Emsal Mahkeme Kararı Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/321 E. 2023/642 K. 10.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/321 Esas
KARAR NO : 2023/642

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … (T.C Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … (T.C Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/10/2020
KARAR TARİHİ : 10/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ: Davacı vekili Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle ; Davalı aleyhine taraflarınca 20.11.2019 tarihinde…. esas sayılı dosyası ile başlatmış olduğunu icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine, davalı tarafından yasal sürelerde haksız bir şekilde itiraz edildiğini, itirazlar neticesinde takibin durduğunu, Müvekkilinin işletmekte olduğu …. kesişimindeki park içerisinde bulunan gazete ve meşrubat büfesini, davalı …. devri hususunda anlaşma sağladıklarını, iş bu devre ilişkin … Emlak ve …. yazılı olur alındığını, davalı tarafından müvekkiline teslim edilen aralarında imzalanan sözleşmeye istinaden düzenlenen 40.000,00 TL bedelli teminat senedi hiçbir gerekçe gösterilmeksizin davalı tarafından müvekkiline ödenecek olduğunu, Ancak devir gerçekleşmesine karşın davalı tarafça ödenmesi gereken bedelin ödenmediğini beyanla…. Esas Sayılı icra dosyası ile başlatılan takibe davalının yapmış olduğu haksız ve hukuka aykırı itirazın iptaliyle takibin devamına, Davalı/borçlunun işbu haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
DAVALININ CEVABI: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … kira konusu büfenin tahliye işlemlerini başlattığını, müvekkilinin bütün çabalarına rağmen kira konusu büfe kasım 2019 tarihinde … tarafından teslim alınıp yıkıldığını. yani müvekkilinin kira konusu büfeyi hiç kimseye devretmediğini , davacının yüksek devir ücreti verecek bir kişi bulmadığını. dolayısıyla kira konusu büfe müvekkilinin elinde iken … tarafından tahliye edilerek yıkıldığını. ortada davacı tarafın dayandığı 29/01/2018 düzenleme tarihli teminat senedi ve belgeyi ilgilendirecek bir durum kalmadığını. bu nedenle davanın esastan reddi gerektiğini beyan ederek haksız ve dayanaksız davanın reddine , davacı icra takibi ve davasında açıkça haksız ve kötüniyetli olduğundan dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere iik uyarınca tazminatın davacıdan alınarak müvekkile verilmesine, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Dava; işletmenin devri kapsamında düzenlenen teminat senedinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
…. Mahkemesinin davanın kabulüne dair verdiği karar …. 21.12.2022 tarih … sayılı kararı ile davanın asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğine değinilerek kaldırılmış olup …. ayılı görevsizlik kararı ile dosya mahkememize gönderilmiştir.
Dava 21/10/2020 tarihinde açılmış olup davacı vekili tarafından arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılmadığına dair tutanağının aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dosyaya ibraz edilmemiş olup davacı vekili 10.10.2023 tarihli duruşmada alınan beyanında arabulucuk başvurusunda bulunmadıklarını başvuru için süre verilmesini talep etmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinde sonra gelmek üzere 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı yasanın 20. ile 5/A maddesi eklenmiş olup bu maddeye göre Türk Ticaret Kanunun 4. Maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari ticari davalardan , konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında arabuluculuya başvurulmuş olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
Kabul tarihi 06/12/2018 olan 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 21. 22. 23. ve 24. maddeleri ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“MADDE 20- 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
“3. Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.”
MADDE 21- 6102 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 12- (1) Bu Kanunun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz.”
MADDE 22- 7/6/2012 tarihli ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Şu kadar ki dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin 18/A maddesi hükmü saklıdır.”
MADDE 23- 6325 sayılı Kanuna Dördüncü Bölümden sonra gelmek üzere “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” başlığıyla Beşinci Bölüm ve aşağıdaki madde eklenmiş, diğer bölümler buna göre teselsül ettirilmiştir.
“Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 18/A- (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Bu yasal düzenleme ile TTK’nin 5. maddesine eklenen 5/A maddesiyle TTK’nın 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı haline getirilmiş olup, aynı yasal düzenlemenin 23. maddesinde 6325 sayılı Kanuna eklenen 18/A maddesiyle arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiştir .
Dava tarihi olan 21/10/2020 tarihinden ve dosyanın görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edildiği 05.05.2023 tarihinden önce ve davacının davalı yönünden zorunlu arabulucuya baş vurulmadığı anlaşılmış olup 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5/A maddesinin 1. Fıkrası ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabulucuk Kanununa 7155 sayılı yasanın 23. Maddesi ile eklenen 18/A-2 maddesi gereğince bu husus mahkememiz acısından özel dava şartı olduğundan ve dava şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından HMK 114 ve 115. Maddeleri gereğince davalı şigorta şirketi aleyhine açılan dava yönünden dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın dava şartı yokluğundan REDDİNE,
2-Alınması gerekli 269,85 TL’nin harçtan dava açılışında alınan 483,10TL ‘den mahsubu ile fazla yatırıldığı anlaşılan 213,25TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı davada kendini vekille temsil ettirmiş olduğundan, red edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan Av. Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. Maddesi gereğince taktir edilen 17.900,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının HMK’nın 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine,

Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nun 341 ve devamı maddeleri gereğince kararın tebliğinden itibaren Mahkememize Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere verilecek dilekçe ile iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/10/2023

Katip …
E-İmzalıdır

Hakim …
E-İmzalıdır