karşı kefaletten kaynaklanan sorumluluğunun sona erdiğini, 28.01.2016 tarihli sözleşmenin düzenlendiği tarihte önceki sözleşmelere istinaden kullandırılan kredilerin kapatılmış olduğunu, 28.01.2016 tarihli sözleşmede ise …’un kefaletinin bulunmadığını, takipte talep edilen alacağın 28.01.2016 tarihli sözleşmeden doğduğunun sabit olduğunu, müvekkilinin davacı bankanın müşterisi olan ve eski ortağı olduğu şirketteki hissesini devrettiğini bankaya bildirdiğini, davacı bankanın yeni bir kredi sözleşmesi düzenleyerek müvekkiline o tarih itibariyle borca kefaletinin son bulduğunu bildirdiğini, müvekkilinin güven kurumu olarak gördüğü bankadan yazı isteme gereği duymadığını, somut uyuşmazlıkta davacı bankanın kendi çalışanlarının müvekkiline verdikleri bilgi ve eylemleri ile bağlı olduklarının, davacı Bankanın 28.01.2016 tarihinde yaptığı sözleşme ve yukarıdaki açıklamalardan müvekkili …’un borca itirazında haklı olduğunu gösterdiğini, diğer müvekkiller yönünden ise, davacı bankanın ilk önce 3 ayrı icra dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıp itiraz üzerine bu kez kambiyo senetlerine özgü takip başlattığını, davacının önce ilamsız takip yapıp bilahare senetlere vade yazarak kambiyo takibi başlatmasının hakkaniyete ve sayal düzenlemelere aykırı olduğunu, her iki takibin aynı borçtan kaynaklandığını ve borçlularının aynı olduğunu, davacının asıl borç ilişkisine dayanması nedeniyle senetleri iade etmesi gerekirken, teminat olarak verilen senetleri de doldurarak takibe konu etmesinin hukuken himayesinin mümkün olmadığını, müvekkilleri ile davacı banka arasında 28.01.2016 tarihinde yapılmış olan kredi çerçeve sözleşmelerinden … Ltd.Şti. lehine 800.000 TL, … Pen lehine 400.00 TL için Türkiye … Fonu A.Ş.’nin kefaletinin bulunduğunu, … Pen şirketi ile …’in kefilliği olan sözleşmenin bedelinin 1.250.000,00 TL olduğunu, bu kredi sözleşmesine dayalı olarak kullandırılan kredinin tutarının ise 1.000.000,00 TL olduğunu ve bu tutarın 800.000,00 TL’lik kısmına Kredi … Fonu’nun kefalet verdiğini, dolayısıyla davacı bankanın riskinin 200.000,00 TL olduğunu, Kredi … Fonu’nun davacı Halk Bankasına kefaleti kapsamında ödemeler yaptığını ve bu tutarları rücuen müvekkillerinden talep ettiğini, ayrıca 2016 ve 2017 yıllarına ait depo çeklerinden 230.000,00 TL’nin … Şirketi tarafından, 160.000,00 TL’nin ise… Pen Şirketinden tahsil edilmiş olmasına karşın bu tutarların borçtan mahsup edilmediğini, davacı bankanın … Şirketinin tüm ticari hayatı boyunca davacı bankadan kullanmış olduğu ve imzaladığı tüm kredi çerçeve sözleşmelerini ve senetleri ayrı ayrı icra takibine koyarak borcun miktarını 3 katına çıkarttığını, takip taleplerinde tahsilde tekerrür olmama kaydı mevcut olmakla birlikte takibin hangi takiple mükerrer olmamak kaydıyla başlatıldığının belirtilmediğini, 12.10.2012 tarihli sözleşmede bedelin 300.000,00 TL/USD/EURO şeklinde hazırlandığını ve taraflara bu şekilde imzalatıldığını, bu kredi sözleşmesinde yazılmış olan bedelin net olmadığını, yapılan her yeni kredi çerçeve sözleşmesi ile bir önceki sözleşmedeki kalan borç miktarı kapatıldığı halde icra takibi açılırken en son yapılmış olan kredi çerçeve sözleşmesine göre icra takibi yapılmadığını, davalıların tüm ticari hayatında davacı banka ile yapmış oldukları bütün sözleşmelerin icra takibinee alındığını, açılmış olan icra takiplerinin mükerrer olması nedeniyle davacı banka ile davalı … hariç diğer davalılar arasında (davalılarca açılan) Ankara 15. İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/392 E. Numaralı dosyasından halen devam etmekte olan bir davanın bulunduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasına ilişkindir.
Mahkememizce tarafların dayandığı deliller toplanmış, dava konusu Ankara…Müdürlüğünün 2017/7744 esas sayılı dosyası celp edilmiş, banka tarafından dava konusu kredi sözleşmesine ilişkin kayıtlar sözleşme suretleri, ödeme belgeleri ibraz edilmiş, dosya bilirkişiye tevdi olunarak rapor tanzim edilmiştir.
Davacı Banka ile davalı asıl borçlu … Atık Madde … San.Tic.Ltd.Şti. arasında;
1.12.10.2012 tarihli 300.000 TL,
2.19.08.2013 tarihli 700.000 TL.
3.11.03.2015 tarihli 1.000.000 TL,
4.28.01.2016 tarihli 1.250.000 TL tutarlarında 4 adet Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, ilk üç sıradaki sözleşmelerde; davalı…, davalı … ve davalı… Inş.Turizm … Tic.Ltd.Şti’nin; 28.01.2016 tarihli sözleşmede ise davalı … ve davalı… Inş.Turizm … Tic.Ltd.Şti’nin; müteselsil kefaleti bulunduğu, kefalet limitleri dikkate alınarak davalı…’ın 2.000.000 TL ve davalı … ile davalı… Pen Inş.Turizm Tic.Ltd.Şti.’nin 3.250.000 TL limitle, davalı asıl borçlu firmanın kredilerine müteselsilen kefil oldukları anlaşılmıştır.
… nolu kredi dosyasında 04.02.2016 tarihinde 500.000 TL tutarında kredi ödemesi yapıldığı, söz konusu 500.000 TL ile; 65.000,00 TL anapara ve 1.914,06 TL faiz borcu tahsil edilmek suretiyle L0003051 nolu kredinin, 178.000,00 TL anapara ve 2.725,63 TL faiz borcu tahsil edilmek suretiyle L0003057 nolu kredinin, 18.000,00 TL anapara ve 339,94 TL faiz borcu tahsil edilmek suretiyle L0003068 nolu kredinin, 20.000,00 TL anapara ve 306,24 TL faiz borcu tahsil edilmek suretiyle… nolu kredinin, 28.500,00 TL anapara ve 436,41 TL faiz borcu tahsil edilmek suretiyle … nolu kredinin, 175.000,00 TL anapara ve 2.679,69 TL faiz borcu tahsil edilmek suretiyle L0003059 nolu kredinin, kapatılmış olduğu;
L0003051 nolu kredinin 28.08.2015 tarihinde 125.000 TL tutar üzerinden,
L0003057 nolu kredinin 31.08.2015 tarihinde 178.000 TL tutar üzerinden,
L0003068 nolu kredinin 03.09.2015 tarihinde 18.000 TL tutar üzerinden,
L0002988 nolu kredinin 04.08.2015 tarihinde 28.500 TL tutar üzerinden,
L0003059 nolu kredinin 01.09.2015 tarihinde 175.000 TL tutar üzerinden
Davalı …’un da kefaletinin bulunduğu sözleşmelere istinaden açılıp kullandırıldığı belirlenmiştir. Dosyaya sunulan hesap ekstresi bilgilerine göre 04.08.2016 itibariyle ödenmeyen faiz tutarı 40.609,77 TL ve BSMV tutarı 2.030,49 TL’dir.
… Nolıı Kredi dosyasında 04.02.2016 tarihinde 500.000 TL kredi kullandırılmış ve bu tutar 10101997 nolu vadesiz ticari hesabına alacak kaydedilmiştir. Dosyaya sunulan hesap ekstresi bilgilerine göre 04.08.2016 itibariyle ödenmeyen faiz tutarı 40.609,77 TL ve BSMV tutarı 2.030,49 TL’dir. İcra takibine dayanak kredilere yapılan kısmi tahsilat tutarının 210.638,36 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davalı asıl borçlu firma ve sözleşme kefillerine 10.08.2016 tarihli ihtarname ile 1.086.287,80 TL alacağın tebliğ tarihini izleyen 1 gün içinde ödenmesi talep edilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 5.3. Maddesi dikkate alınarak, asıl borçlu yönünden temerrüdünün 16.08.2016 itibariyle oluştuğunu kabul etmek gerekmiştir.
