Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/786 E. 2021/231 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2014/786 Esas
KARAR NO : 2021/231

ASIL VE BİRLEŞEN (Ankara 7. Asliye Ticaret
Mahkemesi 2019/525 esas sayılı)
DOSYADA DAVACI : … –
ASIL VE BİRLEŞEN (Ankara 7. Asliye Ticaret
Mahkemesi 2019/525 esas sayılı)
DOSYADA DAVALI…

ASIL VE BİRLEŞEN DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

ASIL DAVA TARİHİ : 29/05/2014
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 01/10/2019
BİRLEŞEN DAVA KARAR TARİHİ : 27/11/2019
BİRLEŞEN DAVA GEREKÇELİ
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/11/2019

ASIL VE BİRLEŞEN DAVA
KARAR TARİHİ : 25/03/2021
ASIL VE BİRLEŞEN DAVA
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında Şubat 2011 tarihinde imzalanan sözleşme kapsamında davacının Kızılay AVM binasının Mekanik Tesisat işlerini yapmaya taahhüt ettiğini, sözleşmede 5 ay içerisinde işin yapılmasının öngörüldüğünü, davacının süresi içinde sözleşmede yer alan yükümlülüklerini yerine getirdiğini ancak hakedişlerinin verilmediğini, davacının onaylı projelere göre belirlenen işin %98 oranında tamamladığını, bu durumun Ankara …Ticaret Mahkemesinin 2011/568 değişik iş sayılı dosyası ile tespit edildiğini, yapılan tespitte bilirkişi kurulunca işin %98’inin tamamlandığının belirtildiğini, tamamlanamayan kısım için davacının sorumlu tutulamayacağının ortaya çıktığını, sözleşme kapsamında işlerin %98’lik kısmının tamamlanmasına rağmen davalı iş sahibinin işin bedelinin sadece 2/3 oranını ödediğini, ayrıca tespit esnasında tamamlanmamış olan kısımların açılıştan önce belirtildiğini ve açılış anında mekanik işlerin tamamen bittiğini, davacının hakedişlerini içeren rapor sunduğunu, bu rapora göre imalat işlerinin toplam değerini 1.923,017,37-TL + KDV olduğunu, ancak davalı şirketin hesapları 1.235.017,40-TL + KDV olarak değiştirdiğini belirterek, gerek kesin hakediş raporları ve gerekse Ankara …Ticaret Mahkemesinin 2011/568 değişik iş numaralı dosyasındaki tespitler ışığında fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere şimdilik 50.000,00-TL’lik alacağının davalıdan faiziyle birlikte tahsilini dava ve talep etmiştir.
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından net olarak kısmi dava mı yoksa belirsiz alacak davası mı açıldığı ifade edilmemiş olmakla birlikte davacının talepleri belirsiz alacak davasına ya da kısmi davaya konu edilemeyeceğini, dava değerinin ve harcının tamamlattırılması aksi takdirde davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddi gerektiğini, davacının sözleşme konusu edimlerini yerine getirmediğini, yaptığı işleri ise ayıplı ifa ettiğini, sözleşme konusu işin 21.07.2011 tarihinde tamamlanması gerekirken 02.01.2012 tarihinde Ankara … . Noterliğinin 54 yevmiye nolu ihtarnamesi ile uyarıldığını, davacı tarafından tamamlanmayıp eksik bırakılan ayıplı ve kusurlu işler davalı tarafça başka taşeronlara yaptırılmak ve ayrıca fazladan işçi çalıştırılmak suretiyle tamamlattırıldığını, davacı tarafından ödenmeyen 157.350,00-TL sigorta borcu ve 30.653,00-TL işçilik ücreti ödendiğini, ayrıca SGK tarafından çalıştırdığı işçilerin çıkışını süresinde Kuruma bildirmemesinden dolayı 195,00-TL’lik bir ceza uygulandığını ve davalı tarafça ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında Şubat 2011 senesinde imzalanmış olan sözleşme kapsamında Kızılay AVM binasının Mekanik Tesisat işleri yapmayı taahhüt etmiş olan müvekkilinin yer teslimiyle birlikte süresi içinde sözleşmede yer alan yükümlülüklerini yerine getirmesine ve sözleşmede yer alan yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen, davalının sözleşmeye aykırı davranarak zamanında hak edişlerini vermediğini, Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde ticari sözleşmeden kaynaklanan alacak davası açıldığını, işbu davanın ek dava niteliğinde olduğunu belirterek; ek davanın kabulü ile Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/786 E, sayılı dosyasının birleştirilmesine, hak edişlerinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizle birlikte ödenmesine, yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle, asıl dava yönünden dosya kapsamında ileri sürdükleri tüm defi, itiraz ve savunmalarımızı işbu birleşen dava yönünden de cevaben yinelediklerini, davacının davasının dayanağı istisna akdinden kaynaklanan alacak iddiası olup ek dava ile talep edilen kısım yönünden dava zamanaşımına uğradığını, diğer davalı şirketin ticaret sicilden terkin edilmiş olup davanın devam edebilmesi için öncelikle söz konusu şirketin ihya edilmesi gerektiğini, dosya kapsamı itibariyle eksik inceleme ve hatalı değerlendirmelere dayalı bulunan ve hâkimin yargı yetkisine müdahale niteliğinde hukuki kanaatler içeren 30.07.2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunun hukuken kabulünün mümkün olmadığını, taraflar arasında akdedilen sözleşme ile davacı tarafça yüklenilen işin ifası kapsamında tamamlanan iş bedelinin, toplam iş bedelinin %98’i mertebesinde olduğu yönündeki bilirkişi kurulu kabulü, maddi gerçekler ve dosya kapsamı karşısında eksik ve yetersiz kaldığını, bilirkişi kurulu kanaati aksine, taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında yüklenilen işin gecikmesine bizzatihi davacı tarafın kendisi sebebiyet vermiş olup; işin gecikmesinde müvekkil şirkete atfedilebilecek herhangi bir kusur bulunmadığını, davacı tarafın sözleşme kapsamında müvekkili şirketten herhangi bir alacağı kalmadığını, aksine davacı tarafın müvekkili şirkete karşı borçlu durumda olduğunu belirterek davasının öncelikle husumet nedeniyle olmadığı takdirde zamanaşımı nedeniyle reddine, mahkemece davanın esasına girilmesi halinde ise davanın esastan reddine karar verilmesini, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Ankara SGK’ya, Antalya Ticaret Odasına, Antalya …Ticaret Mahkemesine müzekkere yazıldığı görüldü.
Ankara …Ticaret Mahkemesinin 2011/568 değişik iş sayılı dosyasında davacı tarafın davalı aleyhine delil tespiti isteminde bulunulduğu, mahkemece keşif incelemesi yaptırılarak akabinde bilirkişiler…den bilirkişi raporu aldırıldığı anlaşılmıştır.
Rapora göre;
Tespit isteyen davacının, davalı ile tanzim etmiş olduğu Kızılay AVM Mekanik Tesisat işlerine ait Sözleşmeye göre, tespit isteyen taraf alışveriş merkezinde bulunan havalandırma ve klima tesisatı, ısıtma soğutma tesisatı, sıhhi tesisat, yangın tesisatı, otomasyon tesisatı işlerinin kısmı malzeme ve işçiliğini üstlendiği, tespite konu Kızılay Alışveriş Merkezi; 4.bodrum otopark, 3. Bodrum otopark, 2. Bodrum dükkanlar, 1. Bodrum dükkanlar, zemin kat, 1-6 kat arası dükkanlar, 7.kat idare ofisleri, 8.kat fast food, 8A katı ofisler olmak üzere 14 kattan oluştuğu, yapılan imalatların mahal belirtilmek suretiyle açıklanan şekilde tamamlandığı, işin gerçekleşme oranının %98 seviyesine olduğu,
Bütün katlarda inşaat faaliyetlerinin devam ettiği, çatı izolasyonunun yapılmasına mekanik tesisat işlerinin bir engel oluşturmadığı, çatıda mevcut olan inşaata ait malzemelerden kum ve çakılların mekanik tesisat işlerinin gecikmesine engel olduğu, aynı zamanda Kızılay alışveriş merkezine ait depo olarak kullanılan kısımlarda bulunan malzemelerin mekanik tesisat işlerini geciktirdiği ve halen depo alanlarının boşaltılmadığı, iskele bu alanlarda hareket edemediğinden dolayı tavan yangın tesisatının döşenmesine engel oluşturduğu,
Tespit istenen mahalde şantiye elektrik enerjisinin mevcut bulunduğu, bina iç aydınlatmasının büyük oranda yapıldığı, elektrik enerjisinin montajların yapıldığı yerlere seyyar elektrik panoları üzerinden çekilen kablolara temin edildiği, tespit konusu mekanik tesis montajlarının gecikmesine gerekçe olacak elektrik enerjisi temininden kaynaklanan bir eksiklikten söz edilemeyeceği, ancak tespit isteyen tarafın uhdesinde bulunan cihazların montajları ve alt yapı bağlantıları ile tamamlanmış olduğu, şantiyede bulunan enerji tüm sistemin çalışması için yeterli olmadığı, sistemin bir bütün olarak çalışması için tespit isteyenin uhdesinde olmayan kalıcı enerji ve doğalgazın hazır olmamasının gerektiğini rapor etmişlerdir.
… Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine 05/12/2014 tarihinde talimat yazıldığı görüldü.
Talimat mahkemesince; Davacı şirket adına 2011-2012-2013-2014 yıllarına ait ticari defterlerini sunması için çıkarılan tebligatın iade edildiği ve talimatın kapatılarak iade edildiği görüldü.
… Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine 14/09/2015 tarihinde talimat yazıldığı görüldü.
Talimat mahkemesince; davacı şirkete ticari defter ve belgelerini duruşma gününden 1 hafta evvel mahkeme duruşma salonunda hazır etmesi için meşruhatlı davetiye çıkartıldığı, davetiyenin T.K. 35 maddesine göre kapıya yapıştırma suretiyle tebliğ edildiği, defterlerin sunulmaması nedeniyle talimatın iade edildiği görüldü.
Bilirkişi … 23/02/2017 taihli, 22/01/2018 tarihli ve 26/02/2019 tarihli bilirkişi raporları aldırılmıştır.
Bilirkişi…’den 30/07/2019 tarihli bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Birleşen dava sonrası davacının sicilden terkin olduğu tespit edildiğinden davacı vekiline şirketin ihyası davası açması için süre verilmiş, Antalya …Ticaret Mahkemesinin 2020/102 esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucu davacı şirketin eldeki davada sınırlı olmak kaydıyla ihyasına karar verilmiş, dosyanın kesinleşmesi üzerine yargılamaya devam olunmuştur.
Asıl dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklı davacının alacak isteminden ibarettir.
Ankara …Ticaret Mahkemesinin 2011/568 değişik iş sayılı dosyası, sözleşme sureti, müzekkere cevapları, talimat mahkemesi ve mahkememizce aldırılan bilirkişi raporları, tarafların ticari defter ve kayıtları, ödeme belgeleri ile getirtilmesi gerekli tüm deliller dosyaya celp edilmiştir.
Taraflar tacir olduğundan mahkememizce yargılamaya devam olunmuştur.
