Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/400 E. 2022/93 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2014/400 Esas
KARAR NO : 2022/93 Karar

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 14/09/2011
KARAR TARİHİ : 16/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, yurt dışından ithal ettiği diyaliz makineleri ve diyaliz sarf malzemelerinin Türkiye çapında şatış ve bakımını yapan bir işletme olduğunu, müvekkili şirketin ile davalı-borçlu şirket arasında 06.03.2006 tarihinde bayilik sözleşmesi imzalandığını, davalının, bayilik sözleşmesi gereğince; sözleşmede belirlenen şartlara uygun olarak, müvekkili şirketin ithal ve temin ettiği diyaliz cihaz ve sarf malzemeleri satımını üstlendiğini, sözleşmenin m.16’ya göre bayiye teslim edilen ürünleri bedellerinin müvekkili şirkete ödeme vadesinin 120 gün olarak belirlendiğini, faturaya bağlı alacakların ödeme vadelerinin belirli olduğunu, yine sözleşmenin 25. Maddesi ile ihtilaf çıkması halinde … Mahkemeleri’nin yetkili olacağının taraflarca belirlendiğini, belirtilen sözleşme kapsamında, 22.03.2006 ile 01.02.2010 tarihi arasında devam eden süreçte sözleşmeye dayalı cari hesap ilişkisinden müvekkil şirketin alacağı doğduğunu, söz konusu alacak, sözleşmenin m.16 ile belirlenen vade sürelerinde ödenmediği gibi son fatura tarihi olan 01.02.2010 tarihinden bu yana ödenmediğini, 31.03.2008 tarihli faks mutabakatı ile müvekkilinin alacağının 398.053,16-TL olduğu vadesi geçmiş alacağın 283.083,89 TL olduğu yönünde davalı-borçlu şirket ile mutabakata varıldığını, mutabakattan sonra devam eden bir kısım ödemeler ve faturalar neticesinde 01 .02.2010 itibariyle alacak bakiyesi 313.807,13 TL olduğunu, borçlu şirketin bu güne kadar ödemeye yönelik tüm taahhütlerine ve iyiniyetle olan güvene rağmen ödeme yapmadığını, borçlu şirket tarafından ödenmemiş alacağın tahsili amacıyla, … … İcra Müdürlüğünün 2011/11856 esas sayılı dosyasıyla icra takibine geçildiğini, borçlu şirketin 19.07.2011 tarihinde vekili aracılığıyla borca ve yetkiye itirazlarını sunduğunu ve bu nedenle takibin durduğunu belirterek … 8.İcra Müdürlüğü’nün 2011/11856 sayılı dosyası ile girişilen icra takibinde, takibin durmasına sebep haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %40’tan az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve dava vekalet ücretinin davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin yasal talep haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davada yetkili mahkemenin iş ilişkisinin kurulduğu ,işin görüldüğü sözleşmenin ifa yerinin ve davalı vekil edenin yasal ikametgahı olan Antalya Mahkemeleri olduğunu, … Mahkemelerinin yetkili olmadığını, öncelikle yetki itirazının kabulü ile davanın yetkisizlik nedeniyle reddini talep ettiklerini, davacı tarafın, müvekkili ile yaptığı bayilik sözleşmesi gereğince 374.453,46-TL alacaklı olduğu iddiası ile dava açtığını, müvekkilinin, davacı tarafa böyle bir borcunun olmadığını, davacı tarafın, müvekkili ile alacak borç varlığını ve miktarını belirleyen mutabakat belgesi olduğunu ileri sürdüğünü, bu belgenin taraflarına tebliğ edilmediğini, müvekkili ile davacı ile hiçbir biçimde borç alacak mutabakatı yapmadığını, davacı tarafın dayanağı olan mutabakat söz konusu olmadığını, davacı ile cari nesap ilişkıisi şeklinde çalışıldığı dönemde davacı tarafın bir çok defa müvekkiline mal göndermediği halde fatura kestiğini ya da fatura kestiği halde faturada yazılı malları teslim etmediğini, bu nedenle müvekkilinin davacıya birkaç kez iade faturası kestiğini, davacı bunları kabul etmeyince noter aracılığı ile gönderildiğini, davacının geçmiş faiz isteminin de, muaccel bir alacağı olmadığından, temerrüde de düşürülmediğinden. haksız olduğunu, taraflar arasında işbu davaya dayanak olan asıl hukuki ilişkinin Sağlık Bakanlığı Antalya Atatürk Hastanesine 1.5.2007 tarihli sözleşme ile 10 adet Gambro marka hemodiyaliz cihazının satılması işinden kaynaklandığını, müvekkilinin, anılan hastanenin 30.3.2007 tarıhinde yaptığı ihaleye gırdiğini. ihale sürecinde davacı tarafın Teknik Şatnameye cevap metninde taahhüt ettiği değeri esas alarak, ihale şartlarını karşıladığı kanaati ile ihaleye katılıp kazandığını, ancak sonrasında yapılan kontrollerde belirlenen akımına ulaşamadığını. bu hususun bilirkişi raporu ile de saptandığını, bu nedenle cıhazların, anılan hastane tarafından satın alınmadığını, bedelinin müvekkile ödenmediğini ve bu nedenle müvekkilinin ihalelere girmekten de yasaklandığını, müvekkilinin 2.10.2007 tarihinde dava dışı Antalya Atatürk Hastanesine karşı, davacının kendisine sattığı 10 adet Gambro marka hemodiyaliz cihazlarının ihale bedeli karşılığı 176.850.00 YTL. miktarlı Antalya … Ticaret Mahkemesi nezdinde alacak davası açtığını, bu davanın müvekkilince davacıya ihbar edildiğini, davanın müvekkili lehine sonuçlandığını, ancak henüz kesinleşmediğini, Yargıtay aşamasında olduğunu, bu dava müvekkili lehine kesinleştiği taktirde ancak 10 adet Gambro marka hemodiyaliz cihazından kaynaklanan alacak- borç ilişkisinin doğabileceğini, bu dava kesinleşmediğinden bu hususun bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, davacının taleplerini kabul etmemekle beraber şayet işbu dava davacı lehine sonuçlandığı taktirde kamu ihalesine konu olan ve ayıplı olmaları nedeniyle kabul edilmeyen 10 adet Gambro marka hemodiyaliz cihazlarının ıhale bedeli karşılığı 176.850.00 TL. ve faturası kesildiği halde davalıya teslim edilmeyen mallardan kaynaklı müvekkili tarafından kesilen 114.339,60 TL. miktarlı iade faturası alacaklarının ve faturası kesilip de davalıya gönderilmeyen malzemeler sebebiyle doğan alacaklarının takas ve mahsup edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine ve davacının %40’dan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir
GEREKÇE:
Dava, bayilik sözleşmesinden kaynaklanan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davalı yetki itirazında bulunmakla birlikte, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 25. Maddesinde yetki şartı bulunduğu ve taraflar tacir olduğundan geçerli olduğu dikkate alınarak yetki itirazı reddedilmiştir.
Mahkememizce tarafların dayandığı deliller toplanmış, ihale belgeleri taraf kayıtları getirtilip üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, Antalya … Ticaret Mahkemesi dosyası Uyaptan celbedilmiştir.
Toplanan deliller ışığında davacı ile davalı arasında bayilik sözleşmesi bulunduğu, bu bağlamda taraflar arasında cari hesap ilişkisi olduğu anlaşılmıştır.
… … İcra Müdürlüğünün 2011/11856 sayılı dosyasının incelenmesinden davacı…Tıbbi Ürünler ve Sağlık Tic. Ltd. Şti.nin, 14.7.2011 tarihinde davalı Antalya Deniz Medikal Hizm Ve Ecza Deposu Ltd Şti. Aleyhine, 313.807.13 TL. asıl alacak, 60.646 46 TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 374.453,59 TL üzerinden icra takip talebinde bulunduğu, ödeme emrinin davalı şirkete 16.7.2011 tarihinde tebliğ edildiği. davalı vekilinin 19.72011 tarihli dilekçesi ile davacıya borçlarının olmadığını belirterek borcun tamamına, faiz oranına ve tüm ferilerine stiraz ettiği, bu itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmaktadır.
Davacı defter kayıtlarının incelenmesinden davacı ile davalı arasındaki ticari ilişkinin 22.3.20086 tarıhınde başladığı, bu ilişkinin 1.2.2010 tarihinde kadar sürdüğü, 1.2.2010 tarihi itibariyle 120- Alıcılar hesabında davalı … Deniz Medikal Hiz. Tic. Ltd. Şti.nin 313.807.13 TL. borçlu olduğunun kayıtlı bulunduğu saptanmıştır. Yapılan incelemelerde Davacı şirketin ticari defterlerinde davalı adına borç kaydettiği 29.05.2008 tarihli, 087569 sıra nolu, 3.870,93.-TL. tutarlı fatura ile ilgili olarak, davacı şirket tarafından faturanın ve muhteviyatı malların davalı şirkete teslim edildiği ile ilgili olarak dava dosyasına tevsik edici bir belge ibraz edilmediği, bu nedenle bu fatura bedeli davalı borcu olarak tarafımızca kabul edilemeyeceği, Davacının ticari defterlerinde davalı adına borç kaydettiği 30.05.2008 tarihli, 224,31.-TL. tutarlı borç kaydırın, sehven davalı şirket adına borç kaydedildiğinin davacı şirket tarafından kabul edildiği, bu nedenle bu fatura bedelinin de davalı borcu olarak kabul edilemeyeceği, Davacı şirketin ticari defterlerinde davalı adına alacak kaydettiği 06.07.2009 tarihli, 708773 sıra nolu, 473,69.-TL. tutarlı iade faturası ile ilgili olarak, bu iade faturasının davalı tarafından düzenlenmesi ve bu iade faturasının davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olması ve davacının kabul etmesi karşısında, bu iade faturasının davalı şirket borcundan düşülmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.Davacı şirketin ticari defterlerinde davalı adına borç kaydettiği 29.09.2009 tarihli, 29.05.2009 tarihli 30.000,00.-TL. bedelli iade çek kaydının Davalı şirket tarafından ilgili 29.05.2009 tarihli, 232246 seri nolu, 30.000,00.-TL. bedelli çeke istinaden çek seri numarası belirterek ; 22.06.2009 tarihinde 45.000,00.-TL. 21.07.2009 tarihinde 15.000,00.-TL. olmak üzere toplam 30.000,00.-TL. tutarında davacı şirkete ödeme yaptığı, bu ödemelerin her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve davalı şirket borcundan mahsup edildiği, davalı şirket tarafından borcu karşılığı olarak davacı Şirkele verdiği ve tarafların ticari defterlerinde kayıt edilip de davalı şirket borcundan mahsup edilen çek banka aracılığı ile ödenmediği, davalı tarafından ayrıca iki eşit taksit ile ödendiği, Davalı şirketin ticari defterlerinde hem bu 30.000,00.-TL. lik çek, hem de bu çeke istinaden iki eşit taksitte ödenen 30.000,00.-TL. sının davacıya olan borundan mahsup edildiği, mükerrer mahsup yapıldığı anlaşılmıştır.Sonuç olarak ; Davacı şirketin ticari defterlerindeki davalı borcu:313.807,13.-TL 29.05.2008 tarihli, 087569 sıra nolu fatura: 3.870,93.-TL. 30.05.2008 tarihli borç kaydı: 224.31.TL Davacının bakiye alacağı = 309.711,89.-TL olmak üzere tarafların ticari defterleri ve belgelerine göre takip tarihi itibariyle davacı şirketin defterlerine göre bakiye 309.711,89.-TL. tutarında davalı şirketten alacağının olduğu tespit edilmiştir. Tarafların ticari defterterinde kayıtlı olup da bu borç içine dahil olan davalı şirket tarafından itiraz edilen 170.981,73.-TL. tutarındaki faturalara istinaden, davalı şirket tarafından bu faturalar numaraları belirtilerek davacı şirket adına 02.09.2011 tarihli, 258395 sıra nolu, 114.339,60.-TL. tutarlı iade faturası düzenlendiği, davacının sözkonusu iade edilen fatura bedeline konu malları teslim ettiğini kanıtlayamadığı, dolayısıyla bu iade faturası muhteviyatındaki malların davacı tarafından teslim edilmediğinin kabulü ile davacı şirketin bakiye alacağının 309.711,89 — 114.339,60= 195.372,29.-TL. olduğu anlaşılmıştır.
Antalya … Ticaret Mahkemesinin 2013/85 Esas- 2015/954 Karar sayılı dosyasında davacının, on adet hemodiyaliz makinasının alımı ihalesini kazandığını, davalı ile 01.05.2007 tarihinde sözleşme imzaladığını, sözleşme gereğince on adet …marka AK- 95 S model hemodiyaliz makinasının 31.05.2007 tarihinde davalıya teslim edildiğini, kesin teminatın iade edilmesine rağmen cihazların bedelinin ödenmediğini ileri sürerek, 176.580,00.-TL’nin ve 5.000,00.-TL manevi tazminatın ödetilmesini talep ettiği, Davalının ise, davacının sözleşme hükümlerine uygun malzeme teslim etmediğini savunarak davanın reddini talep ettiği yapılan yargılama sonucunda “Bilirkişi tarafından dava konusu cihazlar üzerinde yapılan inceleme neticesinde cihazın göstergelerinde tıpkı katalog bilgilerinde olduğu gibi akım hızının üst sınırı 700 ml/dakika olarak izlendiğini, teknik elemanın tornavida yardımı ile cihaz kapağını açarak ilgili küçük vanalardan birinin ayarlarını değiştirmek suretiyle diyalizat akım hızını yükselterek oranını 800 ml/dakikaya çıkardığı, oranın 800 ml/dakikaya çıkartılmasına rağmen gerçek mevcut akımın 800 ml/dakika ya da üzerini gösterirken üst sınır cihazının göstergesinin halen 700 ml/dakika olmaya devam ettiği, cihazın orijinal ayarlarının akış hızı olarak 700 ml/dakika olarak belirlendiği, yapılan işlem ayarların cihazın kapağı açılarak ve teknik servis tarafından değiştirilerek yapılmış işlem olduğu, cihaz üreticileri tarafından da bu tür manüpilasyonun yapılabileceğine ilişkin herhangi bir kaydın bulunmadığı, üst sınır göstergesinin değişmediği, cihaz şartname hükümlerine aykırı olarak kolayca değil de tornavida yardımıyla kapak açılarak gerçekleştirilen işlemin teknik şartname hükümlerinin 2.1.29 maddesinde belirtilen “cihaz diyalizat akış hızı 300-800 ml/dakika arasında herhangi bir kalibrasyona ve teknik elemana gerek kalmaksızın kullanıcı tarafından kolayca ayarlanabilmelidir” maddesine uymadığı, muayene komisyonu tarafından teknik şartnamenin 2.1.13 maddesinde belirtilen “cihaz single-needle işlemi yapabilmeleri veya her 10 makine için 1 adet makineye uygun single-nedle pompası verilmelidir” maddesine uymadığı belirtilen cihazın, single-needle işlemi yapabilmesi nedeniyle bu madde hükmüne aykırılık taşımadığı, bu gerekçeler eşliğinde cihazın, teknik şartnamenin 2.1.29 maddesinde belirtilen “cihaz, diyalizat akış hızı 300-800 ml/dakika arasında herhangi bir kalibrasyona ve teknik elemana gerek kalmaksızın kullanıcı tarafından kolayca ayarlanabilir” hükmüne uymadığı, bu madde dışında diğer teknik şartname hükümlerine uyduğunu beyan edildiğinden davacı tarafından davalıya teslimi yapılan makinelerin sözleşmeye uygun olmadığı anlaşıldığından davacı tarafından açılan alacak ve manevi tazminat davasının reddine, davalı birleşen dosya davacısı idare tarafından davacı birleşen dosya davalısı aleyhine açılan teminat mektubu bedelinin hazineye irat kaydı davasının ise davacı birleşen dosya davalısı şirketin sözleşme ve ihale şartnamesine uygun olarak idareye cihaz teslim etmemesi sebebiyle kesin teminat mektubu bedelinin hazineye irat kaydına, 03.09.2007 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte hazineye irat kaydına” karar verildiği, ilgili kararın Yargıtay denetimihden geçerek onaylandığı ve kasinleştiği anlaşılmıştır.
Davalı Antalya Devlet Hastanesine verilen 10 adet cihazın ihale şartlarının davacı tarafından garanti edildiğini ileri sürerek, ihalenin feshi sebebiyle davalının uğradığı zararın davacıdan takas mahsubunu talep ettiği anlaşılmakla birlikte ihale dosyası içindeki evraklara göre taahüt belgesinin davalı tarafından Hastaneye verildiği, davacının ihale şartlarına uygunluğu taahüt eden herhangi bir bildirimi olmadığı gibi, makinelerin katalog içerik belgelerinden açıkça ihale şartlarına uygun olmadığının hastane kayıtlarını inceleyen müfettiş tarafından tespit edilerek baştan itibaren ihalenin davalıya verilmemesi gerektiğini belirlediği dikkate alındığında ihale süreci ve fesihten davacının sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı halen ihale konusu malzemenin Hastanede olduğu ve davalının oluşmuş zararı da bulunmadığı dikkate alınarak takas mahsup talebi kabul görmemiş, davacının davasının kısmen kabulüne, alacak likit olduğundan icra inkar tazminatının kabul edilen kısım üzerinden davalıdan tahsiline davacının kötüniyeti ispatlanamadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerektiği kanaati ile aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE,
… … İcra Müdürlüğünün 2011/11856 esas sayılı dosyasında davalının 195.372,29-TL’ye yönelik itirazının iptali ile, takibin bu değer üzerinden takip şartlarının devamına,
Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
Alacak likid olduğundan ve davalı takibe haksız olarak itiraz ettiğinden alacağın %40’ı oranında hesaplanan 78.148,91-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davalının kötüniyet tazminatı talebinin Reddine,

2-Alınması gereken 13.345,88-TL harçtan peşin alınan 3.688,45-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 9.657,43-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,

3-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 18,40-TL başvuru harcı, 3.688,45-TL peşin harç, 2,90-TL vekalet harcı toplamı 3.709,75-TL ile,
Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 1.292,60-TL posta masrafı, 3.300,00-TL bilirkişi ücreti, 177,50-TL keşif harcı toplamı 4.770,1‬0-TL’nin davanın kabul red oranı dikkate alınarak 2.488,81‬-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,

4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 22.126,06-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,

5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 20.962,71-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı oy birliği ile verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/02/2022

Başkan …
✍e-imzalıdır
Üye …
✍e-imzalıdır
Üye …
✍e-imzalıdır
Katip …
✍e-imzalıdır