Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/432 E. 2023/25 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2014/432
KARAR NO : 2023/25

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLLERİ : Av. … …
Av. … – …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 13/07/2012
KARAR TARİHİ : 19/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN YAZIM TARİH : 25/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıdan farklı tarihlerde satın almış olduğu 25 adet dorsede imalat ve montaj hataları bulunduğunu, KTK ve ilgili mevzuat gereğince standartlara uygun olmadığının tespit edildiğini, araçların muayeneden geçemediğini, şaselerin sözleşme uyarınca ST52 kalite saçtan yapılması kararlaştırıldığı halde buna uyulmadığını, sonradan tespit edilen bazı diğer ayıplar bulunduğunu, araçların kullanılamaması dolayısı ile ekonomik zarara uğradığını, davalı tarafın uyarılara rağmen eksiklikleri gidermediğini beyanla 70.000,00 TL ayıpların giderilmesi için gerekli tamirat masrafları ve sair zarar – ziyan ve ayıplar nedeniyle oluşan değer ve masraf bedelinin haksız fiil tarihi olan 25.01.2011 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsilini ayrıca dorselerin iş ve güçten kalması karşılığında 10.000,00 TL’nin 25.01.2011 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; imalat ve montaj hatası bulunmadığını, araçların garanti süresinin 1 yıl olduğunu ve bu sürelerin dolduğunu, dorseler üzerinde tadilat yapılmış olması nedeniyle araçların muayeneden geçemediğini, davacının maliyetlerin düşürülmesi talebi üzerine şaselerin ST52 kalite sac yerine ST 37 kalite saçtan imal edilmesinin kararlaştırıldığını, ileri sürülen ayıplar konusunda kendilerine atfedilebilecek bir kusurun bulunmadığını, hem ayıplı mal nedeniyle oluşan farkların hem de ayıpların giderilmesi için yapılan giderlerin istenmesinin sebepsiz zenginleşmeye yol açacağını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Davanın … (Kapatılan) 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/167 esas sayılı dosyası ile açıldığı, … (Kapatılan) 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin HSYK ‘nın 28/08/2014 tarih ve 1876 nolu kararı ile faaliyetinin durdurulması ve bir kısım dosyaların devrinin mahkememize yapılması nedeniyle dosyanın mahkememizin 2014/432 esasına kaydedildiği, yargılamanın bu esas sayılı dosya üzerinden yapılmasına devam edildiği anlaşılmıştır.
… (Kapatılan) 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/167 esas sayılı dosyasında … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazısı yazılarak, Bilirkişi Ahmet Karakocalı, Bilirkişi … …. ‘dan oluşan heyetten 28/05/2014 ve17/07/2014 tarihlerinde bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Kazan Asliye Hukuk Mahkemesi’ne, Bilecik Asliye Hukuk Mahkemesi’ne, TÜVTÜRK Müdürlüğü’ne, Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’ne, … Cumhuriyet Başsavcılığı’na müzekkere yazıldığı görülmüştür.
…4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/7 D.iş sayılı dosyasında Bilirkişi Erhan Kutlu’dan 19/10/2011 tarihinde bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Kazan Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/62 D.iş sayılı dosyasında Bilirkişi Veli Bülent Oğuz’dan 19/08/2011 tarihinde bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Mahkememizce … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazısı yazılarak, Bilirkişi Ahmet Karakocalı, Bilirkişi Mustafa Özesen ve Bilirkişi Mustafa Arı’dan oluşan heyetten 26/02/2015 ve 11/12/2015 tarihlerinde bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Mahkememizce … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazısı yazılarak, Bilirkişi Rıza Erhan Kutlu, Bilirkişi Ali Borucu ve Bilirkişi …’dan oluşan heyetten 08/09/2016 tarihinde bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Mahkememizce … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazısı yazılarak, Bilirkişi Ahmet Mete, Bilirkişi Ayşe Selbes ve Bilirkişi Kadriye Poyraz’dan oluşan heyetten 13/10/2017 tarihinde bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Mahkememizce … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazısı yazılarak, Bilirkişi Sinan Karakaya, Bilirkişi Pınar Turhanoğlu Göcüyener ve Bilirkişi Ferhat Gül’den oluşan heyetten 10/01/2019 ve 14/09/2020 tarihinde bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Mahkememizce Gümüşhane Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılarak, Bilirkişi Ufuk Doğru, Bilirkişi Günal Araz ve Bilirkişi Ezgi Özer’den oluşan heyetten keşif icrası sonrası 23/09/2019 tarihinde bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Mahkememizce Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak, Bilirkişi … ‘den oluşan heyetten 11/06/2020 tarihinde bilirkişi ek raporu aldırılmıştır.
Mahkememizce … ‘dan oluşan heyetten 27/04/2021 ve 09/07/2021 tarihlerinde bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Mahkememizce Bilirkişi Lale Bektaş, Bilirkişi Selim İlhan ve Bilirkişi Arif Burhanettin Kocaman’dan oluşan heyetten 07/06/2022 – 08/08/2022 ve 25/10/2022 tarihlerinde bilirkişi raporları aldırılmıştır.
Mahkememizce Bilirkişi … dan oluşan heyetten 21/07/2022 tarihinde bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı zarar ziyan, alım-satımdan oluşan fark bedeli ve kar kaybından yoksunluk nedeniyle açılan tazminat davasıdır.
…4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/7 D.İş sayılı dosyası, Kazan Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/62 D.iş sayılı dosyası, TüvTürk Araç Muayene raporları, Trafik tescil evrakları, keşif tutanakları, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi raporları, ödeme belgeleri, taraf vekillerin beyan dilekçeleri ve celbi gerekli tüm deliller toplanmıştır.
…4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/7 D.iş sayılı dosyasında; davacı tarafından davalı aleyhine delil tespiti talebinde bulunularak araç dorseleri üzerinde gerekli incelemelerin yapılarak araç dorselerinin fenni standartlara uygun imal edilip edilmediği, oluşmuş ise ayıp ve noksanlıklar ile standart dışılıkların tespitine, araç dorselerinin ayıplarının giderilebilecek vasıf ve mahiyette olup olmadığı, ayıplar giderilebilecekse bunların maliyetleri, bu araçların söz konusu dönemde çalışamaması sebebiyle ortaya çıkacak zararın tespiti isteminde bulunduğu, hakim huzurunda yapılan keşif sonrası bilirkişi…. ‘dan 19/10/2011 tarihinde aldırılan bilirkişi raporunda özetle; tespiti yapılan römorkların arka kapak kasa menteşelerinin kasanın dış kısmına gelecek şekilde montajlarının yapıldığını, hali hazır kasaların tümünün dıştan dışa genişliklerinin 2.55m’yi aştığını, bu durumda KTK bağlı KTY’ne göre uygun olmadığını, bu menteşelerin tekniğine uygun olarak kasaların iç kısmına gelecek şekilde tadilatlarının yapılabileceğini, … Laboratuvarları Çekne Deneyi Raporunda elde edilen çekme dayanımı ve kopma değerlerinin Rm: 440.615N/mm2, Rt2:299.463N/mm2, A:25.913% olduğunu, St 52 çelikte olması gereken çekme ve kopma değerlinde olmadığının görüldüğünü bu durumda numunenin St 52 çeliği olmadığını bu römorkların tekliğine uygun olarak imal edilmediğini ve ayıplı olduğunu, …Treyler Mak. İnş. Nak. Sa. Tic. Ltd. Şti’nin tespit isteyene verdiği teklif mektubunda Damper Treyler Özelliklerinde, damper ölçüleri olarak 8200mm komple iç uzunluğu, 2430mm içten iç geniliği, toplam d.d. Genişliği 2550mm, ana şasi ST 52 Kalite saçtan I kesitli olarak, taban sacı 4mm ST 52 saçtan, yan ve arka kapakların 2.5mm ST 37 saçtan imal edileceği değerlendirildiğinde bu römorkların tekniğine ve sözleşme şartlarına uygun olarak imalatının yapılmadığını rapor etmiştir.
Kazan Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/62 D.iş sayılı dosyasında; davacı tarafından davalı aleyhine delil tespiti talebinde bulunularak araç dorseleri üzerinde gerekli incelemelerin yapılarak araç dorselerinin fenni standartlara uygun imal edilip edilmediği, oluşmuş ise ayıp ve noksanlıklar ile standart dışılıkların tespitine, araç dorselerinin ayıplarının giderilebilecek vasıf ve mahiyette olup olmadığı, ayıplar giderilebilecekse bunların maliyetleri, bu araçların söz konusu dönemde çalışamaması sebebiyle ortaya çıkacak zararın tespiti isteminde bulunduğu, hakim huzurunda yapılan keşif sonrası bilirkişi Veli Bülent Oğuz’dan 19/08/2011 tarihinde aldırılan bilirkişi raporunda özetle; tespite konu olan toplam 7 adet (06 DC 3470,71,72,73,74,75 ve 06 DD 7347 plakalı) treylerlerin dorse genişliklerinin TÜV standartlarına uygun olmadığını, şase üzerinde yanlış kaynak uygulamaları bulunduğunu, bazı yerlerin kaynak yapılmadığını, bazı yerlerinde esnek olması gerekirken kaynak yapıldığını, ana şasede deve boynu civarında kırılmalara yol açabilecek çatlaklar olduğunu, imalatçı firma …Treyler Ltd. Şti’nin teklifinde kullanılacak malzemelerin ST 52-3 olacağı belirtilmesine rağmen analiz sonuçlarında ST 37 malzeme kullanıldığının tespit edildiğini, 7 adet açık kasa dorsenin hepsinde bu hataların olduğunu, tespite konu 2 adet ( … …. plakalı) kapaklı damper treylerlerin damper genişliklerinin TÜV standartlarına uygun olmadığını, ön baba ve arka kapak ölçülerinin birbirini tutmadığını, arka kapakların değişmesinin ve kapak yaylarının iptal edilmesinin , sol orta kapakların değişmesinin ve arka tamponun ileri alınmasının gerekli olduğunun tespit edildiğini, söz konusu araçlardaki kusurların giderilmesinin mümkün olduğunu ana şasedeki çatlakların takviye yapılarak tamir edilmesinin sağlıklı olmadığını, kullanılan şase malzemesinin ST 52 normuna uymadığından dolayı ana şasenin değiştirilmesi gerektiğini, 7 adet açık kasa treylerin şase değişimi dahil düzeltme maliyetinin 112.000,00TL +KDV olduğunu, 2 adet kapaklı damper treylerin onarım maliyetinin 10.000,00TL+ KDV olduğunu, toplam 9 adet aracın bu hatalar ve sorunlar nedeniyle çalışamamasından dolayı ortaya çıkan iş gücü kaybı, masrafların düşülmesinden sonra vergi hariç net kazancının takribi günlük 400,00TL, aylık 12.000,00TL olarak hesaplandığını rapor etmiştir.
…1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/9 D.iş sayılı dosyasında;davacı tarafından davalı aleyhine delil tespiti talebinde bulunularak araç dorseleri üzerinde gerekli incelemelerin yapılarak araç dorselerinin fenni standartlara uygun imal edilip edilmediği, oluşmuş ise ayıp ve noksanlıklar ile standart dışılıkların tespitine, araç dorselerinin ayıplarının giderilebilecek vasıf ve mahiyette olup olmadığı, ayıplar giderilebilecekse bunların maliyetleri, bu araçların söz konusu dönemde çalışamaması sebebiyle ortaya çıkacak zararın tespiti isteminde bulunduğu, hakim huzurunda yapılan keşif sonrası bilirkişi Rıza Erhan Kutlu’dan 26/03/2012 tarihinde aldırılan bilirkişi raporunda özetle; tespiti yapılan …. 9969 plakalı römorkların bir kısmının arka kapak kasa menteşelerinin kasanın dış kısmına gelecek şekilde montajlarının yapıldığını, şaselerinde çatlama, kırılma ve bel verdiğini, halihazır kasaların tümünün dıştan dışa genişliklerinin 2.55m’yi aştığını, bu durumda KTK bağlı KTY ne göre uygun olmadığını, bu menteşelerin tekniğine uygun olarak kasaların iç kısmına gelecek şekilde tadilatların yapılabileceğini, … Laboratuvarı Çekme Deneyi raporunda elde edilen çekme dayanımı ve kopma değerlerinin Rm:440.615N/mm2,Rt2:299.463N/mm2,A:25.913% olduğunu, St52 Çelikte olması gereken Rm:490-630N/mm2, Rt2:355N/mm2,A:22% çekme ve kopma değerlerinde olmadığının görüldüğünü, bu durumda numunenin St52 çeliği olmadığını, …Treyler Mak. İnş. Nakl. San. … Ltd. Şti’ nin 3S Nak.Mad…A.Ş’ye verdiği teklif mektubunda damper treyler özelliklerinde damper ölçüleri olarak 8.200mm komple iş uzunluğu, 2433mm içten içe genişliği, toplam d.d genişliği 2550mm, ana şasi ST52 kalite saçtan I kesitli olarak taban sacı 4mm ST52 saçtan yan ve arka kapakların 2.5mm ST37 saçtan imal edileceği değerlendirdiklerinde, bu römorkların ST52 çeliğinden tekniğine ve sözleşme şartlarına uygun olarak imalatının yapılmadığını rapor etmiştir.
Mahkememizce gerek dosya üzerinden gerek mahallindeki römorkları yerinde incelenip keşif yapılarak birden fazla bilirkişi raporu aldırılması yoluna gidilmiştir.
Mahkememizce Bilirkişi Muzaffer Kökver, Bilirkişi Ali İbrahim Atılgan ve Gürkan Coşkun’dan oluşan heyetten 27/04/2021 tarihinde aldırılan bilirkişi raporunda özetle; Dava konusu araçlardan bazılarında meydana gelen deveboynunun çatlaması veya eğilmesinin, aracın üzerindeki yükün ağırlığı, niteliği ve deveboynunun hareketi için izlenmesi gereken talimatlara uyulmaması ile de meydana gelebileceğini ve bu nedenle kullanıma bağlı olarak da bu problemlerin oluşabileceğini, dolayısıyla kullanım hatasından kaynaklandığını ve ortaya çıkan bu durumun ayıp olarak nitelendirilemeyeceğini, dava konusu römorkların, arka kapak kasa menteşelerinin kasanın dış kısmına gelecek şekilde montajlarının yapıldığını, hali hazır durumdaki kasaların tümünün bu nedenle dıştan dışa genişliklerinin 2,55m yi aştığını, bunun açık ayıp niteliğinde olduğunu, bu durumda KTK ve KTV ye göre uygun olmadığını, bu menteşelerin tekniğine uygun olarak kasaların iç kısmına gelecek şekilde tadilatlarının yapılabileceğini, azami genişlik ölçüsünün 2550 mm den büyük olması hatasının giderilmesi için pimlerinin 2550 mm ölçüsünü sağlayacak şekilde tadilatının yapılması bedeli olarak her bir araç için 350,00 TL + KDV olacak şekilde toplam = 17 x 350,00 TL = 5.950,00 TL + %18 KDV 1.071,00 TL. olmak üzere 7.021,00 TL ayıbın giderilmesi için yapılacak tadilat masrafı bulunduğunu, dava konusu araçların makas sistemlerinde yaylı rondela ve kontra somun kullanılmadığını, bunun açık ayıp niteliğinde olduğunu, bu hususta tespiti yapılmış olan 14 adet yarı römorktan 11 adedinde imalat kusurlarının giderilebilmesi için 1.750,00 TL x 11 = 19.250,00 TL toplam tadilat masrafı bulunduğunu, davaya konu araçların sahip olması gereken nitelikleri/kaliteyi belirten bir sözleşmenin de dosyada mevcut olmadığını, farklı tarihli teklif formlarında farklı ana şaşi niteliklerinin yer aldığını, özellikle faturalar ve bedelleri dikkate alındığında bu durumun davaya konu mallar bakımından farklı nitelikte ana şaşe kararlaştırılmış olduğu kanaatini uyandırdığını, dolayısıyla malların tamamının St52 niteliğindeki çelikten imal edileceğine dair bir anlaşma bulunmadığının değerlendirildiğini,… , plakalı araçlar üzerinde davacı tarafından TÜV Standartları’na göre uygun hale getirmek üzere bazı tadilatların yapıldığının belirlendiğini, bu tadilatlar sonrasında araçların fenni muayeneden geçerek kullanıldığı ve çalışanlarca da beyan edildiğini, bu bağlamda zararın meydana gelme anının da kesin olarak tespit edilemediğini, davacı tarafından yapılan tadilat masraflarıyla ilgili herhangi bir belgeye rastlanmadığını, ayrıca dava konusu yapılan ancak sonradan satıldığı beyan edilen araçlar (… plakalı araçlar) yönünden gerçekleşen zararın ve bu araçlarla ilgili gerekli belgelerin bulunmaması nedeniyle davacının araçları kullanamamaktan kaynaklı zararın hesaplanamayacağını rapor etmişlerdir.
Mahkememizce Bilirkişi …. ‘dan oluşan heyetten 09/07/2021 tarihinde aldırılan bilirkişi ek raporunda özetle; dosyada yer alan mevcut bilgilerle taraf beyan ve itirazları da dikkate alınarak tekrar değerlendirmede, görüşlerinde bir değişiklik olmadığını; dava konusu araçlardan bazılarında meydana gelen deveboynunun çatlaması veya eğilmesinin, aracın üzerindeki yükün ağırlığı, niteliği ve deveboynunun hareketi için izlenmesi gereken talimatlara uyulmaması ile de meydana gelebileceğini ve bu nedenle kullanıma bağlı olarak da bu problemlerin oluşabileceği, dolayısıyla kullanım hatasından kaynaklandığını ve ortaya çıkan bu durumun ayıp olarak nitelendirilemeyeceğini, dava konusu römorkların, arka kapak kasa menteşelerinin kasanın dış kısmına gelecek şekilde montajlarının yapıldığını, hali hazır durumdaki kasaların tümünün bu nedenle dıştan dışa genişliklerinin 2,55m yi aştığı, bunun açık ayıp niteliğinde olduğu, bu durumda KTK ve KTV ye göre uygun olmadığını, bu menteşelerin tekniğine uygun olarak kasaların iç kısmına gelecek şekilde tadilatlarının yapılabileceğini, azami genişlik ölçüsünün 2550 mm den büyük olması hatasının giderilmesi için pimlerinin 2550 mm ölçüsünü sağlayacak şekilde tadilatının yapılması bedeli olarak her bir araç için 350,00 TL + KDV olacak şekilde toplam = 17 x 350,00 TL = 5.950,00 TL + %18 KDV 1.071,00 TL. olmak üzere 7.021,00 TL ayıbın giderilmesi için yapılacak tadilat masrafı bulunduğunu, dava konusu araçların makas sistemlerinde yaylı rondela ve kontra somun kullanılmadığını, bunun açık ayıp niteliğinde olduğunu, bu hususta tespiti yapılmış olan 14 adet yarı römorktan 11 adedinde imalat kusurlarının giderilebilmesi için 1.750,00 TL x 11 = 19.250,00 TL toplam tadilat masrafı bulunduğunu, davaya konu araçların sahip olması gereken nitelikleri/kaliteyi belirten bir sözleşmenin de dosyada mevcut olmadığını, farklı tarihli teklif formlarında farklı ana şaşi niteliklerinin yer aldığını, özellikle faturalar ve bedelleri dikkate alındığında bu durumun davaya konu mallar bakımından farklı nitelikte ana şaşe kararlaştırılmış olduğu kanaatini uyandırdığını, dolayısıyla malların tamamının St52 niteliğindeki çelikten imal edileceğine dair bir anlaşma bulunmadığının değerlendirildiğini, …. , plakalı araçlar üzerinde davacı tarafından TÜV Standartları’na göre uygun hale getirmek üzere bazı tadilatların yapıldığının belirlendiğini, bu tadilatlar sonrasında araçların fenni muayeneden geçerek kullanıldığı ve çalışanlarca da beyan edildiğini, bu bağlamda zararın meydana gelme anının da kesin olarak tespit edilemediğini, davacı tarafından yapılan tadilat masraflarıyla ilgili herhangi bir belgeye rastlanmadığını, ayrıca dava konusu yapılan ancak sonradan satıldığı beyan edilen araçlar …. plakalı araçlar) yönünden gerçekleşen zararın ve bu araçlarla ilgili gerekli belgelerin bulunmaması nedeniyle davacının araçları kullanamamaktan kaynaklı zararın hesaplanamayacağını rapor etmişlerdir.
Deliller değerlendirilmiştir.
Somut olayda, davacı tarafın davalı taraflar yaptıkları anlaşma doğrultusunda davalı tarafından imalatı ve montajı yapılara alındığını bildirdiği dorse/römorkları standartlara uygun olmadığı, trafiğe çıkmalarına resmi mercilerce izin verilmediği, ayıplı ve standart dışı imalatları nedeniyle onarım bedelleri ve iş gücü kaybından kaynaklı zararın tahsili istemiyle eldeki davanın açıldığı, buna karşın davalı tarafça zamanaşımı itirazı ileri sürülerek römorkların sözlü anlaşmaya göre imal edildiği, araçların davacı tarafından uzun zamandır kullanıldığı, araçların tescillerinin yapıldığı, araçlardaki ayıpların gizli ayıp niteliğinde olmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Dava sırasında davacı vekilinin 25/06/2013 havale tarihli dilekçesinde dava konusu satışı yapılan 8 adet römork sebebiyle bunların ayıpları sebebiyle değerlerinin altında değerler satılması sebebiyle TBK’nın 228/3 maddesi uyarınca alım bedeli ile satış bedeli arasındaki fark talep edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davalı tarafından imalatı ve montajı yapılan römorkların taraflar arasında yapılan anlaşmaya uygun olarak yapılıp yapılmadığı, ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın niteliği, ayıpların süresi içinde davalıya bildirilip bildirilmediği, bahse konu makinaların tacir olan davacının fayda görmesi için istenilen ve olması gereken standart özelliklere sahip olup olmadığı ve buna göre üretilip üretilmediği, römorkların istenilen özellikle olmaması ve ayıp olması halinde onarım bedellerinin ne kadar olduğu, davacının bu nedenle yoksun kaldığı karının bulunup bulunmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında anlaşma konusu edilen römorklar davalı tarafından imalatı ve montajı yapıldığı sabit olduğundan yapılan anlaşmanın hukuki niteliğinin eser sözleşmesi olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle ayıbın süresi ve niteliği göz önünde bulundurulurken TBK’da yer alan hükümler dikkate alınmalıdır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Resmi Gazetede 04.02.2011 tarihinde yayınlanmış olup 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmesi, taraflar arasındaki anlaşmanın ve uyuşmazlığın bu tarih öncesi olduğu dikkate alındığında mülga 818 sayılı BK hükümlerinin eldeki davaya uygulanması gerekecektir. Eser sözleşmesinde ayıba dair hükümler, 818 sayılı mülga BK’nın 359-363 maddeleri arasında düzenlenmiştir. 818 Sayılı mülga BK’nın 360. maddesi ayıbı işin kusurlu olması veya sözleşmeye aykırı bulunması olarak tanımlamıştır. Ayıp, imal edilen bir eserde veya malda, sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin beklediği amaca ve dürüstlük kurallarına göre bulunması gereken vasıfların bulunmaması, bulunmaması gereken vasıfların ise bulunmasıdır. BK’nın 359. maddesinde ”İmal olunan şeyin tesliminden sonra iş sahibi, işlerin mutat cereyanına göre imkanını bulur bulmaz o şeyi muayeneye ve kusurları varsa bunları müteahhide bildirmeğe mecburdur.”; aynı Kanunun 362/3. maddesinde ”Yapılan şeydeki kusur, sonradan meydana çıkarsa iş sahibi, vakıf olur olmaz keyfiyeti mütaahhide haber vermeğe mecburdur. Aksi takdirde iş sahibi kabul etmiş sayılır.” denilmektedir.
Yargıtay uygulaması ve doktrin dikkate alındığında Türk Ticaret Kanunu’nun 23. maddesinde düzenlenen 2 ve 8 günlük ayıp ihbar süreleri eser sözleşmelerini ilgilendirmeyip yalnızca satım sözleşmelerinde uygulanmaktadır. Başka bir anlatımla, TTK.’nın 23. maddesinin eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda uygulama yeri yoktur. Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 25/9/2012 tarih, 9832 esas ve 10921 karar sayılı ilamında; “…Yüklenicinin ayıba karşı tekeffül borcundan söz edebilmek için diğer şartların dışında eserin ayıplı meydana getirilmesi ve bu haliyle iş sahibine teslim edilmesi, eserdeki ayıbın yükleniciden kaynaklanması, iş sahibinin de eserin muayene ederek varsa ayıpları yükleniciye ihbar etmiş olması gerekir. Burada yeri gelmişken belirtilmelidir ki, (mülga) TTK.’nın 25. maddesindeki ayıp ihbarı ve o maddede öngörülen süreler ticari satımla ilgilidir. Başka bir anlatımla, (mülga) TTK.’nın 25. maddesinin eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda uygulama yeri yoktur. Eser sözleşmelerinde ise, meydana getirilen eserde açık ayıp varsa ihbarın 6098 sayılı BK’nın 474. Maddesine göre (mülga 818 sayılı BK’nun 359. maddesi) eserin tesliminden sonra işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz eser gözden geçirilerek uygun bir süre içinde ayıp ihbarının yapılması, eser gizli ayıplar taşıyorsa buna ilişkin ihbarın da aynı yasanın 477. maddesine göre (mülga 818 sayılı BK’nın 362/3. maddesi) ayıpların ortaya çıktığında vakıf olunduğunda ihbar edilmesi gerekir. Ayıp ihbarı yazılı yapılabileceği gibi sözlü de yapılabilir.” denilmektedir. Dolayısıyla, açık ayıplarının ihbarının gözden geçirme işleminin tamamlanmasından hemen sonra yapılması yeterli ve gerekli olup, gizli ayıplara gelince iş sahibi bunların farkına varınca, önemleri ve kapanmaları konusunda kesin bir kanaat sahibi oluncaya kadar beklemeksizin hemen bildirimini yapmalıdır. Aksi halde ayıplı haliyle teslim olunan şey kabul edilmek durumunda kalınacaktır.
