Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/787 E. 2021/538 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2014/787 Esas – 2021/538
T.C.

12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2014/787 Esas
KARAR NO : 2021/538

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE :…
KATİP :…

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1-…
2- …
3- …
4- …
VEKİLLERİ : Av…
Av….
DAVALI : 5-…
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 6- …

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/05/2014
KARAR TARİHİ : 07/07/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/08/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı banka tarafından asıl borçlu … ve Turizm Ltd. Şti. lehine yurtdışı işletme kredisi, dövize endeksli kredi ve gayri nakdi krediler tesis edildiğini, söz konusu kredilere … Petrol Nak. ve Tic. Ltd. Şti., …, …, … Dış Tic. Ve Nak. ve A.Ş., … Uluslararası Nakliyat ve Tic. A.Ş., … Holding A.Ş.’nin kredilere müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak Genel Kredi Sözleşmelerini imzaladıklarını, borçluların bankaya olan kredileri zamanında ödememesi üzerine, … …. Noterliğinin 10.01.2003 tarih ve 924 yevmiye numaralı ihtarnamesiyle toplam 3.532.578,70 Euro’nun ödenmesinin asıl borçlu ve müteselsil kefillerden talep edildiğini, bunun üzerine asıl borçlu ve müteselsil kefiller ile davacı banka arasında 31.10.2003 tarihli Borç Tasfiye Sözleşmesi akdedildiğini ve bu sözleşme ile 31.12.2002 tarihi itibariyle 2.861.079 USD nakdi; 64.140,73 TL ve USD 10.000,00 gayri nakdi olarak borcun kabul edildiğini, söz konusu Borç Tasfiye Sözleşmesinin akabinde 22.10.2007 tarihinde asıl borçlu … Holding A.Ş. tarafından verilen taahhütnamede borcun 4.151.267 USD olduğunun kabul edildiğini, nihayetinde; davacı banka ile adı geçen tüm borçlular arasında 31.03.2009 tarihinde ek sözleşme akdedildiğini ve nakit kredi borcunun 31.03.2009 tarihi itibariyle 4.281.043 USD olarak belirlendiğini ve kabul edildiğini, kabul edilen bu borcun yine süresinde ve belirlenen şekliyle ödenmemesi üzerine, bu sefer … …. Noterliğinin 05.06.2013 tarih ve 08447 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile yapılan ödemelerin düşülmesinden sonra kalan toplam 1.935.552 USD borcun ödenmesinin talep edildiğini, söz konusu ihtarnameye rağmen borçların süresinde ödenmemesi üzerine, … … Ticaret Mahkemesinin 2013/320 D. İş sayılı dosyası ile borçluların malları üzerine ihtiyati haciz konulması kararı alınarak, … …Müdürlüğü’nün 2013/9185 E. sayılı dosyasıyla takibe geçildiğini, borçlular tarafından işbu takibe itiraz edildiğini, borçluların takibe itirazları sonrasında taraflarınca … … Hukuk Mahkemesi’nin 2013/867 E. sayılı dosyası ile itirazın kaldırılması istenmişse de talebin kanunda sayılan belgelerin takibe dayanak olmaması sebebiyle reddedildiğini, bu nedenle kanunda belirtilen süre içinde borçluların itirazlarının iptalini talep etme zaruretinin doğduğunu, asıl borçlu … İnş. Turizm ve Ticaret A.Ş.’ nin maliki olduğu taşınmazlar üzerinde davacı banka lehine ipotekler kurulmuş olsa da, dosyada belirtilen borç miktarı olduğundan Yargıtay kararları ışığında tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla hem … …Müdürlüğümün 2013/12037 E. sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile hem de haciz yolu ile takibe başlanmasında herhangi bir hukuka aykırı yönün bulunmadığını, Hukuk Genel Kurul ve Yargıtay kararları ışığında, alacak her ne kadar ipotek ile teminat altına alınmış olsa da alınan teminatın fiilen borcu karşılamaya yeterli olmadığının anlaşılması durumunda tahsilde tekerrür etmemek kaydı ile takip yapılmasında herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını, takip tarihi olan 05.06.2013 tarihli kur itibariyle toplamda 3.694.351,42 TL borcun teminat altında bulunan ipotekler ile karşılanamayacağının açık olduğunu, borç miktarı çok yüksek olmasına karşın davacı banka lehine kurulan ipoteklerin yeterli olmadığını, bu nedenle banka tarafından teminatındaki ipoteklerin paraya çevrilmesi için tahsilde tekerrür etmemek kaydı ile … …Müdürlüğü’nün 2013/12037 E. dosyasıyla takibe geçildiğini, İİK. madde 45’te her ne kadar borcun teminat altına alınması durumunda öncelikli olarak rehinin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılması kuralı getirilmişse de doktrinde ve yerleşik Yargıtay içtihatlarıyla bu kuralın müteselsil kefillere uygulanmayacağının açıkça belirtilmiş olduğunu, İİK. madde. 45’te düzenlenen önce rehinin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılması kuralının müteselsil kefillere uygulanamayacağını, bu durumda; müşterek kefiller yönünden alınan ihtiyati haciz kararının ve ardından başlatılan ilamsız haciz yolu ile takibin hukuka aykırı bir yönünün bulunmadığını, borçluların çeşitli sözleşmelerle borçlarını kabul ettiklerini, ancak söz konusu borçları zamanında ödememeleri nedeniyle, yapılan ödemelerin de düşülmesinden sonra kalan 1.935,552 USD’nin takip tarihinde TL karşılığı olan 3.650.063,97 TL asıl alacak, işlemiş faiz ve BSMV ile birlikte asıl borçlu ve müşterek ve müteselsil kefillerden talep edildiğini, davacı bankanın kayıtları ve yapılan ödemeler ile borçluların kabul ettikleri hesap bakiyeleri incelendiğinde bankanın bu talebinde haklı olduğunun açıkça ortaya çıkacağını, tüm bu nedenlerle, borçluların ödeme emrine yaptıkları itirazın yersiz olduğundan iptali gerektiğini bildirmiş, davanın kabulü ile borçluların haksız itirazlarının iptaline, davacı alacağına geç kavuşmasına ve takibi uzatmaya yönelik mesnetsiz ve hukuki dayanaktan uzak itirazları nedeniyle borçlular aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydı ile icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı vekilinin … … Ticaret Mahkemesinin 2013/320 D. İş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı alarak davalılar aleyhine … …Müdürlüğünün 2013/9185 Esas sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla ilamsız takip başlattıklarını, söz konusu takipte ödeme emirlerinin davalılara tebliğ edilemeyerek geri döndüğünü, davalılar adına borca itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, takibin durması üzerine davacı vekilince … … Hukuk Mahkemesinin 2013/867 E. sayılı dosyası ile itirazın kaldırılması davasının açıldığını, davanın mahkemece reddedildiğini ve Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiğini, … … Hukuk Mahkemesinin 2013/867 E. sayılı dosyası ile takibin iptali için şikâyette bulunulduğunu, mahkemece şikâyetin reddine karar verilerek dosyanın temyiz incelemesinde olduğunu, davacı vekilinin dava dilekçesinin 7. maddesinde belirttiği üzere; davacı tarafından … … Ticaret Mahkemesinin 2013/320 D. İş. sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı alınmış ve … …Müdürlüğünün 2013/9185 E. sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, geçerli bir icra takibinin bulunmasının itirazın iptali davasının özel dava koşulu olduğunu, davacının ihtiyati haciz kararı sebebiyle takip başlattığını, davacı tarafın itirazın kaldırılması talebinin 17.12.2013 tarihinde reddedildiğini, davacının bu tarihten itibaren 7 gün içinde dava açmadığından (davayı 30.05.2014 tarihinde açtığını) ihtiyati haczin kendiliğinden hükümsüz kaldığını, hükümsüz kalmanın, kanunun emredici hükmü gereği kendiliğinden gerçekleşmiş olup başkaca bir hükme gerek bulunmadığını, durum böyle olunca davacının takibine dayanak yaptığı ihtiyati haczin ortadan kalktığından, ortada geçerli bir takibinde bulunmadığını, bu sebeple de davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, davacı tarafından keşide edilen … 30. Noterliğinin 05.06.2013 gün ve 08447 yevmiye numaralı ihtarnamesinin davalı şirkete tebliğ edilmediğini, bununla birlikte, söz konusu ihtarnamenin 05.06.2013 keşide tarihli olduğu ve takibin de 27.07.2013 tarihinde yapıldığını, davacı tarafından İİK. md. 68/b hükmüne aykırı olarak bir aylık itiraz süresi beklenmeksizin takip başlatıldığını, bu şekilde başlatılan icra takibinin usule uygun olmadığını, davacı taleplerinin zamanaşımına uğradığından zamanaşımı itirazında bulunduklarını, bununla birlikte bu davanın bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından davanın bu nedenle de reddine karar verilmesini talep ettiklerini, … … Hukuk Mahkemesinin 2013/867 E. sayılı dosyası ile takibin iptali için şikâyette bulunulduğunu, mahkemece şikâyetin reddine karar verildiğini, kararın temyiz incelemesinde olup henüz kesinleşmediğini, söz konusu dosyadan verilecek muhtemel bir takibin iptali kararı neticesinde, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddi gerekeceğinden bu dosyanın bekletici mesele yapılmasını, ipotekle temin edilmiş alacaklarda öncelikle rehine başvurma zorunluluğu bulunduğundan, davacının ilamsız takip ile talepte bulunmasının mümkün olmadığını, İİK.’nın 45/1. Maddesinde; “Rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi/şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilir. Ancak rehinin tutan borcu ödemeye yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yoluyla takip edebilir.” denildiğini, madde metninden de açıkça görüleceği üzere borcun ipotekle temin edilmiş olması durumunda alacaklının genel haciz yoluyla takip yapması, dolayısıyla alacağını bu yolla talep etmesi yine aynı maddede yazılı 3 istisna dışında (kambiyo senedi olması, konut finansmanından kaynaklanan bir borç olması veya borcun ipotekle temin edilmiş ve sadece faiz ve taksit alacağına ilişkin olması) mümkün olmadığını, davalı şirketin borçlarının teminatını teşkil etmek üzere taşınmazları üzerinde …Bankası A.Ş. lehine ipotekler tesis ettiğini, kredi sözleşmesi ve bankaya karşı doğmuş/doğacak alacaklarının teminatı olmak üzere alacaklı …Bankası A.Ş. lehine, ipotek belgelerinde nitelikleri belirtilen taşınmazlar üzerine (…….) 5.000.000.00 USD bedelli ipotek tesis edildiğini, davacı …Bankası A.Ş. lehine bu ipotekten ayrı olarak; 3.500.000,00 TL ve 2.200.000,00 TL bedellerle iki adet daha ipotek tesis edildiğini, dolayısıyla alacaklı banka lehine takibe konu ettiği 1.935.552 USD karşılığı (3.694.351,42 TL) alacağını teminen taşınmazlar üzerinde borç miktarını fazlasıyla karşılayan ipoteklerin mevcut olduğunu, bu hususun tapu kayıtlarıyla da sabit olduğunu, Yargıtay’ın yerleşik kararları doğrultusunda ipotekle temin edilen alacak hakkında tahsilde tekerrür olmaması şartıyla ve rehinin borcu karşılamaması durumunda ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılıp, daha sonra da ilamsız takip yapılmasında sakıncanın bulunmadığını, ancak davacının da kabulünde olduğu ve icra dosyalarından da görüleceği üzere … …Müdürlüğünün 2013/9185 E. sayılı ilamsız takip 27 Haziran 2013 tarihinde, … …Müdürlüğünün 2013/12037 E. sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip ise 06 Ağustos 2013 tarihinde başlatıldığını, rehinle temin edilen alacak için önce haciz yoluyla takip, sonra ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, davacının takip talebinde İstediği miktar ile ipotek belgelerindeki miktarlar karşılaştırıldığında ipotek bedellerinin takipte gösterilen miktarın yaklaşık 3 katı olduğunu ve borç miktarını fazlasıyla karşıladığını, davacının iddiasının bu nedenlerle de geçerli olmadığını, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılmadan ve satış yapılmadan da ipoteğin borcu karşılayıp karşılamayacağının da tespit edilemeyeceğini, bu sebeple davacının iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, deliller karşısında da hüküm ifade etmediğini, kefillere başvurulmasının mümkün olmadığını, bununla birlikte yeni Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca da kefillere başvurulamayacağını, davacı banka ile davalılar arasında imzalanan kefalet sözleşmesine bakıldığında azami tarih ya da sorumlu olunan bir miktar belirtilmediği gibi, davalıların kendi el yazılarıyla da bu şekilde bir beyanlarının bulunmadığını, dolayısıyla kefaletin geçerli olduğundan bahsedilemeyeceğini, kefiller açısından da takibat yapılamayacağını, Borçlar Kanunu’nun 586. Maddesinde görüleceği üzere kefillere başvurulabilmesi için borçlunun ifada gecikmesi, ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olunması gerektiğini, davalıların ödeme güçsüzlüğü içinde olmasının söz konusu olmadığını ve buna ilişkin herhangi bir iddianın da bulunmadığını, bununla birlikte “ifada gecikilerek ihtarın sonuçsuz kalması” koşulunun da gerçekleşmediğini, takip dosyasından da görüleceği üzere alacaklı banka tarafından 05.06.2013 tarihinde … …. Noterliğinin 05.06.2013 gün ve 08447 yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, fakat ihtarnamenin davalılara tebliğ edilemediğini, daha sonra da 27.06.2013 tarihinde ilamsız takibe başlanıldığını, İcra ve İflas Kanunu’nun 68/b maddesi uyarınca ihtarnamenin tebliğinden itibaren davalıların bir ay içinde itiraz hakları bulunduğunu, davalıların bu süreyi kullanmasına engel olunarak 1 aylık itiraz süresi içerisinde takibin başlatıldığını, bu hususun başlı basına yasaya aykırı olduğunu, davalıların takipten ve ihtarnameden 11.09.2013 tarihinde haberdar olduklarını ve borçlu olunmadığı için itirazda bulunulduğunu, davalıların kredi sözleşmesini 11.02.2001 yılında imzaladıklarını, dolayısıyla on yıllık süre dolduğundan kefalet hükümleri gereğince de başvurulmasının mümkün olmadığını, kefalete ilişkin hükümlerin kamu düzenine ilişkin olduğunu ve mahkemece de resen gözetilmek zorunda olduğunu, ayrıca Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şeklî Hakkında Kanunun 2. maddesine göre Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuraları gerçekleştikleri tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanacağını, 3. maddesine göre, Türk Borçlar Kanunu hükümlerinin, yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak, daha önce gerçekleşmiş olsalar bile, içerikleri tarafların iradeleri gözetilmeksizin doğrudan doğruya kanunla belirlenmiş işlem ve ilişkilere uygulanacağını, yine 1. maddecine göre de, Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra bu fiil ve işlemlere ilişkin olarak gerçekleşecek temerrüt, sona erme ve tasfiye, Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabi olduğunu, dolayısıyla yukarıda açıklanan hükümlerin davaya da uygulanacağının açık olduğunu ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafça davalıların borcu olduğundan bahisle takip başlatılmışsa da davalıların, davacı tarafa herhangi bir borçlarının bulunmadığını, davacı tarafından davalı şirkete gönderilen 31.03.2011 tarihli ve …Bankası Kavaklıdere Şubesi tarafından imzalı belgede davalı şirketin davacı bankaya nakdi ve gayri nakdi kredi borcunun 31.03.2011 tarihi itibarıyla 2.075.084,97 TL olduğunu, borcun açılış tarihinin 30.12.2002, vade tarihinin 31.12.2012 olduğunun bildirildiğini, davalı tarafından da bu mutabakat sonucu ödeme dekontlarından da görüleceği üzere belirtilen borcun tamamının ödenerek borcun sona erdirildiğini, davacı bankanın, borcun ödenmediğinden bahisle haksız, hukuka aykırı ve tamamen kötüniyetli olarak takipler başlatılarak davalar açtığını, bankaların tacir olmaları sebebiyle TTK kapsamında usulüne uygun defter tutmak zorunda olduklarını, bununla birlikte bankacılık mevzuatı gereği usulüne uygun hesap tutma yükümlülüklerinin de olduğunu, ayrıca gerek idari makamların gerekse de ilgili üst kuruluşların düzenlemelerine tabi olduklarını, her ne kadar davalıların, davacı tarafa borcu bulunmasa da, davacının talep etmiş olduğu faiz miktarının da fahiş olduğunu, bu sebeple davacı tarafından talep edilen faize ve diğer tüm ferilere de itiraz etiklerini, davacının kendi kayıtlarında borç gözükmemesine rağmen davalılardan alacak talebinde bulunduklarını, yapmış oldukları itiraz ve beyanlarını görmezden gelerek kötü niyetini devam ettirdiklerini, bu sebeple davacının %20’den aşağı olmamak kaydıyla tazminata mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ettiklerini bildirmiş, davanın usulden reddine, aksi kanaatte olunursa davanın esastan reddine, alacaklı aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin davacı taraf yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce tarafların dayandığı deliller toplanmış, genel kredi sözleşmesi ve ekleri, banka kayıtları, icra dosyası celbedilmiş dosya bilirkişiye tevdi olunarak rapor tanzim edilmiştir.
Davalılardan …’nün yargılama sırasında vefatı üzerine mirasçıları davaya dahil edilmiş, bilahare mirasçıların mirası reddi üzerine davacı vekili tarafından bu davalılar yönünden davayı takipsiz bırakması üzerine … mirasçıları yönünden dava dosyası tefrik edilerek yeni esasta taraflarca takip edilmeyen davanın davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Davalı … Turizm..Aş. Yönünden yargılama sırasında icra takibi, … 7 İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/145 esas-2015/287 karar sayılı ilamı ile iptal edildiğinden bu borçluya yönelik dava konusuz kaldığından karar vermeye yer olmadığına karar verilmiştir.
İİK’nın 45. maddesi asıl borçlular ile ilgili olarak düzenlenmiş olup, alacağı rehinle temin edilen bir kimsenin “rehni veren” hakkında doğrudan doğruya genel haciz yolu ile takibe geçmesini önlemekte ve rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tâbi şahıslardan olsa bile, alacaklının yalnız rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabileceğine ilişkin bulunmaktadır. Dolayısıyla İİK’nın 45. maddesi asıl borçlu için getirilmiş bir kural olup kefiller hakkında uygulanmaz. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun müteselsil kefalet başlıklı 586. maddesinde (eski Borçlar Kanunu’nun 487. maddesi) ise, “Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehinini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir” hükmü yer almaktadır. Dava dosyasından davacının hesap kat tarihi itibariyle dava konusu genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağı bulunduğu, ihtarın sonuçsuz kaldığı bu nedenle davalı müteselsil kefiller yönünden icra takibinin yapılabileceği, aksi yöndeki davalılar itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Davalılar vekilinin davanın süresinde açılmadığına ilişkin iddiası takibin 27/06/2013 tarihinde yapılması, davalıların takibe itirazının 11/09/2013 tarihinde olduğu, aynı tarihte takibin durdurulmasına karar verildiği, davacıya takibin durdurulduğu konusunda tebligat yapılmadığı, davanın 30/05/2014 tarihinde süresi içinde açıldığı anlaşılmakla İİK’nın 67. Maddesi çerçevesinde itirazın iptali davası olduğu anlaşılmış, zamanaşımı itirazının TBK’nın 125. Maddesi çerçevesinde yerinde olmadığı, davacının başlattığı icra takibi çerçevesinde itirazın iptalini talep ettiği anlaşılmakla, davanın usulüne uygun olduğu anlaşılmıştır.