Taraflar arasında yapılan sözleşme incelendiğinde, işverenin davalı, yüklenicinin ise davacı olduğu, sözleşme konusunun işveren tarafından yaptırılmakta olan Çankaya-Kızılay bölgesindeki Kızılay AVM projesine ait ekli şartnamede belirtilen mekanik tesisat işlerinin yaptırılması olduğu, davalının teknik şartname, mimari proje, bayındırlık işleri genel şartnamesi ve diğer kamu kuruluş şartnameleri, işverene verilecek yapım temini hükümlerine uygun olarak işi ifa etmeyi taahhüt ettiği, sözleşmesinin imzalanmasından sonra 3 gün içinde yer tesliminin yapılacağı, işin toplam süresinin bundan itibaren 5 ay olduğu ve davacının tüm işleri 21/07/2011 tarihinde bitireceği, birim fiyatlı iş bedelinin 1.108,706,02-TL olduğu, işverenin yükleniciye bir ihbarda bulunmaksızın yüklenicinin SSK’ya olan borçlarının kısmen veya tamamen ödeyebileceğinin tespit edildiği anlaşılmıştır.
Eser sözleşmesi; yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir (TBK m. 470; mülga BK m. 355 vd.). Eser sözleşmesinde yüklenici, üstlendiği edimleri iş sahibinin haklı menfaatlerini gözeterek sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır. Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğun belirlenmesinde benzer alandaki işleri yüklenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kurallara uygun davranış esas alınır. Yüklenici kararlaştırılan eseri aksine bir düzenleme yoksa kendisi veya kendi yönetimi altında başka bir kişiye yaptırabilir (TBK m. 473). Yüklenici, sözleşmede kararlaştırılan sürede işe başlamak ve bitirmek zorundadır. Yüklenici, eserdeki açık ve gizli ayıplardan dolayı iş sahibine karşı sorumludur (TBK m. 474). Sözleşmede kararlaştırılan niteliklerin veya dürüstlük kuralları gereğince bulunması gereken lüzumlu vasıfların eserde bulunmaması ayıp olarak nitelendirilir. Açık ayıp, eserin iş sahibine teslim anında kolaylıkla görülebilen ve fark edilebilen ayıplardır. Buna karşılık gizli ayıp, eserin tesliminden sonra ve kullanım sırasında ortaya çıkan ayıplardır. İş sahibi, eseri teslim alır almaz işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz eseri gözden geçirmesi ve varsa ayıpları yükleniciye bildirmekle yükümlüdür. Önemle ifade etmek gerekir ki, eserin ayıplı olması, yüklenicinin açıkça yaptığı ihtara karşın, işsahibinin verdiği talimattan doğmuş bulunur veya herhangi bir sebeple işsahibine yüklenebilecek olursa işsahibi, eserin ayıplı olmasından doğan haklarını kullanamaz. (TBK m. 476) Yüklenici ayıplı bir eser meydana getirmişse, bu sebeple açılacak davalar, teslim tarihinden başlayarak, taşınmaz yapılar dışındaki eserlerde iki yıl; taşınmaz yapılarda ise beş yılın ve yüklenicinin ağır kusuru varsa, ayıplı serin niteliğine bakılmaksızın yirmi yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. (TBK m. 478; mülga BK m. 363)
Taraflar tacir olduğundan uygulanması gerekli TTK 23-1/c maddesine göre “malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içerisinde durumu satıcıya ihbar etmelidir, açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içerisinde incelemek veya incelettirmek ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu bu süre içerisinde satıcıya ihbarla yükümlüdür, diğer durumlarda TBK 223. maddesinin 2. fıkrası uygulanır. TBK 223. maddesine göre, alıcı devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz gözden geçirmek ve satılandan satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse bunu uygun bir süre içerisinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak satılanda olağan bir gözden geçirme ile ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde bu hüküm uygulanmaz, bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa hemen satıcıya bildirilmelidir, bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul etmiş sayılır.
Eser sözleşmelerinde işin tamamlanarak teslim edildiğinin ispatının yüklenicide, iş bedelinin ödendiğinin ispatının ise iş sahibinde olduğu, bu nedenle faturanın tek başına işin yapıldığını yahut teslim olgusunun gerçekleştiğinin kanıtlamaya yeterli olmadığı, yüklenicinin iş bedeline hak kazanabilmesi için eser sözleşme ve ekleri ile fen ve tekniğine uygun olarak tamamlayıp iş sahibine teslim ettiğini ayrıca kanıtlaması gerektiği bilinmektedir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, taraflar arasında yapılan eser sözleşmesi hükümlerinin davacı tarafça sözleşmede belirtilen sürede eksiksiz ve ayıpsız olarak yerine getirilip getirilmediği, eksik yapılan iş varsa hangi tarafın kusurundan kaynaklandığı, sürenin geçirilmesinde ve işin geç tamamlanmasında kusurun kimde olduğu, davalı tarafça davacı adına SGK’ya ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa miktarının tespiti, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacağın varlığı ve miktarı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında bilirkişi heyeti tarafından birden fazla rapor alınmıştır.
Mahkememizce ilk oluşturulan bilirkişi heyeti tarafından aldırılan raporlara göre özetle;
Davacı alt yüklenici sorumluluğundaki eksik iş bedelinin 97.550,78-TL olduğu, bu kapsamda toplam hakediş bedelinin ise (1.923,017,37 – 97.550,78) 1.825.466,59-TL olduğu,
Davacı alt yüklenici şirketin inşaatın gecikmesine direkt olarak neden olmadığı, davalı şirket sorumluluğunda bulunan inşaat sahasındaki diğer çalışmaların davacı alt yüklenici şirketin sorumluluğunda bulunan Mekanik Tesisat montajlarının tamamlanmasına engel olduğu ve geciktirdiği,
Davalının davacıya yaptığı ödeme ve davacı adına yaptığı ödemelerin toplamının 1.827.021,34-TL olduğu, ancak davacıdan davalı yanca teminat olarak kesilen tutarın 55.953,63-TL olduğu anlaşılmakla,
Davacının işbu dava kapsamında davalıdan talepte haklı olduğu tutarın 54.398,86-TL olduğu, ancak davacı talebinin çoğa ilişkin haklar saklı kalmak üzere 50.000,00-TL olduğundan davacının talebiyle bağlı tutulmasının gerekeceği,
Davacı alacağına dava tarihinden itibaren faiz uygulanmasının mahkemenin takdirinde olduğunu rapor etmişlerdir.
Mahkememizce itirazlar üzerine ikinci kez oluşturulan bilirkişi heyeti tarafından aldırılan rapora göre özetle;
Eksik bırakılan işlerle ilgili olarak sözleşmenin tamamlanmaması, davalı iş sahibinin davranışlarından kaynaklandığı, bu kapsamda toplam hakediş bedelinin 1.923,017,37-TL olduğu,
Davacı alt yüklenici şirketin inşaatın gecikmesine direkt olarak neden olmadığı, davalı şirket sorumluluğunda bulunan inşaat sahasındaki diğer çalışmaların, davacı alt yüklenici şirketin sorumluluğunda bulunan Mekanik Tesisat montajlarının tamamlanmasına engel olduğu ve geciktirdiği,
SGK’dan bu kişilerin davacının yanında çalıştıklarını gösterir bilgilerinin istenmesi, yüklenicinin işyeri dosyasından sigortalıların bildirildiği konusunda bilginin gelmesi halinde davacının alacağının 185.085,00-TL olduğu,
SGK’dan bu kişilerin davacının yanında çalıştıklarını gösterir bilgilerinin istenmesi, yüklenicinin işyeri dosyasından sigortalıların bildirilmemesi halinde 148.735,00-TL olduğunu rapor etmişlerdir.
Bilirkişi raporları dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olup hükme esas alınmıştır.
Dosya içerisinde toplanan deliller, taraf vekillerinin beyanları, bilirkişi raporları, d.iş dosyası, sözleşme sureti, ticari defter ve kayıtlar incelendiğinde, mahkememize sunulan ve davacı tarafından Ankara …Ticaret Mahkemesinin 2011/568 değişik iş sayılı dosyasındaki tespite göre, Kızılay AVM mekanik tesisat işlerine ait sözleşmeye göre, tespit isteyen taraf alışveriş merkezinde bulunan havalandırma ve klima tesisatı, ısıtma soğutma tesisatı, sıhhi tesisat, yangın tesisatı, otomasyon tesisatı işlerinin kısmı malzeme ve işçiliğini üstlendiği, tespite konu Kızılay Alışveriş Merkezi; 4.bodrum otopark, 3. Bodrum otopark, 2. Bodrum dükkanlar, 1. Bodrum dükkanlar, zemin kat, 1-6 kat arası dükkanlar, 7.kat idare ofisleri, 8.kat fast food, 8A katı ofisler olmak üzere 14 kattan oluştuğu, yapılan imalatların mahal belirtilmek suretiyle açıklanan şekilde tamamlandığı, işin gerçekleşme oranının %98 seviyesine olduğunun belirtildiği, bahse konu tespit dosyası ile mahkememizce aldırılan tüm raporlara göre, davacının alt yüklenici şirketin inşaatın gecikmesine doğrudan sebep olmadığı, davalının sorumluluğunda bulunan inşaat sahasındaki diğer çalışmaların davacı şirketin sorumlu olduğu mekanik tesisat montajının tamamlanmasına engel olduğu ve geciktirdiği, mahkememizce bu konuda davalı itirazlarına itibar edilmediği anlaşılmıştır.
Davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesi için talimat mahkemelerine birden fazla kez yazılan yazılara davacının yer bildirimde bulunulmaması sebebiyle yazılan yazılar iade edilerek bilirkişi incelemesi yapılamadığı, mahkememizce aldırılan ilk bilirkişi heyet raporundaki tespitlere göre, taraflar arasındaki sözleşmede birim fiyatlı işlerin bedelinin 1.108,706,02-TL olduğu, ancak sözleşme gereğince ilave işler yapıldığı, davacı alt yüklenicinin davalıya sunduğu hakedişleri içeren rapora göre imalat işlerinin KDV dahil 1.923,017,37-TL olduğu, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre davalı tarafça davacının banka hesabına 1.628.574,75-TL ödemede bulunulduğu, bahse konu yapım işi sebebiyle çalışan işçiler tarafından davalı ve davacıya karşı açılan Ankara … . Mahkemesinin 2012/591 ila 599 esas sayılı dosyaları nedeniyle düzenlenen ibranameler gereğince davalı şirket tarafından banka kanalıyla 30.650,00-TL ödemede bulunulduğu, SGK tarafından davalının işyerinde 5 nolu alt işveren sıfatıyla işveren sicil numarasına bağlı olan davacı adına tahakkuk eden sigorta primi, idari para cezası, damga vergisi ödemelerinin davalı tarafından 157.351,77-TL olarak ödendiği, bunun dışında yapılan işe ait olmak üzere 2 adet 10.444,82-TL gelir faturası kesildiği, böylece davalının toplam ödemesinin 1.827,021,34-TL olduğu, davacının fiili olarak yapmış olduğu iş bedelinin işin toplamına olan oranına göre hesabı yapıldığında 1.923,017,37-TL olduğu, davacının yapmış olduğu eksik ve kusurlu iş bedelleri tenzil edildiğinde davacının davalıdan 54.398,86-TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davacı vekilince bilirkişi raporundaki miktar gözönüne alınarak rapora itiraz edilmeksizin mahkememize ıslah dilekçesi sunulduğu, mahkememizce ikinci kez oluşturulan bilirkişi raporlarında da benzer şekilde hesap yöntemi kullanılarak ve kayıtlar incelenerek davacının hak edişinden yapılan kesintiler ve işçilik alacakları nedeniyle davalının ödemeleri harici davacının davalıdan 62.131,39-TL alacaklı olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Burada çözülmesi gerekli husus, davacı vekilinin ilk bilirkişi raporuna karşı sunduğu ıslah dilekçesine karşı yapılan zamanaşımı itirazının yerinde olup olmadığı, ıslah dilekçesi ile arttırılan miktarın zamanaşına uğrayıp uğramadığı noktasındadır. Taraflar arasında sözleşmenin yapıldığı tarih itibarıyla 818 sayılı mülga BK hükümleri uygulanacaktır. Zamanaşımı süresi, eser sözleşmelerinde teslimle başlar ve teslimi ispat yükümlülüğü yükleniciye aittir. Taraflar arasındaki sözleşmeye göre işin bitim tarihinin 21/07/2011 olduğu, her ne kadar davalı tarafça davacıya işin süresinde tamamlanmadığına dair ihtarname çekilse de bu durumun yukarıda belirtilen sebeplerle