Ankara…Müdürlüğünde 2017/7744 esas sayılı dosya üzerinden Davacı tarafından 10.04.2017 tarihinde başlatılan icra takibinde; 1.040.869,51 TL asıl alacak, 352.002,33TL işlemiş faiz, 17.600,12 TL BSMV olmak üzere toplam 1.410 471,96 TL alacağın, asıl alacağa % 72 oranından işleyecek faizi ile birlikte … Atık Mad. … San.Tic.Ltd.Şti., … Pen İnşaat Turizm Tekstil Tic.Ltd.Şti. ve …’den, 520.434,75 TL asıl alacak, 176.001,17 TL işlemiş faiz, 8.800,06 TL BSMV, olmak üzere toplam 705.235,98 TL alacağın, asıl alacağa % 72 oranından işleyecek faizi ile birlikte …’tan tahsil edilmesi talep edilmiş, davalılardan … Atık Mad. … San.Tic.Ltd.Şti., … Pen İnşaat Turizm Tekstil Tic.Ltd.Şti. ve …, 01.08.2016 – 10.10.2017 tarihleri arasında yapılan 230.000 TL’lik tahsilat düşülmeden takibin başlatılmış olması nedeniyle borcun 230.000 TL’lik kısmı ile borca uygulanan bütün ferilerine, davalı …’un ise alacaklıya borcunun bulunmaması nedeniyle borcun tamamına, faize ve ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verilmiştir.
Davacı Banka tarafından icra takibinde temerrüt faiz oranı yıllık % 72 olarak talep edilmesine karşın, dava konusu kredilere fiilen uygulanan akdi faiz oranı yıllık % 15,72’dir. Merkez Bankasına bildirilen en yüksek faiz oranının UYAP üzerden yapılan incelemede %15,72 olduğu, bilirkişilerin ikinci ek raporda bildirdikleri % 24 oranının denetlenen UYAP üzerindeki kayıtlardan gerçeği yansıtmadığı %15,72 olduğu görülmüş, faiz uygulamasına ilişkin Yargıtay içtihatları ile taraflar arasındaki Sözleşmelerin temerrüt faizine ilişkin hükümleri dikkate alındığında temerrüt faizinin yıllık % 31.44 olarak esas alınması gerektiği, bu nedenle bilirkişi heyetinin bu yöndeki kabulü ile yaptığı hesaplamalara itibar edilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Toplam 1.000.000,00 TL tutarındaki her iki kredi için. Sözleşmelerdeki kefaletin yanısıra 800.000.00 TL’lik kısmı için Kredi … Fonumun kefaleti tesis edildiği, Bankaca Kredi … Fonu’ndan yapılan tahsilatların icra ve dava tarihinden sonra olduğu, Kredi … Fonu’nun kefaletinin alınmış olmasının, müteselsil kefillerden tahsilat yapılmasına engel olmadığı, zira 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un Geçici 20. Maddesinin son fıkrasında, “Bu madde kapsamında nakit kaynak ve/veya özel tertip Devlet iç borçlanma senedi aktarılacak “kredi … kurumlarının belirlenmesine, aktarılacak kaynağın kullandırılmasına ve bu maddenin birinci fıkrasında belirlenen tutar dayanak gösterilerek söz konusu tutarın 10 katını aşmamak üzere bu kurumlarca verilebilecek kefaletin bakiye tutarına ilişkin usul ve esaslar Bakanlar Kurulunca belirlenir.” denilmekle, KGF kredilerinin bakiye tutarlarına ilişkin usul ve esasları düzenleme yetkisi Bakanlar Kurulu’na verildiği , bu çerçevede Bakanlar Kurulu’nca alınan 2009/15197, 2015/7331 ve 2016/9538 sayılı Bakanlar Kurulu Kararları ile takibe ilişkin esasların düzenlendiği, 31.10.2016 tarihli ve 2016/9538 Kredi … Kurumlarına Sağlanan Hazine Desteğine İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı’nın 6. maddesinde aşağıdaki hüküm yer almaktadır :“(1) Temerrüt sonrası takip işlemleri kredi verenlerce yürütülür.”…”(4) Temerrüt durumunda teminatların nakde çevrilmesine ve kanuni takibe ilişkin işlemler kredi verenler tarafından yürütülür ve kredi verenlerin nakde çevrilen teminatlar ve takip neticesinde elde edecekleri tahsilat tazmin edilen kefalet oranında Kuruma aktarılır. Kanuni takip masrafları kredi veren ile Kurum arasında sağlanan kefalet oranında paylaşılır.” Yine Bakanlar Kurulu Kararına dayanılarak Banka ile Kredi … Fonu A.Ş. arasında imzalanan Hazine Destekli Kefalet İşlemleri Protokolü’nün “D. Hazine Destekli Kefaletlerde Tazmin, Takip Ve Tahsilat Süreçleri İlişkin Hükümler” bölümünde yer alan “1.2 Hazine Destekli Kefaletlerde Takip ve Tahsilat Süreçlerine İlişkin Usul ve Esaslar” maddesinin 4. Fıkrasındaki “Kurum’un Kredi Verene karşı kefaletinin tazmininden doğan alacağı tamamen tahsil edilinceye kadar yararlanıcı ve kefilleri aleyhine başlatılmış bulunan kanuni takibi sürdürmek Kredi Verenin yükümlülüğündedir.” düzenlemesi ile Bankanın kredi alacağının KGF tarafından tazmin edilmesinden sonra dahi diğer borçlu ve kefiller hakkındaki icra takiplerinin kredi veren Banka tarafından yürütüleceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi hesaplamaları ışığında, davalı-kefil …’in bütün sözleşmelerde kefalet imzası bulunduğu, bunun yanısıra temerrüt tarihinin davalı asıl borçlu firma ile aynı gün olduğu, bu nedenle her ikisi için birlikte hesaplama yapılmıasının uygun olacağı anlaşılmış, 04.02.2016 tarihinde … nolu hesaptan 500.000 TL ve … nolu hesaptan 500.000 TL. tutarında kredi kullandırıldığı, … nolu hesaptan yapılan 500.000 TL tutarındaki kredi ile davalı asıl borçlu firmaya daha önceden kullandırılmış 5 adet kredinin anapara ve faiz borçlarının tahsil edildiği, … nolu hesaptan yapılan 500.000 TL tutarındaki kredinin ise davalı borçlu şirketin hesabına alacak kaydedilip muhtelif tarihlerde davalı asıl borçlu tarafından hesaptan çekildiği, Takip tarihinden sonra ve fakat dava tarihinden önce olmak üzere toplam 210.638,36 TL tutarında kısmi tahsilat yapıldığı tespit edilmiştir. Bilirkişi heyetinin itibar olunan hesaplamaları ışığında asıl borçlu ve kefil …’in borç tutarının 982.247,84 TL asıl alacak, 134.669,28 TL işlemiş faiz, 6.733,86 TL BSMV olmak üzere toplam1.123.650,98 TL olduğu anlaşılmıştır.
Kat ihtarnamesi, davalı kefil…-Pen İnş.…Ltd. Şti.’nin sözleşmede belirtilen adresine 12.08.2016 tarihinde ulaşmasına rağmen, muhatabın adresten taşınmış olması ve tanınmaması nedeniyle tebliğ edilemediği, genel kredi sözleşmesinin 5.3. Maddesinin kefiller yönünden uygulanması mümkün olmadığı (Yargıtay … Dairesi 08.03.2016 tarihli 2015/12924 e. – 2016/4207 k.), bu nedenle davalı kefil Şirket açısından temerrüdün takip tarihi itibariyle oluşacağı analaşılmıştır. Bu bağlamda itibar olunan bilirkişi heyeti raporu ışığında, 915.440,52 TL asıl alacak, 62.749,55 TL işlemiş faiz, 3.137,48 TL BSMV olmak üzere toplam 981.327,35 TL tutarında kefil…-Pen İnş. Ltd.Şti’nin sorumluluğu bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı kefil …’un 28.01.2016 tarihli 1.250.000,00 TL’lik Sözleşmede imzası bulunmamaktadır. Davacı Banka tarafından icra takibinde davalı kefil … 04.02.2016 tarihinde kullandırılan … nolu krediden yeni bir kredi olduğu için sorumlu tutulmamıştır.
Davalı…’ın şirket ortaklığından ayrılmış olması kredi sözleşmelerine olan kefaletini sonlandıran bir durum olmayıp, kefilin sorumluluğunun şirket ortaklığından ziyade sözleşmeye olan kefaletinden kaynaklandığı, davalı…’ın kefalet borcunun ibra edilmiş olduğuna dair dosya kapsamına sunulmuş yazılı bir delil bulunmadığı, … nolu kredi de ise davalının kefaletinin bulunmadığı 28.01.2016 tarihli sözleşmeye istinaden kullandırılmış olması nedeniyle bu krediden davalı…’ın kefaleten sorumluluğunun bulunmadığı, nitekim takipte bu hususun dikkate alındığı, buna karşın …’un kefaleti olan Sözleşmelere istinaden kullandırılan kredilerin, 04.02.2016 tarihinde kullandırılan … nolu krediden yapılan ödeme ile tahsil edildiği, dolayısıyla söz konusu kredinin yeni bir kredi olmadığı gerekçesiyle, adı geçen icra takibinde … nolu krediden sorumlu tutulduğu anlaşılmıştır. 04.02.2016 tarihinde kullandırılan … nolu 500.000,00 TL’’lik kredi ile; 28.08.2015 tarihinde 125.000 TL olarak kullandırılan L0003051 nolu kredinin; 65.000,00 TL anapara ve 1.914,06 TL faiz borcunun, 31.08.2015 tarihinde 178.000 TL olarak kullandırılan L0003057 nolu kredinin; 178.000,0 TL anapara ve 2.725,63 TL faiz borcunun, 03.09.2015 tarihinde 18.000 TL olarak kullandırılan L0003068 nolu kredinin; 18.000,00 TL anapara ve 339,94 TL faiz borcunun, 04.08.2015 tarihinde 28.500 TL olarak kullandırılan L0002988 nolu kredinin; 28.500,00 TL anapara ve 436,41 TL faiz borcunun, 01.09.2015 tarihinde 175.000 TL olarak kullandırılan L0003059 nolu kredinin 175.000,00 TL anapara ve 2.679,69 TL faiz borcunun, tahsil edildiği, tahsil edilen kredilerin davalı …’un kefaletinin bulunduğu sözleşmelere istinaden açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyetince yapılan inceleme sonucu dosyamıza ibraz edilen davacı Bankanın kredilerin kullandırıldığı… Bulvar Şubesinde düzenlenen davalı asıl borçlu firmaya açılan kredilere ilişkin “Kredi Komite Karar”larının incelenmesinde, 05.06.2014 tarihli ve 564 nolu kredi kararında, alınacak kefiller arasında “…”un ismine yer verildiği, buna karşın, dava konusu … ve …nolu kredilerin tahsisine ilişkin olarak alınan 27.01.2016 tarihli ve 75 sayılı kararda, kefiller arasında “…”un ismine yer verilmediği görülmüş, bilirkişi heyeti bu durumu; “Belirtilen tespitlerimiz uyarınca, … nolu kredinin davalılardan …’un kefaletine istinaden açılmadığı açıktır. Adı geçenin kefaleti ile açılan kredilere ait anapara ve faiz borçları, … nolu kredi ile kapatılmış olmakla birlikte, bunun ödenmeyen kredi borçları için yapılan yeniden yapılandırılması niteliğinde olmadığı, yeni bir kredi olduğu düşünülmektedir. Zira bankacılık uygulamasında daha önce verilen kredileri ödemeyen, temerrüde düşmüş bir firmaya yeni kredi kullandırılması mümkün değildir. Bu durumdaki bir firmanın mevcut borcu yeniden yapılandırılarak, vade ve faiz oranları ödenebilir hale getirilebilir, ancak ilave kredi kullandırılmaz. Oysa davalı asıl borçlu firmanın önceki borçları … nolu yeni kullandırılan kredi ile kapatılmış, ayrıca ilave olarak … nolu 500.000,00 TL tutarında yeni bir kredi açılmıştır…. nolu kredi yeniden yapılandırma amacıyla açılmayıp, yeni bir kredi olarak 28.01.2016 tarihli Sözleşmeye istinaden açıldığından, davalı …’un bu krediden sorumlu olmadığı sonucuna varılmıştır…. nolu kredi yeniden yapılandırma amacıyla açılmayıp, yeni bir kredi olarak 28.01.2016 tarihli Sözleşmeye istinaden açıldığından, davalı …’un bu krediden sorumlu olmadığı sonucuna varılmıştır.” görüşü ile açıklamıştır. Herne kadar ilk bilirkişi Ahmet Recai Aldemir raporunda “04.02.2016 tarihinde bu kredilere yapılan tahsilat ile Banka riski esasen son bulmamış, (5) ayrı kredi hesabında izlenen risk tutarları … nolu kredi hesabına taşınmış, nihayetinde … nolu kredi hesabına ilişkin yükümlülüklerin yerine getirilmemesi üzerine de bu risk takibe intikal etmiştir.
Bu kapsamda, takibe konu … nolu kredinin, esasında davalı…’ın kefaletine istinaden kullandırılan 5 adet krediden kaynaklı risklerden oluştuğu için yeni bir kredi olarak değerlendirilemeyeceği, bundan ziyade yapılandırma kredisi olarak nitelendirilmesinin daha uygun olacağı düşünülmektedir.” şeklinde görüşünü bildirmişse de, düzenlediği ek raporda “… nolu 500.000 TL tutarlı kredi 04.02.2016 tarihinde kullandırıldığı, Kredinin kullandırımdan önce 28.01.2016 tarihinde 1.250.000 TL tutarlı Genel Kredi Sözleşmesinin akdedildiği ve bu sözleşmenin limitinin de gerek … gerekse … nolu kredi tutarlarını karşılayacak düzeyde olduğu dikkate alınarak, … nolu kredinin 28.01.2016 tarihli Genel Kredi Sözleşmesine istinaden kullandırıldığı,” hususunu belirtmiş olup 28/01/2016 tarihli sözleşmede davalı …’un kefaletinin bulunmadığı dikkate alınarak, bankanın kredi komitesince de bu davalının kullandırılan … no’lu kredide kefil olarak belirlenmediği, bankacılık teamülleri gereğince bilirkişi heyetinin görüşüne itibar olunarak bu davalının borçtan sorumluluğu bulunmadığı takibe itirazının yerinde olduğu anlaşılmış, bu davalı yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı … dışındaki davalılar yönünden 230.000,00 TL asıl alacak ve ferilerin tamamına ilişkin davası bulunmaktadır. Bilirkişi hesaplamaları ışığında Davacı takip talebinin; Davalı Asıl Borçlu Şirket ve … yönünden;
-Asıl alacak 982.247,84 TL olarak belirlendiğinden, davacı Bankanın bu kaleme ilişkin ta!ebinin (Talep: 1.040.869.51 TL) 58.621,67 TL’lik
– İşlemiş faiz 134.669,28 TL olarak belirlendiğinden, davacı Bankanın bu kaleme ilişkin talebinin (Talep: 352.002,33 TL) 217.333.05 TL’lik
– BSMV 6.733,86 TL olarak belirlendiğinden, davacı Bankanın bu kaleme ilişkin talebinin (Talep: 17,600,12 TL) 10.866,26 TL’lik kısmının yerinde olmadığı,
Davalı Kefil… Pen İnş. Turz. Teks. Kuyum. San. ve Tic. Ltd. Şti. Yönünden;
– Asıl alacak 915.440.51 TL olarak belirlendiğinden, davacı Bankanın bu kaleme ilişkin talebinin (Talep: 1.040.869.51 TL) 125.429,00 TL’lik
– İşlemiş faiz 62.749,55 TL olarak belirlendiğinden, davacı Bankanın bu kaleme ilişkin talebinin (Talep: 352.002.33 TL) 289.252,78 TL’lik
– BSMV 3.137.48 TL olarak belirlendiğinden, davacı Bankanın bu kaleme ilişkin talebinin (Talep: 17.600,12 TL) 14.462,64 TL’lik kısmının yerinde olmadığı,
Dolayısıyla davalılardan Asıl Borçlu Şirket ve … ‘in itirazlarının asıl alacak yönünden ( 230.000,00- 58.621,67 =) 171.378,33 TL, feriler yönünden 141.403,14 TL olmak üzere toplam 312.781,47 TL için haksız olduğu, 58.621,67TL asıl alacak ve feriler ile birlikte bu davalıların 58.621,67+228.199,31= 286.820,98 TL yönünden ise itirazlarının yerinde olduğu; Davalı Kefil… Pen İnş. Turz… Ltd. Şti.’nin ise asıl alacak yönünden itirazının ( 230.000,00-125.429,00=) 104.571,00 TL, feriler yönünden 65.887,03 TL olmak üzere toplam 170.458,03 TL için haksız olduğu, 125.429,00 TL asıl alacak ile feriler toplamı 125.429,00+303.715,42= 429.144,42 TL yönünden ise itirazının yerinde olduğu, infaz kabiliyeti yönünden takibin devamına hangi değerler üzerinden devam edileceği kararda belirtilmesinin uygun olacağı anlaşılmıştır.
Alacak likit olduğundan itirazlarında haksız olan davalılar aleyhine haksız çıktıkları miktarın % 20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmeleri gerektiği kanaatine varılmış, davacı bankanın takibi kötüniyetle yaptığı kanıtlanamadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddi ile aşağıdaki hüküm kurulmutur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile,
1-Davalı … Atık.. Ltd. Şti ve …’in Ankara…Müdürlüğünün 2017/7744 Esas sayılı dosyasında, takibe yaptıkları itirazın kısmen yerinde olmadığı anlaşılmakla, 982.247,84TL asıl alacak, 134.669,28TL işlemiş faiz, 6.733,86TL BSMV toplamı 1.123.650,08TL üzerinden takip tarihinden itibaren asıl alacağın %31,44 faiz uygulanarak takip şartlarıyla takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davalı… Pen.. Ltd. Şti.’nin Ankara…Müdürlüğünün 2017/7744 Esas sayılı dosyasında takibe yaptıkları itirazın kısmen yerinde olmadığı anlaşılmakla, 915.440,51TL asıl alacak, 62.749,55TL işlemiş faiz, 3.137,48TL BSMV toplamı 981.327,55TL üzerinden sorumlu olduğu, bu alacağın takip tarihinden itibaren asıl alacağı %31,44 faiz uygulanarak takip şartlarıyla takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Davalı … Atık.. Ltd. Şti, … ve… Pen. Ltd. Şti. takibe haksız itiraz ettiğinden ve alacak likit olmakla itiraz olunan değer üzerinden %20 oranında hesaplanan 62.556,30TL’nin(davalı… Pen.. Ltd. Şti. 34.091,60TL’lik kısmıyla sınırlı sorumlu olmak üzere) davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacının … yönünden açtığı davasının yerinde bulunmadığı anlaşılmakla REDDİNE,
5-Davalıların kötü niyet tazminatı taleplerinin yerinde bulunmadığı anlaşılmakla REDDİNE,
6- Alınması gereken 21.366,10 TL harçtan peşin alınan 12.043,67 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 9.322,43 TL nin davalılar Davalılar … Atık Ltd. Şti, …Pen.. Ltd. Şti.’nden müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 30.345,00TL vekalet ücretinin davalılardan (davalı … Atık Ltd. Şti ve …’in tamamından, Davalı… Pen.. Ltd. Şti.’nin 20.144,00 TL’lik kısmından sorumlu olmak üzere) alınarak davacıya ödenmesine,
8-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 31,30 TL Başvurma harcı, 12.043,67 TL Peşin harç, 4,60 TL Vekalet harcı toplamı 12.079,57 TL ile;
-214,6‬0 TL posta ve müzekkere gideri, üç bilirkişi ücreti 3.050,00 TL olmak üzere toplam 3.264,6‬0 TL’nin kabul ve red oranı dikkate alınarak 1.702,81 TL’nin toplamı 13.782,38 TL’nin davalılardan ( davalı … Atık Ltd. Şti ve …’in tamamından, davalı… Pen.. Ltd. Şti.’nin 13.008,57 TL’lik kısmından sınırlı sorumlu olmak üzere ) alınarak davacıya ödenmesine, kalan masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalılar … Atık Ltd. Şti, …Pen.. Ltd. Şti.’in kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 38.490,00 TL’nin ( Davalılar … Atık Ltd. Şti ve … yönünden 28.527,00 TL’lik kısmı ile sınırlı olarak) vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
10-Davalı … kendini vekil ile temsil ettirdiğinden ve bu davalı yönünden dava reddedildiğinden AÜT uyarınca 52.312,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
11-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
12-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı oy birliği ile verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.17/03/2021

Başkan …
E-imzalı.
Üye …
E-imzalı.
Üye …
E-imzalı.
Katip …
E-imzalı.