Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/615 E. 2022/746 K. 30.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2014/615 Esas – 2022/746
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2014/615
KARAR NO : 2022/746

BAŞKAN …
KATİP :…

DAVACI :…
DAVALI :…

DAVA : Banka Kredi Sözleşmesinde Kaynaklanan (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ : 15/11/2013
KARAR TARİHİ : 30/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/09/2022
Mahkememizde açılan Banka Kredi Sözleşmesinde Kaynaklanan (Menfi Tespit) davasının
yapılan yargılaması sonunda;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, 06/01/2011 tarih ve 27807 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 2011/1240 sayılı ”T.C. … Bankası AŞ ve Tarım Kredi Kooperatiflerince Tarımsal Üretime Dair Düşük Faizli Yatırım ve İşletme Kredisi Kullandırılmasına İlişkin” Bakanlar kurulu kararı çerçevesinde kredi başvurusunda bulunduğunu bu Bakanlar Kurulu kararında hayvansal üretime yatırım yapmak isteyen yatırımcılara 7.500.000,00-TL’ye kadar %100 faiz indirimli (diğer deyişle %0 faiz) 7 yıl vadeli yatırım kredisi kullandırılabileceği hükme bağlandığında kredi başvurusunun … Bankası Bor şubesine yapılarak 02.11.2021 tarihli 389 nolu Genel Tarımsal Krediler Sözleşmesi imzalandığını, 2 yıl ödemesiz ve 7 yıl vadeli olmak üzere 7.500.000,00-TL tutarında yatırım kredisinin kullandırıldığını, bilahare ilgili banka şubesinin 22.02.2012 tarih ve 28212 sayılı Resmi gazete ile yayınlanarak yürürlüğe giren 2012/2781 sayılı Bakanları kurulu kararı ile önceki bakanlar kurulu kararı çerçevesinde kullanılan kredinin şartlarının değiştirildiğini bildirilerek, 2012 yılı için 321.711,13-TL ve 2013 yılı için 991.085,00-TL faiz ve komisyon ödemesini talep ettiğini, bu talebin hukuka ve taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olduğunu, proje kapsamında tedarikçiler ilesözleşmeler imzalandığını, hayvan alımı için anlaşmalar yapıldığını, 2012 yılı için talep edilen bedeli ihtiyazi kayıt ile ödediklerini, kredinin %91,63’lük kısmı kullandırılmadan yürürlüğe giren 2012/2781 sayılı Bakanlar kurulu kararı gerekçe gösterilerek müvekkilinin ”Risk Grubu” içerisine girdiği değerlendirilerek faiz indiriminden yararlandırılamayacığını ve akdi cari faiz oranı üzerinde yararlandırılacağının bildirildiği, belirterek; davalı banka tarafından talep edilen faizin sözleşmenin geçerli olduğu dönemde yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri uyarınca haksızlığının tespitine, bu bağlamda davalı ile müvekkili arasındaki çekişmenin giderilmesine, davanın haksız görülen faiz istemi nedeniyle müvekkili tarafından ihtirazi kayıtla yapılan 316.562,27 TL ödemenin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müvekkiline iadesine aksi halde ise TBK’nın 38. Maddesi uyarınca taraflar arasında akdedilen sözleşmenin yeni koşullara uyarlamasına ve bu uyarlama neticesinde müvekkilince fazladan yapılan ödemenin tespiti ile ödeme tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. sözleşmeler imzalandığını, hayvan alımı için anlaşmalar yapıldığını, 2012 yılı için talep edilen bedeli ihtiyazi kayıt ile ödediklerini, kredinin %91,63’lük kısmı kullandırılmadan yürürlüğe giren 2012/2781 sayılı Bakanlar kurulu kararı gerekçe gösterilerek müvekkilinin ”Risk Grubu” içerisine girdiği değerlendirilerek faiz indiriminden yararlandırılamayacığını ve akdi cari faiz oranı üzerinde yararlandırılacağının bildirildiği, belirterek; davalı banka tarafından talep edilen faizin sözleşmenin geçerli olduğu dönemde yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri uyarınca haksızlığının tespitine, bu bağlamda davalı ile müvekkili arasındaki çekişmenin giderilmesine, davanın haksız görülen faiz istemi nedeniyle müvekkili tarafından ihtirazi kayıtla yapılan 316.562,27 TL ödemenin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müvekkiline iadesine aksi halde ise TBK’nın 38. Maddesi uyarınca taraflar arasında akdedilen sözleşmenin yeni koşullara uyarlamasına ve bu uyarlama neticesinde müvekkilince fazladan yapılan ödemenin tespiti ile ödeme tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili banka arasında 04.10.2011 tarihli kredi sözleşmesinin akdedilerek, sözleşmeye istinaden davacı firmaya toplam 7.500.000,00-TL kredi kullandırıldığı, bu konuda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, Tarımsal kredilere uygulanan Hazine sübvansiyonunun Bakanlar Kurulu Kararı ile düzenlendiği, bu Kararlarda hangi kredilere sübvansiyon uygulanacağı, sübvansiyonun miktarı, yararlanma koşulları vb. koşulların düzenlendiği, Bankanın da ilgili kararnamelere uygun olarak bu kredileri kullandırdığı ve kredi müşterisinden alınması gereken faiz tutarının bir kısmı veya tamamının kararname hükümleri uyarınca Hazine tarafından Bankalarına ödendiği, Kararnamelerde sadece faiz desteğine ilişkin hükümlerin bulunduğu, kredi müşterisinin kullanılan kredi ile ilgili olarak komisyon ödemeyeceğine, kredilerin BSMV’den istisna olduğuna ilişkin hükümler bulunmadığı, dolayısıyla kredilerin faizi dışındaki maliyetleri ve getirilerinin yasal mevzuat çerçevesinde Banka müşteri ilişkisi çerçevesinde Bankacılık uygulamaları paralelinde belirlendiği, sübvansiyonlu kredi kullanan üreticinin kullandığı kredinin anaparasını, sübvanse edilmeyen faiz tutarını, sübvanse edilen faiz tutarı da dahil olmak üzere tahakkuk eden faiz üzerinden hesaplanacak BSMV’yi ve kredi ile ilgili olarak bankaca talep edilen diğer tutarları ödemekle yükümlü olduğunu, yatırım kredileri, tarımsal işletme oluşturmak veya mevcut tarımsal işletmeyi geliştirmek için ihtiyaç duyulan yatırım giderlerinin karşılanması amacıyla açılan bir kredi türü olduğundan, bu kredi türünde üreticiler tarafından hazırlanan projeye göre tahsis edilen kredi limitinin üreticiye peşin olarak ödenmediği, projenin gerçekleşmesi için yatırım harcamaları yapıldıkça maliyeti temsil eden fatura vs. belgeve dayalı olarak ve bizzat verinde yapılan inceleme sonuçlarına göre kredi kullandırıldığı, bu nedenle, her ne kadar kredinin açıldığı tarihte kredi limiti tahsis edilmekte ise de, kredinin kullandırımının üretici tarafından yatırıma yapılan harcamanın Bankaca uygun görülmesi ve bu harcamaya istinaden üreticiye veya üretici adına inşaatı yapan/malı veren 3. kişiye yaptığı ödeme ile gerçekleştiği, kredilerin bu işleyiş biçimi nedeniyle krediye uygulanacak faizin, limitin tahsis edildiği tarihte değil, kredinin kullandırıldığı tarihteki mevzuata göre belirlenmesi gerektiğini belirterek ve davacının risk grubu içinde bulunması nedeniyle sıfır faiz uygulamasından dönülmesinin kanuna uygun olduğunu belirterek açılan davanın reddini cevap ve talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki kredi sözleşmesi çerçevesinde sonradan yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu kararı nedeniyle faiz ile ilgili sözleşme hükmünün haksız bir şekilde değiştirilmesi nedeniyle murazanın giderilmesi aksi halde ise sözleşmenin uyarlanması ve fazladan alınan tahsilatın iadesi istemine ilişkindir.
Davacı vekilinin 26.09.2022 tarihli UYAP sisteminde gönderdiği dilekçesinde, müvekkilinin davadan feragat ettiğini feragat nedeniyle gerekli iş ve işlemlerin yerine getirilmesi, gerekli kararın verilmesini, yine davalı vekilinin aynı tarihli dilekçesi ile feragat nedeniyle davanın reddini ve karşılıklı olarak vekalet ücreti ile yargılama giderine hükmedilmemesine karar verilmesini, yine aynı tarihli davacı vekilinin farklı dilekçesi ile; feragate ilave olarak davaya ilişkin olarak herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin olmadığını feragat yönünden karar verilmesini talep etmiştir.
Yine taraf vekillerinin 28/09/2022 tarihli UYAP sisteminden sundukları dilekçeleri ile; duruşma açılmaksızın feragat beyanları nedeniyle dosya üzerinde karar verilmesini, karşı taraftan yargı gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini bildirdikleri görülmüştür.
Dosyada bulunan davacı vekilinin Kadıköy 17. Noterliğinin 04.10.2021 tarihve 15113 yevmiye numaralı genel vekaletnamesinde davadan feragate yetkisinin bulunduğu, yine davalı vekilinin dosyaya sunulu Beyoğlu 48. Noterliğinin 26.04.2022 tarih ve 86784 yevmiye numaralı vekaletnamesinde sulhe ve feragate yetkisi bulunduğu anlaşılmıştır.
HMK’nın 307 ve devamı maddeleri davadan feragati düzenlemiştir. Buna göre, feragat davacının talep sonucunda kısmen veya tamamen vazgeçmesi olup, dilekçe ile ya da yargılama sırasında sözlü olarak yapılabilir. Feragatin hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat yada kabul kayıtsız ve şartsız olmalıdır. Hüküm kesinleşinceye kadar her zaman feragat edilebilir ve HMK 311. Maddesi gereğince kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Feragat beyanında bulunan taraf dava da aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerine mahkum edilir.
Dava dosyasında, feragate yetkiyi içerir davacı vekilinin davadan feragat ettiği, davalı vekilinin ise karşı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmedikleri anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde davanın feragat nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Taraflarca karşılıklı yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmediğinden, yargılama giderlerinin yapan üzerinde bırakılmasına, davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
3-Alınması gerekli harçlar kanunu 22. Maddesi uyarınca 80,70-TL.harçtan başlangıçta peşin alınan 149.909,45-TL.harcın mahsubu ile bakiye 149.828,75‬‬-TL.harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
4-HMKnın 333. maddesi uyarınca yatırılan gider avansında karar kesinleştiğinde kalan kısmın yatırana iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/09/2022

Başkan…
✍e-imzalıdır
Katip…
✍e-imzalıdır