davalıdan kaynaklandığı, dolayısıyla davacı tarafından davalıya taahhüt edilen işin sözleşme gereği ve fiilen teslim tarihi, davanın kısmi dava olarak açılması karşısında davacının mahkememize sunmuş olduğu ıslah dilekçesinin tarihi dikkate alındığında ıslah dilekçesi ile arttırılan miktarın 818 sayılı yasanın 363. maddesi gereği zamanaşımına uğradığı, mahkememizce aldırılan yargısal denetime elverişli her iki bilirkişi raporunda da davacının alacağının dava dilekçesinde belirtilen 50.000,00-TL’den fazla olduğunun tespit olunduğu, her iki raporda da davalı tarafından yapılan davacının sorumluluğunda bulunan ödemelerin tenzil edildiği, benzer imalat tutarı üzerinden hesaplama yapıldığı, bu suretle davacının dava dilekçesinde belirtilen miktar üzerinden davasının kabulü ile fazlaya ilişkin istemin reddi gerektiği, dava dilekçesinde istenilen faizin başlangıç tarihi belirtilmediğinden ve ayrıca ticari faiz şeklinde bir faiz türü bulunmadığından kabul edilen tutara dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Birleşen dosya ise asıl davada mahkememizce ikinci bilirkişi heyeti tarafından tespit olunan miktara istinaden açılan bakiye alacak isteminden ibarettir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinden sonra gelmek üzere 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı yasanın 20. ile 5/A maddesi eklenmiş olup bu maddeye göre Türk Ticaret Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
6325 sayılı Kanunun 18/A maddesine göre, ”(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Davacı vekili dava dilekçesi ile eldeki davayı açmış ise de; dava dilekçesinden ve ekli belgelerden davacı vekili tarafından dava açılmadan önce arabulucuya başvuru yapılmadığı, arabulucuya başvuru yapıldığına yönelik herhangi bir bilgi-belge sunulmadığı, zorunlu arabuluculuk başvuru yoluna gidilmeksizin davanın ikame edildiği anlaşılmıştır.
6201 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5/A maddesinin 1. fıkrası ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk kanununa 7155 sayılı yasanın 23. maddesi ile eklenen 18/A-2 maddesi gereğince bu husus mahkememiz açısından özel dava şartı olduğu ve dava şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından HMK’nın 114 ve 115. maddeleri gereğince birleşen davanın dava şartı yokluğundan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
ASIL DAVANIN KISMEN KABULÜ ile,
1-50.000,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Asıl davada alınması gereken 3.415,50-TL harçtan peşin alınan 853,90-TL harç ve 75,13-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 2.486,47‬-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Asıl davada davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 7.300,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Asıl davada davalı vekili kendisini vekille temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Asıl davada davacı tarafından yapılan 25,20-TL başvuru harcı, 853,90-TL peşin harç, 3,80-TL vekalet harcı ve 75,13-TL ıslah harcı toplamı 958,03‬-TL ile;
Asıl davada davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 364,20-TL posta masrafları, 4.045‬,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam ‬4.400,2‬0-TL’nin kabul/red oranına göre 4.044,39-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Asıl davada davalı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 154,20-TL posta masrafları, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.654,20-TL’nin kabul/red oranına göre 133,76-TL’nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, geri kalan miktarın davalı üzerinde bırakılmasına,
BİRLEŞEN DAVANIN (Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/525 esas sayılı) USULDEN REDDİNE,
1-Birleşen davada alınması gereken 59,30-TL harçtan peşin alınan 1.086,13-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.026,83‬‬-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
2-Birleşen davada davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
3-Birleşen davada davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/03/2021
Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır