Emsal Mahkeme Kararı Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2012/113 E. 2021/999 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T. C.
A N K A R A
ASLİYE 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2012/113 Esas
KARAR NO : 2021/999 Karar

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
ASIL ve BİRLEŞEN
(Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2012/716)
DOSYADA DAVACI …
Av. … – …
ASIL VE BİRLEŞEN DOSYADA
DAVALI : … …
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 29/05/2012
KARAR TARİHİ : 29/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Elektrik enerjisi iletim faaliyetlerinin 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa göre müvekkili … tarafından yürütüldüğünü, …’ın Türkiye Elektrik iletim sisteminin tek sahibi ve işletmecisi olan bir kuruluş olduğunu, üretim lisansına sahip şirketlerin, dağıtım lisansına sahip şirketler ya da toptan elektrik satış lisansına sahip şirketlerin, müvekkili teşekkülün iletim sistemini kullanarak 4628 sayılı yasa ile kurulan Dengeleme ve Uzlaştırma Piyasasında elektrik ticareti yaptıklarını, Dengeleme ve Uzlaştırma Piyasasının işletmecisinin de müvekkili … olduğunu, 4628 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği ve diğer ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde, davalı/borçlu … ile 14.04.2010 tarihinde Piyasa Katılım Anlaşması imzalandığını, Davalı şirketin de Ocak 2012 döneminde, elektrik iletim sisteminden, üretim şirketleri ile yapmış olduğu anlaşmalarda belirlenen miktardan daha fazla elektrik enerjisini sistemden çekerek, dağıtım şirketlerine ve serbest (elektrik) tüketicilere vererek sistemde dengesizlik yarattığını ve bu dengesizliğin müvekkili Teşekkülce Piyasa Katılım Anlaşmasının “Faturalama ve Ödeme” başlıklı 5. Maddesi uyarınca 28.201.316,46 TL olarak faturalandırılarak davalı/borçludan ödenmesinin istenmesine karşın ödenmediğini, davalı adına düzenlenen faturanın ödenmemesi üzerine …” nin toplam borcunun 765.152,55 TL’si Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği’nin Teminatlar başlıklı 132/E Maddesinin 3. fıkrasının a) bendi gereği piyasa işletim sistemine sunmuş olduğu nakit teminat ve teminat mektubundan karşılandığını, yine müvekkili şirket tarafından düzenlenen faturada yer alan alacak kalemlerinden Gün Öncesi Piyasası Sistem Alış Tutarı olan 347.091,15 TL ile …” nin 21.02.2012 tarih ve 235066 no.lu müvekkili teşekkül adına düzenlemiş olduğu fatura bedeli olan 531.429,71 TL fatura tutarından düşüldüğünü, böylelikle davalının bakiye borcunun 26.557.643,04 TL” ye düştüğünü,davalı aleyhine Ankara 24. İcra Müdürlüğünün 2012/4939 sayılı dosyasında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığını, sonrasında Borçlu/davalı şirketin Şubat 2012 dönemine ilişkin olarak 21.03.2012 tarihinde Müvekkili Teşekküle 730.617,92 TL tutarında geçmişe dönük düzeltme kaleminden oluşan alacak faturası düzenlediğini, müvekkili Teşekkülün de 21.03.2012 tarihinde davalı/borçlu şirkete 604.675,85 TL alacak faturası düzenlediğini, bu faturada Gün Öncesi Piyasası Sistem Alış Tutarı olarak gözüken 511.616,25 TL bu fatura bedelinden düşüldüğünü, son olarak da kalan 93.059,60 TL bakiye borç ile davalı borçlu şirketin 730.617,922 TL alacağından düşüldüğünü, bu mahsuplaşma sonrası kalan 637.558,32 TL olarak doğan net alacağı da Ocak 2012 dönemi borcuna mahsup edilmek suretiyle Müvekkili teşekkülce tahsil edildiğini, yani Davalı/borçlunun Şubat 2012 dönemi için Teşekküllerinde doğan alacağının Ocak 2012 dönemine ait borcuna mahsup edilerek işbu davanın konusunu oluşturan Ocak 2012 dönemi borcunun 25.920.084.72 TL ye düştüğünü, temerrüde düşen piyasa katılımcılarının borçlarının spot piyasanın günlük ve aktif olarak işlemesi neticesinde alacak ve borçların gün gün değişmesi ve mahsup işlemlerinin olması nedeniyle, takip miktarı olan 26.780.727,24 TL üzerinden değil yapılan mahsuplar sonrası kalan bakiye borç olan 25.920.084,72 TL üzerinden bu davanın açıldığını, bildirmiş, Davalı borçlunun takip sonrası yapılan mahsuplar nedeniyle kalan bakiye 25.920.084,72 TL borcunun takip tarihinden itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci Maddesine işleyecek faizi ile birlikte ve asgari yüzde kırk icra inkâr tazminatının müvekkili şirkete ödemeye mahküm edilmesini, borçlunun itirazının iptali ile takibe devam edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekli dava dilekçesi ile özetle; asıl davada açıklanan görev ve sorumluluklar kapsamında elektrik ticaretine katılan her piyasa katılımcısının müvekkili şirketin bir birimi olan piyasa mali uzlaştırma merkezi tarafından işletilmekte olan elektrik piyasası dengeleme ve uzlaştırma sistemi havuzuna elektrik enerjisi verdiğini veya çektiğini, ancak piyasa katılımcılarınca taahhüt ettiklerinden yada ön gördüklerinden farklı miktarda elektrik vermesi yada çekmesi halinde gerçekleşen elektrik enerjisi açık yada fazlalıklarının giderilmesi maksadı ile enerji alış yada satışına ilişkin alacak-borç tutarı müvekkili teşekkülce belirlendiğini, dengesizlik yaratan şirketlere fatura edildiğini, Ankara 24.İcra Müdürlüğünün 2012/4939 sayılı takip dosyasında faturaya dayalı olarak ilamsız takip başlatıldığını, borçlu-davalı vekilinin itirazı üzerine takip durduğundan itirazın iptali davası açılmış olup, halen Ankara 12.Asliye Ticaret Mahkemesini 2012/113 E.sayılı dosyasında görüldüğünü, birleştirme hususunun Mahkemenin taktirinde olduğunu beyanla Nisan ve Mayıs aylarına ait fatura bedelleri olan 43.806,95.-TL nin 28.05.2012 tarihinden itibaren, 245.096,00.-TL nin 26.06.2012 tarihinden itibaren 6183 sayılı Kanunun 51.maddesine göre işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in iptali istemiyle açtıkları davanın Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2012/1511 Esas sayılı dosyasında kayıtlı olduğunu, adı geçen davanın Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu ve işbu davanın davacısı olan … Türkiye Elektrik İletim A.Ş. Genel Müdürlüğü aleyhine açıldığını, yargılamanın esasına ilişkin olduğundan Danıştay 13. Daire Başkanlığının 2012/1511 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması zorunluluk olduğunu, dava dilekçesindeki iddiaların aksine davacının müvekkili şirkete borçlu olduğunu, davacının müvekkili şirket aleyhine; müvekkili şirketin 01.03.2012 tarihinde piyasadan çekileceğini duyurduğunu, müvekkili şirketin bu haksız girişimin olumsuz sonuçları ile uğraşırken davacının piyasaya haksız müdahalesi sonrası 01.02.2012 tarihinde çekilmiş sayıldığını, dolayısıyla da Şubat 2012 de yaptığı satışların bedellerini piyasadan tahsil edemediğini, sözkonusu miktarın milyonlarca Türk Lirası ile ifade edildiğini, davacının dilekçelerinde bu durumdan ve müvekkili şirkete olan bu milyonlarca Türk Lirası borcundan bahsetmediğini, eğer müvekkili şirketin davacıya borçlu olduğu iddia ediliyorsa müvekkili şirketin de sattığı ve parasını tahsil edemediği Şubat 2012 ayındaki elektrik bedeli kadar da davacıdan alacaklı olduğunu, bu miktarın davacının alacaklı olduğunu iddia ettiği miktardan mahsup edilmesinin yasal zorunluluk olduğunu, müvekkilinin Şubat 2012 ayı faaliyetinin ve kaybının bilirkişi incelemesi ile tespitinin zorunlu olduğunu, müvekkili şirketin diğer dağıtım şirketleri ve abonelerle yaptığı sözleşmelerin, davacı ile arasında doğan uyuşmazlık ve 03.03.2012 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan bir yönetmelik değişikliği (Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik) sonrası yine davacının yasalara aykırı tasarrufu ile müvekkili şirketin faaliyeti durdurulduğu için fiilen işlemez hale geldiğini, abonelerle olan sözleşmelerin sonlandırılmak zorunda kalındığını, bunun sonucunda müvekkili şirketin büyük zararlara uğradığını, müvekkili şirketin Şubat 2012 ayında yaptığı ticaretin davacı tarafından yok sayıldığını, 01.03.2012 tarihinde müvekkili şirketin portföyünden çıkması gereken aboneleri 01.02.2012 tarihi itibariyle müvekkili şirketin portföyünden çıkararak müvekkili şirketin milyonlarca lira kazançtan mahrum kalmasına neden olduğunu, davacının yasaya aykırı ve haksız uygulamaları nedeniyle; müvekkili şirket tarafından satışı yapılan elektriğin bedellerinin diğer dağıtım şirketleri tarafından haksız olarak abonelerden tahsil edildiğini, diğer dağıtım şirketleri ve aboneler ile müvekkili şirket arasında uyuşmazlıkların doğduğunu ve müvekkili şirket aleyhine çok sayıda dava açılmasına da neden olunduğunu, bu nedenle milyonlarca Türk Lirası zarar görme tehlikesi ile karşı karşıya kaldığını, davacının talebi ile müvekkili şirketin kendi sözleşmeli müşterilerinden “kayıp/kaçak” bedeli adı altında paralar tahsil ettiğini, şu anda Türkiye’de birçok bölgede bu paraların iadesi istemi ile müvekkili şirkete davalar açıldığını, bu davaların bekletici mesele yapılması gerektiğini, söze konu ticari faaliyet içinde müvekkilinin tahsil ettiği kayıp kaçak bedellerinin bilirkişi marifetiyle tespit edilmesi ve tespit edilen bu bedelin davacının alacağı olduğunu iddia ettiği bedelden mahsup edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin davacının haksız uygulaması sonrası Ocak 2012 tarihinde yaptığı satışların faturalarını tam düzenleyemediğini, çünkü Bölge Dağıtım Firmaları endeksleri hangi tarihte okudularsa örneğin 06.01.2012 tarihinde okudukları endeksi 31.01.2012 tarihinde piyasaya ilan ettiklerini, müvekkili şirketin de Ocak 2012 faturası olarak ancak bu miktar tüketimi faturaya dönüştürüp tahsil edebildiğini, verilen örnekte olduğu gibi 06.01.2012 ile 31.01.2012 tarihleri arasındaki tüketim dağıtım firmaları tarafından piyasaya 29.02.2012 tarihinde ilan edildiği için bu miktarın faturaları ancak Mart ayında fatura edilip tahsil edilmesini gerektirdiğini, davacının haksız uygulaması nedeniyle Şubat Ayı ilanlarının müvekkili şirketin görmesine engel olduğundan bu miktarın bile faturalandırılıp tahsil edilemediğini, bu kısmın bile milyonlarca Türk Lirası ettiğini, üstelik davacının payı olduğu iddiası ile talep ettiği alacak miktarının büyük bölümünün sanki bu paraların müvekkili tarafından tahsil edilmiş gibi varsayılarak yine müvekkilinden haksız olarak istendiğini, müvekkilinin tüm ticari işlemleri Ocak 2012 ayına ilişkin eksik tahşiyfaın (müvekkili şirket yerine dağıtım firmaları tarafından toplanan paraların) bilirkişi marifetiyle hesaplanması ve davacının iddia ettiği alacağından (kanıtlanması şartıyla) mahsup edilmesi gerektiğini, davacının kendi haksız uygulaması sonucu müvekkilinden tahsil etmediği paraların istendiğini, bunun kabul edilemez bir haksızlık olduğunu, bu paraların müvekkilinin kazancı olduğu halde, haksız şekilde Bölge Dağıtım Firmaları tarafından tahsil edildiğini ve Bölge Dağıtım Firmaları lehine Sebepsiz Zenginleşmeye neden olunduğunu, şimdi müvekkili şirketin binlerce Türk Lirası masraf yaparak bu paraları tahsil etmek için davalar açmak zorunda olduğunu, bu yetmezmiş gibi Bölge Dağıtım Şirketleri tarafından tahsil edilen paraların davacı taralından müvekkilinden icra zoruyla tahsil edilmeye çalışıldığını, açıklanan nedenlerle; Danıştay … Daire Başkanlığının 2012/1511 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele sayılmasını ve yargılamanın yasal bekletici nedenler kesinleştikten sonra devamına karar verilmesini; Davacının haksız uygulamaları nedeniyle oluşan zarar miktarları; müvekkilinin alacağı olarak hesaplanacak miktarlar üzerinde müvekkilinin hapis hakkı bulunduğunun tespiti ile davacının alacak olarak iddia ettiği miktardan (kanıtlanması şartıyla) mahsubuna, haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına dair, yönetmeliğin iptali istemi ile dava açıldığını, Danıştay …Daire Başkanlığının 2012/1511 E.sayılı dosyasından 19.09.2012 tarihinde yürütmenin durdurulması kararı verildiğini, bu davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacının iddialarının doğru olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından davalı aleyhine yapılan icra takiplerine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Mahkememizce tarafların dayandığı deliller toplanmış, yazılı deliller celbedilmiş, Danıştay … Dairesinin 2012/1511 sayılı dosyası Uyap üzerinden getirtilmiş, dosya bilirkişiye tevdi olunarak rapor tanzim edilmiştir.
Toplanan deliller ve bilirkişi raporları ışığında, 4628 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği ve diğer ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde, davalı … ile 14.04.2010 tarihinde Piyasa Katılım Anlaşması imzalandığı, Davalı şirketin taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olarak Ocak 2012 döneminde, elektrik iletim sisteminden, üretim şirketleri ile yapmış olduğu anlaşmalarda belirlenen miktardan daha fazla elektrik enerjisini sistemden çekerek, dağıtım şirketlerine ve serbest (elektrik) tüketicilere vererek sistemde dengesizlik yarattığı ve bu dengesizliğin davacı tarafından Piyasa Katılım Anlaşmasının “Faturalama ve Ödeme” başlıklı 5. Maddesi uyarınca 28.201.316,46 TL olarak faturalandırılarak davalı/borçludan ödenmesinin istenmesine karşın ödenmediği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan 14.10.2010 tarihli Piyasa Katılım Anlaşmasının 3.Maddesinde; “Piyasa Katılımcısı kayıt işlemlerini, Gün Öncesi Planlama kapsamında gün öncesi üretim/tüketim programının, tüketim tahminlerinin, ikili anlaşmalarının, yük alma ve yük |atma tekliflerinin bildirimini ve Dengeleme Güç Piyasası kapsamında kesinleşmiş gün (öncesi üretim/tüketim programının, emreamade kapasitenin ve yük alma/yük atma tekliflerinin ve … tarafından ilgili mevzuat çerçevesinde talep edilen diğer bilgilerin bildirimini Piyasa Yönetim Sistemi aracılığıyla yapacaktır. “ hükmüne yer verilmiş, 4. maddesinde ise; “4.2. — Piyasa Katılımcısı’na yapılacak uzlaştırma bildirimleri, … tarafından, Piyasa Yönetim Sistemi aracılığıyla yapılacaktır. 4.4. — Piyasa Yönetim Sistemi’nde yayımlanan fatura bilgileri yayımlanma tarihi itibariyle tebligat olarak kabul edilecektir.” düzenlemelerine yer verilmiştir. Buna göre, uzlaştırma tutarlarının Piyasa yönetim sisteminde yayınlandığı tarihin, fatura tebliğ tarihi olarak kabul edileceği hükme bağlanmıştır. 5. Maddesinde ise, “piyasa katılımcısının (davalı) uzlaştırma bildirimlerine karşı itiraz yoluna başvurabileceği, itirazların sonuçlanmasını müteakkip 15 gün içinde … tarafından fatura düzenlenerek, katılımcıya tebliğ edileceği” hükme bağlanmıştır. Davacı yanın, 17.02.2012 tarihli bu faturadan, takip öncesinde, 765.152,55 TL sinin Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği’nin Teminatlar başlıklı 132/E- 3. fıkrasının a) bendi gereği nakit teminat ve teminat mektubundan karşılandığını, Gün Öncesi Piyasası Sistem Alış Tutarı olan 347.091,15 TL’nin mahsup edildiğini, Davalının düzenlediği, 21.02.2012 tarih ve 235066 no.lu fatura bedeli olan 531.429,71 TL’ sının fatura tutarından düşüldüğünü, böylelikle davalının bakiye borcunun 26.557.643,04 TL” ye düştüğünü ve bu tutar üzerinden takibe geçildiğini, Ankara 24. İcra Müdürlüğünün 2012/4939 sayılı dosyasında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldıktan sonra ise; Davalı şirketin Şubat 2012 dönemine ilişkin olarak 21.03.2012 tarihinde Müvekkili Teşekküle 730.617,92 TL tutarında geçmişe dönük düzeltme kaleminden oluşan alacak faturası düzenlediğini, Müvekkilinin 21.03.2012 tarihinde davalı/borçlu şirkete 604.675,85 TL alacak faturası düzenlediğini, bu faturanın da Gün Öncesi Piyasası Sistem Alış Tutarı olarak gözüken 511.616,25 TL bu fatura bedelinden düşüldüğünü, son olarak da kalan 93.059,60 TL bakiye borç ile davalı borçlu şirketin 730.617,92 TL alacağından düşüldüğünü, bu mahsuplaşma sonrası kalan 637.558,32 TL olarak doğan net alacağın da Ocak 2012 dönemi borcuna mahsup edildiğini ve böylece 25.920.084.72 TL ye üzerinden huzurdaki davanın açıldığını beyan etmektedir.
Takip talebinde, davacı yanın fatura tutarına faiz işleterek toplam tutardan, yukarıdaki alacakları mahsup etmediği, aksine önce mahsup işlemini yapıp, ardından faiz işlettiği anlaşılmaktadır. Yönetmeliğin 132/E. maddesinin 1. Fıkrasında, Piyasa katılımcısının, söz konusu faturadan kaynaklanan net borcunu, fatura tebliğ tarihini takip eden altı iş günü içerisinde ödememesi halinde, ödenmesi gereken tutara Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen faiz oranıdır. Merkezi uzlaştırma Faturaya esas değer olarak kabul edilir. Temerrüt faizine ilişkin bedeller ilgili ayın uzlaştırma bildiriminde gecikme zammı kalemi olarak belirtilir ve her ay sonu itibariyle ilgili piyasa katılımcısının faturasına yansıtılır denildiği, ilgili düzenleme ışığında davalının ayrıca temerrüde düşürülmesi yönünde ihtara gerek olmadığı kanaatine varılmıştır. Takip sonrası yapılan takas – mahsup işlemlerinde ise; davacı davalı tarafından düzenlenen 21.03.2012 tarihli 730.617,92 TL tutarlı faturayı takip konusu alacaktan mahsup ettiğini beyan etmiş olduğundan, bu hususun dikkate alınması gerektiği, takip dayanağını 4628 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği ve diğer ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde düzenlenen fatura olduğu, bu haliyle takibe itirazın yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin gerek icra takip dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde, gerekse huzurdaki dava kapsamında aşamalarda sunduğu tüm dilekçelerinde borç tutarlarına her hangi bir itirazı olmadığı, davalının sunduğu tüm dilekçelerinde Danıştay nezdine yönetmelik iptaline ilişkin açılan davanın bekletici mesele yapılması ve Şubat 2012 döneminde yapılan elektrik satışlarının bedelinin müvekkili şirketin hakkı olduğu ve bu bedellerin müvekkili şirkete iade edilmesi ya da taraflarına yöneltilen borçtan mahsubunun talep edildiği anlaşılmaktadır.
Davalı yanın Danıştay 13. Dairesinin kararıyla iptal edilen ve Yönetmeliği 03/03/2012 tarihinde yayınlanmasına karşın, 9. Madde hükmüyle 01/02/2012 tarihinden itibaren uygulanacağına ilişkin hükmünün iptali sonrasında, anılan Yönetmelik hükmünün etkilerinin tamamen ortadan kaldırılması gerektiği ve davacının protföyünden 02/03/2012 tarihli kararla silinen serbest tüketicilerden olan alacaklarının, davalı yana ödenmesi gerektiği, ancak, davalı yanın portföyündeki serbest tüketicilerin kullanım bedellerinin, o yerdeki dağıtım şirketleri tarafından tahsil edilmiş olduğu, davalı yanca bunlardan bazılarına karşı açılmış davalar bulunduğu, dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davalı yanın açmış olduğu bu davalarda, davacıyı taraf olarak göstermediği, davacı aleyhine açılmış bir dava bulunmadığı, tahsilatı yapanlar dağıtım şirketleri olduğundan alacakların onlardan tahsili de talep edilmekle davacı alacağından mahsubu talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Birleşen davada; Ankara 1. Asliye ticaret Mahkemesinin 2012/716 E. sayılı dosyasıyla davacı yanca; fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere, müvekkili Teşekkül tarafından yürütülen elektrik piyasası dengeleme ve uzlaştırma faaliyetleri neticesinde; Müvekkili şirket tarafından düzenlenen ve davalı şirkete gönderilen; 2012 Nisan ayına ait faturaya ilişkin 43.806,95 TL” lik alacağın 28.05.2012 tarihinden itibaren, 2012 Mayıs ayına ilişkin 245,96 TL” lik alacağın 26.06.2012 tarihinden itibaren işleyecek 6183 sayılı Kanunun 51. maddesinde öngörülen oranda temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı yan, davaya cevap dilekçesinde, davayı kabul etmediklerini, asıl davada ileri sürdüğü ve Danıştay 13. Dairesi’nce verilen kararla iptal edilen yönetmelik hükmü gereğince müvekkilinin çok büyük zararları olduğunu, davacının alacaklı olduğu görüşünün benimsenmesi halinde, uğranılan zararın davacı alacağından mahsup edilmesi gerektiğini ifade etmektedir.
…’nin Ocak 2012 dönemine ait tüketicilerine ilişkin sayaç düzeltmeleri, Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği ‘nin 134. maddesi hükümleri uyarınca Nisan 2012 uzlaştırma bildirimlerinde Geçmişe Dönük Düzeltme kalemi (GDDK) olarak yansıdığı, Ocak 2012 döneminden yansıyan GDDK’nın, usulüne uygun belirlenerek Nisan 2012 uzlaştırma bildirimine bu tutarın yansıtıldığı ve davalı şirkete fatura edildiği görülmüştür. Yine, Şubat 2012 uzlaştırma bildiriminin de, piyasa işletim ücretinin düzeltilmesi işleminin Mayıs 2012 uzlaştırma bildiriminin GDDK’ ye konu olduğu ve Mayıs 2012 uzlaştırma bildirimine yansıtıldığı görülmüştür. Bir piyasa katılımcısının piyasa faaliyetlerine ara vermesi ya da … örneğinde olduğu gibi temerrüde düşmesi neticesi piyasa faaliyetlerine katılamaması durumunda, bu tipteki piyasa katılımcılarının Madde 134. hükümleri uyarınca 3 ay boyunca geçmişe dönük düzeltme işlemlerine tabi olduğu, DGPYS sisteminde aktif işlem yapmaları mümkün olmamakla birlikte, ara statü ile GDDK işlemlerinin yansıtılabilmesi için DGPYS sisteminde muhafaza edildikleri, davalı şirket de Ocak 2012 ve Şubat 2012 uzlaştırma bildirimlerinden kaynaklanan GDDK işlemleri nedeni ile Nisan 2012 ve Mayıs 2012 döneminde bu tutarları ödemekle yükümlü olduğu anlaşılmıştır.
Davacının dava dosyasına sunduğu PTT takip kayıtlarının incelenmesinde Nisan dönemine ait faturanın davalıya 23.05.2012 tarihinde teslim edildiği, Mayıs dönemine ait faturanın ise 21.06.2012 tarihinde davalıya teslim edildiği, söz konusu faturaların iade edildiğine ilişkin dava dosyasında her hangi bir belgenin bulunmadığı, hal böyle olunca söz konusu faturaların davalı şirketin de kabulünde olduğu anlaşılmış, bu durumda, davacının (43.806,95 + 245,96=) 44.052,91 TL alacağının olduğu sonucuna varılmış, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının Asıl davasının KABULÜ İLE,
Ankara 24. İcra Müdürlüğünün 2012/4939 esas sayılı dosyasında davalının 26.557.643,04-TL asıl alacak, 223.084,20-TL işlemiş faiz toplamı 26.780.727,24-TL’ye yönelik itirazın iptali ile takip şartları ile devamına,
Davalı takibe haksız olarak itiraz ettiğinden 5.356.145,44-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacının birleşen davasının KABULÜ İLE, 43.806,95-TL’nin 28.05.2012 tarihinden itibaren, 245,96-TL’nin 26.06.2012 tarihinden itibaren 6183 sayılı yasanın 51. Maddesi çerçevesinde işletilecek faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-a)Asıl davada alınması gereken 1.829.391,48-TL harçtan peşin alınan 251.009,70-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.578.381,78-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
b)Birleşen davada alınması gereken 2.992,45-TL harçtan peşin alınan 654,20-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.338,25-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-a)Asıl davada davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 356.432,27-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
b)Birleşen davada davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AÜT gereğince 6.494,90-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Asıl ve birleşen dosyalarda davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 42,30-TL başvurma harcı, 251.663,9‬0-TL peşin harç, 6,60-TL vekalet harcı, 276,70-TL posta ve tebligat gideri, 15.450,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 267.439,5‬0-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Asıl ve birleşen dosyalarda davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan gider avansından kalanın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, taraf vekillerinin yüzlerine karşı oy birliği ile verilen karar tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/12/2021

Başkan …
✍e-imzalıdır
Üye …
✍e-imzalıdır
Üye …
✍e-imzalıdır
Katip …
✍e-imzalıdır