Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/245 E. 2021/638 K. 17.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2017/245 Esas
KARAR NO : 2021/638

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … …

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/03/2017
KARAR TARİHİ : 17/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :14/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin yurt çapında yayın dağıtım kitap kırtasiye sektöründe faaliyet gösterdiğini, müvekkili ile davalı borçlu arasında ticari alım satım nedeni ile cari hesap ilişkisinin mevcut olduğunu, bu ilişki çerçevesinde davalının satın aldığı bir kısım malların bedelini ödemiş ise de bakiye tutarının ödenmesi hususunda yapılan görüşmelerin sonuçsuz kalması nedeni ile 10.806,05 TL cari hesap bakiyesi alacağının tahsili için borçlu aleyhinde Ankara … Müdürlüğü’nün 2016/23975 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalıya ödeme emrinin 14.01.2017 tarihinde tebliğ edildiğini, borçlunun yasal itiraz süresi içinde borcu olmadığını iddia ederek haksız ve mesnetsiz olarak borca itiraz edip takibi durdurduğunu ileri sürüp itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20′ sinden az olmayacak şekilde icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalıya usulüne uygun şekilde tebligat yapılmasına rağmen Mahkememize herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.

GEREKÇE:

Dava, davacı tarafça cari hesaba dayanan takibe davalının itirazı üzerine davacının açmış bulunduğu 2004 sayılı İİK’nda düzenlenen itirazın iptali davasına ilişkindir.
Ankara … Dairesi, Kırşehir Ticaret Sicil Müdürlüğü, Ankara … Kargo Bölge Müdürlüğü, Ulus Vergi Dairesi, Kırşehir Vergi Dairesi, Dışkapı Vergi Dairesi, … Kargo Anonim Şirketine müzekkere yazıldığı, cevapların dosya arasına alındığı, Ankara … Müdürlüğünün 2016/23975 takip sayılı icra dosyası, cari hesap özeti, müzekkere cevapları, ticaret sicil özeti, bilirkişi raporu ve diğer belgelerin dosyada mevcut olduğu
görüldü.

Ankara … Müdürlüğünün 2016/23975 Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde: Davacı tarafından davalı aleyhine 26/12/2016 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibinde ticari ilişkiden kaynaklanan bakiye alacak olarak 10.806,05-TL istendiği, takibin dayanağının cari hesap bakiyesi olduğu, ödeme emrinin davalıya 14/01/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 20/01/2017 tarihinde borca itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, davacının yasal süresi içerisinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Ticari satış 6102 sayılı TTK m. 23’de düzenlenmiştir. Yapılan düzenleme uyarınca; özel hükümler saklı kalmak şartı ile, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde TBK’nın satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanır. Sözleşmenin niteliğine, tarafların amacına ve malın cinsine göre, satış sözleşmesinin kısım kısım yerine getirilmesi mümkün ise veya bu şartların bulunmamasına rağmen alıcı çekince ileri sürmeksizin kısmi teslimi kabul etmişse, sözleşmenin bir kısmının yerine getirilmemesi durumunda alıcı haklarını sadece teslim edilmemiş kısım hakkında kullanabilir.
Cari hesap 6102 sayılı TTK m.89’da düzenlenmiştir. İki kişinin herhangi bir hukuki sebep veya ilişkiden doğan alacaklarının teker teker ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem alacak ve borç şekline çevirerek hesabın kesilmesinden sonra çıkacak artan tutarın isteyebileceklerine ilişkin sözleşme cari hesap sözleşmesidir.
Eldeki davada, taraflar arasında süre gelen ticari satıştan kaynaklanan cari hesap ilişkisi bulunmaktadır. Bu nedenle taraflar arasındaki alacak-borç ilişkisini hesabın kat edildiği tarih itibariyle tespit edilmesi zorunludur.
HMK.nun 222/1, 220/3 maddeleri gereğince taraflara dava konusu ticari defter ve kayıtlarını sunması süre verilmiş ve bilirkişi tarafından davacı tarafça sunulan ticari defter ve kayıtlar ile cari hesap kayıtları incelenmiştir.
Dosya üzerinde mali müşavir bilirkişi tarafından inceleme yapılmıştır.
20/09/2018 tarihinde bilirkişi …’ dan aldırılan Rapora göre; “davacının 2015 ve 2016 yıllarına ilişkin ticari defterinin açılış ve kapanış tasdikinin zamanında yapılmış olduğu anlaşılmakla, incelenen ticari defterin 6102 sayılı T.T.K.’ nın 64. ve müteakip maddelerinde belirli kanuni şartları tam olarak taşıdığını, davalının ticari defterlerini incelemeye sunmadığından her hangi bir inceleme tespit olabağı elde edilemediğini, davacının icra takibine konu alacağının kaynağını teşkil eden davacının davalı adına tanzim ettiği 15.335,03 TL tutarında 18 adet faturanın ve fatura muhteviyatının davalıya teslim edildiğinin uygun delillerle ispatlanması halinde davacının 10.808,08 TL alacağın tahsili için davalı aleyhinde Ankara … Müdürlüğü’nün 2016/23975 Esas sayılı dosyasında başlattığı icra takibine kaldığı yerden devam edebileceğini” rapor ve beyan etmiştir.
25/02/2021 tarihinde bilirkişi …’ dan aldırılan Ek Rapora göre; “Gelinen aşamada davacının davalı adına tanzim ettiği 18 adet faturadan 10 adet faturanın davalıya teslim edildiğinin ispatlandığını, fakat diğer 10 adet faturanın teslimine ilişkin herhangi bir bilgi-belgenin dava dosyasına kazandırılmadığını, Mahkemece bu aşamaya karar olan tespitler çerçevesinde karar verilecekse; davacının davalı adına tanzim ettiği 15.335,03 TL tutarında 18 adet faturanın 7.480,85 TL tutarlı 8 adet faturanın davalıya usulünce teslim edildiği kanıtlandığından bu tutardan davalının davacı adına düzenlediği iade faturalarının toplamı olan 4.526,95 TL düşüldüğünde davacının davalıdan bu aşamada (7.480,85-4.526,95) 2.653,90 TL alacaklı olduğunu, 7.854,18 TL tutarındaki 10 adet faturanın da davalıya usulünce teslim edildiğinin kanıtlanması halinde bu tutarın da davacının alacaklı olduğu tespit edilen tutara ilave edilmesi gerekeceğini” rapor ve beyan etmiştir.
Somut olayda; taraflar arasında kitap kırtasiye alım satımına bağlı ve cari hesaba dayalı ticari ilişki bulunduğu, davacının bu cari hesaba dayalı alacağı bulunduğundan bahisle davalı aleyhine başlatılan takibe yapılan itiraz üzerine eldeki davanın açıldığı, davacının kayıtlarına ve cari hesap özetlerine göre takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan 10.807,00-TL olduğu, davacı tarafından sunulan cari hesap ekstrelerinde görülen bakiyelerin, davacıya ait lehine delil teşkil eden usulüne uygun tutulmuş yasal defterlerde bulunan bakiyeler ile örtüştüğü, ancak davacının düzenlediği 18 adet faturadan 7.480,85-TL tutarlı 8 adet faturayı davalıya usulünce teslim ettiğini ispatlayabildiği, davalı tarafından da 4.526,95-TL’lık iade faturası düzenlendiği, bu miktarın davacının ispatlanan alacağından düşülmesinden sonra davacının davalıdan 2.653,90-TL’lık alacağının kaldığı, kalan 10 adet faturanın davacı tarafından davalıya usulünce teslim ettiğinin ispatlanamadığı, bu faturaların davalının BA-BS formlarında da yer almadığı, bu suretle bahse konu faturalar konusunda davalıya teslimine dair ispat yükü yerine getirilmediğinden taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayalı olarak davalı tarafından düzenlenen iade fatura tutarı bakiye cari hesap alacağından düşüldüğünde davacının davalıdan 2.653,90-TL alacaklı olduğu anlaşılmaktadır.
Dosya içerisinde toplanan deliller, icra dosyası, ticari defter kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre, davacı tarafın, cari hesaptan kaynaklanan ve mahkememizce tespit olunan 2.653,90-TL asıl alacak için icra takibi yapmakta haklı olduğu, fazlaya ilişkin davalının icra takibine yapmış olduğu itirazının yerinde olduğu, taleple bağlılık ilkesi ile dava dilekçesinde belirtilen ve talep konusu edilen miktarı dikkate alınarak davanın kısmen kabulü gerektiği anlaşıldığından, bilirkişi raporunda hesaplanan alacak miktarı üzerinden itirazın kısmen iptali ile icra takibinin devamına, alacak likit olduğundan davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.

HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE,
Ankara … d. 2016/23975 E. Sayılı dosyada davalının yaptığı itirazın 2.653,90TL yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
530,78TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2) 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 181,29 TL harçtan, dava açılışında alınan 184,56 TL peşin harcın düşülmesi ile fazla yatırıldığı anlaşılan 3,27 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde YATIRANA İADESİNE,
3) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 31,40 TL başvurma harcı, 650,00 TL bilirkişi ücreti, 271,70 TL posta gideri, toplamı 953,10 TL’nin davanın kabul oranı dikkate alınarak hesaplanan 234,05 TL’si ile iade sonrası kalan 181,29 TL harç toplamından oluşan 415,34 TL yargılama giderinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
4) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.653,90 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
İlişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/09/2021

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır