Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/803 E. 2021/50 K. 30.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2015/803 Esas – 2021/50
T.C.
ANKARA
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2015/803 Esas
KARAR NO : 2021/50 Karar

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
Av.
DAVALI :
VEKİLİ : Av.

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/12/2015
KARAR TARİHİ : 29/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …’ın mülkiyetinde bulunan dağıtım sisteminin işletme hakkının 24/07/2006 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesi ile davacıya devredildiğini, dağıtım faaliyetlerinin davalı … tarafından yürütüldüğü 1990 yılında meydana gelen olay neticesinde … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında davacı aleyhine kamulaştırmasız elatma davası açıldığını, davanın kabulü üzerine … İcra Müdürlüğünün dosyası ile ilamın takibe konulduğunu, toplam 27.805,42 TL’nin davacı tarafından 15/09/2009 tarihinde icra tehdidi altında ödendiğini, ilama konu olayın işletme hakkı devir sözleşmesinden önce yapıldığından davalı şirketin sorumlu olduğunu ileri sürüp fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 27.805,42 TL’nin ödeme tarihi olan 15/09/2009 tarihi itibariyle işlemiş avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazında bulunmuş, 31/05/2013 tarihinde … tarafından düzenlenen ve beyan edilen devre esas mizan kayıtları esas alınarak “Devre Esas Bilanço” düzenlemeleri yapılmak suretiyle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemlerinin kesinleştirildiğini, kaydı sermaye ilave edilmek suretiyle ikmal edilen borç-alacak düzenlemelerinden sonra bilanço kalemlerinde değişikliğe gidilemeyeceğini bildirip davanın reddini savunmuştur.
GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi kapsamında üçüncü kişiye ödenen bedelin istirdadına ilişkindir.
… Asliye Hukuk Mahkemesine, … İcra Dairesine, ….Elektrik Dağıtım Anonim Şirketine, ….a yazılar yazıldığı, cevapların dosya arasına alındığı görülmüştür.
29/06/2017 tarihli bilirkişi raporunda; “uyuşmazlık konusu alacakla ilgili olarak taraflar arasında yapılan İHDS’nin imza tarihinden önce olması nedeniyle davalı …’ın sorumlu olduğunu, üçüncü şahıs tarafından açılan kamulaştırmasız el koymadan kaynaklanan tazminat davasının ilk kararından sonra Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 15/04/2010 tarih, 2009/20148 esas, 2020/7842 sayılı bozma kararı ve bozmaya uyularak 2011/19 esas sayılı dosyası üzerine verilen 05/04/2012 tarih ve 2012/113 sayılı kararı gereğince;
1.857,67 TL toplam aslı alacak,
600,00 TL vekalet ücreti,
969,60 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 3.427,27 TL’nin 27/05/2009 dava tarihi ile ödeme tarihi olan 15/09/2009 tarihleri arasında işlemiş faizi 93,80 TL ile birlikte 3.427,27 TL’ye ödem tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte sorumlu olabileceği, bozma öncesi verilen ilk karara göre davacı vekilinin hesabına yatırılan bakiyenin ise yine adı geçen davacı vekilinden sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsilinin davacının takdirinde olduğu, ancak rücuya esas son kararın kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması gerektiği, 24.07.2006-28.06.2013 tarihleri arasında doğmuş olan borçların …’a rücu edilemeyecek olup 24.07.2006 tarihinden önceki borçların hisse satış sözleşmesinin 9.4.maddesinin atfıyla İHDS’nin 7.4.maddesi uyarınca …’a rücu edilebileceğinin bildirildiği” görülmüştür.
23/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda; “… Sulh Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası nedeniyle … İcra Dairesinde başlatılan icra takipleri dolayısıyla 15/09/2009 tarihinde davacının Avukat….yaptığı 27.805,42 TL ödemenin İşletme Hakkı Devri Sözleşmesi 7.2 maddesinin hükümlerinin uygulanması kanaatine varılması durumunda davalı …’dan (7.680,00 TL İcra vekalet ücreti + 1.104,00 TL icra masrafı) = 8.784,00 TL’nin rücuan tazminine yer olmadığı, 19.021,42 TL’nin rücuan tazminin talep edebileceği kanaatine varıldığının bildirildiği” görülmüştür.

Davalı zamanaşımı def’inde bulunmuş ise de; alacak, sözleşmeye dayandığından ve BK m.146 gereğince “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabi” olduğundan, zamanaşımı def’i yerinde görülmemiştir.
Yanlar arasında 24.07.2006 tarihli “İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi” yapıldığı; davacının alacağına dayanak yaptığı kararın, üçüncü kişilere ait gayrimenkulün kamulaştırılmasına ilişkin olduğu; somut olayın kamulaştırmasız el atma olmadığı, kamulaştırmaya ilişkin olduğu ve 27.05.2009 dava tarihinin kamulaştırma tarihi olarak kabulü ile ihtilâfın İHDS’den sonra doğduğu, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … E. …. K. sayılı dosyasına dayalı olarak girişilen … İcra Müdürlüğü’nün … ila …. E. sayılı takip dosyalarından davacı aleyhine icra takibi yapıldığı ve 15.09.2009 tarihinde tapu kayıt maliklerine toplam 111.625,51 TL ödendiği; üçüncü kişiye yapılan ödemenin rücuen tahsili için iş bu davanın açıldığı görülmüştür.

İhtilaf, davacı tarafından üçüncü kişiye yapılan ödemenin istirdadının gerekip gerekmediği, noktasındadır.
Taraf vekillerinin iradeleri tutanaklara yansıtılmış, deliller toplanmış, bilirkişi görüşü alınmıştır. … Sulh Hukuk Mahkemesinin … Esas …. Karar sayılı dosyasında davacı … ve 47 arkadaşı tarafından … aleyhine kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan dava olduğu, dava sonucunda … yönünden davanın kabulüne karar verilerek … ilçesi, ….Köyünün …parsel sayılı taşınmazda … yararına irtifak hakkı tesisine karar verildiği ve kararın Yargıtay 5.Hukuk Dairesinin 15/04/2010 tarih, 2009/20148 Esas 2010/6842 Karar sayılı ilam ile Bozulmasına karar verildiği, bozma üzerine verilen … Sulh Hukuk Mahkemesinin Sayılı karar göre; idarece irtifak hakkı tesis edilen 3961,2m2’lik yer ile pilon yeri olarak tesis edilen 17m2’lik alanın davacılar adına tapusunun iptali ile davalı idare adına tesciline karar verildiği, kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır.
… İcra Müdürlüğünün … ila …. E.sayılı dosyalarnda, taşınmaz malikleri tarafından ayrı ayrı … aleyhine ilamlı icra takibi yapıldığı, dosyalarda 15.09.2009 tarihli dekont ile davacıların avukatına 111.615,51TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Tapu kayıtları celbedilmiş, davacı tarafa kararı infaz ettirmesi için süre verilmiştir.
… Tapu Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabı ekindeki tapu kaydından; …köyü ….parsel sayılı taşınmazda dayanak davacı lehine hüküm altına alınan irtifak hakkının tapu kaydına işlenmediği halen eski malikler adına kayıtlı olduğu, dava konusu taşınmazın 24.07.2006 tarihli İHDS’nin eki olan taşınmaz listesinde yer almadığı, anlaşılmıştır.
Emsal davalarda verilen kararları istinaf üzerine inceleyen Ankara BAM 21. Hukuk Dairesi 2018/625 Esas ve 2019/1063 Karar sayılı ilamında ” davacının ödediği bedelin kendi adına irtifak ve mülkiyet hakkı tesciline karar verilen taşınmaza ilişkin olduğu gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.” gerekçesi ile yerel mahkeme kararını kaldırarak davanın reddine karar vermiştir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi de aynı gerekçe Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nce verilen 21/06/2018 tarih ve 2017/1096-2018/695 sayılı davanın reddine dair kararını 06/02/2019 tarihli 2018/3869 Esas ve 2019/881 Karar sayılı Yargıtay İlamı ile onamıştır.
Netice olarak … Sulh Hukuk Mahkemesinin …. E. sayılı dosyası üzerinden açılan kamulaştırmasız el atma davası 27.05.2009 tarihinde … aleyhine açılmış ve mahkemece 05.04.2012 tarihinde verilen karar ile, fen bilirkişisi raporunda belirtildi şekilde davalı … lehine irtifak hakkı tesisi ile tapuya tesciline karar verilmiş olup, kararın henüz kesinleşmediği ve tapu kaydına işlenmediği, davacının dayanak ilam nedeniyle dava dışı hak sahibine ödediği irtifak bedelini irtifak hakkı davalı şirket adına işlenmediğinden davalıdan rücuen tahsilini talep edemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL. Harçtan başlangıçta alınan 474,85 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 415,55 TL’nin davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.30/01/2021

Katip …
E-imzalı.

Hakim…..
E-imzalı.