Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/924 E. 2021/128 K. 24.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2016/924 Esas
KARAR NO : 2021/128

5- … – …
6- … – …
7- … – …
8- … – …
9- … – …
10- … – …
11- …
12- … – …
13- … – …
14- … – …
15- … – …
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 30/11/2016
KARAR TARİHİ : 24/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, …Genel Müdürlüğü 8.6.1984 tarih ve 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine tabi olarak kurulmuş tüzel kişiliğe sahip bir kamu iktisadi kuruluşu olduğunu, …Genel Müdürlüğünün hizmet binası ile işletmekte olduğu hava liman/meydanlardaki temizlik hizmetleri 1988 yılından beri piyasaya yaptırıldığını, …Hava Limanının temizlik hizmetlerinin;
1)1.2.2000-31,3.2001 tarihleri arasında …Tur. İnş. Tic. San. Ltd. Şti tarafından,
2)1.4.2001-30.6.2002 tarihleri arasında … tarafından,
3)1.7.2002-31.10.2003 tarihleri arasında … Madencilik Ltd. Şti. tarafından,
4)1.11.2003-30.6.2004 tarihleri arasında … Hiz. Tur. Nak. Tic. Org. Paz. Ltd. Şti. tarafından,
5)1.7.2004-31.8.2004 tarihleri arasında …Medikal Tem. Elk. Basın Nak. Teks. Tic. Ltd. Şti. tarafından,
6)1.9.2004-28.2.2006 tarihleri arasında…Day. Tük. Mallan İnş. Tem. Yem. Gıd. Tur. İth. İhr. Tic. Paz. Ltd. Şti. tarafından,
7)01.03.2006-31.12.2006 tarihleri arasında Çağ Müş. İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından,
8)01.01.2007 – 31.12.2007 tarihleri arasında … İnş. Petrol Ürünleri İth. İhr. Ltd. Şti. tarafından,
9)01.01.2008-29.02.2008 tarihleri arasında… Temizlik Sosyal Hiz. Bilg. Sağ. Hiz. İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından,
10)1.3.2008-31.5.2008 tarihleri arasında… Güvenlik Sistemleri Temizlik Hiz. Mak. San. Ve Tic. A.Ş. tarafından,
11)1.6.2008-31.8.2008 tarihleri arasında NRA Servis Sos. Tem. Hiz. Eğt. Yay. San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından,
12)1.9.2008-31.12.2009 tarihleri arasında Çağ Mliş. İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından,
13)1.1.2010-30.4.2010 tarihleri arasında Ürün Tic. Taah. Paz. Ltd. Şti. tarafından.
14)1.5.2010-30.06.2010 tarihleri arasında … İnş. Elk. Temizlik Peyzaj San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından,
15)1.7.2010-31.12.2012 tarihleri arasında A.S.T. (S.R.S.) Hizmet Org. İnş. Taah. Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından,
16)1.1.2013-31.12.2014 tarihleri arasında… Tem. Hiz. Taah. Yem. Ltd. Şti.-A.S.T. (S.R.S.) Hiz. Org. İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. Ortak Girişimi tarafından yürütüldüğünü,
Davalılar bünyesinde Adana Şakirpaşa Havalimanında çalışmakta iken iş akitlerine son verildiği iddiasıyla bir kısım işçiler tarafından işçilik alacaklarının tahsili istemiyle açılan davalar ve bu kararların kesinleşmesi neticesinde İcra Müdürlüklerine vekili oldukları Genel Müdürlükçe yapılan ödemelerin tablo halinde belirtildiğini, davalılar ile imzalanan muhtelif tarihli sözleşme eklerinde yer alan teknik şartnamelerin 5.1 maddesinde, özel şartnamelerin 8.1.2. veya 7.10 maddelerinde “Yüklenicinin istihdam ettiği işçilerin: İş Kanunu, SSK Mevzuatı ve diğer kanun ve mevzuatlarla belirlenen uygulamalar, hak ve alacaklar bakımından muhatabı da sorumlusu da Yüklenicidir. Yüklenici tarafından istihdam edilen işçilere ilişkin herhangi hır sorumluluk DHMİ’ne yüklenemez. Yüklenicinin istihdam ettiği işçilerin İş Kanunu, SSK mevzuatı ve diğer kanun ve mevzuatlarda belirlenen tüm hak ve alacakları, Yüklenici tarafından karşılanır. …bu gibi konularda sorumlu sayılmayacaktır.” şeklinde düzenleme bulunduğunu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2004/11-254 E. 2004/295 K. Sayılı ilamında: davacı Kurum tarafından sözleşme gereği çalıştırılan ve işçiler tarafından açılan dava sonunda işçilere ödediği ihbar, kıdem ve deprem tazminatının taşerondan tahsilini istemiyle açılan davaya ilişkin olarak yerel mahkemenin vermiş olduğu davanın reddi kararını bozan Daire Kararının hukuka uygun olduğuna karar verdiğini, Yargıtay HGK kararı ışığında davalı tarafın “taşeron olarak çalışan kişilerin değişmesine rağmen işçilerin işini aynen ve aralıksız olarak sürdürdüğü., şeklindeki savunmasına itibar etmediğini ve taraflar arasındaki sözleşme hükümleri dikkate alınarak davalı tarafın sorumluluğunun belirlenmesi gerektiğini, Davalılar ile imzalanan temizlik hizmetleri sözleşmesi hükümleri ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Karan gereğince, davanın kabulü ile tabloda yer alan davalar neticesinde vekili oldukları Genel Müdürlüklükçe ödenen toplam 302.826.61 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı…Dayanıklı Tüketim vekili cevap dilekçesinde özetle, Davacı tarafından ileri sürülen iddiaların haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ve taraflarından kabulünün mümkün olmadığını, Davacı, asıl işveren sıfatı ile çalıştırdığı işçilere ödediği tazminat ve sair işçilik alacaklarının davalı şirketten rücuen tahsilini talep ettiğini, Borçlar Kanununun 73.Maddesinde açıkça “Rücu istemi tazminatın tamamının ödendiği ve birlikte sorumlu kişinin öğrenildiği tarihten başlayarak iki yılın ve her halde tazminatın tamamının ödendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.” demek suretiyle rücuen tazminat davası açma için 2 yıllık zamanaşımı süresi öngördüğünü, davacının talepleri zamanaşımına uğradığını, bu sebeple davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiklerini, görülmekte olan davanın, rücuan tazminat davası olduğunu, davalı şirket kendisine tazminat ödenen işçinin “ihale süresi ile sınırlı olarak” işvereni durumunda olduğunu, davacının ise tazminat ödenen işçinin “asıl işvereni” durumunda olduğunu. bu hususun kesinleşmiş mahkeme kararı ile sabit olduğunu, kesintisiz olarak devreden zincirleme hizmet akitleri ve yasal düzenlemeler gereği asıl işveren olan davacının istihdam ettiği işçilerin tüm çalışma dönemlerine ilişkin hak ve alacaklarından sorumlu olduğunu, Müvekkil şirketin sorumluluğunun ise devir tarihinden itibaren 2 yıllık hak düşürücü süre ile sınırlı olduğunun İş kanununun 6. maddesinde açıkça belirtildiğini, İş kanununun 6. Maddesine göre “İşyeri veya işyerinin bir bölümü hukuki bir işleme dayalı olarak başka birine devredildiğinde, devir tarihinde işyerinde veya her bölümünde mevcut olan iş sözleşmeleri bütün hak ve borçları hep birlikte devralana geçer devralan işveren, işçinin hizmet süresinin esas alındığı haklarda işçinin devreden işveren yanında işe başladığı tarihe göre işlem yapmakla yükümlüdür. Yukarıdaki hükümlere göre devir halinde, devirden önce doğmuş olan ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan devreden ve devralan işveren birlikte sorumludurlar. Ancak bu yükümlülüklerden devreden işverenin sorumluluğu devir tarihinden itibaren iki yıl ile sınırlıdır…” davalının ihale süresinin bitmesinin üzerinden 2 yıldan fazla süre geçtiğini, davalı şirketin kendi çalıştırdığı dönemle ilgili sorumluluğu hak düşürücü süre yönünden sona erdiğini davalının, davacı kurumdan ihale ile aldığı işin 01.09.2004 – 28.02.2006 tarihleri arasında olup, sözleşmenin sona ermesinin üzerinden 10 yıldan fazla süre geçtiğini, bu sebeple davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, yine 6552 Sayılı İş Kanunu ile bazı kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanunun 8.maddesinde; işçiyi istihdam eden bakanlığın işçinin tüm çalışma dönemine ait hak ve alacaklardan tek başına sorumlu olduğunun belirtildiği, bu sebeplerden dolayı da davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı tarafından rücuen tazminat davası açılabilmesi için işçiye yapmış olduğu ödemelerin sözleşme hükümlerine göre müvekkil şirkete ödemiş olması, ihale bedelinin içerisinde bu meblağların olması gerektiğini, taraflar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesine göre davalı şirkete çalışanların kıdem tazminatları, işçilik hak ve alacaklarına karşılık olmak üzere idare tarafından herhangi bir ödeme de yapılmadığını, ihale şartnamesi ve sözleşme hükümlerine göre idare tarafından müvekkile ödenmemiş olan bir alacak kaleminden dolayı ve yine şartları da karşılıklı müzakere edilmeden idare tarafından tek taraflı olarak belirlenmiş bir tip sözleşme uyarınca davalı şirketin sorumlu tutulmasının yasal dayanağı olmadığı gibi bu durum hukuka ve hakkaniyete de aykırı olduğunu, davacı, dava dışı işçiye ödediği meblağın tamamının müvekkil şirketten rücuen tahsilini talep ettiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte; davacının davalıya rücu hakkı olduğu sonucuna varılacak olsa dahi; davalı şirketin sorumluluğu ancak dava dışı işçiyi çalıştırmış olduğu dönem ve süre ile sınırlı olduğunu, ayrıca işçinin davalı şirketin sözleşmesinin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden hesaplanacak olan kıdem tazminatı miktarı ile sınırlı olacağını, davalı şirketin rücuen tazminat ödeme yükümlülüğü bulunduğunu kabulü halinde dahi bu meblağ davacının yapmış olduğu ödemenin tamamı değil yansı oranında olması gerektiğini Zira ;Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun bu konuda 24.06.2015 tarihli (Esas : 2014/13-19 Karar : 2015/1743) kararının bulunduğunu, buna göre davalı şirketin davacıya karşı sorumluluğu en fazla kendi dönemine karşılık gelen ve dava dışı işçiye ödenen miktarın 1/2’si ile sınırlı olması gerektiğini, davacının yapmış olduğu ödemenin tamamının rücuen tahsilini talep etmesi usul ve yasa hükümleri ile yerleşik Yargıtay içtihatlarına açıkça aykırı olduğunu, bu sebeple de davanın davalı şirket yönünden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davanın öncelikle zamanaşımı ve hak düşürücü süre yönünden reddine, davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının esastan reddine, mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda davalı şirketin yalnızca kıdem tazminatından ve dava dışı işçiyi çalıştırdığı dönem ve ücretle sınırlı olacak şekilde davacı ile yarı yarıya sorumlu olduğunun hüküm altına alınarak davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … İnşaat…LTD.ŞTİ vekili cevabında özetle, davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığını, bu nedenle davanın birlikte açılmasının ve müteselsil alacak talebinde bulunulmasının mümkün olmadığı, davacı iddalarının yersiz olduğunu bildirmiş, haksız davanın reddini talep etmiştir. Dvalı … Turizm…AŞ vekili cevabında özetle, 11/09/2014 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı İş Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması İle Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanunu madde 8 ile 4857 sayılı Kanunun 112 nci maddesine eklenen “4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında alt işverenler tarafından çalıştırılan işçilerin kıdem tazminatları; a) Alt işverenlerinin değişip değişmediğine bakılmaksızın aralıksız olarak aynı kamu kurum veya kuruluşuna ait işyerlerinde çalışmış olanların bu şekilde çalışmış oldukları sürelere ilişkin kıdem tazminatına esas hizmet süreleri, aynı kamu kurum veya kuruluşuna ait işyerlerinde geçen toplam çalışma süreleri esas alınarak tespit olunur. Bunlardan son alt işverenleri ile yapılmış olan iş sözleşmeleri 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermiş olanların kıdem tazminatları ilgili kamu kurum veya kuruluşları tarafından işçinin banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenir” düzenlemesi ışığında kıdem tazminatlarının işçinin çalıştığı kamu kurum veya kuruluşları tarafından ödeneceği hükme bağlanmakla davacının rucuu talebinin yerinde olmadığı bildirilmiş, haksız davanın reddi talep edilmiştir.
Davalı… Temizlik …LTD.ŞTİ vekili cevabında özetle, davacının müvekkile rücu edebilmesi için yasada öngörülen 2 yıllık sürenin dolmuş olma ihtimaline binaen hak düşürücü süre itirazında bulunduklarını, müvekkilinin ihale süresi ile sınırlı sorumluluğu bulunduğunu, davacının ise asıl işveren olduğunu, 11 Eylül 2014 tarihinde “6552 Sayılı İş Kanunu İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması İle Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun” yürürlüğe girdiğini,, anılan yasanın 8.maddesi ile getirilen düzenleme uyarınca işçiyi istihdam eden idarenin, işçilerin tüm çalışma dönemine ait hak ve alacaklardan tek başına sorumlu tutulduğunu, kaldı ki, taraflar arasında imzalanan Hizmet Alım Sözleşmesi gereğince müvekkillere çalışanların kıdem tazminatları vs. işçilik hak ve alacaklarına karşılık olmak üzere idare tarafından herhangi bir ödeme de yapılmadığını, davalının işçileri kendi çalıştırdığı dönem ve ücret üzerinden sorumlu tutulabileceğini, asıl işveren davacı ile davalıların yarıyarıya sorumluluğu içtihatlar gereği kabul edildiğini, davalının temerrüde düşürülmediğini bu nedenle ödeme tarihinden faiz istenemeyeceğini, rücuu talebinin yerinde olmadığını bildirmiş, haksız davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında imzalanan hizmet alım akitlerine dayalı olarak dava dışı işçilere ödenen işçilik alacaklarının rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce tarafların dayandığı deliler toplanmış, davacının bildirdiği İş Mahkemesi dosyaları (Adana 1.İş Mahkemesi’nin 17/01/2011 tarih 2010/183 E, 2011/7 K., Adana l. İş Mahkemesinin 12/03/2013 tarih 2011/1008 E. 2013/90 K., Adana … Mahkemesi’nin 03/12/2013 tarih 2012/145 E. 2013/807 K., Adana … Mahkemesinin 05/05/2015 tarih 2014/448 E. 2015/418 K., Adana 4. İş Mahkemesinin 08/04/2014 tarih 2012/96 E. 2014/246 K., Adana 4. Iş Mahkemesi’nin 29/09/2011 Tarih 2010/973 E. 2011/669 K., Adana 4. İş Mahkemesi nin 24/06/2015 Tarih 2014/145 E, 2015/562 K., Adana 5. İş Mahkemesinin 12/06/2014 Tarih 2013/4941 E. 2014/470 K.) İcra Müdürlüğü dosyaları (Adana 6. İcra Müdürlüğünün 2014/8389 E, Adana 7. İcra Müdürlüğünün 2014/5326 E., Adana 9. İcra Müdürlüğünün 2011/1086 E., Adana 9. İcra Müdürlüğünün 2015/13257 E., Adana 10. İcra Müdürlüğünün 2014/8816 E., Adana 10. İcra Müdürlüğünün 2015/9706 E., Adana 10. İcra Müdürlüğünün 2015/9707 E., Adana 10. İcra Müdürlüğünün 2013/3127 E, Adana 3.İş Mahkemesinin 2013/1172 E. 2014/517 K., Adana 8. İcra Müdürlüğü ’nün 2014/262 E., Adana 9. İcra Müdürlüğü nün 2011/1111 E., Adana 9. İcra Müdürlüğünün 2011/9293 E.) taraflar arasında yapılan hizmet alım sözleşmeleri ve ekleri, SGK kayıtları celp edilmiş, dosya bilirkişiye tevdi olunarak rapor alınmıştır.
Taraflar arasında hizmet alım sözleşmeleri bulunmakla uyuşmazlığın,mevcut sözleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gerekmektedir. Dava konusu işin tarafların ticari işletmelerini ilgilendiren hususlardan kaynaklanmış olması nedeni ile TTK. 4. md. gereğince Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu, taraflar arasında yapılan sözleşmelere göre Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğu, davanın taraflar arasında yapılan sözleşmeden kaynaklandığı ve 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu anlaşılmakla davalıların zamanaşımı, hakdüşürücü süreye ilişkin itiraz ve def’ilerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Dava konusu olayda, davacı ile davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi mevcut olduğu, davacı asıl (üst) işveren, davalı (alt) işverenlerin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak İş Kanunu’ndan kaynaklanan yükümlülükler nedeniyle, davalı (alt) işverenlerle birlikte işçiye karşı müteselsilen sorumlu olacağı, bu durumun Kanundan kaynaklandığı (4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6. Maddesi); İç ilişkide ise, sorumluluğun hangi tarafa ait olduğu konusunda tarafların kendi aralarında yaptıkları sözleşme kapsamında değerlendirme yapılması gerektiği, TBK’nın 167. maddesinde, “Aksi karşılaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır. Bu durumda borçlu, her bir borçluya ancak payı oranında rücu edebilir.” hükmünün düzenlendiği anlaşılmıştır.
Bazı kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan işçilerin kıdem tazminatları yönünden, 6552 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 4857 sayılı İş Kanununun 112. maddesine eklenen hüküm ile, maddede sayılan işçilerin kıdem tazminatlarının son kamu kurum ve kuruluşları tarafından ödeneceği kabul edilmekle birlikte, bu düzenleme, işçiyi koruma altına alarak kıdem tazminatından kamu kurum ve kuruluşunun sorumluluğunu düzenleyen bir hüküm olduğu, yoksa taraflar arasında yapılan sözleşme hükümlerini bertaraf eden bir düzenleme olmadığı kanunu amacı/ gerekçesi ve Yüksek Yargıtay içtihatları ile anlaşılmıştır.
Davacı ile davalılar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmelerinin 23/2. maddesinde, yüklenicinin istihdam ettiği işçilerin, İş Kanunu, SSK mevzuatı ve diğer kanun ve mevzuatlarla belirlenen uygulamalar, tüm hak ve alacaklar bakımından muhatabın ve sorumlunun yüklenici olduğuna, bu işçilere ilişkin herhangi bir sorumluluğun davacı DHMİ’ne yüklenemeyeceğine ilişkin düzenleme bulunmaktadır.
Yargıtay 23. Hukuk dairesinin 2019/2339 e.- 2021/225 k. gibi bu doğrultuda verdiği pek çok karar ışığında rücu ilkeleri belirlenmiştir. Buna göre ; “Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş aktinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. SGK kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır.
İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar.
Yıllık izinler kullanılmadığı taktirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinlerinde bu fesih ile ücrete dönüştüğü gözönüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumlu olacaktır.
İhbar tazminatından son işveren sorumludur. Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır.
İşveren tarafından bu ödemelerin feri mahiyetinde yapılan ödemeler de ayrı esasla yüklenicilerden tahsil edilebilecektir.
Yükleniciler aleyhine açılan rücu davalarında ayrı sözleşmelerle hizmet ifa eden yükleniciler mecburi dava arkadaşı olmadığı gibi borçtan müteselsilen sorumlu olacaklarına ilişkin kanun hükmü veya sözleşme bulunmamaktadır. Bu nedenle alacak davalarında her davalı aleyhine ayrı tahsil hükmü kurulmalıdır.”
Mahkememizce Yargıtay kararında belirtilen ilkeler ışığında alınan bilirkişi raporu doğrultusunda her bir davalının sorumluluk kapsamı belirlenmiş davacının davasının kabulü ile dava dışı işçiler yönünden ödenen işçilik alacaklarının davalılardan ‘çoğun içinde az da vardır’ ilkesi çerçevesinde müteselsil olarak tahsili olanağı bulunmamakla birlikte her br yüklenicinin sorumluluğu ayrı ayrı belirlenerek davalılardan tahsili yoluna gidilmiştir.
Davacı tarafça davalıların dava tarihinden önce temerrütte düşürülmediği belirtildiğinden muaccel bir borcun borçlusu alacaklısının ihtarı ile mütemmerit olacağından (Borçlar Kanunu 117. madde) davacı tarafın ödeme tarihinden itibaren faiz talepleri reddedilmiş, davalılar dava açılmakla temerrüte düşürüldüğü anlaşıldığından dava tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile;
-21.521,08TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte … … Tur. Ltd. Şti’nden alınarak davacıya verilmesine,
-29.378,93TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte … Tur. … Tic. A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine;
-27.699,21TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte … Madencilik … Ltd. Şti.’nden alınarak davacıya verilmesine,
-12.162,94TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte … Hiz. … Ltd. Şti’nden alınarak davacıya verilmesine,
-3.042,07TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte …Med. Tem. .. Ltd. Şti’nden alınarak davacıya verilmesine,
-27.390,64TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte … Dayanıklı Ev Aletleri Ltd. Şti’nden alınarak davacıya verilmesine,
-50.491,83TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte …. Müş. İnş. Ltd. Şti’nden alınarak davacıya verilmesine,
-22.954,4TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte … İnşaat .. Ltd. Şti’nden alınarak davacıya verilmesine,
-3.586,34TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte… Temizlik .. Ltd. Şti’nden alınarak davacıya verilmesine,
-5.550,25TL nin dava tarihinden den itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte… Güvenlik … Ltd. Şti’den alınarak davacıya verilmesine,
-5.550,25TL nin dava tarihinden den itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte … servis … Ltd. Şti’nden alınarak davacıya verilmesine,
-6.442,09TL nin dava tarihinden den itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte Ürün Ticaret … Ltd. Şti’den alınarak davacıya verilmesine,
-3.248,01TL nin dava tarihinden den itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte … İnş. … Ltd. Şti’nden alınarak davacıya verilmesine,
-47.218,09TL nin dava tarihinden den itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte … (SRS) .. Ltd. Şti’nden alınarak davacıya verilmesine,
-36.590,28TL nin dava tarihinden den itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte… .. Ltd. Şti – … (SRS) .. Ltd. Şti. İş ortaklığının ortağı olan… Ltd. Şti. İle…Ltd. Şti’den müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 20.686,07 TL harçtan peşin alınan 5.171,53 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 15.514,54 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 29.648,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak (Rücu oranları dikkate alınarak Kançul … Tur. Ltd. Şti yönünden %0,0711 üzerinden, … Tur. … Tic. A.Ş. yönünden %0,0970 üzerinden, … Madencilik … Ltd. Şti. yönünden %0,0915 üzerinden, … Hiz. … Ltd. Şti. yönünden %0,0402 üzerinden, …Med. Tem. .. Ltd. Şti. yönünden %0,01 üzerinden, … Dayanıklı Ev Aletleri Ltd. Şti. yönünden %0,0904 üzerinden, … . Müş. İnş. Ltd. Şti. yönünden %0,1667 üzerinden, … İnşaat .. Ltd. Şti. yönünden %0,0758 üzerinden … Temizlik .. Ltd. Şti. yönünden %0,0118 üzerinden, … Güvenlik … Ltd. Şti. yönünden %0,0183, … servis … Ltd. Şti. yönünden %0,0183 üzerinden, Ürün Ticaret … Ltd. Şti. yönünden %0,0213 üzerinden, … İnş. … Ltd. Şti. yönünden %0,0107 üzerinden, … (SRS) .. Ltd. Şti. yönünden %0,1559 üzerinden sorumlu olarak, Hanoğlu .. Ltd. Şti – … (SRS) .. Ltd. Şti. İş ortaklığının ortağı olan… Ltd. Şti. İle…Ltd. Şti. yönünden %0,1208 üzerinden müştereken ve müteselsilen sorumlu olarak) davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 29,20 TL Başvurma harcı, 5.171,53 TL Peşin harç, 4,30 TL Vekalet harcı, 2.047,70 TL yargılama gideri, dört bilirkişi ücreti 4.400,00 TL, basın ilan gideri 1.380,60 TL olmak üzere toplam 13.033,33 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak (Rücu oranları dikkate alınarak Kançul … Tur. Ltd. Şti yönünden %0,0711 üzerinden, … Tur. … Tic. A.Ş. yönünden %0,0970 üzerinden, … Madencilik … Ltd. Şti. yönünden %0,0915 üzerinden, … Hiz. … Ltd. Şti. yönünden %0,0402 üzerinden, …Med. Tem. .. Ltd. Şti. yönünden %0,01 üzerinden, … Dayanıklı Ev Aletleri Ltd. Şti. yönünden %0,0904 üzerinden, … . Müş. İnş. Ltd. Şti. yönünden %0,1667 üzerinden, … İnşaat .. Ltd. Şti. yönünden %0,0758 üzerinden … Temizlik .. Ltd. Şti. yönünden %0,0118 üzerinden, … Güvenlik … Ltd. Şti. yönünden %0,0183, … servis … Ltd. Şti. yönünden %0,0183 üzerinden, Ürün Ticaret … Ltd. Şti. yönünden %0,0213 üzerinden, … İnş. … Ltd. Şti. yönünden %0,0107 üzerinden, … (SRS) .. Ltd. Şti. yönünden %0,1559 üzerinden sorumlu olarak, … .. Ltd. Şti – … … .. Ltd. Şti. İş ortaklığının ortağı olan… Ltd. Şti. İle…Ltd. Şti. yönünden %0,1208 üzerinden müştereken ve müteselsilen sorumlu olarak) davacıya ödenmesine,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, Davacı Vekili Av. … , Davalı … İnşaat Vekili Av. …’ın yüzlerine karşı davalı…vekilinin yokluğunda oy birliği ile verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.24/02/2021

Başkan …
E-imzalı.
Üye …
E-imzalı.
Üye …
E-imzalı.
Katip …
E-imzalı.