Toplanan deliller ve bilirkişi incelemeleri ışığında; Davacı Banka ile davalı asıl borçlu şirket … Turizm Ticaret Ltd. Şti. arasında;
1-16.07.1996 tarihli, 15.000.000.000 TL limitli, … Petrol Nak.Tic.A.Ş., …, …’nün kefil olduğu ve 15.000.000.000 TL kefalet limitli sözleşme,
2-29.08.1996 tarihli 3.700.000.000 TL limitli, … Uluslararası Nakliyat ve Tic. A.Ş., …, …’nün kefil olduğu ve 3.700.000.000 TL kefalet limitli sözleşme,
3-03.09.1996 tarihli 10.000.000.000 TL limitli, … Petrol Nak.Tic.A.Ş., … Uluslararası Nakliyat Tic. A.Ş., …, …’nün kefil olduğu ve 10.000.000.000 TL kefalet limitli sözleşme,
4-12.09.1996 tarihli 5.000.000.000 TL limitli, … Uluslararası Nakliyat Tic.A.Ş., …, …’nün kefil olduğu ve 5.000.000.000 TL kefalet limitli sözleşme,
5-01.02.2001 tarihli, 24.500.000.000 TL limitli, … Petrol Nakliyat Tic. A.Ş., …, …’nün kefil olduğu ve 24.500.000.000 TL kefalet limitli sözleşme,
6-11.12.2001 tarihli 612.243 DM limitli, … Petrol Nakliyat Tic.A.Ş., …, …’nün kefil olduğu ve 612.243 DM kefalet limitli sözleşme Genel Kredi Sözleşmeleri akdedildiği görülmektedir.
Söz konusu Genel Kredi Sözleşmeleri haricinde davacı Banka ile davalı asıl borçlu şirket arasında 31.10.2013 tarihinde borç tasfiye sözleşme akdedilmiş olup bu sözleşmenin “Borç Miktarının Tespiti” başlıklı maddesinde, borç miktarı 31.12.2002 tarihi itibariyle 2.861.079 USD nakdi, 64.140.726.000 TL ve 10.000 USD gayrinakdi olarak taraflarca kabul edilmiştir. Bu sözleşmede; … Holding A.Ş., … Dış Ticaret ve Nakliyat A.Ş., … Uluslararası Nakliyat ve Ticaret A.Ş., … ve …’nün hep birlikte borçlu ve müteselsil kefaletlerinin bulunduğu belirlenmiştir.
… Holding A.Ş. tarafından davacı Bankaya verilen 22.10.2007 tarihli taahhütnamede, 10.01.2003 tarihli 924 yevmiye numaralı ihtarnameye konu kredilerden kaynaklı olarak, 30.09.2007 tarihi itibariyle borç miktarının 4.151.267 USD olduğu kabul edilmiş ve bu tutar borcun LİBOR +2 faiz oranı ile ve 6’şar aylık devreler halinde tahakkuk edecek faizleri ile birlikte, 36.06.2011 tarihine kadar taksitler halinde ödeneceği taahhüt edilmiştir.
Davacı Banka ile davalı … Holding A.Ş.’nin borçlu; … Petrol Nakliyat ve Ticaret A.Ş., … Dış Ticaret ve Nakliyat A.Ş., … Turizm ve Ticaret A.Ş., … Uluslararası Nakliyat ve Ticaret A.Ş., … ve …’nün müteselsil kefil sıfatı ile yer aldığı 31.03.2009 tarihli ek sözleşme akdedilmiştir. Bu sözleşmenin 2. Maddesinde; akdedilen ek sözleşmenin, 31.10.2003 tarihli borç tasfiye sözleşmesi ile 22.10.2007 tarihli taahhütname’nin eki olarak akdedildiği belirtilmiş ve 4. Maddesinde ise, borç miktarının 31.03.2009 itibariyle 4.281.043 USD olduğu kararlaştırılmıştır.
Takibe konu edilen alacak en son akdedilen 31.03.2009 tarihli ek sözleşme üzerinden tespit ve talep edildiği için, kefil davalıların bu sözleşmeye olan kefaletleri dikkate alınmış ve her bir kefilin kefalet limiti 4.281.043 USD olarak tespit edilmiştir.
Taraflar arasında yapılan sözleşmeler çerçevesinde itibar olunan bilirkişi hesaplamaları çerçevesinde temerrüt faizi, genel kredi sözleşmesinin 9. Maddesine göre % 39.80 oranı, 31.10.2003 tarihli borç tasfiye sözleşmesinin 10.1. maddesinin tatbiki ile tespit olunan % 29.70 oranı olarak tespit edilmekle birlikte, davacının davaya konu takipte talep ettiği % 26.00 oranından daha yüksek olduğundan, taleple bağlı kalınarak, alacak için tatbiki gereken temerrüt faizi oranı % 26.00 olarak tespit edilmiştir.
Davacı Banka tarafından davalı … Turizm ve Ticaret A.Ş., … Petrol Nakliyat ve Tic. Ltd. Şti., … ve …’ye muhatap olarak 10.01.2003 tarih 00924 yevmiye nolu ihtarname keşide edilmiş ve yurt dışı işletme kredisinden kaynaklı olarak 3.156.160,27 EURO ve dövize endeksli krediden kaynaklı olarak 376.418,43 EURO karşılığı 686.827.640.551 TL nakdi borç; ayrıca 49.751.000.000 TL tutarında gayrinakdi borç bulunduğu belirtilerek, söz konusu borçların 3 gün içinde ödenmesi ihtar edilmiştir. İhtarname davalı asıl borçlu şirket ve davalı kefillere, adres değişikliği nedeniyle tebliğ edilemeyerek bila tebliğ iade edilmiştir. Asıl borçlu … Turizm ve Ticaret A.Ş.’nin sözleşmede kayıtlı olan adresi … olarak yer almakta olup ihtarnamede bu adrese keşide edilmiş, ancak adresin değiştirilmiş olması nedeniyle tebligat keyfiyeti yerine getirilememiştir. Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin Kanuni İkametgah başlıklı 17. Maddesinde, sözleşmedeki adresin kanuni ikametgah olarak kabul edildiği, bu adresin değiştirilmesi halinde yeni adresin Noter aracılığı ile Bankaya bildirileceği, aksi halde sözleşmedeki adresi gönderilen tebligatın şahıslarına yapılmış sayılacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Davalı asıl borçlu şirket sözleşmedeki adresini değiştirmiş ve fakat yeni adresini Noter kanalıyla Bankaya bildirdiği hususunu belgelendirmemiştir. Bu nedenle taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 17. Maddesi ve İcra İflas Kanunu’nun 68/b maddesi hükmü gereğince, ihtarnamenin sözleşmede yazılı olan adrese ulaştığı 07.06.2013 itibariyle tebliğ edilmiş sayılması gerekmiş, bu tarihe göre asıl borçlu şirketin temerrütünün 11.06.2013 itibariyle oluştuğu anlaşılmıştır.

İhtarname, davalı kefillerin sözleşmede kayıtlı adreslerine keşide edilmiş ve bu adreslerin değiştirilmiş olması nedeniyle tebliğ edilememiş olmakla birlikte;
Kefilin takip öncesi temerrüt faizinden sorumlu tutulabilmesi için ihtarla temerrüte düşürülmüş olması gerektiğinden ve İcra İflas Kanunu’nun 68/b maddesi hükmünün sözleşme kefili yönünden uygulanabilirliğinin bulunmadığına ilişkin Yüksek Yargıtay içtihatları (Y. …. H.D. 2018/3501 E. – 2019/3769 K., 2015/3357 E, 2015/16301 K.) içtihatları dikkate alınarak takip öncesi dönemde temerrüte düşürülmediği ve tarh tarihi itibari ile temerrütün oluştuğu anlaşılmıştır.
Davacı Banka tarafından; … Turizm ve Ticaret A.Ş., … Petrol Nakliyat ve Ticaret Ltd. Şti., …, …, … Dış Ticaret ve Nakliyat A.Ş., … Uluslararası Nakliyat ve Ticaret A.Ş. ve … Holding A.Ş. hakkında … … Müdürlüğünün 2013/9185 esas sayılı dosyası üzerinden 27.06.2013 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibinde; 3.650.063,97 TL Asıl Alacak, 42.178,52 TL % 26 İşlemiş Faiz 2.108,93 TL Faizin % 5,00 Gider Vergisi 3.694.351,42 TL alacağın, takip tarihinden itibaren işleyecek % 26 temerrüt faizi ile birlikte tahsili talep edilmiştir.
Davacı Banka tarafından; … Turizm ve Ticaret A.Ş. aleyhine … … Müdürlüğünün 2013/12037 esas sayılı dosyası üzerinden 06.08.2013 tarihinde “İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yolu” ile başlatılan takipte; 3.650.063,97 TL Asıl Alacak 147.624,81 TL % 27,50 İşlemiş Faiz (İhtarnamenin tebliğinden itibaren 7.381,24 TL Faizin % 5,00 Gider Vergisi 3.805.070,02 TL Banka alacağının, % 27,50 oranından işleyecek faizi ile birlikte tahsili talep edilmiş, takibe dayanak olarak; 01.02.2001 tarih 794 yevmiye nolu 1. Dereceden 2.200.000,00 TL, 05.01.2006 tarih 215 yevmiye nolu 1. Dereceden 4.000.000,00 TL, 05.01.2001 tarih 9488 yevmiye nolu 1. Dereceden 3.500.000,00 TL, 12.05.2008 tarih 11077 yevmiye nolu 3. Dereceden 5.000.000 USD Limitli ipotek resmi senetleri ile kredi sözleşmeleri, ihtarname ve eki hesap özeti gösterilmiş, takip talebine “tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla” şerhi düşülmüştür.
Davalı taraflar vekili davaya cevap dilekçesinde ve aşamalarda verdiği beyanlarda, sözleşmeye kefaleti bulunan davalıların kefaletlerinin Borçlar Kanunu’nda öngörülen şekil şartlarına riayet edilmemiş olması nedeniyle geçersiz olduğunu beyan etmiştir. Davalıların kefaletlerinin bulunduğu Genel Kredi Sözleşmeleri ve Borç Tasfiye Sözleşmesi ile Ek Sözleşme, 818 sayılı Mülga Borçlar Kanunu’nun yürürlükte olduğu dönemde akdedilmiş olup, yeni Kanun’da öngörülen; kefalet limiti, kefalet tarihi ve kefaletin müteselsil olduğu hususlarının kefilin el yazısı ile yazılması ve eş muvafakatinin alınması şeklindeki şekil şartları anılan mülga Kanun’da kefaletin geçerliliği için öngörülmemiş olduğundan kefaletlerin geçerli olduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili tarafından davaya cevap dilekçesinde ve aşamalarda verdiği beyanlarda, “Müvekkillerinin davacı Bankaya herhangi bir borçlarının bulunmadığını, davacı Bankanın Kavaklıdere Şubesi tarafından imzalanmış 31.03.2011 tarihli belgede, kredi borcunun 31.03.2011 itibariyle 2.075.084,97 TL olduğu ve borcun açılış tarihinin 30.12.2002, vade tarihinin 31.12.2012 olduğunun belirtildiğini, müvekkili tarafından da bu mutabakat sonucu ekte sunulan dekontlardan da anlaşılacağı üzere, borcun tamamının ödenerek borcun sona erdirildiğini, durum bu kadar açık olmasına rağmen davacı Bankanın, borcun ödenmediğinden bahisle haksız, hukuka aykırı ve tamamen kötüniyetli olarak takipler başlatıp davalar açtığını” belirtmekle birlikte, dosyadaki belgeler ve özellikle 8099899 takip hesap hareketleri incelendiğinde; 10.01.2003 tarih 924 yevmiye nolu ihtarnameye konu 7896105 nolu Dövize Endeksli kredinin 09.01.2003 tarihi itibariyle anapara borç bakiyesi olan 399.797.944.000,00 TL ile yurt dışı işletme kredisinin belirtilen tarihteki EURO/TL kuru üzerinden tespit olunmuş anapara borç bakiyesinin 4.178.142.141.599 TL ve 387.790.018.111,00 TL tutarlar üzerinden takip hesaplarına aktarıldığı, bu aktarım yapılır iken 10.01.2003 tarih 924 yevmiye nolu ihtarnamede yer alan faiz borcunun bu hesaba aktarılmamış olduğu, Davalı tarafın ek sözleşme akdedilmeden önce borca karşılık olarak 13.12.2007 tarihinde 10,80 TL, 27.12.2007 tarihinde 117.250,00 TL, 02.01.2008 tarihinde 58.300,00 TL ve 24.03.2009 tarihinde 82.750,00 TL tutarlarında ödeme yaptığı, ek sözleşmenin akdedildiği tarih itibariyle takip hesabında izlenmekte olan –faiz hariç anapara borcunun 4.707.617,74 TL olduğu, davacı Bankanın, ek sözleşmeye istinaden tahsil ettiği USD tutarların TL karşılıklarını bu hesaba alacak kaydetmek suretiyle anapara borcundan düştüğü, 05.01.2011 tarihinde yapılan tahsilat tutarı 384.620,37 TL’nin borçtan düşülmesi ile birlikte bu tarih itibariyle –faiz hariç- kalan anapara borcunun 2.075.084,97 TL olduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafından yapılan ödemelerin TL cinsinden anapara borcuna mahsup edilmesi sonucunda 05.01.2011 itibariyle kalan anapara borcu 2.075.084,97 TL olmakla birlikte bu tutar içinde 05.01.2011 tarihine kadar işlemiş faiz tutarı bulunmadığı gibi, taraflar arasında akdedilen 31.03.2009 tarihli ek sözleşmede yer alan ödeme planına göre ödemelerin USD cinsinden borçtan tenzil edilmesi sonucu 05.01.2011 tarihi itibariyle USD cinsinden kalan anapara borç miktarı – faiz hariç- 2.531.043,00 USD’dir. Dolayısıyla, davacı Bankaca davalı tarafa verilen 31.03.2011 tarihli belgede, kalan borç miktarı 2.075.084,97 TL olarak belirtilmiş olmasına karşın Bankanın bu beyanının noksan olduğu görülmektedir; zira, borç miktarının 31.03.2009 tarihli ek sözleşme ile kararlaştırılan tarihlerde ve USD cinsinden ödenmesi gerekmekte olup USD cinsinden yapılan ödemelerin tenzili sonucu yazı tarihi itibariyle kalan anapara borcunun 2.531.043 USD olduğu hususu yazıya dercedilmemiş; söz konusu yazıda, yalnızca TL cinsinden anapara borç miktarına yer verilmiş iken yazı tarihine kadar USD veya TL cinsinden işlemiş faiz alacağına ilişkin bir açıklamada bulunulmamıştır. Dolayısıyla, tarafların kabulünde olan 31.03.2009 tarihli ek sözleşmeye göre yapılan ödemelerin USD cinsinden anaparadan düşülüp, yine anılan sözleşme hükümlerine göre faiz tahakkuk ettirilmesi neticesinde, davalı tarafın borcunun bitmediği; aksine, yapılan en son ödeme tarihi 31.08.2012 itibariyle kalan anapara borcunun 1.311.989,00 USD, kat tarihine kadar işleyen faiz borcunun 593.869,73 USD ve BSMV borcunun 29.693,49 USD olduğu itibar olunan bilirkişi hesaplamaları ışığında davalı davalıların takip tarihi itibari ile. 3.650.063,97 TL alacak borcu bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Yapılan yargılama sonucunda davalı aslı borçlu … Turizm Sanayi Ticaret Anonim Şirketi yönünden takip iptal edildiğinden dava konusuz kalmakla karar vermeye yer olmadığına, İİK 45. maddesinin kefiller yönünden uygulanamayacağı anlaşılmakla Davalılar … Dış Ticaret Nakliyat Anonim Şirketi, … Petrol Nakliyat Limited Şirketi, … Uluslararası Nakliyat Anonim Şirketi ve … Holding Anonim Şirketinin … …Müdürlüğünün 2013/9185 esas sayılı dosyasında 3.650.063,97 TL asıl alacak 32.120,56 TL işlemiş faiz, 1.606,03 TL BSMV toplamı 3.683.790,56 TL’ye yönelik itirazın iptali ile takibin aslı alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek %26 oranında faizi ile takip şartları ile devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likid olduğundan kabul edilen bedel üzerinden davalı kefiller takibe haksız itiraz etmekle icra inkar tazminatının davalı kefillerden alınarak davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile,
Davalı aslı borçlu … Turizm Sanayi Ticaret Anonim Şirketi yönünden takip iptal edildiğinden dava konusuz kalmakla KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
2-Davalılar … Dış Ticaret Nakliyat Anonim Şirketi, … Petrol Nakliyat Limited Şirketi, … Uluslararası Nakliyat Anonim Şirketi ve … Holding Anonim Şirketinin … …Müdürlüğünün 2013/9185 esas sayılı dosyasında 3.650.063,97 TL asıl alacak 32.120,56 TL işlemiş faiz, 1.606,03 TL BSMV toplamı 3.683.790,56 TL’ye yönelik itirazın iptali ile takibin aslı alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek %26 oranında faizi ile takip şartları ile devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Alacak likid olduğundan Davalılar … Dış Ticaret Nakliyat Anonim Şirketi, … Petrol Nakliyat Limited Şirketi, … Uluslararası Nakliyat Anonim Şirketi ve … Holding Anonim Şirketi takibi haksız itiraz ettiğinden alacağın %20’si oranında hesaplanan 736.758,11 TL icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, davalıların kötüniyet tazminatı talebinin yerinde bulunmadığından REDDİNE,
4-Alınması gereken 251.639,73 TL harçtan peşin alınan 44.618,60 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 20.7021,13 TL’nin davalılar … Dış Ticaret Nakliyat Anonim Şirketi, … Petrol Nakliyat Limited Şirketi, … Uluslararası Nakliyat Anonim Şirketi ve … Holding Anonim Şirketinden müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 125.568,51 TL vekalet ücretinin davalılar … Dış Ticaret Nakliyat Anonim Şirketi, … Petrol Nakliyat Limited Şirketi, … Uluslararası Nakliyat Anonim Şirketi ve … Holding Anonim Şirketinden müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 25,20 TL Başvurma harcı, 44.618,60 TL Peşin harç, 3,80 TL Vekalet harcı, 917,45 TL yargılama gideri, üç bilirkişi ücreti 2.600,00 TL toplam 48.165,05‬ TL’nin kabul ve red oranı dikkate alınarak 48.027,36 TL’nin davalılar … Dış Ticaret Nakliyat Anonim Şirketi, … Petrol Nakliyat Limited Şirketi, … Uluslararası Nakliyat Anonim Şirketi ve … Holding Anonim Şirketinden müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, kalan masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı … Turizm ve Ticaret A.Ş. Kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 125.462,91 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Turizm ve Ticaret A.Ş.’ye ödenmesine,
8-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı oy birliği ile verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/07/2021

Başkan …
E-imzalı.
Üye…
E-imzalı.
Üye …
E-imzalı.
Katip…
E-imzalı.