Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/747 E. 2022/893 K. 11.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/747
KARAR NO : 2022/893

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … –

DAVALI : … – …

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/09/2016
KARAR TARİHİ : 11/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TALEP : Davacı vekili 22.09.2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine …. esas sayılı dosyasında davalının borcuna istinaden ilamsız icra takibi yapıldığını, davalının icra dairesinin yetkisine, borca ve fer’ilerine itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının itirazlarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, takip dayanağının fatura ve cari hesap ilişkisine dayanak alacak olduğundan TBK’nın 89.maddesi gereği yetki itirazının yersiz olduğunu, icra takip dosyasına ibra ettikleri cari hesap dökümünden, faturalardan ve nihayetinde ticari defter ve kayıtlarından anlaşılacağa üzere, davalının müvekkili şirkete 128.683,91 TL. borcu bulunduğunu, aradan geçen zamana karşı hiçbir şekilde ödemeye yanaşmadığını belirterek arz ve izah edilen ve resen nazara alınacak sebep ve gerekçelerle, davalarının kabulü ile davalının …Esas sayılı icra takibine vaki itirazlarının iptaline ve takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masraflarının ve ücret-i vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini vekaleten dava ve talep etmiştir.
Davalı usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
H U K U K İ N İ T E L E N D İ R M E – G E R E K Ç E :
Dava, davacı tarafça fatura ve cari hesaba dayanarak açılan ilamsız icra takibine davalının itirazı üzerine davacının açmış bulunduğu 2004 sayılı İİK’nda düzenlenen itirazın iptali davasına ilişkindir.
…4. İcra Dairesinin 2016/14948 E. Sayılı dosyası, Vergi Dairelerine yazılan müzekkere cevapları, taraflara ait BA-BS formları, ticari defter kayıtları, cari hesap özeti, bilirkişi raporu ve diğer belgelerin dosyada mevcut olduğu
görüldü.

… Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; Davacı tarafından davalı aleyhine 25/07/2016 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibinde 128.633,91TL asıl alacak, 1.665,19TL işlenmiş faiz olmak üzere toplam 130.299,10TL istendiği, takibin dayanağının taraflar arasındaki fatura, muavin defter kaydı ve cari hesap gösterildiği, ödeme emrinin davalıya 28/07/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 02/08/2016 tarihinde yetkiye, borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, davacının yasal süresi içerisinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.

Ticari satış 6102 sayılı TTK m. 23’de düzenlenmiştir. Yapılan düzenleme uyarınca; özel hükümler saklı kalmak şartı ile, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde TBK’nın satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanır. Sözleşmenin niteliğine, tarafların amacına ve malın cinsine göre, satış sözleşmesinin kısım kısım yerine getirilmesi mümkün ise veya bu şartların bulunmamasına rağmen alıcı çekince ileri sürmeksizin kısmi teslimi kabul etmişse, sözleşmenin bir kısmının yerine getirilmemesi durumunda alıcı haklarını sadece teslim edilmemiş kısım hakkında kullanabilir.
Cari hesap 6102 sayılı TTK m.89’da düzenlenmiştir. İki kişinin herhangi bir hukuki sebep veya ilişkiden doğan alacaklarının teker teker ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem alacak ve borç şekline çevirerek hesabın kesilmesinden sonra çıkacak artan tutarın isteyebileceklerine ilişkin sözleşme cari hesap sözleşmesidir.
Eldeki davada, taraflar arasında süre gelen ticari ilişkiden kaynaklanan cari hesap ilişkisi bulunmaktadır. Bu nedenle taraflar arasındaki alacak-borç ilişkisini hesabın kat edildiği tarih itibariyle tespit edilmesi zorunludur.
HMK.nun 222/1, 220/3 maddeleri gereğince taraflara dava konusu ticari defter ve kayıtlarını sunması süre verilmiş ve bilirkişi tarafından davacı tarafça sunulan ticari defter ve kayıtlar ile cari hesap kayıtları incelenmiştir.
Dosya üzerinde mali müşavir bilirkişi tarafından inceleme yapılmıştır.
03/12/2018 tarihli SMMM bilirkişi …’dan aldırılan bilirkişi raporunda özetle; “1-)Davacı tarafın incelemeye sunulan 2014 ve 2015 dönemleri kayıtlarına göre; davalı şirketin, davacı şirket karşısında 320-Satıcı konumunda olduğu, bu ticari ilişki sürecinde, davalı şirket tarafından, davacı şirkete 4 adet fatura düzenlenilmiş olduğu, bu faturalar karşılığında ise, davacı tarafından, bankadan olsun, çek ile olsun ödemelerin yapıldığı (Bu ödemeler, dosya içerisindeki ödeme belgeleri ile uyuşmaktadır.) ve neticede, 31.12.2015 kapanış kayıtlarında davalı şirketin, bu faturalardan kaynaklı alacak bakiyesinin kalmayarak, fazla ödemelerden kaynaklı olduğu görülen borç bakiyesinin oluştuğu ve 28.633,91 TL. Davalı şirketin borç bakiyesinin, bir sonraki dönem olan 2016 dönemine devrettiği görülmektedir.
2-)Asıl olanın ticari defter ve kayıtları olduğu bilinmekle, takdiri tamamen Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, dosya içerisinde davacı şirketin 2016 dönemi “Muavin Defter Kayıtları” mevcut olduğundan, bu kayıtlar üzerinde yapılan incelemeye göre; davalı tarafın başka herhangi bir faturasının kaydı görülmemiş olup, sadece davacı tarafın ödemeleri olarak her biri 50.000,00 TL.’şer olan 2 adet toplam tutarı 100.000,00 TL.’lik çeklerin, davalı tarafa ödeme olarak verilmiş oldukları ve neticede, 31.12.2016 kapanış kayıtlarında davalının borç bakiyesinin bu fazla olarak gördüğümüz ödemelerden kaynaklı olarak artış gösterdiği ve 128.633,91 TL. olduğu, takip tarihi, 27.07.2016 tarihi itibariyle de bu borç bakiyesinin aynı olup, değişmediği görülmektedir.
3-)Yukarıda kayıtlardaki tespit edilen bu durumlara göre; Bu davada takip tarihinin 27.07.2016 tarihi olması, incelenen davacı taraf kayıtlarının ise, ticari defter kayıt bazında 2014 -2015 dönemlerini kapsamı, 2016 dönemi olarak, sadece 2016 “Muavin Defter Kayıtları”’nın incelenebilmesi, bu incelemelerde ise, davacı tarafın ödemeleri olarak iki çek kaydının görülmesi, ancak dosyadaki bu iki çekin ciro silsilesinin fotokopiler üzerinde olmayışı ve yine dosya içerisinde, bu iki çekin alındığına dair davalı şirketin “Tahsilat Makbuzu”larının olmayışından dolayı, davalıya karşı ödeme olarak yapılıp, yapılmadıkları anlaşılamadığından, davanın itirazın iptali davası olması sebebiyle, takip tarihi 27.07.2016 itibariyle davacının kayıtlarda görülen bu borç bakiyesinin, 2016 yılı ticari defterinin kendisi ve ödemelerin de belgeleri ile ispat edilmesi gerektiği” rapor edilmiştir.
07/02/2020 tarihli SMMM bilirkişi…’dan aldırılan bilirkişi raporunda özetle “Takip öncesi döneme ait 1.665,19.-TL işlemiş faiz ile ilgili harç ikmal olunarak usulünce açılmış bir dava bulunmamaktadır. İşlemiş faiz dava konusu yapılmadığı için bu konuda bir hesaplama ya da değerlendirme yapılmamıştır.
Yukarıda ayrıntıları ile açıklandığı üzere;
Önceki ve tarafımca hazırlanan bilirkişi raporlarının tanzim aşamalarında davacı şirketin 2016 dönemine ait ticari defterleri incelenememiş olup,
Usulünce tutulmakla sahibi lehine delil olma vasfına haiz olan ve 31.12.2015 tarihine kadar incelemesi yapılabilmiş davacı şirket ticari defter ve kayıtlarına göre davalı şirkete yapılmış olan 28.633,91.-TL tutarındaki fazla ödemelerden ötürü alacaklı olduğu,
27.07.2016 olan takip tarihi itibariyle davalı şirketten alacak miktarının tespiti için;
Dava dışı…. tarafından davacı şirkete tanzim edildiği çeklerin ön yüz örneklerinden anlaşılan 05.03.2016 tarih … nolu ve 05.04.2016 tarih 1007780 nolu 50.000,00.TL’er bedelli iki adet Şekerbank çekinin davalı şirkete ciro edildiğine dair tespitin ise çeklerin arka yüzlerinin de incelenmesi halinde mümkün olabileceği,
Mevcut davada ve icra takibinde davacı şirketin davalı şirkete düzenlediği faturalardan doğan bakiye alacağı bulunmadığı, talep edilen alacak miktarını davalı şirketten alınan 4 adet faturanın toplam bedeli olan 345.362,84.-TL borca karşılık davacı şirket tarafından yapılmış fazla ödemelerden doğan bakiye alacağın tahsilinin talep edildiği,
Bu sebeple davalı şirketin BA bildirimlerinde davacı şirket ile ilişkili kayıt ve işlem bulunmadığı,
Davalı şirketin 2014 ve 2015 BS (Mal/Hizmet Satış) bildirimleri ile davacı şirkete yapmış olduğu satışlara ilişkin kayıt tespitinin mümkün olabileceği, bu bildirimlerin ise dosya kapsamında yer almadığı” rapor edilmiştir.
31/08/2020 tarihli SMMM bilirkiş…’dan aldırılan bilirkişi EK raporunda özetle; “Önceki ve tarafımca hazırlanan bilirkişi raporlarında bulunamadığından incelenemeyen davacı şirketin 2016 dönemine ait ticari defterleri ile icra takibi dosyasına sunulan 2016 dönemi muavin listesinde yer alan iki adet 50.000,00.-TL tutarlı çekin ticari davacı şirketin ticari defterlerindeki kayıt durumunun tespit edilemediği,
Usulünce tutulmakla sahibi lehine delil olma vasfına haiz olan davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarında yer alan işlemlere göre; 31.12.2015 tarihi itibariyle davalı şirketten fazla ödemelerinden ötürü 28.633,91.-TL alacaklı olduğu,
Davalı şirketin BS bildirimlerinde yer alan satış faturalarının davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, tarafların 2016 yılı BA-BS bildirimlerinde alış/satış fatura kaydının bulunmadığı,
Davacı 2016 yılı ticari defterleri incelemeye sunulmadığından kayıt durumu tespit edilemeyen 05.03.2016 tarihli 1007779 numaralı çek ile 50.000,00.-TL bedelli 05.04.2016 tarihli … numaralı çeklerin davacı şirket kaşesi ve imzası ile davalı şirkete ciro edildiği,
Çek bedellerinin de davacı şirket alacağına dahil edilebileceğine yüksek mahkemece hüküm olunması halinde; davacı şirketin 27.07.2016 olan takip tarihi itibariyle davalı şirkete yapılmış olan fazla ödemelerden dolayı alacak miktarının 128.633,91.-TL olacağı” rapor edilmiştir.
29/07/2021 tarihli tarihli SMMM bilirkişi…’dan aldırılan bilirkişi EK raporunda özetle; “Gelinen aşamada davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarında davalı şirketten fazla ödemelerden ötürü 27.07.2016 olan takip tarihi itibariyle alacak miktarı 128.633,91.-TL olarak tespit edilmiş ise de,
05.03.2016 tarih 1007779 nolu 50.000,00.-TL bedelli ve 05.04.2016 tarih 1007780 nolu 50.000,00.-TL bedelli çeklerin ödemesine ilişkin belge örneklerinin davacı yan tarafından dosya kapsamına sunulması gerektiği,
Bu belgeler davacı yan tarafından dosya kapsamına sunulamaz ise; … Şubesi tarafından çek bedellerinin ödendiğine ilişkin yazı örneğinin dosya kapsamında henüz yer almadığı, çeklerin ödendiğine ilişkin banka şubesi tarafından yazı sunulması halinde ödenmiş tutarın davacı şirketin alacak miktarına dahil edilebileceği, aksi halde davacı şirketin alacak miktarının 28.633,91.-TL ile sınırlı kalacağı” rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu doğrultusunda … Şubesine yazılan müzekkere cevabına göre; 05/03/2016 tarih,.. seri no’lu 50.000,00-TL bedelli çekin takasa ibraz edildiği, çekin takastan ödendiği, çek ödemesinin Yapımer Firmasına yapıldığı, 05/04/2016 tarih, 1007780 seri no’lu 50.000,00-TL bedelli çekin takasa ibraz edildiği ve çekin takastan ödendiği, çek ödemesinin Yapımer Firmasına yapıldığı bildirilmiştir.

Somut olayda; taraflar arasında ticari mal alım satımına bağlı ve cari hesaba dayalı ticari ilişki bulunduğu, davacının bu cari hesaba dayalı alacağı bulunduğundan bahisle davalı aleyhine başlatılan takibe yapılan itiraz üzerine eldeki davanın açıldığı, davacının kayıtlarına ve cari hesap özetlerine göre ve ayrıca …Şubesi cevabına göre takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan 128.633,91-TL olduğu, davacı tarafından sunulan cari hesap ekstrelerinde görülen bakiyelerin, davacıya ait lehine delil teşkil eden usulüne uygun tutulmuş yasal defterlerde bulunan bakiyeler ile örtüştüğü, bu suretle davacı tarafından davalıya verilen iki adet çekin davalı tarafından ibrazı üzerine davacının davalıya toplam 100.000,00-TL’yı çek karşılığı ödediği de anlaşılmakla taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayalı olarak davacının davalıdan 128.633,91-TL alacaklı olduğu anlaşılmaktadır.
Dosya içerisinde toplanan deliller, icra dosyası, ticari defter kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre, davacı tarafın, cari hesaptan kaynaklanan ve mahkememizce tespit olunan 128.633,91-TL asıl alacak için icra takibi yapmakta haklı olduğu, davacı davalıyı icra takibinden önce temerrüde düşürmediğinden işlemiş faize ilişkin davalının icra takibine yapmış olduğu itirazının yerinde olduğu, taleple bağlılık ilkesi ile dava dilekçesinde belirtilen ve talep konusu edilen miktarı dikkate alınarak davanın kısmen kabulü gerektiği anlaşıldığından, bilirkişi raporunda hesaplanan alacak miktarı üzerinden itirazın kısmen iptali ile icra takibinin devamına, alacak likit olduğundan davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE;
…4. İcra Dairesinin 2016/14948 esas sayılı dosyada davalının yaptığı itirazın 128.633,91TL üzerinden iptali ile takibin mu miktar üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
25.726,78TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2) Dava açılışında alınan 1.545,25 TL peşin harcın alınması gereken 8.786,98 TL harçtan düşülmesi ile bakiye 7.241,73 TL harcın DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3) (a) Dava açılışında alınan 1.545,25 TL peşin harcın yargılama gideri olarak kabulü ile DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
(b) Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 29,20 TL başvurma harcı, 1.700,00 TL bilirkişi ücreti, 300,90 TL posta gideri, olmak üzere toplam 2.030,10 TL yargılama giderinden davanın kabul oranı dikkate alınmak suretiyle 2.029,31 TL’sinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
4) Davacının yargılamada vekil ile temsil edildiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 20.295,09 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5) Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının HMK’nin 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi dikkate alınarak YATIRANLARA İADESİNE,
İlişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde …Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.11/11/2022

Katip …

Hakim …

“Bu Evrak 5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre UYAP Sistemi Üzerinden Elektronik Olarak İmzalanmıştır.”