Mahkememizce mevcut römorklardaki ayıpların niteliği konusunda teknik inceleme gerektirdiğinden bilirkişi incelemesine ihtiyaç duyulmuş olup, bu konuda hükme esas alınan 27/04/2021 tarihli heyet bilirkişi raporunda; dava konusu (davacı tarafından satışı yapılan …. plakalı araçlar dışındaki) araçlardan bazılarında meydana gelen deveboynunun çatlaması veya eğilmesinin, aracın üzerindeki yükün ağırlığı, niteliği ve deveboynunun hareketi için izlenmesi gereken talimatlara uyulmaması ile de meydana gelebileceğini ve bu nedenle kullanıma bağlı olarak da bu problemlerin oluşabileceği, dolayısıyla kullanım hatasından kaynaklandığını ve ortaya çıkan bu durumun ayıp olarak nitelendirilemeyeceği, dava konusu römorkların arka kapak kasa menteşelerinin kasanın dış kısmına gelecek şekilde montajlarının yapıldığı, hali hazır durumdaki kasaların tümünün bu nedenle dıştan dışa genişliklerinin 2,55m yi aştığı, bunun açık ayıp niteliğinde olduğu, bu menteşelerin tekniğine uygun olarak kasaların iç kısmına gelecek şekilde tadilatlarının yapılabileceği, 13/10/2017 tarihli bilirkişi raporuna atıf yapılarak dava konusu araçların makas sistemlerinde yaylı rondela ve kontra somun kullanılmadığı, bunun açık ayıp niteliğinde olduğu, davaya konu araçların sahip olması gereken nitelikleri/kaliteyi belirten bir sözleşmenin de dosyada mevcut olmadığı, farklı tarihli teklif formlarında farklı ana şaşi niteliklerinin yer aldığı, özellikle faturalar ve bedelleri dikkate alındığında bu durumun davaya konu mallar bakımından farklı nitelikte ana şaşe kararlaştırılmış olduğu kanaatini uyandırdığı, dolayısıyla malların tamamının St52 niteliğindeki çelikten imal edileceğine dair bir anlaşma bulunmadığı tespit edilmiştir. Dolayısıyla mevcut römorklardaki ayıpların yukarıda belirtilen sebeplerle açık ayıp niteliğinde olduğu anlaşılmıştır. Davacı vekilinin mahkememize sunduğu 05/03/2013 havale tarihli dilekçesinde dava konusu …Marka Yarı römorkların teslim tarihleri olarak 26/05/2010 ile 02/02/2011 tarihleri arasının gösterildiği, teslim tarihlerinden çok sonra davacının açık ayıpların giderilmesi için 2011 yılının 6. ayı ve sonrasında davalıya Noter marifetiyle ihtarname gönderdiği, …ve Kazan Mahkemelerinde delil tespiti talebinde bulunduğu, daha önce ayıp bildiriminde bulunduğuna dair davacının delil ibraz etmediği, dolayısıyla gözden geçirilmekle ortaya çıkabilecek nitelikte olduğu belirlenen ayıplar teslim alır almaz tespit ettirilmediğinden römorkların ayıplı haliyle davacı tarafından kabul edilmiş sayılacağı, dava konusu römorkların şaselerinin ST 52 çeliği kullanılarak imal edileceğine ilişkin taraflar arasında yazılı bir anlaşma bulunmadığı, davalının kabul etmediği ve geçerliliği olmayan teklif formları karşısında davacının bu iddiasını ispat edemediği, bu nedenlerle davacının ayıp nedeniyle zarar ziyan, bir kısım römorklar için alım-satım bedeli arasındaki fark değer ve yoksun kalınan kar sebebiyle eldeki davayı açmasının yerinde olmadığı anlaşıldığından açılan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının Reddine,
2-Alınması gereken 80,70-TL harçtan peşin alınan 1.188,00TL harcın mahsubu ile bakiye 1.107,30TL’nin harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,

3-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihi itibarıyla geçerli AÜT gereğince 12.800,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.19/01/2023

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır