Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/32 E. 2021/54 K. 04.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/32 Esas – 2021/54
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2017/32 Esas
KARAR NO : 2021/54 Karar

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ : Av.
DAVALI :
VEKİLLERİ : Av.
Av.
Av.
DAVA : Haksız Rekabetin Tespit ve Meni
DAVA TARİHİ : 13/01/2017
KARAR TARİHİ : 04/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Haksız Rekabetin Tespit ve Meni davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı …’ın T.C. Anayasası’nın 135. maddesine göre kurulmuş kamu kurumu niteliğini haiz bir meslek birliği olup, 1618 sayılı Yasa gereğince seyahat acentalığı mesleğinin korunup geliştirilmesi, birlik üyeleri arasındaki haksız rekabetin önlenmesi ve üyelerinin çıkarlarının korunması kapsamında dava açma ve müdahil olma hak ve yetkilerinin bulunduğunu; Türkiye özelinde seyahat acentalığı faaliyetinde bulunmak isteyen tüm şirketlerin 1618 sayılı Yasa gereği T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığından işletme belgesi alıp davacı … üyesi olmalarının zorunlu olduğunu; davacı …’ın yasal görev tanımı gereğince, seyahat acentalarından hizmet alan tüketicilerin olası şikayet ve memnuniyetsizliklerinin önlenip giderilmesi için fiziki/sayısal uygulamalar ihdas edildiğini; bu uygulamaların … üyesi tüm şirketler hakkında aynı ilke ve kurallar bağlamında eşitlikle gerçekleştirildiğini; buna karşın davalı … Bilişim A.Ş.’nin www…..com alan adlı web sitesi üzerinden tüketici şikayetleriyle ilgili bir uygulama başlattığını; bu sitede seyahat acentası şirketlerinden hizmet alan tüketicilerin şikayetlerine yer verildiğini; ancak şikayet edilen … üyesi seyahat acentasının, şikayetle ilgili cevap hakkını kullanabilmesi için davalı Şirket’e üye olmasının zorunlu olduğunu; davalı Şirket’e ait şikayet platformuna üye olmayan seyahat acentasına, platform üzerinden cevap hakkı tanınmadığını ve şikayet eden kişi istemediği sürece şikayetin web sitesinde sayısal platformda yayında tutulduğunu; yine davalı Şirket platformuna üye olmayan ve şikayet edilen seyahat acentasının, şikayetçinin tam adı ve soyadını dahi öğrenemediğini, açıklanan uygulamadan hayli zarar gören seyahat acentalarının, aylık ve/veya yıllık ücretler ödemek suretiyle davalı Şirket platformuna üye olmak zorunda kaldıklarını; davalı … Bilişim A.Ş.’nin tüketicilerin yasal şikayet haklarını kullanmalarına yardım et-mekgörünümü altında, sözleşme yapmaya zorladığı seyahat acentalarından haksız ücretler alıp kurmuş olduğu platforma üye olan acentaları, diğerlerinin önüne geçirmek ve zarara uğratmak suretiyle haksız rekabet yarattığını; davalı yana ait bu siteye üye olunabilmesi için ödenmesi gereken 1 yıllı hizmet bedelinin 1.000,00.-TL olduğunu; seyahat acentasının bu siteye kurumsal üye olması halinde, tüketici şikayetinin web sitesindeki platformda yayınlanmasından 48 saat önce haber edildiğini ve yayının/olası mağduriyetinin önlenmesi kapsamında süre ve imkan tanındığını; üye olmayan seyahat acentaları hakkındaki şikayetlerin ise, derhal yayınlandığını, şikayet çözümlenmiş olsa dahi web sitesi platformundaki yayının devam ettiğini, bu durumun acentenin itibarını zedelediğini; açıklanan eylem ve işlemlerin 6102 sayılı TTK’nın 54. maddesinde bahsi geçen “Dürüst ve Bozulmamış Rekabetin Sağlanması” ilkesine aykırı olduğunu; bildirerek, davalı … Bilişim A.Ş.’nin kendisine ait www…..com alan adlı web sitesinde ihdas edilmiş platform üzerinden gerçekleştirilen haksız rekabetin tespiti ile menine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız rekabetin tespiti ve men’ine ilişkin davaların ancak haksız rekabete uğradığı iddiasında olan kişilerce açılabileceğini, davacı …’ın taraf ve dava ehliyetinin bulunmadığını, www…..com internet sitesinin 2001 yılında kurulmuş bir hak arama platformu olup bütün kişi ve kurumlara eşit uzaklıkta olduğunu ve şeffaf bir şekilde faaliyet yürütüldüğünü; www…..com isimli platformda yer alan içeriklerin üye kullanıcılar tarafından oluşturulduğunu; davalı Şirket redaktörlerinin bu içeriklere asla müdahale etmediklerini, sadece ahlaka ve adaba aykırı olan kesimleri ayıklayıp çıkardıklarını; bunun da içeriğin değiştirildiği manasına gelmeyeceğini, platformun ihdas amacının üretici, müşteri ve son kullanıcı arasında etkin ve tarafsız bir sayısal ortam tesis etmek olduğunu, platformda ancak üye olan kişilerin şikayetlerine yer verildiğini; üyeliğin kabulü için SMS onayı alındığını; bu nedenle üye kullanıcıların gerçekliklerinin tartışma konusu olmadığını, şikayetlere cevap hakkının üye oymayan ayrımı yapılmaksızın ve ücretsiz olarak herkese eşit olarak tanındığını, sadece üye olan firmalara tanınan öncelik hakkı ile şikayetin yayınlanmadan çözülmesine imkan tanındığını, şikayet edilen firmanın talebi halinde, şikayet eden kişinin tüm iletişim bilgilerinin verildiğini, şikayet konusu mağduriyetin ortadan kaldırıldığının bildirimi halinde, şikayetin derhal yayından kaldırıldığını, davalı Şirket’e ait sayısal platformda, şikayet edilen davacının markasının yer almasındaki amacın mal ve hizmetlerin birbirinden ayırt edilebilmesi amacına yönelik olmadığını, firma bilgisi olarak bilgilendirme amacıyla kullanıldığını, içerikleri oluşturan kullanıcıların şikayetlerini ifade edebilmeleri için firmaların koruma altında olan markalarının kullanılmasının bir zorunluluk olduğunu ve bu kullanımın markasal kullanım olarak değerlendirilemeyeceğinden dolayı marka hakkına tecavüzden bahsedilemeyeceğini, şikayet hakkının ifade özgürlüğünün bir uzantısı olduğunu ve hukuk düzeninin koruması altında bulunduğunu, eldeki davaya benzer nitelikte olan diğer davalarda www…..com internet sitesinin faaliyetlerinin hukuka aykırı bulunmadığı, marka tecavüzü ile haksız rekabet teşkil etmediğinin ortaya konulduğunu, davacı yan tedbir taleplerinin 5651 sayılı kanun kapsamında kabul edilemez olduğunu, söyleyerek, açılan davanın ve ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesine müzekkere yazıldığı görüldü.
… Asliye Ticaret Mahkemesine 03/10/2017 tarihinde talimat yazılarak tanık beyanları alınmıştır.
Davacı Tanığı …; ”Ben 2016 yılı temmuz ayından beri … … bölgesinde bulunan acentede çalışıyorum, Satış ve Pazarlama Müdürü olarak görev yapıyorum, çalıştığım acentenin davalı internet sitesine aboneliği bulunmamaktadır, abone olmak yıllık ücret esasına dayanmakta olup abone olan kuruluşlar şikayetin yapıldığı ilk 24 saat içerisinde bilgilendirilirler bu bilgilendirilme sonrasında sunulan teklif müşteri tarafından uygun bulunursa veya anlaşma sağlanmış olunursa daha doğrusu müşteri memnun kalırsa şikayetini kendi rızası ile kaldırabiliyor, yani şikayetini kesin olarak kaldırılacağının garantisi dahi yoktur, bizde her zaman müşteri haklı olmadığı için ve şikayetin kaldırılmama ihtimali olduğu için ortaya çıkan sorunları hukuki yollarla çözmek istiyoruz, bu yola gitmek içinde müşterinin isim ve diğer iletişim bilgilerine sahip olmamız gerekiyor, ancak siteye üye olmadığımız için bu bilgileri de göremiyoruz, ancak bizim firmamızın ismi şikayetin gerçekten haklı olup olmadığına bakılmaksızın internet sitesinde bizim rızamız olup olmadığına da bakılmaksızın yer alıyor, ayrıca siteye üye olan kuruluşlar şikayet eden müşteriler ile iletişime geçip şikayetin kaldırılmasını sağlayabiliyorlar veya cevap verilmesini sağlayabiliyorlar ancak üye olmayan kuruluşlar böyle bir hakları olmuyor bu durumda üye olan ve şikayetin kaldırılmasını veya cevap verilmesini sağlayan kuruluşların sanki müşterilerin sorunlarının çözümüne önem gösteren bir kuruluşmuş gibi algı oluşmasına neden olduğu gibi üye olmayan ve şikayet eden müşteriler ile iletişime geçemediği için hakkındaki şikayetin sitede kalmaya devam eden kuruluşların da müşterilerinin sorunları ile ilgilenmeyen bir kuruluşmuş gibi algılanmasına neden oluyor, bu durum da haksız rekabetlerin oluşmasına yol açıyor, halen bahse konu internet sitesinde hakkımızda yayını devam eden şikayetler bulunmaktadır, kaldırılması için üye olmak ve müşteri ile iletişime geçmek gerekiyor” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı Tanığı ….; ” Ben 2005 yılında beri İstiklal Caddesine bulunan … Turizm ve Seyehat Acentesinin kurucu ortağı ve yöneticisiyim, çalıştığım acentenin davalı internet sitesine aboneliği bulunmamaktadır, bahsi geçen internet sitesinden 2009 yılında bir müşterimizin hakkımızda yazı yazılmış şekilindeki beyanı üzerine haberimiz oldu. Bu tarihte davalı şirkete noterden ihtarname gönderdik ve bu ihtar üzerine hakkımızda yazılan yazı kaldırılmıştı, daha sonrasında da yine benzer şekilde hakkımızda yapılan şikayetlerin kaldırılması için yine talepte bulunmuştuk, davalı taraf bizden abone olmamızı istedi, abone olmak yıllık ücret esasına dayanmakta olup abone olan kuruluşlar şikayetin yapıldığı ilk 24 saat içerisinde bilgilendirilirler bu bilgilendirilme sonrasında sunulan teklif müşteri tarafından uygun bulunursa veya anlaşma sağlanmış olunursa daha doğrusu müşteri memnun kalırsa şikayetini kendi rızası ile kaldırabiliyor, yani şikayetini kesin olarak kaldırılacağının garantisi dahi yoktur, bizde her zaman müşteri haklı olmadığı için ve şikayetin kaldırılmama ihtimali ve cevap vermeme ihtimali olduğu için ortaya çıkan sorunları hukuki yollarla çözmek istiyoruz, bu yola gitmek içinde müşterinin isim ve diğer iletişim bilgilerine sahip olmamız gerekiyor, ancak siteye üye olmadığımız için bu bilgileri de göremiyoruz, ancak bizim firmamızın ismi şikayetin gerçekten haklı olup olmadığına bakılmaksızın internet sitesinde bizim rızamız olup olmadığına da bakılmaksızın yer alıyor, ayrıca siteye üye olan kuruluşlar şikayet eden müşteriler ile iletişime geçip şikayetin kaldırılmasını sağlayabiliyorlar veya cevap verilmesini sağlayabiliyorlar ancak üye olmayan kuruluşların, böyle bir hakları olmuyor bu durumda üye olan ve şikayetin kaldırılmasını veya cevap verilmesini sağlayan kuruluşların sanki müşterilerin sorunlarının çözümüne önem gösteren bir kuruluşmuş gibi algı oluşmasına neden olduğu gibi üye olmayan ve şikayet eden müşteriler ile iletişime geçemediği için hakkındaki şikayet sitede kalmaya devam eden kuruluşların da müşterilerinin sorunları ile ilgilenmeyen bir kuruluşmuş gibi algılanmasına neden oluyor, bu durum da haksız rekabetlerin oluşmasına yol açıyor, halen bahse konu internet sitesinde hakkımızda yayını devam eden şikayetler bulunmaktadır, kaldırılması için üye olmak ve müşteri ile iletişime geçmek gerekiyor” şeklinde beyanda bulunmuştur.
İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine 03/10/2017 tarihinde talimat yazılarak tanık beyanları alınmıştır.
Davacı tanığı …..; ” ben … ‘a üye olan … … isimli firmanın sahibiyim, yaklaşık 2 sene önce ..dan firmamın ismini arattığımda firmamın adresinin ve firmama ilişkin açıklamalar bulunan kısımda ” ….com” şeklinde bir ibare bulunduğunu farkettim, ancak bu ibareye tıkladığımda şikayet yok şeklinde bir yazı ile karşılaştım, bunun üzerine … bilişim A.Ş yetkilisine ulaştım, benim firmamın ismini hangi hakla bu şekilde … şeklinde yazdıklarını sordum, kendilerinin böyle bir çalışması olduğunu müşterilerden şikayet gelmesi halinde firmalarla ilgili bu şekilde kayıtlar oluşturabildiklerini, benimle ilgili … ise üye olmam halinde bunun incelenebileceğinin ve silinebileceğini aksi halde ancak dava açabileceğini söyledi ve yazıyı silmediler, daha sonraki araştırmamda benim gibi birçok acentenin de aynı şeyi yaşadığını, … isimli firmanın şikayet yazısını silmek için acentelerden para istediğini, daha doğrusu para karşılığı üyelik talebinde bulunduğunu öğrendim, bu şikayet yazısı benim ticari itibarımı zedelemektedir, beni rencide etmektedir, müşterilerimin bir …. ise bunu … ‘a veya Turizm Bakanlığı’na bildirmesi gerekir, ben bu eylemin haksız rekabet oluşturduğunu düşünüyorum” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı ….; ”ben … üyesi … Turizm Ltd Şti ( … ) şirketinin yetkilisiyim, yaklaşık bir yıl önce … firmamın ismini arattığımda firmamın adresinin ve firmama ilişkin açıklamalar bulunan kısımda ” ….com” şeklinde bir ibare bulunduğunu farkettim, ancak bu ibareye tıkladığımda şikayetlere ilişkin yazılarla karşılaştım, ancak bu yazılarda tüketicilerin isimleri açıkça yazmamakta rumuz veya başharfleri bulunmakta idi, bunun üzerine … bilişim A.Ş yetkilisine telefonla ulaştım, benim firmamın ismini hangi hakla bu şekilde … şeklinde yazdıklarını sordum, kendilerinin böyle bir çalışması olduğunu müşterilerden şikayet gelmesi halinde firmalarla ilgili bu şekilde kayıtlar oluşturabildiklerini, benimle ilgili … ise üye olmam halinde bunun incelenebileceğinin ve silinebileceği söylendi, yazıyı silmemeleri üzerine kendilerini konuyu araştırdığımızı, şikayete konu satışların olmadığını öğrendiğimizi bildirdik, ayrıca …’a şikayette bulunduğumuzu da bildirdik, kısa bir süre sonra 15 adet şikayet yazısından 2 tanesini sildiler, diğerleri halen duruyor, her hafta da o şirkete üye olmamız için cep telefonumuza ve mail adresimize mesaj gönderiyolar, bu nedenle mağdur oldum, ticari itibarım zedelendi” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Bilirkişi ….’dan 07/10/2019 tarihli bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Rapora göre;
Davalı Şirket’in 6102 sayılı TTK’nın 58/4 ve 5651 sayılı Yasa’nın 2/1-m maddeleri anlamında Hizmet Sağlayıcı Yer Sağlayıcı olarak, ifade hürriyeti kapsamında ihdas ettiği sayısal platformu, üye olan ve olmayan firmalara eşit mesafede kalıp aynı ilke ve kurallar kapsamında yönetmediği,
Sadece davalı Şirket üyesi olan firmalara tanınmış, yayın öncesi 24 saatlik mağduriyetinin giderilmesi ve dostane çözüm bulunması süresinin,
Şikayetçilere iki soru sorma hakkının,
Şikayetçilerin üye firmalar hakkında teşekkür mesajı yazmaya yönlendirilmesi taahhüdünün; üye olmayan firmalara tanınmadığı,
Üye olmayan firmalar hakkındaki şikayetlerin yayından gecikmeli olarak kaldırıldığı,
Böylece ücret karşılığı üye yapılan firmaları, rakiplerinin önüne geçmelerine imkan verilmek suretiyle haksız rekabet yaratıldığı,
Davacı …’ın haksız rekabetin tespiti ve men-i taleplerinin, sadece değinilen olgularla sınırlı olarak usul ve yasayla uyarlı olduğu, rapor etmiştir.
Bilirkişi …’dan 16/01/2020 tarihli bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Rapora göre;
Davalının itirazlarının asıl raporda ulaşılan sonuçların değiştirilmesini gerekli kılmadığını rapor etmiştir.
Bilirkişi … ve Ömer …’den 06/08/2020 tarihli bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Rapora göre;
Davalı kurumun şikayetin yayınlanmasından önce ilgili firmaya bilgi verme konusunda üye olan üye olmayan firma bakımından farklı işlem yapmasının TTK 54. Vd hükümleri çerçevesinde haksız rekabet hali oluşturduğunu rapor etmişlerdir.
Bilirkişi … ve …’dan 11/01/2021 tarihli bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Dava, davacı tarafından davalı hakkından TTK nun 54. vd maddeleri gereğince açılan haksız rekabetin tespiti ve men’i istemine ilişkindir.
Mahkememizce tanık beyanlarına başvurulmuş, taraf vekillerinin sözlü ve yazılı beyanları alınmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve ilgili tüm bilgi-belgeler dosyaya celp edilmiştir.
Öncelikle ifade etmek gerekir ki, her ne kadar davalı taraf davacı hakkında husumet itirazında bulunmuşsa da 6102 sayılı TTK nun 56/3. maddesi gereğince ”Ticaret ve sanayi odaları, esnaf odaları, borsalar ve tüzüklerine göre üyelerinin ekonomik menfaatlerini korumaya yetkili bulunan diğer meslekî ve ekonomik birlikler ile tüzüklerine göre tüketicilerin ekonomik menfaatlerini koruyan sivil toplum kuruluşlarıyla kamusal nitelikteki kurumlar da birinci fıkranın (a), (b) ve (c) bentlerinde yazılı davaları açabilirler.” hükmü dikkate alındığında davacının birlik üyelerinin haklarının korunması ve haksız rekabet hükümleri kapsamında dava açma hakkının bulunduğu anlaşıldığından bu yöndeki itiraz reddolunarak yargılamaya devam olunmuştur.
Bilindiği üzere haksız rekabet, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 54. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. 6762 sayılı eski TTK’nin aksine yeni TTK’da haksız rekabetin tanımı yapılmamıştır. Yeni TTK m. 54 f.2’de “Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” biçiminde haksız rekabet oluşturan fiiller genel olarak belirtilmiştir.
TTK nun 55. maddesinde ise başlıca haksız rekabet halleri örnekseme metodu ile belirtilmiştir. Madde düzenlemesinde belirtilen başlıca haksız rekabet halleri; “dürüstlük kurallarına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar (kötüleme, avantaj sağlama, hakkı olmayan unvanları, meslek, derece ve sembolleri kullanma, karıştırılmaya neden olma, karşılaştırma ya da üçüncü kişiyi benzer yollarla öne geçirme, tedarik fiyatının altında fiyatla satışa sunma yoluyla aldatma, gerçek değer hakkında yanıltma, karar verme özgürlüğünü sınırlama, nicelik ve nitelikte yanıltma, hukuki işlemlere ilişkin kamuya yapılan ilanın açık olmaması, tüketici kredilerine ilişkin açık beyanda bulunmamak, yanıltıcı sözleşme formüllerini kullanmak), sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek, başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanmak, üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek, iş şartlarına uymamak, dürüstlük kurallarına aykırı işlem şartlarını kullanmak” olarak belirtilmiştir.
Davacı tarafından açılan eldeki davada, davalı şirketin hizmet sunduğu www…..com internet sitesine üye olan ve olmayan seyahat acentaları hakkında farklı ilke ve kurallar uygulandığı, firmaların ücret ödenmek suretiyle siteye üye olmaya zorlandığı, tüketiciler tarafından şikayet edilen üye şirketlere şikayet edenin iletişim bilgilerinin verilip yayın öncesi şikayet konusu vakıayı düzeltmesi için süre ve imkan tanındığı, üye olmayan firmalara ise bu hakkın tanınmadığı, ayrıca şikayet edenin iletişim bilgilerinin verilmeyip cevap hakkının tanınmadığı belirterek davalının TTK da düzenlenen haksız rekabet hükümlerinin ihlal ettiğini belirtmiş, davalı taraf ise şikayetlere cevap hakkının siteye üye olan veya olmayan ayrımı yapılmaksızın herkese eşit olarak tanındığınıo, şikayet edilen firmanın talebi halinde iletişim bilgilerinin verildiğini, şikayet konusu mağduriyetin ortadan kaldırılması halinde şikayet bildirimin derhal kaldırıldığını iddia edildiği gibi hakkında şikayet bulunan firmaların zorla siteye üye olmaya zorlanmadığını belirtmiştir.
Mahkememizce davalı tarafından www…..com internet sitesi üzerinden hizmet verilmesi ve haksız rekabetin bu site üzerinden gerçekleştirildiği iddiası nedeniyle davalının bilgisayar ve server kayıtları üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmış ve rapor aldırılması yoluna gidilmiştir.
Bilirkişi … ve …’dan 11/01/2021’den aldırılan rapora göre;
Dava dosyası içinde yer alan bila tarih 21546160-402 sayılı Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü’nün yazısında belirtildiği ve Heyetimizce yapılan teknik incelemede söz konusu uygulamadan vazgeçildiği tespit edilmekle birlikte, dava tarihinde üye olan firmalara ait şikayetlerin hemen bildirilerek sonrasında redaksiyona gönderilmek suretiyle süre avantajı sağlandığı, buna karşılık üye olmayan firmaların şikayetten haberdar olmaları ile şikayetin yayınlanmasının aynı zamanda gerçekleştiği ve bu yolla üye olan firmaların önemli ölçüde avantajlı konuma getirildiği,
Mevcut durumda üyelik paneline giriş hakkının üye olan/olmayan ayrımı yapılmaksızın mümkün olduğu, dava tarihinde üye olmayan firmalara üyelik paneline giriş hakkı tanınmadığı, varsa taleplerinin destek@….com üzerinden iletilebilmesinin mümkün olduğu, güncel durumda üye olmayan firmaların cevap hakkını kullanmaları ve şikayetçi bilgilerine erişmelerinin kurumsal panel veya destek@….com adresinden talep açılması halinde mümkün olduğu, buna karşılık üye olan firmaların panele girerek hemen şikâyetçi bilgilerine hemen ulaşma ve cevap yazma hakkının bulunduğu, bu bakımdan üye olan/olmayan firmalar arasındaki ayrımın sadece bilgiye erişim ve cevap hakkının kullanım metodu bakımından farklılık doğurduğu,
Üye olan firmalara tanınan firma raporu ve hedef soru uygulamalarının üye olan firmaları önemli ölçüde avantajlı duruma getirmediği,
Yukarıda sayılan ve üye olanlara tanınan avantajların TTK md. 54 vd. kapsamında haksız rekabet teşkil edip etmediğinin tespiti bakımından uygulamanın bütün katılanlarm menfaatine dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması amacına aykırı olup olmadığının değerlendirilmesinin takdirin mahkemede olduğunu rapor etmiştir.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli veriler içerdiği ve yargısal denetime elverişli olduğundan hükme esas alınmıştır.
Yukarıda belirtilen tüm olgular birlikte değerlendirildiğinde; Haksız rekabetin mevcut olduğu yönündeki kanaatin temel gerekçesinin üye olmayan firmalardan farklı olarak, ücretli üyelik sistemine dâhil olan firmalara yönelik şikâyetlerin yayınlanmadan çözülmesi, tüketici şikayetlerinden haberdar edilmesi, şikayete cevap verilmesi imkânının tanınması olduğu dikkate alındığında, bahse konu internet sitesine üye olmayan firmaların dava tarihinden önce şikayetçi bilgilerine destek@….com adresine elektronik posta atmak suretiyle ulaşabildiği, buna karşılık üye firmaların kurumsal üyelik paneline giriş yaparak sistemde kayıtlı şikayetçi bilgilerine hemen ulaşabildiği, hüküm tarihi itibarıyla ise üye firmaların kurumsal panel adı verilen arayüz ile yine istedikleri zaman şikayetçi bilgilerine ulaşabildikleri, buna karşılık üye olmayan firmaların ise kurumsal panel üzerinde talep açmaları veya destek@….com adresinde elektronik posta ile talep etmeleri gerektiği, diğer yandan siteye üye olmayan firmalara ilişkin şikayetlerin alınmasını takiben önce redaksiyon ekibine iletildiği, sonrasında şikayet edilen firmaya iletildiği anda yayına sokulduğu, buna karşılık üye firmalar hakkında yazılan şikayetlerin önce firmaya gönderildiği, daha sonra redaksiyon ekibine iletildiği, bu işlemin yapılmasından sonra şikayetin yayına alındığı, bu yolla üye olan firmaların şikayetlerden önceden haberdar olmasıyla yayına kadar geçen süre içinde şikayetin giderilmesi imkanını bulduğu, üye olmayan firmaların ise şikayeti yayınla birlikte öğrendiklerinden şikayetin giderilmesi imkanı bulunsa dahi tüketici şikayetinin yayında kalabildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen tespitlerden hareketle şikayetlerin haksız olup olmadığına bakılmaksızın kamuya açık ve bilinen bir platformda yayınlanmasının, özellikle şikayetlerin haksız olması durumunda, şikayetin muhatabı olan firmaların imajını zedeleme ihtimali bulunduğu, bu nedenle, davalının şikayetin yayınlanması aşamasında kurumsal üyelerine farklı davranmasının kurumsal olmayan üyeler için bir haksızlığa sebep olduğu ve bu davranış modelinin kurumsal üyeler için açık bir avantaj sağladığı, bu tür bir davranışın üye olan ve olmayanlar arasında davalı tarafından ileri sürülen tarafsızlık iddiasıyla da uyumlu olmadığı, bu yönleriyle davalının 6102 sayılı TTK’nun 58/4 ve 5651 sayılı yasa’nın 2/1-m maddeleri anlamında hizmet sağlayıcı ve yer sağlayıcı olarak ifade hürriyeti kapsamında ihdas ettiği platformu, üye olan ve olmayan firmalara eşit mesafede kalıp aynı ilke ve kurallar kapsamında yönetmediği, dolayısıyla bu nedenlerle belirtilen ve rekabet içerisinde bulunan rakip firmalarla tüketiciler/müşteriler arasındaki ilişkileri olumsuz etkileyecek nitelikteki öncelik hakkının siteye üye olan firmalar ile davacı birliğe üye olan ancak siteye üye olmayan şirketler arasında TTK nun 54. vd. hükümleri kapsamında haksız rekabet oluşturduğu, davacının men talebi yönünden ise dava dosyası içinde bulunan Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğünün ”Ankara ….Fikri ve Sinai Haklar Mahkemesinin ….. esas ve …. karar sayılı ilamında belirtilen gerekçe ve hüküm uyarınca üye olan ile olmayan firmalar arasındaki farklı uygulamalara derhal son verildiği ve Ekim 2019 tarihi itibarıyla iye olmayan firmalara da şikayetler yazılı yazılmaz haber verilere şikayetlerin çözüme kavuşturmaları için süre tanınmaya başlandığı…” şeklindeki yazısı karşısında hüküm tarihi itibarıyla yukarıda tespit olunan haksız rekabet uygulamasına son verildiğinden ve davacının men talebi hakkında dava konusuz kaldığından esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.
Son olarak, davacı vekilinin birlik üyesi firmaların tüketici şikayetlerine ücretsiz cevap hakkı verilmediği ve bu suretle cevap verilebilmesi için davalının şikayet olunan şirketleri üye olmaya zorladığı iddiasının ise yukarıda da belirtildiği üzere ücretsiz cevap hakkı verildiğinden kanıtlanamadığı, dava konusu www…..com adlı internet sitesinde yukarıda belirtilen kurumsal üyelere tanınan öncelik hakkı dışındaki fiiller ile davranış ve kullanımların ise haksız rekabete neden olmadığı anlaşıldığından dava tarihi itibarıyla tüketici şikayetinden haberdar edilmesi, şikayete cevap verilmesi ile şikayetin giderilmesi konularında davalının www…..com adlı internet sitesine üye olup hizmet alan üyelere üye olmayan davacı birlik üyelerine nazaran verilen öncelik hakkının TTK nun 54. vd. maddeleri gereğince haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ile bu yönüyle hüküm tarihi itibarıyla davacının men talebi hakkında dava konusuz kaldığından davanın esası hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına ve fazlaya ilişkin tüm istemlerin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava tarihi itibarıyla tüketici şikayetinden haberdar edilmesi, şikayete cevap verilmesi ile şikayetin giderilmesi konularında davalının www…..com adlı internet sitesine üye olup hizmet alan üyelere üye olmayan davacı birlik üyelerine nazaran verilen öncelik hakkının TTK nun 54. vd. maddeleri gereğince haksız rekabet oluşturduğunun TESPİTİ ile bu yönüyle hüküm tarihi itibarıyla davacının MEN talebi hakkında dava konusuz kaldığından esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Fazlaya ilişkin tüm istemlerin reddine,
2-Alınması gereken 59,30-TL. harçtan başlangıçta peşin alınan 31,40-TL.harcın mahsubu ile bakiye 27,90-TL.nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 31,40-TL başvuru harcı, 31,40-TL peşin harç, 4,60-TL vekalet harcı toplamı 67,40-TL ile,
Kabul red oranı takdiren 1/2 olarak belirlendiğinden davacı tarafından yapılan posta masrafları toplamı 337,10-TL, bilirkişi ücreti 2.400,00-TL olmak üzere toplam 2.737,10-TL’nin kabul red/oranına göre 1.368,55‬-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Kabul red oranı takdiren 1/2 olarak belirlendiğinden davalı tarafından yapılan 2.100,00-TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 1.050,00-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, geri kalan miktarın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/02/2021

Katip
✍e-imzalıdır

Hakim
✍e-imzalıdır