Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/571 E. 2023/539 K. 25.08.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2023/571
KARAR NO : 2023/539

DAVA : TAPU İPTAL VE TESCİL
DAVA TARİHİ : 24/08/2023
KARAR TARİHİ : 25/08/2023
GER. KA.YAZ. TARİHİ : 25/08/2023
Mahkememizde görülmekte olan tapu iptal ve tescil davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA:
Davacı şirket temsilcisinin dava dilekçesi ile “… davacı Şirket … Tic. İtk. İhr. Lıd. Şti. İle davalı arsa sahipleri arasında …. Noterliği 03.03.2015 tarih ve … yevmiye nolu ve …. Noterliği 01.04.2015 tarih ve … yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat sözleşmeleri yapıldığını,… belirtilen sözleşmeler uyarınca şirketin inşaata başladığını. İnşaata başlanmasından itibaren davalı arsa sahipleri tarafından çeşitli gerekçelerle inşaat yapım işinin zorlaştırıldığını, zaman zaman inşaat yapımında sorunlar çıkartılmış olsa da; inşaatın çok büyük bir kısmının nihayet sözleşme gereği gibi tamamlandığını ,Ekte 12.06.2023 tarihli güncel … Esas sayılı dosyası kapsamındaki bilirkişi raporunun dosyaya sunulmakta olduğnu, bilirkişi raporu incelendiğinde inşaatın tamamına yakınının da tamamlanmış olduğunun görüleceğini. Ancak gelinen bu noktada; en baştan beri zorluk çıkartan davalı arsa sahiplerinin davacı şirketin personellerini inşaat sahasına almamaya başladıklarını. Davacı şirket personellerinin de inşaat alanına girememekte ve korkmakta olduklarını gelinen noktada şirket tarafından yapılan inşaata davalılar tarafından izin verilmediğini. Dava dilekçesi ekinde sunulan Düzenleme Şeklinde Taşımmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat sözleşmeleri incelendiğinde, sözleşme uyarınca iskana bir daire ayrılmak koşuluyla geri kalan dairelerin devirlerinin sağlanması gerektiğinin görülmekte olduğunu. Bu aşamada davalı arsa sahipleri yedinde … ve … nolu taşınmazlar bulunmakta olup davalılardan … nolu daire talep edildiğinde davalıların taleplerini görmezden geldiklerini. Davalı arsa sahipleri tarafından sözleşme gereği hak kazanılmasına rağmen verilmeyen daire nedeniyle davacı şirketin çok zor duruma düştüğünü. Hatta işbu dilekçe ekinde sunulan 42.06.2023 tarihli bilirkişi raporunun tanzim edildiği dava kapsanımda dahi, üçüncü kişi konumunda olan bir şirketin … nolu dairenin davacı şirket adına devir ve tescili için dava açtığının da görülmekte olduğunu.Davalı arsa sahipleri, devir ve tescilini sağlaması gereken daireyi haksız olarak devretmediklerini. Davalı arsa sahipleri tarafından sözleşme gereği edimin ifası gerekirken; bu yükümlülüğün yerine getirilmemesinin mağduriyete yol açtığını…nolu bağımsız bölümde bulunan daireye dava sonuna kadar üçüncü kişilere devrinin önlenmesi amacıyla tedbir konulmasına karar verilmesini, davanın kabulü ile …. Parsel, … nolu bağımsız bölümün davalılar adına kavıtlı olan tapusunun inptali ile davaci sirket olan … İhracat Limited Şirketi adına tesciline karar verilmesini, her türlü yargılama giderinin davalılar üzerine bırakılmasına” karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
SAVUNMA:
Tensip aşamasında karar verildiğinden cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
DELİLLER:
Davacı tarafça …. Noterliği 01.04.2015 tarih ve … yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat sözleşmesinin, … E sayılı dosyasına sunulan 12/06/2023 tarihli bilirkişi raporunun ibraz edildiği görülmüştür.
… sayılı ilamında “…Somut olayda; davacı vekili, müvekkilinin … numaralı parselde bulunan toplam 8301,00 m² arsanın sahibi olduğunu, bu arsanın bir kısmının 24/12/2010 tarihinde diğer davalı ….Şti’ne sattığını, müvekkili ve davalı ….A.Ş ile yüklenici sıfatıyla davalı ….Şti arasında …. Noterliği’nin 01/08/2012 tarih ve … yevmiye nosu ile Düzenleme Şeklinde Arsa Satış Karşılığı Hasılat Paylaşım Sözleşmesi imzalandığını, bu Sözleşmenin 12/01/2015 tarihinde “Arsa Payı ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi” olarak tadil edildiğini, hangi bağımsız bölümün kimlere düştüğünün proje üzerinde belirlendiğini, davalıların kendi aralarında anlaşarak Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi yaparak …’a yüklenici sıfatıyla düşen bazı bağımsız bölümlerin davalı ….Şti’ne satıldığının öğrenildiğini, Hasılat Paylaşım Sözleşmesi’nde elde edilen gelirin %55’inin arsa sahiplerine verileceğinin kararlaştırılmasına rağmen tadil edilen sözleşmede müvekkilinin iradesine aykırı olarak arsa sahiplerinin ancak oluşacak bağımsız bölümlerin %55’ine sahip olacağının belirlendiğini, inşaat bittikten sonra ilk sözleşmede yer alan ve gerçek iradesini yansıtan müştemilat, ortak alanlar, teras katları, sosyal donatı alanlarından müvekkiline pay verilmediğini, ilk sözleşmenin geçerli olması halinde müvekkiline inşaattan az pay verildiğini, ikinci tadil sözleşmenin geçerli olması halinde diğer arsa sahibine fazla verildiğini, müvekkilinin arsa payı sahibi olduğu inşaattan arsa payına düşen inşaat miktarının belirlenerek mülkiyet hakkı kapsamında belirlenen inşaat miktarı kadarı için davalıların tapularının terkini ile müvekkili adına tapuya tesciline, müvekkilinin ödediği toplam 406.639,00 TL yapı denetim ücretinin ödendiği tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte davalı … İnş…Şti’nden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Taraflar arasındaki arsa payı ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın mutlak ticari dava veya nispi ticari dava olmadığı, davalılar tacir ise de, taraflar arasında kurulan sözleşmeye göre davacının gerçek kişi olduğu, buna göre davanın ve tarafların belirtilen niteliğine göre uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. ” denildiği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME:
6102 sayılı TTK’nun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için ya uyuşmazlık konusu iş tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce yargılamanın her aşamasında re’sen incelenir.
5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 6. maddesi ve 6100 sayılı HMK 2. Maddesi gereğince, genel görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Asliye Ticaret Mahkemeleri ise özel mahkeme niteliğindedir.
TTK. nun 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmış ve sayılmış olup bu maddeye göre her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmemiz yargı işleri tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılır. Ayrıca TTK.nun da düzenlenen hususlar ile Medeni Kanun ve Borçlar Kanunuda düzenlenen bazı dava türlerinin ticari dava olduğu belirtilmiştir. TTK. nun 5. maddesinde ise ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu düzenlenmiş ve Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki ilişkinin görev ilişkisi niteliğinde olduğu belirtilmiştir.
Davacı müteahhit şirket tarafından ,kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, davalı arsa maliklerine karşı edimlerin yerine getirildiği iddiası ile tapu iptal ve tescil talep edilmiş olup; davalıların arsa malikleri olduğu, davaya konu taşınmazın ise daire özellikli olup, iş yeri vasfı taşımadığı, davalı arsa maliklerinin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu anlamında tacir sıfatlarının bulunmadığı, bu itibarla taraflar arasındaki arsa payı ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın mutlak ticari dava veya nispi ticari dava olmadığı, davanın ve tarafların belirtilen niteliğine göre uyuşmazlığa Asliye Hukuk mahkemesinde bakılması gerektiği görev ile ilgili hususların kamu düzenine ilişkin olması ve mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiği gözetilerek, mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yoktuğu nedeniyle HMK. 114/c ve 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
G.D: Gerekçesi açıklanacağı üzere;
Mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmakla, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
Hükmün kesinleşmesi ve talep halinde dosyanın görevli … ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
Davacı vekilinin tedbir talebinin yetkili ve görevli Mahkemece değerlendirilmesine,
Yargılama gideri ve harç konusunun yetkili ve görevli Mahkemede dikkate alınmasına,
Davacı tarafça yatırılan gider avasından kullanılmayan bakiye kısmın HMK’nun 333 . Maddesi uyarınca hüküm kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
HMK’nun 20. Maddesi gereğince; Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde başvurulması halinde dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesine, aksi takdirde, davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
Dair Tarafların yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi.25/08/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza