Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/790 E. 2021/962 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2016/790 Esas
KARAR NO : 2021/962 Karar

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … …
DAVALI :….
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
Av. … …

DAVA : Sözleşmenin İptalinin hukuka aykırı olduğunun tespiti, Teminat mektuplarının iadesi
DAVA TARİHİ : 11/04/2016
KARAR TARİHİ : 22/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında tesis edilen ticari ilişki kapsamında ilk olarak 09.11.2007 tarihli ve 15 yıl süren protokol akdedildiğini, 15 yıl süreyle geçerli olarak davalı lehine istasyon üzerinde intifa hakkı tesis edildiğini, yine protokol hükümleri gereğince taraflar arasında ayrıca 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi de imzalandığını, davacı tarafından davalının bayii sıfatıyla ve TP tescilli markası altında akaryakıt istasyonu işletilmeye başlandığını, davacının, bu şekilde devam edegelen ticari ilişki kapsamında davalıdan almakta olduğu akaryakıt ürünlerinin bedellerinin teminatını oluşturmak üzere davalıya bedelleri 1.100.000,00 TL olan 4 adet banka teminat mektubunu da tevdii ettiğini, davacının 15 yıllık ticari ilişki süresinde yerine getirmeyi üstlenmiş olduğu toplam satış miktarını, davalının ticari baskısı ve tehditleri altında 10 yıllık sürede yerine getirmek zorunda kaldığını, sözleşme ile belirlenen ticari koşullara uygun davranılmasını, aksi takdirde üstlendiği edimleri ve taahhüt ettiği satış miktarını gerçekleştiremeyeceğini davalıya defalarca sözlü ve yazılı olarak bildirdiğini, davalının yaratmış olduğu sözleşmeye ve hukuka aykırı fiili durumu sürdürmeye devam ettiğini ve davacının peşin bedelli ürün alımı için göndermiş olduğu paraları da bloke ettiğini, iki tarafa karşılıklı hak ve edimler yükleyen bir sözleşmenin davalı tarafından davacıya hiçbir bildirimde bulunulmaksızın tek taraflı olarak feshedildiğini, ayrıca istasyonun kapalı ve atıl durumda kalarak her geçen gün zararın artmasının önüne geçebilmesi için bir akaryakıt dağıtım şirketi ile sözleşme akdederek ticari ilişki tesis etme zorunluluğunun hasıl olduğunu, davacının tasarruf hakkına sahip olduğu akaryakıt istasyonunu işletemez ve istasyonda faaliyet gösteremez hale gelmesinin, …’dan almış olduğu lisansın ise en geç 3 ay içerisinde yeni bir dağıtım şirketi ile bayilik ilişkisi tesis edemeyecek olması halinde iptal edilecek olması karşısında davacının yeni bir bayilik ilişkisi tesis etmesi zorunluluğunun kanunen ortaya çıktığını, bu nedenlerle davalı tarafın dayanaktan yoksun ve kötüniyetli tek taraflı olarak yapmış olduğu sözleşmenin feshi işleminin hukuka ve sözleşmeye aykırı olduğunun tespitine, davacı tarafından ticari ilişkinin ve akaryakıt ürünlerinin bedellerinin teminatını oluşturmak üzere davalıya tevdii edilmiş bulunan teminat mektuplarının davacıya iadesine davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin TPAO tarafından kurulan bir akaryakıt dağıtım şirketi olduğunu, davacı ile 23.01.2013 ve 15.10.2015 tarihlerinde bayilik sözleşmesi imzalandığın, bayilik sözleşmesi ve bağlantılı diğer sözleşmelerin 01.04.2016 tarih ve 7371 sayılı ihtarnameyle haklı gerekçelere dayanılarak feshedildiğini, fesih bildirimiyle aynı zamanda 986.765,56 TL ve 2.974 626,66 USD alacaklarının ödenmisinin de ihtar edildiğini, davacının ihtarnameye rağmen borçlarını süresi içinde ödemediğini, davanın haksız ve dayanaksız olduğunu, … tarafından 16.10.2014 tarihinde davacıya ait akaryakıt istasyonunda yapılan denetimde bir akaryakıt tankının probunun, plastik kelepçe ile sabitlenerek tankta bulunan akaryakıt otomasyonda görünmesinin engellendiğinin belirlendiğini; Mersin Vergi Başkanlığı Denetim Koordinasyon Müdürlüğü görevlilerince istasyondaki bir akaryakıt pompasının yazar kasadan bağımsız çalıştığının tespit edildiğini, bu eylem sebebiyle davacı hakkında 1.093.300 TL idari para cezası uygulandığını, bu eylem sebebiyle müvekkili TP hakkında da …’nın 31.12.2015 tarihli ve 6046-41 sayılı kararıyla 5015 sayılı Kanun7un 19/2/b maddesi uyarınca 259.825,00 TL idari para cezası uygulanmasına karar verildiğini, müvekkilinin yasal %25 indirimden yararlanarak cezayı 22.02.2016 tarihinde 194.868,75 TL olarak ödediğini, 15.10.2015 tarihli bayilik sözleşmesinin 5.7 ve 23.01.2013 tarihli sözleşmenin 6. Maddesine göre davacının, müvekkili tarafından ödenen cezaları kendilere ödemek zorunda olduğunu, ancak kendilerine herhangi bir ödeme yapılmadığını, bayilik sözleşmesinin 24.02.2016 — 4568 sayılı ihtarnameyle feshedildiğini, davacının müvekkili şirketten temin ettiği ürünler karşılığında düzenlediği çekleri zamanında ödememesi sebebiyle aleyhinde Ankara 14. İcra Müdürlüğünün 2016/9859, 2016/10400 ve 2016/10977 E. sayılı dosyaları üzerinden icra takibi başlatıldığını, ayrıca davalanın sözleşme gereği asgari alım yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davacının müvekkili şirketin baskısı altında olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacının tacir olduğunu, sözleşmelerin sonuçlarını idrak edecek durumda bulunduğunu, belirtilen intifa hakkının müvekkili şirket ile dava dışı taşınmaz maliki Sıddıka Gül Hekimoğlu arasında yapılan sözleşmeye istinaden tescil edildiğin, kadı ki intifa hakkının 30.05.2016 tarihinde müvekkili şirket tarafından terkin edildiğini beyanla haksız ve dayanaksız dava ve taleplerin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında mevcut bayilik sözleşmesi hükümlerine Davalının aykırı davrandığından bahisle Davacının sözleşmeyi feshetmesinin geçersiz olduğunun tespitine, akaryakıt bedellerinin teminatı olarak verilen dört adet toplam 1.100.000,00 TL değerindeki teminat mektuplarının iadesine ilişkin olup, Mersin Asliye Ticaret Mahkemesince dava dilekçesinde talep edilen sözleşmeler kapsamında kurulan intifa hakkının tapu sicilinden terkinine ilişkin davanın bu davadan ayrılarak yeni esasa kaydedildiliği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında 09.11.2007 tarihli akaryakıt bayilik sözleşmesi ve aynı tarihli protokol, 23.01.2013 tarihli istasyonlu akaryakıt bayilik protokolü düzenlendiği hususunda herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf, söz konusu sözleşmeler gereği tarafların sözleşmeye aykırı davranıp davranmadıkları ve buna bağlı olarak davalının, lehine verilen teminat mektuplarını nakde çevirmeye hakkı olup olmadığı üzerinde toplanmaktadır.
Mahkememizce taraflar arasında yapılan bayilik sözleşmeleri, protokoller, icra dosyaları getirtilmiş, dosya bilirkişiye tevdi olunarak rapor tanzim edilmiştir.
Toplanan deliller ışığında, … tarafından düzenlenen 31.08.2015 tarihli ve DDB.272/4-4 sayılı soruşturma raporunda özetle; “Portakal Mahallesi Milli Mücahit Rıfat Uslu Caddesi, No: 96, Mersin” adresinde 04.02.2009 tarih ve BAY/939-82/25567 sayılı bayilik lisansı kapsamında TP Petrol Dağıtım A.Ş. bayii olarak faaliyet gösteren Hocaoğlu İnşaat Nak. Tur. Mad. Petrol Ürünleri Tic. Lt. Şt’ne (ünvan değişikliği ile …) ait akaryakıt istasyonunda 16.10.2014 tarihinde yapılan denetimde 1 nolu tank probunun plastik kelepçe ile sabitlenerek tankta bulunan akaryakıtın otomasyonda görülmesinin engellendiği ve söz konusu akaryakıt miktarının yaklaşık 7.124 litre olduğu, ayrıca Mersin Vergi Dairesi Başkanlığı Denetim Koordinasyon Müdürlüğü görevlilerince ada üçteki pompanın yazar kasadan bağımsız çalıştığının tespit edildiği, dolayısıyla 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 4(1) maddesi ile Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 11(c) ve 18. maddesi hükümlerine aykırı davranıldığının tespit edildiği, bu sebeple 5015 sayılı Kanunun 19(2)(a)(4) maddesi gereğince bayinin sözleşme yaptığı dağıtıcı lisansı sahipleri hakkında idari para cezası verilmesinin gerektiği” hususlarına yer verilmiştir. …’nın 31.12.2015 tarihli ve 6046-41 sayılı kararı ile TP Petrol Dağıtım A.Ş.’nin 5015 sayılı Petrol Kanunu’nun 4(4)(1) maddesine aykırı hareket ettiğinden bahisle aynı Kanun’un 19(2)(b) maddesi gereğince 259.825,00 TL idari para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir. Bilahare, Davalı …Ş., 6 25 indirimli olarak (194.868,75 TL) söz konusu idari para cezasını Ziraat Bankası Kurumsal Şubesine 22.02.2016 tarihinde ödemiştir.
Davalı …Ş. tarafından Davacıya gönderilen 24.02.2016 tarihli 04568 sayılı ihtarnamede, ‘… tarafından yapılan soruşturma sonucunda muhatabın yasaya aykırı eylemleri sebebiyle kendileri hakkında 259.825,00 TL tutarında idari para cezası uygulanmasına karar verildiği, kararın tebliği üzerine %25 indirimle söz konusu miktarın ödendiği, 15.10.2015 tarihli bayilik sözleşmesinin 5.7 maddesi ve 23.01.2013 tarihli Otomasyon Akaryakıt ve CrediTP sözleşmesinin 6. maddesi gereği oluşan zararın tazmininin gerektiğinden bahisle sözleşmenin feshi hakkı saklı kalmak üzere söz konusu tutarın üç gün içinde ödenmesi, … aleyhine dava açılmış ise kendilerine bildirilmesi’ istenmiştir.
Davacı tarafından Davalıya gönderilen 10.03.2016 tarihli 04072 sayılı ihtarnamede özetle, ‘ … tarafından muhataba uygulanan idari para cezası nedeniyle bu tutarların bloke edilerek mahsup işlemine tabi tutulduğu, bu işlemin hukuka aykırı olduğu, oysa İdari para cezasının kesinleşmediği, iptali için dava açıldığı, muhatap nezdinde toplam 1.100,00 TL tutarında kesin teminat mektuplarının bulunduğu, 5015 sayılı kanuna göre muhatap dışında başka bir kaynaktan akaryakıt temin etmelerinin mümkün olmadığı, sipariş ettikleri ürünlerin teslime edilmemesi nedeniyle istasyonlarında satış yapamayacak duruma geldikleri… yaratılan fiili durumun sözleşmeye aykırı olduğu’ bildirilmiştir.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından Davacıya gönderilen 24.03.2016 tarihli 14647 sayılı yazıda davacının akaryakıt bayilik sözleşmesinin 21.03.2016 tarihinde feshedildiğinin bildirildiği, Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 17(d) maddesine gereğince dağıtım şirketinden ürün ikmali yaparak faaliyetin sürdürülmesi için mevcut lisansda dağıtıcı tadil işleminin yapılması için mevzuatta belirtilen süre içinde kuruma müracaat edilmesi veya mevcut dağıtıcı ile yeni bir bayilik sözleşmesinin 21.06.2016 tarihine kadar kuruma ibraz edilmesinin gerektiği, aksi takdirde BAY/939-82/25567 sayılı bayilik lisansının sona erdirileceği belirtilmiştir.
Davalı …Ş. tarafından Davacıya muhatap düzenlenen 01.04.2016 tarihli 07371 sayılı ihtarnamede, ‘Davacının kusurlu hareketleri sebebiyle TP’ye kesilen idari para cezasının 194.868,75 TL olarak ödendiği, bu durumun taraflar arasındaki sözleşme ve protokol hükümlerine aykırılık oluşturduğu, ayrıca asgari satış taahhüdüne uyulmadığı, bu gerekçelerle 15.10.2015 tarihli protokol ile aynı tarihli bayilik sözleşmesi ve bağlı diğer sözleşmelerin haklı nedenle feshedildiği, bu çerçevede …’ya ödenen 194 .868,75 TL idari para cezasının 24.02.2016 tarihli ihtarname ile verilen üç günlük sürenin sonu olan 29.02.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte ödenmesi, aynı sözleşmenin 22.3 ve protokolün 9.2 maddesi gereği satın alınan akaryakıt ve türevleri bedelleri ve masraf kaynaklı 791.896,81 TL borcun ödenmesi, protokolün 6.1.6.2 ve 9.1 maddeleri ile bayilik sözleşmesinin 22.3 maddesi gereğince 269.000 USD cezai şartın ödenmesi, protokolün 6.1.6.4 ve 9.3, sözleşmenin 22.4 maddesi gereğince satış taahhüdünden kaynaklı 2.323.136,08 USD cezai şartın ödenmesi, protokolün 6.17.2, 9.3 ve bayilik sözleşmesinin 22.4 maddesi gereğince madeni yağ satış taahhüdünden kaynaklı 4.495,84 USD cezai şartın ödenmesi, sözleşmenin 22.2 maddesi gereğince 320.343 USD * KDV’nin 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince işleyecek faiziyle birlikte ödenmesi’ ihtar edilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan 09.11.2007 tarihli Bayilik Sözleşmesi’nin 5. maddesinde ‘sözleşmenin uygulanmasından doğacak zarar ve alacakları karşılamak üzere TP’ye nakit teminat veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu vereceği, bayinin sözleşmeye aykırı davranışı sebebiyle sözleşmenin TP tarafından feshi durumunda bayilik teminatının TP’ye cezai şart olarak irad kaydedileceği’; 14. maddesinde ‘sözleşmenin ihlali durumunda herhangi bir ihbar ve ihtara gerek kalmaksızın TP’ye 200.000 ABD veya ödeme tarihindeki TCMB döviz satış kuru üzerinden YTL karşılığı cezai şart ödeneceği’; 20. maddesinde ‘sözleşmenin feshi veya sona ermesi durumunda bayinin sözleşmeden doğan borçları ile doğacak borçlarının muacceliyet kesbedeceği, bayinin tutum ve davranışlarıyla TP’nin maddi kaybına sebep olunması durumunda sözleşmenin TP tarafından tek yanlı feshedilebileceği’ belirtilmiştir. 09.11.2007 tarihli Protokol’ün 3.1.1 maddesiyle ‘bayinin istasyon arazisinde 15 yıl süreli TP lehine intifa hakkı tesis edeceği; m. 3.2.1’de bayilik hizmet bedeli olarak TP tarafından 1.800.000 USD 4 KDV verileceği’, m. 4’de ‘sözleşmenin herhangi bir hükmünün ihlali durumunda bayi tarafından TP’ye 200.000 USD tutarında cezai şart ödenceği, m. 10’da bayinin sözleşme ve protokol hükümlerini ihlal etmesi veya borç ve taahhütlerini yerine getirmemesi durumunda sözleşmenin feshedilebileceği’, m. 11’de ‘fesih durumunda TP’ye 200.000 USD tutarında cezai şart ödeneceği, satılan mallardan dolayı oluşan borçlara ilişkin olarak cari temerrüt faizi işletileceği’ belirtilmiştir. 23.01.2013 tarihli Protokol’ün 6.1.2 maddesinde ‘TP lehine intifa hakkı tesis edileceği; 6.1.3 maddesinde protokolün feshinden kaynaklanan cezai şartın teminatı olarak bayi tarafından 400.000 TL bedelli ve asgari 5 yıl süreli kesin teminat mektubu alınacağı’; 6.6.6.2 maddesinde ‘sözleşme hükümlerinin bayi tarafından ihlal edilmesi durmunda bayinin TP’ye 269.000 USD cezai şart ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği; 6.1.6.4 2 maddesinde bayinin protokol süresince perakende satış olmak üzere 36.500 m3 akaryakıt ve türevlerini TP’den satın almayı taahhüt ettiği’, 6.1.6.4.3 maddesinde ‘bayinin taahhüdün yerine getirmemesi durumunda beher m3 akaryakıt ve türevleri için 110 USD tutarında cezai şart ödemeyi kabul ettiği’; 8. Maddesinde ‘… mevzuatına uyulmaması, sözleşmenin herhangi bir hükmünün ihlal edilmesi, bayinin fiil ve davranışlarıyla sözleşme ve protokolün konusunun imkansız olması, gerekli belgelerin sunulmaması, taahhüt edilen süre içinde satışa başlanmaması, eksik teminatın tamamlanmaması, protokol veya sözleşmenin ya da akaryakıt istasyonunun devredilmesi, ortaklık yapısının değişmesi durumunda protokolün tek taraflı olarak feshedileceği’; 9. Maddesinde ‘protokol ve sözleşmenin TP tarafından feshi durumunda TP’nin uğrayacağı kâr mahrumiyeti dahil sair zararlarının tazminini talep etme hakkının saklı olduğu, ödeme tarihindeki TCMB döviz satış kuru üzerinden 269.000 USD cezai şartın TP’ye ödeneceği, satın alınan akaryakıt ve türevlerinden dolayı TP’ye borcun bulunması durumunda borcun ticari faizi ve masraflarıyla birlikte ödeneceği, madde 6.1.6.4 doğrultusunda TP’nin hesaplayacağı cezai şartın USD olarak veya TCMB döviz satış kuru üzerinden Türk lirası karşılığının ödeneceği, fesihten itibaren akaryakıt istasyonunun fiilen teslimine kadar geçecek süre için günlük 300 USD ödeneceği’ belirtilmiştir.
23.01.2013 tarihli Otomasyon Atoyakıt ve Greditp Sözleşmesinin 3. Maddesinde ‘sözleşmenin konusunun istasyonun otomasyon, otoyakıt ve Credi TP uygulamaları ile teçhiz edileceği ve bu sistemlerin mezkür satış yerinde uygulamaya koymak suretiyle müşterilere kesintisiz hizmet verileceği, istasyona otoyakıt ve CrediTP uygulamasının kurulmasına TP’nin karar vereceği. ancak otomasyon kurulmasının zorunlu olduğu; 5. maddesinde tarafların hak ve yükümlülüklerinin gösterildiği; 6. maddesinde bayinin sözleşmenin uygulanması sırasında kendi kusuru nedeniyle TP’nin herhangi bir zarara uğramasına neden olduğu takdirde zararın tamamını karşılamakla yükümlü olduğu, bayinin yükümlülüklerine aykırı davranması durumunda TP’nin sözleşmeyi tek yanlı feshedebileceği, bu halde bayinin 10.000 USD cezai şart ödemeyi kabul ve beyan ettiği’ belirtilmiştir.
Yine 15.10.2015 tarihli sözleşmenin 3. maddesinde sözleşmenin konusunun TP ve bayinin geçerli lisanslarına istinaden akaryakıt ve TP tarafından üretimi, dağıtımı ya da tedariki yapılacak sair ürünlerin 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu ve ilgili mevzuat çerçevesinde ve sözleşme süresince bayi tarafından yalnızca TP’den tedarik edilmesi ve tüketicilerin kullanımına sunulması olduğu; 4. maddesinde sözleşme süresinin 23.01.2018 tarihinde sona ereceği: 5.2 maddesinde bayinin tüm işlem ve faaliyetlerini 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ve diğer ilgili mevzuata uygun bir şekilde yapacağı, aksi takdirde TP’nin uğrayacağı her türlü zarardan sorumlu olacağı, 5.7 maddesinde bayinin kusuru nedeniyle Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu ya da diğer resmi kurum veya kuruluşlar tarafından TP hakkında uygulanan idari ve adli para cezalarının hiçbir ihtara gerek kalmaksızın derhal TP’ye ödeneceği; 6. maddesinde bayinin TP’den alacağı akaryakıt ve ürünlerin miktarı için asgari ürün alım taahhüdünde bulunacağı, taahhüdün gerçekleştiriimemesi durumunda TP’nin süresinden önce sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebileceği; 8. maddesinde bayinin TP’ye her türlü sebeple doğmuş ve doğabilecek borçlarına karşılık olarak TP tarafından uygun görülecek miktardaki teminatı TP’nin talebi üzerine vermekle yükümlü olduğu, teminatın tamamlanmaması durumunda sözleşmenin tek taraflı olarak feshedileceği; 21. Maddesinde bayinin Petrol Piyasası Kanunu ve sair mevzuata aykırı hareket etmesi, akaryakıt için gerekli lisans, ruhsat ve izinlerin iptal edilmesi veya geçersiz olması, akaryakıt örneğinin teknik şart ve standartlara uygun olmadığının anlaşılması, mücbir sebepler dışında TP’nin stok bulundurma ve satış tarzı hususundaki öneri ve talimatlarına uyulmaması, haftanın her günü ve 24 saat kesintisiz şekilde akaryakıt ve ürün satışının sürdürülmemesi, yeterli stok bulundurulmaması, 30 günden fazla süreyle TP’den akaryakıt tedarik edilmemesi, TP’ye olan borçların zamanında ödenmemesi, asgari ürün alım taahhüdünün yerine getirilmemesi durumunda sözleşme ve sözleşmenin önceki tarihli bağlantılı diğer sözleşmelerin TP tarafından tek yanlı feshedileceği; 22. maddesinde fesih durumunda bayinin tüm yapı, tesis ve müştemilatı ile birlikte akaryakıt istasyonunu TP’ye teslim edeceği , TP’nin akaryakıt istasyonunda mülkiyet, intifa, kira ve benzeri bir hakkının olmadığı durumlarda bayinin istasyonda bulunan TP’ye ait logo, amblem ve giydirmeleri ve sair kurumsal kimlik malzemelerini, reklam ve afişleri kullanamayacağı, bunları kaldıracağı, sözleşmenin devam edeceği inancıyla TP tarafından bayiye yapılan ödemeler veya istasyonda yapılan yatırımlar varsa bunların sözleşmenin feshi sebebiyle ia edilemeyecek süresine karşılık gelen, kıstelyevm usulüyle hesaplanacak tutarın hesaplanacak faiziyle birlikte TP’ye ödeneceği, fesihle beraber doğmuş ve doğacak borçların muaccel hale geleceği, fesih tarihine kadar asgari ürün alım taahhüdüne dayalı olarak muaccel olmuş fakat ödenmeyen cezai şart kaynaklı borcun TP’ye ödeneceği belirtilmiştir.
15.10.2015 tarihli Protokol’ün 6.1.2 maddesine göre TP lehine mevcut 06.11.2007 tarihli 15 yıl süreli intifa hakkının süresinin işbu sözleşmenin sona ereceği tarih olan 23.01.2018 tarihinde sona erecek şekilde kısaltılacağı; 6.1.3 maddesine göre bayinin sözleşmenin imzalanmasından önce 400.000 TL bedelli, asgari 5 yıl veya sözleşme süresince her yıl yenilenmek üzere bir yıl süreli ve kesin teminat mektubu vereceği, 6.1.6.2 maddesine göre protokol, sözleşme ve bunlara uygun akdedilecek sözleşme hükümlerinin bayi tarafından ihlal edilmesi durumunda TP’ye 269.000 USD cezai şart ödeneceği, bayilik teminatlarının nakde çevrileceği, 6.1.6.4 maddesine göre bayinin protokol süresince perakende satış olmak üzere 36.500 m3 akaryakıt ve türevlerini TP’den satın almayı taahhüt ettiği, bayinin taahhütlerini yerine getirmemesi durumunda beher m3 akaryakıt ve türevleri için 110 USD tutarında cezai şart ödemeyi kabul ettiği; 8. maddesine göre bayinin … mevzuatına uymaması, sözleşme ve protokol hükümlerini ihlal etmesi, TP’ye olan borçlarını ödememesi, fiilleriyle sözleşme ve protokol konusunu imkansız hale getirmesi, teminatını tamamlamamasi, iflas etmesi, acze düşmesi, akaryakıt istasyonunun devredilmesi, yapısının değişmesi hallerinde protokolün tek taraflı feshedileceği belirtilmiştir.
Yukarıda zikredilen sözleşmelerden, taraflar arasında çok sayıda sözleşme ve protokol imzalandığı, Davalı yanın Davacıyı baskı altına alarak ve zorlayarak sözleşme ve protokollerin imzalanmasını sağladığı yönünde dosyada herhangi bir belgeye rastlanılamadığı, tarafların tacir olduğu da dikkate alındığında davacının bu yöndeki iddialarına itibar edilmemiştir.
Davalının bayilik sözleşmesini feshetmesinin temel gerekçesi, Davacının sözleşme ve protokol hükümlerinde belirtildiği üzere, 5015 sayılı Petrol Kanunu ve ilgili mevzuat hükümlerine aykırı davranarak Davalı hakkında idari para cezası tahakkuk ettirilmesine sebep olmasıdır. Mevcut soruşturma raporu ve eklerine göre Davacının akaryakıt istasyonunda 16.10.2014 tarihinde yapılan denetimde 1 nolu tank probunun plastik kelepçe ile sabitlenerek tankta bulunan akaryakıtın otomasyonda görülmesini engellendiği ve söz konusu akaryakıt miktarının yaklaşık 7.124 litre olduğu, ayrıca Mersin Vergi Dairesi Başkanlığı Denetim Koordinasyon Müdürlüğü görevlilerince ada üçteki pompanın yazar kasadan bağımsız çalıştığının tespit edildiği anlaşılmaktadır. Bu fiillerin 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun A(1) maddesi ile Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 11(c) ve 18. maddesi hükümlerine aykırılık oluşturduğu açıktır. Nitekim davalı söz konusu cezayı ödemek zorunda kalmıştır.
Bayilik sözleşmesinin 8. maddesi, belirtilen aykırılık dolayısıyla Davalıya fesih hakkı vermektedir. Ceza kesintisi sonrasında taraflar arasındaki 15.10.2015 tarihli Bayilik Sözleşmesinin 5.7. maddesi ve 23.01.2013 tarihli Otomasyon Akaryakıt ve CREDİTP Sözleşmesinin 6. maddesine göre, davacının yasa dışı eylemi sebebiyle davalı … tarafından ödenen idari para cezasının davalıya ödenmesi yönünde yapılan ihtara rağmen bu bedelin ödenmediği de anlaşılmıştır. Davalı bu nedenlerle 01.04.2016 tarihi itibarıyla sözleşmeyi feshetmiştir. Bu haliyle davalının sözleşmeyi feshinin haklı sebebe dayandığı taraflar arasındaki sözleşmenin 5/2 maddesi uyarınca sözleşmeye aykırılık bulunması halinde davalının bayilik teminatını cezai şart olarak irat kaydedeceğinin kabul edildiği anlaşılmaktadır.
Davalı bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde söz konusu teminat mektuplarının veriliş gayesinin; “davacı bayinin, dağıtım şirketi TP ile arasındaki bayilik sözleşmesi ve bununla ilintili sair sözleşmeler sebebiyle doğmuş ve doğacak borçlarının teminat altına alınmasıdır. Ezcümle davacı bayinin; “ürün alımlarından doğan borçları”, “karşılıksız çeklerinden kaynaklı”, “idari para cezasının yansıtılmasından doğan borcu”, “kendisine ariyet olarak verilmiş malları iade etmemesinden doğan tazminat borçları”, “asgari mal alım taahhüdünü yerine getirmemesinden kaynaklı borcu”, “kendisine peşinen ödenmiş bayilik hizmet bedelinin, haklı fesih sebebiyle iadesi gerekli kısmına ilişkin borcu”, “haklı fesih sebebiyle cezai şart borcu” ve “hakkında TP tarafından açılan icra takiplerine ilişkin borçları” vs. bu kapsamda borçlar ” olduğunu bildirdiğinden bu noktada bilirkişi aracılığıyla yapılan incelemeler ışığında sözleşmenin 24/(1) maddesi, fesih durumunda mevcut teminatların cezai şart dâhil Davalının alacaklarına karşılık tazmin edilmesine imkân verdiği de dikkate alınarak 18.07.2016 tarihi itibarıyla TP’nin alacağı olarak tespit edilen 375.321,78 TL’nin, 1.100.000,00 TL toplam teminat mektuplarının nakde çevrilmesinden sonra kalan alacak olduğu, davacının sözleşme hükümleri gereği teminat mektupları paraya çevrilip mahsup edildikten sonra dahi alacağının mevcut olduğu, davacının davasında teminat mektuplarının iadesini talep ederken, paraya çevrildiğini öğrendikten sonra usulüne uygun davasını ıslah ederek bedelin tahsilini talep etmediği anlaşılmakla bu yöndeki talebin de reddi gerektiği anlaşılmıştır.
Davacının taraflar arasındaki sözleşmelerin hükümlerine aykırı davranması sebebiyle, davalının sözleşme ilişkisini sonlandırmaya ve mevcut alacaklarına karşılık dört adet 1.100.000,00 TL bedelli teminat mektuplarının nakde çevrilmesini istemeye yetkili olduğu, davacının davasının yerinde olmadığı anlaşılmış, haksız davanın reddi gerektiği kanaati ile aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının sözleşmenin feshinin hukuka aykırı olduğunun tespitine ilişkin talebin yerinde bulunmadığından REDDİNE,
2-Davacının teminat mektuplarına ilişkin talebinin yerinde bulunmadığından REDDİNE,
3-Sözleşmenin feshine yönelik talep yönünden alınması gerekli 59,30-TL.harçtan ile teminat mektuplarının iadesi talebi yönünden 59,30-TL harcın, başlangıçta peşin alınan 18.785,25-TL ve 648,94-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye ‬‬‬19.315,59‬-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-a)Davalı sözleşmenin feshinin haklı olmadığına ilişkin talep yönünden kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
b)Davalı teminat mektuplarının iadesine ilişkin talep yönünden kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 71.300,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri 2.602,00-TL’nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
7-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda oy birliği ile verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/12/2021

Başkan …
✍e-imzalıdır
Üye …
✍e-imzalıdır
Üye …
✍e-imzalıdır
Katip …
✍e-imzalıdır